Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1491 E. 2022/2131 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1491
KARAR NO: 2022/2131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2020
NUMARASI: 2020/118 E. 2020/275 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/10/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/06/2020 tarih ve 2020/118 E – 2020/275 K kararına karşı süresi içinde davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Dairemizin 19/01/2021 tarih, 2020/1212 Esas 2021/70 Karar sayısı ile HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/06/2020 tarih 2020/118 E- 2020/275 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair karar verildiği, Dairemiz kararına karşı Davalı … vekilince süresi içerisinde Temyiz başvuru dilekçesi sunulması üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesince 28/03/2022 tarih 2021/3416 E – 2022/2496 K sayılı ilamıyla ; “….Dava, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyeye ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra alacaklıların alacağının tahsili istemi ile dava açması durumunda mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse tasfiye olunan şirketin sadece bu işlemlerin yapılması için yeniden tesciline karar verileceği düzenlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince isabetli bir şekilde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ek tasfiyesine karar verilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme sonucu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihyası istenen şirketin sınırsız ihyasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,…” karar verilmiştir.Bozma ilamı üzerine dairemizce taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğatlar yapılmış,duruşma günü belirlenmiş,taraf vekillerine tebliği yapılmıştır.
Taraf vekilleri duruşma günü hazır olmuşlar ve davacı vekili; bozma ilamı doğrultusunda takdirin mahkememizin olduğunu,
Davalı … vekili ise; daha önceki beyanlarını tekrarla müvekkili hakkındaki davanın reddini, Yargıtay’ın bozma ilamı konusunda takdirin mahkememizin olduğunu beyan etmişlerdir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … sayılı “İşveren Mali Sorumluluk Poliçesi” ile sigortalı … Limited Şirketi çalışanlarından …’nun, 02/08/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda meslekte kazanma gücünü %64 oranında yitirecek şekilde yaralandığını, SGK’nun Kayseri 1. İş Mahkemesi’nin 2013/352 Esas 2015/544 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu rücu davasında hüküm altına alınan alacakların Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini ve 163.757,24-TL’nin müvekkili şirket sigortalısı tarafından icra dosyasına ödendiğini, Kayseri 1. İş Mahkemesi’nin 2013/352 Esas 2015/544 Karar sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda kusur atfedilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi aleyhine müvekkili tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dosyası üzerinden rücu istemli dava açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu, dava sürecinde genel kurul kararıyla Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin tasfiyesine karar verildiği, ticaret sicil kaydının terkin edildiğinin Ticaret Sicil Gazetesi’nin 27/03/2019 tarih ve 9796 sayılı nüshasında ilan edildiği anlaşıldığını beyanla … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket nezdinde … sayılı işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … Limited Şirketi çalışanlarından olan …’nun 02/08/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası neticesinde meslekte kazanma gücünü %64 oranında yitirecek şekilde yaralandığını, bu iş kazası nedeniyle … Limited Şirketi aleyhine Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dava dosyası ile rücuen tazminat istemli dava açıldığını, dava sürecinde Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin genel kurul kararı ile tasfiyesine karar verildiğini, ticaret sicil kaydının terkin işleminin Ticaret Sicil Gazetesi’nin 27/03/2019 tarih ve 9796 sayılı nüshasında ilan edildiğini, davacının 12/02/2020 tarihinde açtığı bu dava ile … Limited Şirketi’nin ihyasını ve son tasfiye memuru olan müvekkili …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkiline yükletilmesini talep ve dava ettiğini, TTK’nun 547/1. maddesine göre ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebileceklerini, anılan şirketin 25/06/2018 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye geçilmesine ve tasfiye memuru olarak …’ün atanmasına karar verildiğini, bu kararın Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numarası ile onaylandığını, 03/07/2018 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde tasfiye sürecine girildiğinin ilan edildiğini, aynı gazete nüshası ile tasfiyeden dolayı alacaklılarına 1. çağrı ilanının yapıldığını, 11/072018 tarihinde 2. çağrı ilanının ve 19/072018 tarihinde 3. çağrı ilanının yapıldığını, 12/03/2019 tarihinde tasfiye sürecinin tamamlandığından bahisle ticaret sicil kaydının silinmesine karar verildiğini, bu kararın Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numarası ile onaylandığını, ortaklar kurulunun … numaralı kararı ile şirketin tasfiye edildiğini ve ticaret sicil kaydının silinmesine karar verildiğini, bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih ve … sayılı nüshasında ilan edildiğini, yukarıda sözü edilen rücu davasının ise 27/07/2018 tarihinde açıldığını, muhtemel borca ilişkin olarak üç ayrı çağrı döneminde tasfiye memurluğuna herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, … Limited Şirketi’nin tasfiye aşamasını tamamladığında kapanışının zarar olarak yapıldığını, emsal Yargıtay kararlarına göre ek tasfiye talebi için tasfiyeye dahil edilmemiş bir aktifin bulunmasının gerektiğini, mahkemeden tescil talebinde bulunanın şirketin yeniden tescilinin yapılmasında hukuken korunmaya değer bir menfaatinin bulunmasının gerektiğini, oysa bu davada ihyası istenen şirketin zarar etmiş olduğunu, bu nedenle canlandırılarak ek tasfiye yoluna gidilse dahi davacının herhangi bir menfaatinin, başka bir deyimle hukuki yararının olmayacağını, son tasfiye memuru olan müvekkilinin bu davada zorunlu davalı olduğunu, davalı gösterilmesinin sebebinin müvekkilinin kusurlu olması değil kanuni zorunluluktan kaynaklandığını, bu sebeple müvekkilinin aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi Tarafından; “…TTK’nun 547. maddesi hükmü ve tüm beyan ve deliller birlikte dikkate alındığında, davalılar aleyhine açılmış işbu ihya davasının kabulü için yasaca aranan koşulların oluştuğu, eksik tasfiye işlemlerinin tamamlanabilmesi için yasal işlemlerin yapılıp tamamlanması gerektiği, davacının bu nedenlere dayalı ihya talebi yönünden hukuki yararının bulunduğu, bu işlemlerin yapılabilmesi için de kaydı silinmiş olan şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği kanaatına varıldığından davanın kabulü ile Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/Merkez sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye kapanışı nedeniyle ticaret sicilinden kaydı silinmiş olan … Limited Şirketi’nin ihyasına, ihyasına karar verilen şirketin en son tarihli tasfiye kurulunda görevli tasfiye memuru … ‘ün TTK’nun 547/2. maddesi gereğince şeirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna 1.000,00-TL tasfiye memur ücreti taktirine, bu ücretinin ihyasına karar verilen şirketin mamelekinden karşılanarak kendisine ödenmesine, kararın kesinleşmesini müteakip Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce tescil ve ilanına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan, tasfiye süreci sona ermeden tasfiye toplantısı yaparak şirketin sicilden terkinin sağlayan tasfiye memurunun açılan dosyada yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gereklidir (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 günlü,2019/1184 Esas ve 2019/1548 Karar sayılı emsal kararı). Bu nedenle yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş, davanın KABULÜ ile, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/Merkez sicil numarasında kayıtlı iken 14/03/2019 tarihinde tasfiye sonu terk olunan “… Ltd. Şti”nin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam eden dava ve bu davanın konusu uyuşmazlıkla sınırlı olarak İHYASINA, ihyasına karar verilen şirketin en son tarihli tasfiye memuru olan davalı …’ün (T.C. no:…) tasfiye memuru olarak atanmasına” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili 17/07/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının olmadığını, tasfiye işlemlerinin hukuka uygun olarak yapıldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tasfiye memuruna yükletilemeyeceğini, tasfiye memurunun bu davada zorunlu davacı olduğunu, davacı gösterilmesinin sebebinin kusurlu olması değil aksine kanuni bir zorunluluk olduğunu, HMK Mad. 312/2 uyarınca da son tasfiye memurunun davanın açılmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermemesi sebebiyle yargılama giderleri ve vekalet ücreti ödemesine hükmedilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararın bozularak ortadan kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, TTK 547 uyarınca ek tasfiye amacıyla açılan ihya davasıdır. İhyası istenen şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; … Limited Şirketi’nin … sicil numarası ile ticaret siciline kayıtlı olduğu, şirketin 25/06/2018 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna davalı …’ün atandığı, 12/03/2019 tarihinde tasfiye kapanışı yapıldığı ve 14/03/2019 tarihinde sicilden silindiği görülmüştür. Davacının 27/07/2018 tarihinde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nın 2018/535 Esas sayılı dosyasında tasfiye olan şirkete rücu davası açtığı mahkemece bu durumun fark edilmesi üzerine davacıya ihya davası açması için süre verildiği bunun üzerine davacı tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde iş bu davayı açtığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ışığında; tasfiye memurunun şirket hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/535 Esas sayılı dava dosyası ile açılan rücu davası olduğu halde şirketin tasfiye işlemlerini başlatarak şirketin 27.03.2019 tarihinde terkinine karar verilmesine neden olduğu görülmekle ihya davasının kabulü ile yargılama giderlerinden tasfiye memurunun sorumluluğu yoluna gidilmesine karar verilmiştir.Bu kararın istinafı nedeniyle dairemizce yapılan inceleme sonunda Yargıtay 23.HD nin emsal 2018/148 esas-2020/3641 karar sayılı kararı da gözetilmek suretiyle Dairemizin 19/01/2021 tarih, 2020/1212 Esas 2021/70 Karar sayısı ile HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince Kayseri 1.Asliye ticaret Mahkemesinin 22/06/2020 tarih 2020/118 E- 2020/275 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair karar verilmiştir. Dairemizin işbu kararına karşı Davalı … vekilince süresi içerisinde Temyiz başvuru dilekçesi sunulması üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesince 28/03/2022 tarih 2021/3416 E – 2022/2496 K sayılı ilamıyla ; “….Dava, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyeye ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra alacaklıların alacağının tahsili istemi ile dava açması durumunda mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse tasfiye olunan şirketin sadece bu işlemlerin yapılması için yeniden tesciline karar verileceği düzenlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince isabetli bir şekilde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ek tasfiyesine karar verilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme sonucu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihyası istenen şirketin sınırsız ihyasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,…” karar verilmiştir.Bozma ilamı üzerine dairemizce taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğatlar yapılmış,duruşma günü belirlenmiş,taraf vekillerine tebliği yapılmıştır.Taraf vekilleri duruşma günü hazır olmuşlar ve davacı vekili; bozma ilamı doğrultusunda takdirin mahkememizin olduğunu, Davalı … vekili ise; daha önceki beyanlarını tekrarla müvekkili hakkındaki davanın reddini, Yargıtay’ın bozma ilamı konusunda takdirin mahkememizin olduğunu beyan etmişlerdir.Dairemizce Yargıtay 11.Hukuk Dairesince 28/03/2022 tarih 2021/3416 E – 2022/2496 K sayılı bozma ilamına uyulmasına uyulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamına uyulmuş olması nedeniyle bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi yasal zorunluluktur. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyeye ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra alacaklıların alacağının tahsili istemi ile dava açması durumunda mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse tasfiye olunan şirketin sadece bu işlemlerin yapılması için yeniden tesciline karar verileceği düzenlenmiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarih 2021/31416 Esas, 2022/2496 Karar ) Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarih 2021/31416 Esas, 2022/2496 Karar sayılı ilamına mahkememizce uyulmuş olunup uyma kararı doğrultusunda “Davanın KABULÜ ile, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/Merkez sicil numarasında kayıtlı iken 14/03/2019 tarihinde tasfiye sonu terk olunan “… Ltd. Şti”nin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam eden dava ve bu davanın konusu uyuşmazlıkla sınırlı olarak İHYASINA, İhyasına karar verilen şirketin en son tarihli tasfiye memuru olan davalı …’ün (T.C. no:…) tasfiye memuru olarak atanmasına, Tasfiye memuruna 1.000,00-TL tasfiye memuru ücreti takdirine, bu ücretin ihyasına karar verilen şirket mamelekinden karşılanarak tasfiye memuruna ödenmesine, Kararın kesinleşmesine müteakip Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanına” şeklinde hüküm kurmak gerekmiştir.
Yargıtay 2.HD nin 2021/3375 esas-2021/4650 karar sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere,”…5235 sayılı Kanun uyarınca bölge adliye mahkemelerinin denetim ve hüküm mahkemesi sıfatlarına haiz adli yargı ikinci derece mahkemeleri olduğu, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı tarafların itirazları doğrultusunda istinaf kanun yolu incelemesi görevini yerine getirirken istinaf başvurusunun esastan reddi veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurmak dâhil denetim ve hüküm mahkemesi olarak gerekli tüm kararları verebileceği, ancak ilk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtay’ın bozma kararı vermesi durumunda dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığına göre bu halde kanun yolu denetim mahkemesi yetkisinden söz edilemeyecektir. Temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmayacağı hususunda karar vermek üzere aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin “Duruşmalı işler” tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği tartışmasız olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesi tarafından zorunlu açılan ve alt derece hüküm mahkemesi sıfatıyla yapılan duruşma nedeniyle yeni bir vekâlet ücretine hükmedilemez.(HGK’nın 04.03.2021 tarih ve 2021/2-96 esas-2021/205 karar sayılı ilamı)…” şeklinde hüküm altına alındığından, Yargıtay 11. HD nin işbu bozma ilamı nedeniyle dairemizce usul yasası gereğince zorunlu olarak duruşmalı yapılan inceleme sonucu verilen işbu niha karar yönünden ayrıca istinaf vekalet ücretine karar verilmemiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/Merkez sicil numarasında kayıtlı iken 14/03/2019 tarihinde tasfiye sonu terk olunan “… Ltd. Şti”nin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/535 Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam eden dava ve bu davanın konusu uyuşmazlıkla sınırlı olarak İHYASINA,
2-İhyasına karar verilen şirketin en son tarihli tasfiye memuru olan davalı …’ün (T.C. no:…) tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuruna 1.000,00-TL tasfiye memuru ücreti takdirine, bu ücretin ihyasına karar verilen şirket mamelekinden karşılanarak tasfiye memuruna ödenmesine,
4-Kararın kesinleşmesine müteakip Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanına,
5-Alınması gereken maktu karar ve ilam harcı dava açılırken davacıdan peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan 35,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcının davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının bozma ilamı öncesi yapmış olduğu 98,00 TL tebligat gideri ile bozma ilamından sonraki aşamada yaptığı 22,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 120,00 TL yargılama giderinin davalı … ‘den alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı tarafın yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6100 sayılı HMK’nun 333/1. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran davacı tarafa iadesine,
9-Davacı lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
10-Koşulları bulunmadığından ayrıca istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2022