Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1484 E. 2022/1503 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1484
KARAR NO: 2022/1503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2021
ESAS NO: 2021/54
KARAR NO: 2021/1135
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2022
İSTİNAF KARAR
YAZIM TARİHİ: 22/06/2022
Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/12/2021 tarih ve 2021/54 E. – 2021/1135 sayılı kararı davacı vekili ile müdahil … ve … vekilleri tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2019 yılında yapılan genel kurulda hazirun listesine alınmadığını, çağrılmadığını, bu genel kurulda önceki genel kuruldaki kesin maliyetlerin iptal edilip yeniden kesin maliyet belirlenmesi kararı alındığını, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bu genel kurulda kendisinin Kooperatifler Kanunu’nun 48. maddesi ve ana sözleşmenin 24. maddesine göre oy kullanma hakkının olduğunu, ancak çağrı yapılmayarak bunun engellendiğini, davalı kooperatifin, ortaklıktan çıkarıldığını kabul etmeyip kendisine dava açtığını, bunun dışında dava dilekçesinde adını saymış olduğu 36 kişiyi de genel kurula çağırmadığını, daha önce yapılan kesin maliyetin %10’nun da peşin alındığını, buna göre ilişiğinin kesilmiş olduğunu, alınan yeniden kesin maliyet çıkarma kararının ise hukuki olmadığını, 2019 yılındaki genel kurula eşitlik ilkesini bozmamak için tüm ihraç edilenlerin genel kurula çağrılması gerektiğini, 2011 yılında kooperatifin 912 üyesi olduğunu, o halde 600 kişinin tapu alıp ayrıldığının mı yoksa ihraç edildiğinin mi bilinmediğini, bunların da genel kurula davet edilmesi gerektiğini, kesin maliyet kararının reddedilmesi düşünülerek bu yola başvurulduğunu beyanla bu nedenlerle genel kurul kararlarının yokluklukla malul olduğunun tespitine ve bu olmadığı takdirde genel kurulun 10. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel kurul iptal talebinin hak düşürücü süreye tabi olduğunu, yürütmenin durdurulması talebinin yerinde olmadığını, daha önce açılan davalara ilişkin raporlarda genel kurul kararının yeterli nisapla alındığının belirlendiğini, genel kurulun 10. maddesi gereği yapılan kesin maliyet hesaplarının yerinde olduğunu, eşitlik ilkesine uygun olarak alındığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Davalı kooperatifin 2011 ve 2012 yıllarına ait hazirun cetvellerinde yazılı üye sayılarının dava konusu edilen genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde azalmış olduğu dikkate alınarak bilirkişiler tarafından bu azalmanın sebepleri araştırılmış; genel kurulda sunulan ve çevre ve şehircilik il müdürlüğüne de verilen yönetim kurulu faaliyet raporları incelenmiş, bu raporlardan 2011 yılında 227 ortağın istifa etmesiyle kooperatif ortak sayısının 606 olduğu, 2012 yılında 155 ortağın istifa ettiği, 24/03/2012 tarihli genel kurulda ise ortak sayısının 353 olduğu, kooperatife girme ve çıkmanın serbest olduğu, yapı kooperatiflerinde kişilerin ekonomik durumları, kooperatifin mali durumu ve sair sebeplerle ortaklıktan istifaların gerçekleşmesinin mümkün ve kooperatifin doğal mecrası içinde gerçekleştiği belirlenmiştir.Kanunda öngörülen asgari toplantı ve karar sayısına uyulmadan genel kurulda karar alınması yokluk halidir. 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısı için 304 ortağa çağrı yapıldığı, 42 ortağın asaleten, 38 ortağın vekaleten olmak üzere toplantıya toplam 80 ortağın katıldığı, genel kurul toplantı yeter sayısının ortakların 1/4 oranında toplantıya katılmasıyla ve karar yeter sayısının ise toplantıya katılan ortakların yarısından bir fazlasının oyu ile sağlanabilir olduğu, buna göre dava konusu genel kurul tarihi itibarı ile kooperatifin 304 ortağı olduğu tespit edildiğinden toplantı yeter sayısının 76 olduğu, dava konusu genel kurul toplantısına ise asaleten ve vekaleten toplam 80 ortağın katıldığı, bahsi geçen genel kurulda yönetim kurulu faaliyet raporu, yönetim kurulunun ibrası, 36 aylık ertelemeye ilişkin karar, ortaklıktan ayrılanlardan genel gider payı kesilmesi hariç diğer kararlar ve davacının iptalini talep ettiği 10. maddedeki kararın oy birliği ile kabul edildiği dikkate alındığından 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında toplantı ve karar yeter sayısının mevcut olduğu, genel kurul kararlarının yokluk sebeplerinin bulunmadığı, davacının ikinci terditli talebi olan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının 10 numaralı kararının iptali için ise 1 aylık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra davacının eldeki davayı açtığı anlaşıldığından” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili ile müdahil vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2019 yılı genel kuruluna 304 kişi davet edildiğini ve yargılama esnasında alınan bilirkişi raporuna göre; 1-… , 2-… , 3-… , 4-… , 5-… , 6-… , 7-… , 8-… , 9-… , 10-… , 11- … , 12-… , 13-… , 14-… , 15-… , 16-… , 17-… , 18-… , 19-… , 20-… , 21-İ… , 22-Davacı … ‘ın kooperatif ortağı olmadığına dair noter kanalıyla istifa dilekçesi gönderdikleri ve genel kuruldan önce ortaklıktan ayrıldıkları bu sebeple hazirun listesinde bulunmadıkları belirtilmiş fakat yargılama esnasında defaatle belirtildiği üzere bu müvekkillerine 2019 yılı genel kurulunda alınan karar uyarınca müvekkillerine kesin maliyet alacağı sebebiyle açılan davalarda istifa yoluyla kooperatif ortaklığından ayrılarak ilişiği kesilmesinin mümkün olmadığı hatta bu kişilerin genel kurula davet edilmemesinin sehven yahut yönetim kurulunun hatası sonucu davet edilmemiş olabileceği, bu kişilerin sehven hazirunlarda yer almadığı yönünde tespitte bulunulduğu ve müvekkillerinin üye olduğundan bahisle aleyhine alacağa hükmedildiğini, … yönünden ise; İhtarmanede kooperatif ortaklığından ayrılmadığı borcu olmadığına dair ihtarnamesi olduğu belirtilmişse de ihtarda açıkça taahhütname ve ilişik kesme belgesi verildiği belirtilerek alacak ve borç olmadığı belirtilmiş olup bu sebeple tarafın iradesine aykırı olacak şekilde istifa etmediği yönündeki bilirkişi raporundaki hukuki tespite katılmak mümkün olmadığını, zira ihtar ve kooperatifi tarafından veri len ilişki kesme ve taahhütname belgesinin değerlendirmesi mahkeme tarafından yapılsı gerektiğini, bu sebeple 2019 yılı genel kuruluna davet edilmeyen 23. kişinin… olduğunu,… ‘un yine bilirkişi raporunda kooperatife üye kayıt defterlerinde kayıtları olmadığı, kooperatifin başka belgelerinde de isimlerine ve kayıtlarına rastlanmadığı belirtilen kişilerden … ‘un 2011 yılında genel kuruluna davet edildiğini ve hazirun listesinde 17. sırada yer aldığını, … ‘nun davalı kooperatif tarafından … ada … parsel … blok … . Kat … no.lu bağımsız bölüm ferdileştirme yoluyla 11.10.2012 yılında devredildiğini ve … ‘na bu taşınmazın devredildiğini ve genel kurul sonrasında kesin maliyet çıkarıldığını, fakat genel kurula davet edilmediğini, bu durumda esasen 25 kişinin çağrılmadığını, dava dilekçesinde de belirttiği üzere taraflarınca tespit edilen kişilerin isimlerinin belirtildiği bunun dışında borç çıkarıldığı halde genel kurula davet edilmeyen kişiler olmasına rağmen raporda bir kısım kişilerin kooperatif kayıtlarında isimlerine rastlanmadığı belirtilmişse de bu tespitin hatalı olduğunun açık olduğunu, bu durumda 21.04.2019 tarihli genel kurulda üye sayısı 304 kişi olmayacağı ve toplantı yeter sayısının ise 80 kişi olmayacağının açık olduğunu, yargılama esnasında alınan raporda da 22 kişinin istifa ettiği gerekçesiyle çağrılmadığının belirtilmiş buna rağmen hukuki hiçbir dayanak olmaksızın genel kurulda toplantı yeter sayısı belirtişmişse de istifa ettiği gerekçesi ile çağrılmayan 22 kişinin aynı zamanda halen kooperatif üyesi olduğundan bahisle yine Kayseri Asliye Ticaret Mahkemelerinde aleyhlerine kesin maliyet alacağına hükmedilmiş olup bu çelişkiye rağmen halen yukarıda ismi belirtilen 22 kişinin üye olup olmadığı taraflarınca anlaşılamadığını, istifa ettikleri gerekçesi ile genel kurula davet edilmedikleri raporda belirtildiğini buna göre bu kişilerin genel kurula davet edilseydi üye sayısı 304+22 olmak üzere 326 kişi olacağından toplantı yeter sayısının en az 82 kişi olmak zorunda olduğunu, bu durumda genel kurulda toplantı ve karar yeter sayısının sağlandığı ve yokluk olmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 20221/1135 K. sayılı mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2019 yılı genel kuruluna 304 kişi davet edildiğini ve yargılama esnasında alınan bilirkişi raporuna göre; 1-… , 2-… , 3-… , 4-… , 5-… , 6-… , 7-… , 8-… , 9-… , 10-… , 11- … , 12-… , 13-… , 14-… , 15-… , 16-… , 17-… , 18-… , 19-… , 20-… , 21-… , 22-Davacı … ‘ın kooperatif ortağı olmadığına dair noter kanalıyla istifa dilekçesi gönderdikleri ve genel kuruldan önce ortaklıktan ayrıldıkları bu sebeple hazirun listesinde bulunmadıkları belirtilmiş fakat yargılama esnasında defaatle belirtildiği üzere bu müvekkillerine 2019 yılı genel kurulunda alınan karar uyarınca müvekkillerine kesin maliyet alacağı sebebiyle açılan davalarda istifa yoluyla kooperatif ortaklığından ayrılarak ilişiği kesilmesinin mümkün olmadığı hatta bu kişilerin genel kurula davet edilmemesinin sehven yahut yönetim kurulunun hatası sonucu davet edilmemiş olabileceği, bu kişilerin sehven hazirunlarda yer almadığı yönünde tespitte bulunulduğu ve müvekkillerinin üye olduğundan bahisle aleyhine alacağa hükmedildiğini, … yönünden ise; İhtarmanede kooperatif ortaklığından ayrılmadığı borcu olmadığına dair ihtarnamesi olduğu belirtilmişse de ihtarda açıkça taahhütname ve ilişik kesme belgesi verildiği belirtilerek alacak ve borç olmadığı belirtilmiş olup bu sebeple tarafın iradesine aykırı olacak şekilde istifa etmediği yönündeki bilirkişi raporundaki hukuki tespite katılmak mümkün olmadığını, zira ihtar ve kooperatifi tarafından veri len ilişki kesme ve taahhütname belgesinin değerlendirmesi mahkeme tarafından yapılsı gerektiğini, bu sebeple 2019 yılı genel kuruluna davet edilmeyen 23. kişinin … olduğunu, … ‘un yine bilirkişi raporunda kooperatife üye kayıt defterlerinde kayıtları olmadığı, kooperatifin başka belgelerinde de isimlerine ve kayıtlarına rastlanmadığı belirtilen kişilerden … ‘un 2011 yılında genel kuruluna davet edildiğini ve hazirun listesinde 17. sırada yer aldığını, … ‘nun davalı kooperatif tarafından … ada… parsel … blok … . Kat … no.lu bağımsız bölüm ferdileştirme yoluyla 11.10.2012 yılında devredildiğini ve … ‘na bu taşınmazın devredildiğini ve genel kurul sonrasında kesin maliyet çıkarıldığını, fakat genel kurula davet edilmediğini, bu durumda esasen 25 kişinin çağrılmadığını, dava dilekçesinde de belirttiği üzere taraflarınca tespit edilen kişilerin isimlerinin belirtildiği bunun dışında borç çıkarıldığı halde genel kurula davet edilmeyen kişiler olmasına rağmen raporda bir kısım kişilerin kooperatif kayıtlarında isimlerine rastlanmadığı belirtilmişse de bu tespitin hatalı olduğunun açık olduğunu, bu durumda 21.04.2019 tarihli genel kurulda üye sayısı 304 kişi olmayacağı ve toplantı yeter sayısının ise 80 kişi olmayacağının açık olduğunu, yargılama esnasında alınan raporda da 22 kişinin istifa ettiği gerekçesiyle çağrılmadığının belirtilmiş buna rağmen hukuki hiçbir dayanak olmaksızın genel kurulda toplantı yeter sayısı belirtişmişse de istifa ettiği gerekçesi ile çağrılmayan 22 kişinin aynı zamanda halen kooperatif üyesi olduğundan bahisle yine Kayseri Asliye Ticaret Mahkemelerinde aleyhlerine kesin maliyet alacağına hükmedilmiş olup bu çelişkiye rağmen halen yukarıda ismi belirtilen 22 kişinin üye olup olmadığı taraflarınca anlaşılamadığını, istifa ettikleri gerekçesi ile genel kurula davet edilmedikleri raporda belirtildiğini buna göre bu kişilerin genel kurula davet edilseydi üye sayısı 304+22 olmak üzere 326 kişi olacağından toplantı yeter sayısının en az 82 kişi olmak zorunda olduğunu, bu durumda genel kurulda toplantı ve karar yeter sayısının sağlandığı ve yokluk olmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 20221/1135 K. sayılı mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili asli müdahil … ‘in dava dilekçesinde belirtilen genel kurula davet edilen 304 kişilik listede dahi olmadığını, … ‘nin 2011 yılında üyeden tapusu olan taşınmazı satın aldığını, üyenin kooperatif borcunu silmek için kooperatifçe çıkartılan kesin hesabı süresi içerisinde ödeyip borcu yoktur yazısı aldığını, Kooperatif tarafından kesin hesap sırasında ve müvekkilinin tapusu olan taşınmazı üyeden satın alması nedeniyle üye olarak kaydı yapıldığını, müvekkilinin borcu kalmaması nedeniyle bu tarihten 10 yıla yakın süre hiçbir şekilde aidat talebi olmadığı gibi hiçbir genel kurul toplantısına davet edilmediğni, ismi hazırlanan ve ilgili kurumlara sunulan üye ve hazurun listelerinde yer almadığını, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/738 Esas sayılı dava dosyası ile 29.10.2019 tarihinde müvekkili aleyhine yoklukla malul olduğunun tespiti istenilen Genel Kurulda alınan karar nedeniyle 10 yıl önce tapusunu aldığı ve tapuyu devir aldığı üyeye ve kooperatifçe çıkartılan kesin hesabı peşinen ödeyip borcunu ödeyerek ilişkisini sona erdirdiği daire nedeniyle daire için ödediği toplam miktardan daha fazla bir daire parası olan 200.000,00 TL nin üzerinde bir miktarın halen üyeliği devam ettiği gerekçesiyle talepte bulunulduğunu, dosyanın bilirkişisinin görev ve yetkisine girmemesine rağmen zamanaşımı konusunda karar vermesi üzerine yerel mahkemece hatalı olarak genel kurulun ve alınan kararların iptali için 1 aylık sürede dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, genel kurul kararının 21.04.2019 tarihi olduğunu, dava tarihinin 29.10.2019 tarihi olduğunu, bir kere bu yönden tespit ve kararın hatalı olduğunu, dava dışında davet edilmediği bir genel kuruldan müvekkilin nasıl haberi olduğu ve katıldığı kabul edilerek 1 aylık sürenin dolduğu kabul edilebilir, yine 10 yıla aşkın bir süredir kesin hesap çıkartılıp borcu ödediği için hiçbir şekilde genel kurul listelerinde yer almayan ve hiç birine davet edilmeyen, hiçbir şekilde aidat adı altında bir ödeme talep edilmeyen müvekkilinin kendisini üye kabul edip nasıl kooperatif ile ilgili işlemleri takip etmesi ve kendisinin listelerde dahi yer almadığı genel kurula ve alınan kararlara karşı 1 ay içinde dava açması beklenebileceğini, müvekkilinin Bakanlığa bildirilen üye listesinde yer almadığı, yine hesaba esas üye listesinde yer almadığı, kendisine davet gönderilmediği, kendisinin toplantı ve karar yeter sayısına dahil edilmediği genel kurulun ve alınan kararların yoklukla malul sayılması ve yoklukla malul sayılan genel kurulda baştan beri yokluk hükümleri mevcut iken başlayan bir sürenin de mevcut olmadığı dikkate alınmaksızın 1 aylık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde olduğunu, hak düşürücü süre konusunda karar verme hakkını kendisinde gören bilirkişi heyetinin maalesef yukarıda belirttiği müvekkilinin hiçbir listede üye olarak yer almadığı ancak yukarıda belirttiği dava dosyasında üye sıfatı ile kendisinden yine bir daire bedelinden daha fazla aidat bedeli talep edildiği, bu nedenle en azından listede yer alıp almadığı, üye olarak davet edildiği bir genel kurul olup olmadığı, davaya konu genel kurul listelerinde yer alıp olmadığı, toplantı ve karar yeter sayılarında dikkate alınıp alınmadığı, genel olarak toplantı ve karar yeter sayılarının kanunun aradığı sayıya ulaşıp ulaşmadığı, toplantıya davet edilmeyen ve hiçbir şekilde üye olana karşı yapılan hiçbir işlemin yapılmadığı üye açısından yokluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir inceleme, hesaplama ve hak düşürücü sürede olduğu gibi hukuki bir değerlendirme söz konusu olmadığını, rapora karşı itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini belirterek; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/54 Esas 2021/1135 Karar sayılı ilamının yasa ve usule aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, davalı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, olmadığı taktirde 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 10 numaralı kararın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; yokluk sebeplerinin bulunmadığı, davacının ikinci terditli talebi olan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının 10 numaralı kararının iptali için ise 1 aylık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra işbu davanın açıldığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüş, davacının ve feri müdahillerin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı ile müdahiller tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/12/2021 tarih ve 2021/54 E. – 2021/1135 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı ile müdahiller vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70’er TL nispi istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı ile müdahiller tarafından ayrı ayrı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ile müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2022