Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1452 E. 2022/1448 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1452
KARAR NO: 2022/1448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2022
ESAS NO: 2021/572
KARAR NO: 2022/290
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 16/06/2022
Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/04/2022 tarih ve 2021/572 E. – 2022/290 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatif hakkında davalı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve kooperatife hukuk dışı borç yükletildiğini, kooperatifin eski yöneticileri tarafından davalı …’ya çek verildiğini, bu çeke istinaden davalı tarafından kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını ve davacı adına kayıtlı taşınmazlara ve banka hesapları üzerine haciz konulduğunu, hacizler nedeniyle davacının söz konusu borcu ödemek zorunda kaldığını, icra takibine dayanak yapılan çekin kooperatifin eski yöneticileri tarafından verildiğini, önceki yıllara ait yapılan incelemelerde davacının zarara uğratıldığının tespit edildiğini, yeminli mali müşavir tarafından usulsüzlüklerin tespit edilmesi üzerine eski yönetim hakkında güveni kötüye kullanma ve zimmet suçlarından dolayı savcılığa şikayette bulunulduğunu ve eski yöneticiler hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/301 esas numaralı dosya ile dava açıldığını, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarında davalı …’nın kooperatife herhangi bir para veya takas için bir taşınmaz verdiğine dair hiçbir kayıt ve belge bulunmadığını, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda da “…’ya neden çek verildiğine veya davalıya herhangi bir borç olduğuna dair sözleşme belge vs tespit edilmemiştir” şeklinde tespit bulunduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alamadıklarından bahisle davanın kabulü ile davacı kooperatifin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 119.958,07-TL’nin ödeme tarihi olan 25/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; istirdat davasının koşullarının oluşmadığını, hak düşürücü sürenin 1 yıl olduğunu ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının kooperatif üyesi olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının alacağını tahsil etmeye çalışan 3. kişi konumunda olduğunu, başlatılan takip sonrası davacı tarafından kısmi ödemeler yapıldığını ve borcun kapandığını, davacı kooperatif başkanı tarafından elden yapılan ödemenin dahil edilmediği iddiası üzerine davalı tarafından bu ödemenin teyit edildiğini ve 10.000,00-TL’nin kooperatifin hesabına gönderilerek dosya borcu konusunda gayrikabili rücu ile ibralaştıklarını, ayrıca dava ve şikayet haklarından vazgeçtikleri hususunda belge imzaladıklarını, öncelikle davanın zaman aşımı ve aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, esasa girilmesi durumunda ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; eldeki davanın 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı, dosyamız davalısı tarafından, 30.07.2014 tarihli 65.000,00TL bedelli keşidecisi … Ltd.Şti lehtarı … konut yapı kooperatifi, hamili davalı olan çek vasfındaki kambiyo senedine istinaden Kayseri Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … esas (Kapatılan Kayseri 4.İcra Müdürlüğü …E) sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, 25.08.2020 tarihinde son ödeme yapılarak dosya borcunun kapatıldığı, davacının borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığı yönündeki iddiasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 201.maddesi uyarınca yazılı belge ile ispatlaması gerektiği ancak bu iddianın yazılı belge ile ispatlanamadığı, her ne kadar davacı tarafça Kayseri 3. Ağır Ceza mahkemesi 2021/301E.sayılı dava dosyasına dayanılmış ise de bu dava dosyasında dosyamız davalısının taraf olmadığı, kambiyo senedinin mücerretlik ilkesi de gözetilerek ceza davasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddi gerektiği.” gerekçesiyle Açılan davanın REDDİNE karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı kooperatif hakkında davalı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası (Eski esası Kayseri 4.İcra Müdürlüğü’nün … ) ile icra takibi başlatıldığını ve davacı kooperatife hukuk dışı borç yükletildiğini, kooperatifin eski yöneticileri tarafından davalı …’ya çek verildiğini, bu evraka istinaden davalı tarafından kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını ve davacı adına kayıtlı taşınmazlar ve banka hesapları üzerine haciz konulduğunu, hacizler üzerine davacı kooperatifin söz konusu borcu ödemek zorunda kaldığını (borcun bir kısmı ise kooperatife ait satış dosyasından dosyaya ödenmiştir.) icra konusu çekin kooperatifin eski yöneticileri tarafından verilmiş olup 2017 yılında eski yöneticilerin yönetim kurulunda görev yaptığı yıllara ait hesapları yeminli Mali Müşavir … tarafından incelenmiş (inceleme yaptırılmış) ve yapılan incelenme sonucunda; ”Kooperatif’in … No’lu üyesi … 25/02/2014 Tarihinde kendi adına ait olan hissesini bütün haklarıyla birlikte bir başka üyeye devretmiştir. …’nın üyelik hesabında ödediği bir para olmamasına rağmen babası …’ya Kooperatif Başkanı tarafından üye çıkışı ödemesi olarak 65.000,00 TL’lik çek verilmiştir. Çek zamanında ödenmediği için … dava açarak alacağını talep etmiş ve böylece kooperatif zarara uğratılmıştır.” şeklinde tespitte bulunulduğunu, yeminli mali müşavir tarafından bir sürü usulsüzlüklerin tespit edilmesi üzerine eski yönetim hakkında güveni kötüye kullanma ve zimmet suçlarından dolayı savcılığa şikayette bulunulduğunu (savcılık dosya no 2018/10) ve eski yöneticiler hakkında ilgili suçlardan dolayı Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/301 E. Numaralı dosya ile dava açıldığını ve halen yargılamanın devam ettiğini, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarında davalı …’nın (veya …’nın) kooperatife herhangi bir para veya takas için bir taşınmaz verdiğine dair hiçbir kayıt ve belge bulunmadığını, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/301 E. numaralı dosyasındaki bilirkişi raporunda (savcılık bilirkişi raporunda da) …’ya neden çek verildiğine veya davalıya herhangi bir borç olduğuna dair sözleşme belge vs tespit edilmediğini, eski yöneticiler zamanında imza yetkisi olan muasip üye …’nın eşi … olup …’nın babası ise davalı … olduğunu (hem de …’nın dayısıdır.) Eski yönetimce neden … adına çek verildiği ve ne maksatla verildiği bir muamma olduğunu, tüm bu hususların yerel mahkemece dikkate alınmadan hukuka aykırı karar verildiğini, dosya da bulunan ve mahkemece aldırılan 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda ”dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile davacıya ait kayseri 3. ağır ceza mahkemesine sunulan ticari defterlerin incelenmesinden davalı … ve davalıya üyeliği devrettiği söylenen …’nın davacı kooperatifte herhangi bir hesabı ve yaptığı ödeme tespit edilememiştir.” şeklinde tespitte bulunularak davacı kooperatifin ne davalı …’ya ne de …’ya herhangi bir borcu olmadığı tespit edilmesine rağmen yerel mahkeme tarafından hakka ve hukuka aykırı karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından aldırılan 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda yeminli Mali Müşavir …’ın hazırlamış olduğu raporunda 2018/10 Soruşturma numaralı Cumhuriyet Savcılığı dosyasında alınan bilirkişi raporunda Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/301 E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında görüleceği üzere; davacı kooperatifin davalı …’ya ( ne de …’ya ) herhangi bir borcu bulunmadığını, izah edilen nedenler ile davanın red edilmiş olmasının hatalı, hakka ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2022 tarih 2021/572 Esas, 2022/290 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senetleri niteliği gereği bağımsız bir borç ikrarını içeren senetler olmakla beraber illetten mücerret senetler olduğunu, dolayısıyla kambiyo senedi ile düzenlenmesine neden olan asıl ilişki arasında bir bağ bulunmadığını, bu hususun kambiyo senedini, diğer senetlerden ayıran en önemli niteliklerinden olduğunu, kambiyo senetlerinden olan çekin, bir ödeme aracı olmakla birlikte kural olarak verilmekle karşılığında bir mal veya paranın ödendiği karinesine haiz olduğunu, bunun aksinin ancak yazılı delillerle aksini iddia eden tarafça ispatlanması gerektiğini, ancak somut olayda yerel mahkemece verilen nihai kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı tarafın iddiasını yazılı bir delil ile ispat edemediğini, davacı tarafın her ne kadar ısrarla kooperatifin eski yöneticilerinin Kayseri 3.Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığını beyan ederek kooperatif kayıtlarında da davalıya çek verildiğine dair belge ve kayıt bulunmadığını iddia ediyor olsa da; hem dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda söz konusu çekin kooperatifin kayıtlarında yer aldığının tespit edilmesi hem de alacağını tahsil eden iyi niyetli 3.kişi konumundaki davalıya karşı herhangi bir savcılık soruşturması yada hakkında açılmış bir kamu davası bulunmaması, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu gözler önüne serdiğini, davacı kooperatifin başkanı … tarafından imzalanan dosya içerisinde bulunan ibranamede de açıkça ifade edildiği üzere; tarafların dosya borcu konusunda birbirlerini gayrıkabili rücu olarak ibra ettiğini, dava ve şikayet haklarından da vazgeçtiklerini dolayısıyla iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan davalının alacağını tahsil etmiş olup davacının istirdat talep edebileceği herhangi bir alacağın mevcut olmadığını belirterek; davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davalı hamil tarafından davacı lehdar-cirantaya karşı 65.000,00 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır.Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. HMK’nın 200. Maddesine göre senede karşı senetle ispat yükümlülüğü altında bulunan davacının borçlu olmadığını aynı kuvvette delil ile ispat etmesi gerekir. Davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Davacının, davalıya borcu olmadığı halde ödemede bulunduğuna dair kanıt olmadığı, işbu davada ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davacının ispata ilişkin yeterli delil sunamadığı anlaşılmakla istirdat talebinin reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/04/2022 tarih ve 2021/572 E. – 2022/290 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022