Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/150 E. 2022/336 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/150
KARAR NO: 2022/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2021
NUMARASI: 2019/493 E. 2021/975 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/11/2021 tarih ve 2019/493 E – 2021/975 K kararına karşı süresi içinde davalı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla müvekkil hakkında 24.000,00TL aidat alacağı, faiz ve faize faiz olmak üzere toplamda 54.992,00TL lik ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin yurt dışında olması nedeni ile süresinde itiraz edemediğini ve takibin kesinleştiğini, oysa müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, bugüne kadar bütün mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 29.06.2013 tarihinde yapılmış olan 2012 olağan genel kurulunun 8. maddesinde görüşülüp ve kabul edilen karar ile konut bedellerinin görüşüldüğünü ve normal kat daireler için 115.000,00TL olarak belirlendiğini, bu bedelin 31.08.2013 tarihine kadar ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin bu borcunu ödediğini, kooperatife başka herhangi bir borcu kalmadığını, sonradan geriye dönük müvekkile borç çıkarılmasının hukuken imkansız olduğunu, müvekkile yapılan takipteki borcun nevinin belirtilmediğini, konut bedelini zamanında eksiksiz olarak ödediğinden dolayı müvekkilin aidat borcu olmasının mümkün olmadığını, olsa olsa müvekkilinin genel giderlere katılma payı olabileceğini, onun da ihtardaki miktarın çok çok altında olması gerektiğini, zira başka bir üye için açılan menfi tespit davasında Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/214E sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporunda normal bir üyenin bugüne kadar ödediği aidat miktarının 84.560,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve müvekkilinin 25.440,00TL fazla ödemesi olduğu gerekçesiyle davamızın kabulüne karar verildiğini, müvekkiline 2011 yılında o gün için çıkarılan konut maliyetinin tamamı olan 115.000,00TL’yi ödemek suretiyle peşin ödemeli ortak konumuna geçtiğini, o tarihten sonra müvekkiline borç çıkarılmasının hukuken mümkün olmadığını, gönderilen borç hesabının tamamen yanlış olduğunu, müvekkilin 24.000,00TL aidat borcu olmadığı gibi, birikmiş faizinin yasa gereği yıllık en fazla %18 olabilecekken aylık %4 hesabının kanuna aykırı olduğunu, ayrıca icra takibinde faize dahi faiz yürütüldüğünü, ödeme emrindeki 2.000,00TL olan alacakların haricindeki diğer alacak faiz olarak nitelendirildiğini ve onlara da yeniden faiz yürütüldüğünü, uyuşmazlığın çözümü için Kayseri Arabuluculuk Merkezine müracaat edilmiş, ancak yapılan görüşmelere rağmen 10.07.2019 tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlandığını, belirterek müvekkilinin davalıya 54.992,00TL TL asıl alacak ve birikmiş faizi ile birlikte borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil kooperatifin ortağı olduğunu, bu ortaklıktan kaynaklı olarak aidat ödeme yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinden kendisi aleyhine yasaya ve usule uygun olarak Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı her ne kadar kooperatifin 29/06/2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında dairelerin bedelinin 115.000 TL olarak tespit edildiğine dayanarak kooperatife aidat ve başkaca borcu olmadığı iddiasıyla iş bu davayı ikame etmiş ise de; takibe konu aidat ve gecikme bedelleri yasaya ve usule uygun olarak genel kurul toplantısında alınmış karara göre talep edildiğini ve tahsili yoluna gidildiğini, kooperatif ana sözleşmesine göre de kooperatife üye olan hiçbir ortağın peşin ve sabit ödemeli ortak olması hukuken mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı tarafın bu yöndeki iddia ve taleplerinin de hukuka uygun olmadığını, kooperatifin kayıtları incelendiğinde bu tür uygulamanın mümkün olmadığının anlaşılacağını, kooperatif aidat toplama ve diğer üyelik işlemlerini hem kooperatifler kanunu, hem de ana sözleşmeye uygun olarak talep ettiğini, davacının aidat borçlarını ödemekten kaçınma kastıyla iş bu davayı ikame ettiğini, faiz oranları bakımından ise genel kurul kararlarıyla belirlenen faiz oranlarına göre ödeme talep edildiğini, belirterek haksız açılan davanın reddine, müvekkil kooperatif lehine % 20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor içerikleri dikkate alındığında; davacının 14.09.2010 tarihinde kooperatife üye olduğu, davacı kooperatif defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, genel kurullarda alınan konut maliyetleri ve peşin ödemeli üye ile ilgili herhangi bir kaydın olmadığı, davacı ortağın kooperatifin ortağı olarak genel kurul kararları doğrultusunda aidat ödemesini yapması gerektiği, davacının ödemesi gereken aidatlar ile ödediği tutarların teknik hesabından sonra kooperatifin 6.553,34 TL asıl alacak 114,90 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 6.668,24 TL davacıdan alacaklı olduğu, yargılama aşamasında kooperatifin alacağını dosyamıza davalı olarak eklenen …’e temlik etmesi nedeniyle 03.02.2021 tarihli duruşmada davacının beyanının alındığı, davacının yargılama giderlerinden temlik eden ve temlik alanın birlikte sorumluluğuna hükmedilmesi talebinde bulunduğu, HMK 125/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden temlik edenin ve temlik alanın birlikte sorumlu olduğu, Mahkememizce denetime elverişli hüküm kurmaya uygun bilirkişi raporuna göre Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu edilen tutardan davacının 6.553,34TL asıl alacak, 114,90TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.668,24TL borçlu olduğu, 48.323,76-TL yönünden borçlu olmadığı, davacının dava açmasında kötüniyetli kabul edilemeyeğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla Mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında asıl alacak 6.553,34-TL işlemiş faiz 114,90-TL olmak üzere toplam 6.668,24-TL borçlu olduğu anlaşılmakla bu dosya nedeniyle 48.323,76-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafından kooperatif aleyhine açılmış ve tarafının da dahili davalı olduğu iş bu davayı kabul etmediğini, davacı asilin dava dilekçesinde kabul etmiş olduğu üzere kendisi kooperatifin ortağı olduğunu, bu ortaklıktan kaynaklı olarak aidat ödeme yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinden kendisi aleyhine yasaya ve usule uygun olarak Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacının her ne kadar iş bu davasında kooperatifin 29/06/2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında dairelerin bedelinin 115.000 TL olarak tespit edildiğine dayanarak kooperatife aidat ve başkaca borcu olmadığı iddiasıyla iş bu davayı ikame etmiş ise de ; takibe konu aidat ve gecikme bedelleri yasaya ve usule uygun olarak genel kurul toplantısında alınmış karara göre talep edilmiş ve tahsili yoluna gidildiğini, Kooperatif ana sözleşmesine göre de kooperatife üye olan hiçbir ortağın peşin ve sabit ödemeli ortak olmasının hukuken mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı tarafın bu yöndeki iddia ve taleplerinin de hukuka uygun olmadığını, kooperatifin kayıtları incelendiğinde bu tür uygulamanın mümkün olmadığının anlaşıldığını, kooperatif aidat toplama ve diğer üyelik işlemlerini hem kooperatifler kanunu, hem de ana sözleşmeye uygun olarak talep etmekte olup, davacının iş bu davayı aidat borçlarını ödemekten kaçınma kastıyla iş bu davayı ikame ettiği kanısında olduğunu, 27.01.2020 tarihli kök raporda ve 02.11.2020 tarihli ek raporda kooperatifin itiraz ve beyanları değerlendirilmediğini, ek rapor ve kök rapor eksik hesaplama ve değerlendirmeler içerdiğinden usul ve yasaya uygun bulunmamakta olup bu hususta itirazlarını yinelediğini, zira davacı tarafın borçlu olmadığına ilişkin iddialarını yazılı belge ile ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kooperatifin ticari defterleri, muavin defter kayıtları ve sair belgelerinden de açıkça görüldüğü üzere, davacının icra takibine konu biçimde borçlu olduğu yazılı delillerle ispatlandığını, davacının sabit fiyat peşin bedelli ortak olmadığı ve dolayısıyla borçlu bulunduğunun tespit edildiğini, davacının iddialarında haksızlığı ve icra takibinin haklı, usul ve yasaya uygun olduğunun ortaya konduğunu beyan ederek istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/493 Esas 2021/975 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde lehine kaldırılması ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davalı Kooperatifin davalı Ayşe Abeş hakkında Kayseri 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 54.992,23 Tl üzerinden takip başlattığı, takibe konu alacağın davalı Kooperatif tarafından 04.11.2019 tarihinde …’e temlik edildiği, davacı tarafından davalı Kooperatife karşı 20.08.2019 tarihinde eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Dava, temlik eden davalı Kooperatif tarafından, Kooperatif üyesi olan davacı aleyhine Kayseri 5. İcra … Esas sayılı takip dosyasında 01.10.2018 genel kurul kararı uyarınca belirlenmiş 2013 yılı Temmuz, Ağustos,Eylül, Ekim Kasım, Aralık; 2014 yılı Ocak, Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran aylarına ait gecikme bedeli ile 31.08.2013- 30.06.2014 tarihleri arası aidat bedeline dayanarak başlattığı takipten dolayı borçlu olunmadığına ilişkin açılmış menfi tespit davasıdır. Kayseri 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacıı hakkında 22.000 TL asıl alacak, 32.992,23 TL faiz olmak üzere toplam 54.992,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak 01.10.2018 genel kurul kararı uyarınca belirlenmiş 2013 yılı Temmuz, Ağustos,Eylül, Ekim Kasım, Aralık; 2014 yılı Ocak, Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran aylarına ait gecikme bedeli ile 31.08.2013- 30.06.2014 tarihleri arası aidat bedeli olarak gösterildiği görülmüştür. Bilindiği üzere Kooperatifler aidat toplayarak inşaatlarını yapar ve amaçlarını gerçekleştirir. Ayrıca kooperatiflerde eşitlik ilkesi geçerlidir. Kooperatiften bağımsız bölüm alınması aidat ödenmesine engel değildir. Davacı kooperatif inşaatlarının devam ediyor olması nazara alındığında kooperatifin aidat toplaması olağandır. Daha önceki genel kurulda alınan kesin maliyet ile ilgili kararın iptal edilmiş olması da aidat toplamaya engel teşkil etmez.( Yargıtay 23 HD 2016/7545 Esas 2019/5329 Karar) Kooperatif üyesinin bağımsız bölüm talep hakkı zamanaşımına uğramaz. Bununla birlikte Kooperatif tarafından bunun karşılığında talep edilecek olan inşaat gideri olarak talep edilen aidata da zamanaşımı işlemesi mümkün değildir.( Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/391 Esas 2020/1615 Karar) 27.01.2020 Tarihli bilirkişi raporunda dava dışı kooperatifin üyesinden 6.553,34 TL asıl alacak 114,90 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 6.668,24 TL aidat ücreti talep edilmesi usul ve yasaya uygun olup davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kooperatif takipte 01.10.2018 tarihli genel kurul kararıyla belirlenmiş 2013 yılı Temmuz, Ağustos,Eylül, Ekim Kasım, Aralık; 2014 yılı Ocak, Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran aylarına ait gecikme bedellerini talep etmiş olup takip dayanağı olarakta 01.10.2018 tarihli genel kurul kararını göstermiştir. Dosyaya sunulan kooperatife ait genel kurul tutanakları incelendiğinde 2018 yılı genel kurulunun 29.06.2018 tarihinde yapıldığı genel kurulda konut maliyetlerine ve gecikme bedellerine ilişkin bir kararın bulunmadığı 29.06.2013 tarihli Genel Kurulda konut bedellerinin müteahit ile anlaşılarak bulunan ve zemin kat daireler için 100.000 TL son kat daireler için 110.000 TL normal kat daireler için 115.000 TL olmasına bu bedellerin 31.08.2013 tarihine kadar ödenmesi yönünde karar alındığı, kooperatifçe geçici maliyet ilişkin 06.12.2016 tarihli raporun aldırıldığı kesin maliyete ilişkin bir çalışmanın bulunmadığı görülmüştür.Bununla birlikte Konut Yapı Kooperatif Anasözleşmesinin 61. Maddesinde konutun kesin maliyet bedelinin nasıl belirleneceği düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre”Arsa bedeli ile yapı masrafları ve yol, su, elektrik gibi müşterek tesis masrafları, okul, kütüphane, satış mağazaları, bahçe ve spor alanı gibi genel hizmet tesis bedellerinden her konuta düşecek olan miktar ile genel giderler ve yönetim masraflarından ortaklara düşecek paylar hesaplanmak suretiyle konutların geçici maliyetleri bulunur. Bundan sonra yönetim kurulu kararı ile oluşturulacak en az üç kişilik bir teknik heyet tarafından konutların yeri, yapı durumu ve sair özelliklerine göre kıymet takdir olunur. Teknik heyet kararı bir rapora bağlanarak, tanzim tarihi ve imzaların doğruluğu bakımından noterce onandıktan sonra yönetim kuruluna tevdi edilir. Bu rapor, yönetim kurulunca, noter vasıtasıyla, taahhütlü mektupla veya elden imza karşılığında ortaklara tebliğ edilir. Ortaklar tebliğ tarihinden İtibaren 15 gün içinde bu kıymetlere itiraz edebilirler. 15 günün geçmesiyle itiraz hakkı kesin olarak düşer. İtiraz edildiği takdirde, teknik heyet ile yönetim kurulunun kendi üyeleri arasından birer, itirazda bulunan ortaklar tarafından seçilecek bir kişiden oluşan 3 kişilik yeni bir kurul marifetiyle tekrar kıymet takdir olunur. Bu heyet tarafından takdir olunan fark, geçici maliyet bedellerine eklenir veya bu bedelden indirilir. Geçici maliyet tespitinden sonra yapılan masraflar kesinleşen kıymet takdiri ile orantılı olarak bölünerek kesin maliyet bulunur. İtiraz taksitlerin ödenmesini geciktiremez. Her ortak kendisine düşen konutu kesin maliyet bedeli üzerinden kabule mecburdur. Ortaklar, yönetim kuruluna yazı ile bilgi vermek şartıyla kendilerine düşen konutları diğer ortakların konutları ile değiştirebilirler.” düzenlemesinin olduğu görülmüştür. Tüm bu açıklamalar ve dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir 27.01.2020 tarihli asıl, 02.11.2020 tarihli ek mali müşavir rapor ve 06.10.2021 tarihli hukukçu hesap bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında;Dosyada Kooperatif Ana Sözleşmesi 61. Maddesi uyarınca hazırlanmış kesin maliyet bedeli bulunmadığı, eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğu davacının sabit ücretli üye olduğuna yada istifa ettiği ve bu istifanın kabul edildiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi davalını kooperatifçe kendisine teslim edilen taşınmazı kullandığı kooperatife iade etmediği, davacının aidat ödeme borcunun devam ettiği görülmekle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/11/2021 tarih ve 2019/493 E – 2021/975 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı …’in istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 3.300,99 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 825,25 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 2.475,74 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022