Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/152 E. 2022/192 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/152
KARAR NO: 2022/192
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
ESAS NO: 2021/13
KARAR NO: 2021/957
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 03/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/10/2021 tarih ve 2021/13 E – 2021/957 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılar arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmeden kaynaklanan borcunu zamanında ödememesi üzerine Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalıların borçlu olduklarını açıkça bilmelerine rağmen şirketin ortaklığından çıktıkları iddiası ile borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulü ile davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili …’ın, … Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirketin eski ortaklarından olduğunu ve davacı banka ile doğrudan ticari ilişkisi bulunmadığını, kredi sözleşmesinde müvekkilinin borçlu olarak değil, şirket kefili olarak yer aldığını, asıl borçlu aleyhine başvuru yapılmadan doğrudan kefil aleyhine icra takibi başlatılmasının usule ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de bulunan hisselerini 18/12/2019 Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile tüm hissesini …’a devrettiğini ve hisse devrinin yönetim kurulunca kabul edildiğini, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığına dair Kayseri 9. Noterliği …yevmiye no’lu ve 24/12/2019 tarihli istifanamesinin davacı bankaya ihtarname ile bildirildiğini, takip kapsamında takip dayanağı belgelerin açık olmaması ve müvekkilinin şirket ortaklığından 20/12/2019 tarihinde ayrılmış olması nedeniyle doğrudan müvekkile husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu ve davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin şirket ortaklığının sona ermesi ve istifanamesinin davacı bankaya tebliğ etmesi nedeniyle ticari kredi sözleşmesiyle münasebetinin sona erdiğini, sözleşmede belirtilen şekil şartlarına uygun olarak kefil olup olmadığının bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiğini, icra takibinin mükerrer olduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkette, şirket kefilliği haricinde doğrudan ticari bir faaliyeti olmadığını, faiz oranının yasaya uygun olmadığından bahisle Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … esas sayılı icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibi nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili … hakkında davacı tarafından başlatılan icra takibinde müvekkilinin borcu bulunmadığını, davaya konu davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen 27.04.2018 tarihli genel kredi sözleşmesine müvekkili …’ın taraf olmadığını, bu genel kredi sözleşmesinde ne asil olarak ne de kefil olarak imzası ve taraf vasfının bulunmadığını, söz konusu icra takibinde müvekkilinin kefil sıfatı ile borçlu gösterildiğini ancak müvekkilinin 15.12.2019 tarihinde bu şirketteki payını devrettiğini, devir işleminin resmi olarak 06.05.2020 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkilinin davacı bankaya Kayseri 7. Noterliği’nin … yevmiye ve … günlü ihtarnamesi ile ortaklıktan ayrıldığını ve bu tarih itibari ile kefilliğini sonlandırdığını bildirdiğini, müvekkili hakkında icra takibi yapılmasının hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkilinin kefilliğinin geçersiz olduğundan bahisle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Her ne kadar davalılar şirketteki hisselerini devrettiklerini ve bu yönde bankaya ihtarname çektiklerini ve bu sebeple borçlu olmadıklarını, öncelikle asıl borçluya müracaat edilmesi gerektiğini iddia etmişler ise de; kefalet sözleşmesinin 3.1 maddesindeki “Kefil GKS’ler kapsamında kredi alana kullandırılmış ve/veya kullandırılacak nakdi veya gayrinakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile kredi alanın her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının bu borçların faiz temerrüt faizi vergi komisyon gibi ferileri ve tahsil için vekalet ücreti ile gerekli her türlü masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine kredi alan ile beraber kefil olmayı kabul ve taahhüt eder.”3.5. Maddesindeki “Kefil borcun kredi alan için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kendisine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul ve beyan eder.”3.9.maddesindeki” Kefil, kefalet yükümlülüğünün bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren 10 yıl süre ile geçerli olmaya devam edeceğini kabul ve taahhüt eder.” hükümleri dikkate alındığında şirket hissselerinin devredilmesi nedeniyle sorumluluğun sona ermeyeceği, asıl borçluya müracaat etmeden davalılar hakkında takip başlatılabileceği, ayrıca davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla GKS’den kaynaklanan alacakları nedeniyle hem kambiyo takibi hem de GKS’ye istinaden ilamsız takip başlatabileceği bu bağlamda Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğüne ait … E.sayılı takip başlatılmasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla mümkün olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan nitelikli hesaplama uzmanı bankacı bilirkişinin hazırlamış olduğu raporun dosya mündericatına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle davalıların ticari kredili mevduat hesabı (… nolu kredi) kredileri nedeniyle asıl alacak 29.968,90 TL,işlemiş temerrüt faizi 809,55 TL, BSMV 21.04 TL olmak üzere toplam 30.799,49 TL borçlu oldukları, alacağın banka kayıtlarına göre belirlenmiş olması nedeniyle likit olduğu görülmekle icra inkar şartlarının oluştuğu anlaşılmakla Kayseri Banka alacaklıları icra müdürlüğü … E sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılan davanın kabulü ile, Davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile asıl alacak 29.968,90-TL, işlemiş faiz 809,55-TL, BSMV 21,04-TL olmak üzere toplam 30.799,49-TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin devamına,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı tarafça Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyası alacağı ile Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosya alacaklarının farklı nitelikte olduğu ve TKS ve GKS’yle ilgisi olmadığı belirtilmiş ve bu konuda ilam kurulmuş olmasına rağmen yerel mahkemece iki takip için tahsilde tekerrür olmamak üzere takip yapılabileceğine yönelik karar kurulması kanuna aykırı olduğunu, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak 500.000,00TL bedelli senetin kambiyo niteliğine haiz olmadığı, banka ile … A.Ş. arasındaki kredi ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alınmış bir teminat niteliğinde belge olduğu, senedin sonradan doldurularak icra takibi başlatıldığı iddiası ile Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/610 Esas sayılı dosyasıyla takibin iptaline yönelik de dava açıldığını, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi ilamı ile Yerel Mahkeme ilamı birbirleriyle çeliştiğini, işbu dava da iki icra takibinin konusu aynı ve tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılacağı belirtilmiş olmasına rağmen daha önce kesinleşmiş olan Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/610 Esas ve 2021/9 Karar sayılı ilamında senedin kambiyo niteliğinde olduğu ve GKS veya TKS’yle ilgili olmadığına yönelik ilam kurulduğunu, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme ilamı hatalı olup kaldırılması gerektiğini, Yerel Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile TKS ve GKS’ye ilişkin toplam banka limitinin 500.000,00TL olduğu ve Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyası ile Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyalarının mükerrer takip olduğu tespit edildiğini, bilirkişi raporuyla davacı/alacaklı banka ile müvekkil arasında 27/04/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği ve işbu sözleşmeye ek olarak da Ticari Kart Sözleşmesi düzenlendiği belirtildiğini, TKS, GKS’nın eki niteliğinde olduğu ve toplam banka limitinin ek sözleşmeler dahil 500.000,00 TL olduğu belirtildiğini, müvekkil …, … A.Ş. yetkilisi iken banka genel kredi sözleşmesi gereği banka tarafından teminat olarak alınan ve senet şeklinde düzenlenmiş olan boş belgeyi imzaladığını, işbu boş senet sonradan doldurularak Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası dayanağı olarak kambiyo senetlerine haiz icra takip yolu ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, bilirkişice yapılan tespit ile toplam GKS ve TKS limitlerinin toplamı 500.000,00 TL olduğunu, yani davacı/alacaklı tarafından teminat niteliğinde alınmış olan 500.000,00TL’lik senet miktarı kadar olduğunu, bilirkişi raporuyla Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyası ile Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası borcunun mükerrer nitelikte aynı borç olduğu açıkça tespit edildiğini, ödeme emrinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ibaresi hangi dosya veya alacağa ilişkin olduğu belli olmadığını, tahsilde tekerrür olmayan miktara ilişkin icra vekalet ücreti ve harçların müvekkile yükletilmesi, takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatılmadığının açık kanıtı olduğunu, bu nedenle yerel mahkemece tahsilde tekerrür olmamak üzere ibaresinin yorumlama yöntemiyle ve hiçbir açıklama yapılmadan kabul edilmesi kanuna aykırı olduğunu, takibe itiraz etmede hukuki yararı bulunan müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi Kanuna aykırı olduğunu, müvekkil aleyhine başlatılan icra takiplerinin mükerrer nitelikte olması ve davalı tarafça kambiyo senedinin kredi sözleşmesinden kaynaklı bir alacağa ilişkin olmadığını yargılama öncesi iddia etmesi sebepleriyle Yerel Mahkeme ilamının kaldırılarak davanın reddi ve haksız olarak yapılan icra takibi nedeniyle 2004 s. İİK 67/2 gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekttiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 Esas ve 2021/957 Karar sayılı ilamın kaldırılmasına, davacının davasının reddine ve Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … Esas sayılı icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibi nedeniyle 2004 s. İİK 67/2 gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun davalı kefilden tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacı banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapıldığı, davalıların şirket ortaklığından ayrılmalarının genel kredi sözleşmesindeki kefalete etkisinin bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki bu tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olduğu değerlendirilmekle, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, bu itibarla yerinde görülmeyen davalı … vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerine görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/10/2021 tarih ve 2021/13 E – 2021/957 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 2.103,91 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı … tarafından peşin yatırılmış 525,98 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.577,93 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalı …’dan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 02/02/2022