Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1482 E. 2022/1507 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1482
KARAR NO: 2022/1507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2022
ESAS NO: 2020/609
KARAR NO : 2022/177
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/06/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/02/2022 tarih ve 2020/609 E – 2022/177 K kararına karşı süresi içinde asli müdahiler … Vergi Dairesi, ve … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1978 yılında kurulduğunu ve … Grup Şirketler Topluluğu’na dahil bir şirket olduğunu, şirketin 1991 yılından beri PVC pencere ve kapı imalatı ve satışını yaptığını, şirketin kendi adına tescilli olan … , … , ve … markalarıyla pencere profil sektöründe hem iç pazarda, hem de dış pazarda hizmet vermekte olduğunu, … ürünlerinin Almanya Gütegemeincsaft Kunststoff Fensterprofile tarafından RAL ile Avrupa’da tescil edilmiş ilk Türk profillerinden olduğunu, müvekkili şirketin TSE ve ISO 9002 kalite güvence sistemi belgesine ve CE ürün sertifikasyonuna sahip olduğunu, son beş yıldan beri süregelen küresel piyasalardaki daralma ve kriz ortamında, döviz kurundaki hızlı dalgalanmalar sonucunda 2015 yılında iflasın ertelemesi yoluna başvurduğunu, bu vesile ile son 5 yıllık faaliyetlerinin kayyım denetiminde gerçekleştiğini, iflas erteleme sürecinde şirketin üzerindeki borç yükünü büyük ölçüde azaltarak, tekrar yurt içi ve yurt dışında bulunan fuarlarda müşteri arayışını hızlandırdığını ve yeniden eski üretim ve satış seviyelerini yakalamayı hedeflediğini, iflasın ertelenmesi sürecinde ciddi borç tasfiyesinin yapıldığını,borca batıklığını izale ettiğini, bankalar ile yapılandırmalar yapılarak bir çok banka borcunun tasfiye edildiğini, çalışanlarının işçilik haklarını ödediğini, ancak pandemi sürecinin etkileriyle gerçek anlamda iyileşmesini tam olarak sağlayamadığını, şirketin borca batıklıktan çıksa da halen likidite sorunu yaşadığından az sayıda kalan alacaklılarının haciz ve muhafaza yollarına başvurmasıyla işletme bütünlüğünün bozulması ve buna bağlı olarak üretim ve satış sürecinin kalıcı olarak aksamasının muhtemel olduğunu, iflasın erteleme döneminde işçi borçlarının ve piyasa borçlarının tamamını, banka borçlarının ise büyük kısmını ödediğini, kalan borçlarını da üreterek, makine ve demirbaş satarak ödeme amacında olduğunu, iflasın ertelenmesi sürecinden sonra bir de konkordato istemesinin yegane sebebinin kalan borçların da bir sistem dahilinde ve işletme bütünlüğünü koruyarak ödenebilmesinin olduğunu, müvekkili şirketin esas olarak tenzilat değil, vade konkordatosu talep ettiğinden, konkordato ihtimalinde iflasa nazaran daha fazla borç ödeme imkanının olacağını ve alacaklıların bundan yararlanacağını, konkordato ihtimalinde şirketin tüm borçlarını ödeyebilirken iflas durumunda ancak borçlarının %53.3’ünü ödeyebileceğini, Kamu Gözetim Kurumu’ndan yetkili … A.Ş. tarafından makul güvence raporunun verildiğini, konkordato projesinde tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 48 aylık ödeme planı çerçevesinde şirketin borçlarını faizsiz ödeyeceğini, finansal verilere bakıldığında şirketin bu taahhütlerini yerine getirebilecek güçte olduğunu, finansman maliyetlerinden ve acil ödeme baskısından kaynaklı ödeme güçlüğünün aşılmasıyla konkordato ön projesinde açıklanan iş ve işlemlerin tümünü yerine getirilebileceğini beyanla İİK’nun 286. maddesinde belirten belgeleri eksiksiz olarak mevcut olduğunun mahkemece tensiben derhâl üç aylık geçici mühlet kararı verilmesine, İİK’nun 287. maddesine göre geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi ve İİK’nun 290. maddesinde sayılan görevleri ifa etmek üzere geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine; komiser ücretinin şirket bünyesinden ödenmesine karar verilmesine; müvekkili şirket hakkında tensiben İİK’nun 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, müvekkil borçlu şirketin malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlerin alınmasına; bu kapsamda olmak üzere İİK’nun 294. müvekkili borçlu şirket aleyhine İİK’nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere takip işlemleri yapılmasının yasaklanmasına ve evvelce baslamış takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının yasaklanmasına, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemesinin durdurulmasına tensiben karar verilmesine; çek hesabı üzerinde tasarruf etme, çek hesabına para aktarma, çek hesabını yönetme ile bankalarca çek ödemesi yapılması işlemlerinin komiser onayına tabi kılınmasına; bankalara şirket adına gelen havale, POS bedellerinin bankalarca hapis blokaj ve mahsup hakkının önlenmesine, İİK’nun 289. maddesine göre geçici mühlet süresi içinde (3 ay + 2 ay) mahkemece bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere tüm incelemeler yaptırılarak müvekkili şirket hakkında 1 yıllık kesin mühlet kararı ve nihayetinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müdahil/Alacaklı … Anonim Şirketi İle … A.Ş. vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … ile … vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Vergi Dairesi Başkanlığı vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … A.Ş. vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … T.A.Ş. vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Anonim Şirketi vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekili ile davacı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde firmaya krediler kullandırıldığını, davacı şirketten alacaklarının tahsili ile müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Anonim Ortaklığı vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekili ile davacı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde firmaya krediler kullandırıldığını, davacı şirketten alacaklarının tahsili ile müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Anonim Şirketi vekilince sunulan müdahale dilekçesinde özetle; müvekili ile davacı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde firmaya krediler kullandırıldığını, davacı şirketten alacaklarının tahsili ile müdahale taleplerinin kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordato projesinin tasdikine karar vermek gerekmiştir. Yine çekişmeli alacaklıların alacakları için en azından ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek düzeyde alacağın varlığı yönünden somut bir delil ibraz edilmediğinden tüm çekişmeli alacaklılar için İİK’nun 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiş-Davacının konkordato talebinin kabulü ile kayseri ticaret sicil müdürlüğü’nün … /merkez sicil numarasında kayıtlı davacı … ve … anonim şirketi’nin konkordato projesinin iik’nun 305 ve 306. maddeleri uyarınca tasdikine, -tasdik edilen konkordato projesi gereğince; konkordato talep eden şirketin konkordato proje kapsamında kalan tüm adi borçlarının tasdik kararının kesinleştiği tarihi izleyen 7. günde ödemeye başlamak üzere 1’er ay ara ile 48 eşit taksitte ödemesine,-İİK’nun 308/h maddesi uyarınca rehinli alacaklı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,-Konkordato komiserlerinin görevlerine 28/02/2022 günü saat 11:01 itibari ile son verilerek İİK’nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak mali müşavir … ‘nın tasdik kararından itibaren başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine, Kayyımın, davacı borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 2 ayda bir mahkememize rapor sunmasına, Emek ve mesaisine karşılık kayyıma aylık 2.500,00-TL ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek ücretin konkordato talep eden davacı şirketin bünyesinden karşılanmasına,-İİK’nun 308/1 maddesinin 1. cümlesi uyarınca, konkordatonun işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale geldiği, bu suretle kesin mühletin etkilerinin işbu karar tarihi itibari ile sona erdiği nazara alınarak mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının 28/02/2022 günü saat 11:01 itibari ile kaldırılmasına,-İİK’nun 308/b-2. maddesi uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklılar yönünden depo kararı verilmesine yer olmadığına,-İİK’nun 307/1. maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışın ertelenmesine yer olmadığına,-İİK’nun 360/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK’nun 288. maddesi uyarınca ilanına ve İİK’nun 288. maddesinde belirtilen yerlere bildirilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı müdahiler … Vergi Dairesi, ve … A.Ş. vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Asli Müdahil … Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin karının usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordatonun davada İİK 305 maddesinde yazılı konkordatonun tasdiki şartlarınını oluşmadığını, mevcut konkordato talebinin iyileştirme amaçlı olarak yapılmış gibi gösterilse de sırf ödemeleri yapmaktan kaçınma niyetiyle yapıldığının açık olduğunu, müvekkil idarece kamu alacaklarının tahsili yönünden kamu yararı amacıyla iş ve işlemlerin yapılmasına devam edilmesi ve alacakların sürüncemede bırakılmaması açısından da davacının taleplerinin reddi gerektiğini, İİK. daki mevcut hukuki koşulları oluşmayan konkordato talebinin reddi yönünden karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenler ve veresen gözetilecek nedenlerle istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini, yerel mahkemenin kararının bozulmasını , yargılama giderlerinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş.vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; : Yerel mahkemenin kararını usul ve yasaya aykırı olduğunu davanın reddine karar verilmesini, Konkordato kesin mühlet kararından sonra, konkordato komiserliği tarafından alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edildiğini ve kesin mühlet tarihi olan 24.02.2022 tarihi itibariyle müdahil müvekkil bankanın davacıdan asaleten ve kefaleten nakit ve gayrinakit alacaklarını bildirildiğini, müvekkili bankaca kesin mühlet tarihi itibari ile toplam alacak bildirimi yapılmasına rağmen bildirdikleri alacaklarının dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, müdahil alacaklı müvekkil banka tarafından, davacı şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeni ile hesapları kat edilerek, asaleten ve kefaleten borçlarının ödenmesi için Kayseri 6.Noterliği’nin … tarih ve … ,… ,… yevmiye numaralı ihtarnameleri tebliğ edildiğini, İhtarnameye dayanak alacaklar için Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … ,… ,… Esas sayılı dosyaları ile yapılmış takiplerinin bulunduğunu , bu takipler davacı şirket dışındaki borçlular için itirazın iptali davasında verilen mahkeme kararı ile kesinleştiğini, bu hali ile eksik alacak miktarı üzerinden konkordato projesi tasdik edildiğini, yerel mahkemece bu husus gözardı edildiğini, davacı şirketin temlik edilen borçları için, temlik alan şirketler açısından inceleme ve değerlendirilme yapılmadığını, temlik yolu ile, muvazaalı şekilde alacak-borç ilişkisi yaratılarak projenin tastiki için gerekli çoğunluğun manipilasyonla sağlanmaya çalışılması dikkate alınmadığını, borçlu davacı şirket , temlik alacaklısı şirketler üzerinden ödeme ile sonlandırdığı borçlarını yeniden temlik şirketleri üzerinden,hileli şekilde borç ihdas ederek konkordato davasını kötüye kullandığını, Muvazaalı alacak ihdas edilerek konkordato projesinin tasdiki için yeterli çoğunluk sağlandığını, Davacının iyiniyetli olmayan işlemleri, alacaklıları zarara uğratacak olması nedeni ile İİK md.297.mad.açıkça aykırı olduğunu, Bu nedenle İİK md.292/c maddesi gereğinin ifası için, sayın yerel Mahkemece inceleme yapılarak karar verilmesi gerekir iken bu durumun gözardı edildiğini .Borçlu şirkete ait temlik edilen alacaklıların muvazaalı şekilde nisaba dahil edilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini Yargıtay 12.H.D’nin 03.04.1998 tarih ve 1988/9667 E sayılı emsal kararının bulunduğunu davacı şirketin faaliyet alanı inşaat sektörüne yönelik olduğunu İnşaat sektöründeki sıkıntılar göz önüne alındığında davacı şirketin iddia ettiği satış rakamlarına ulaşması mümkün olmayacağını, konkordato süreci boyunca durumunun mevcut durumdan daha da kötüye gideceğinin açık olduğunu, Konkordato projesi afaki, fiktif ve sonucu öngörülmeyen nitelikte olduğunu, Yerel mahkemece objektif olmayan raporlara itibar edilerek gerçek duruma aykırı bir şeklide hüküm kurulmuş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu şirket işbu konkordato isteminde kötü niyetli şekilde hareket etmekte olup, davacının müvekkil bankanın ve diğer alacaklıların alacağına ulaşmasını geciktirme niyetinde olduğunu arz edilen ve resen göz önünde bulundurulacak sebeplerle haksız,usule,yasaya ve gerçek durumuna aykırı olan kararın KALDIRILARAK koşulları oluşmayan konkordato talebinin REDDİNE veya davanın reddine karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, konkordato talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, konkordato talebinin yasal unsurlarının bulunması nedeni ile talebin kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle müdahiller … Vergi Dairesi, ve … A.Ş. Vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından müdahiller ., ve … A.Ş. Vekillerinin istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/02/2022 tarih ve 2020/609 E – 2022/177 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla müdahiller … Vergi Dairesi, ve … A.Ş. Vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70’TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden Müdahil … A.Ş. Tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Müdahil … Vergi Dairesi, harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan Müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İİK 308/a uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022