Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1445 E. 2022/1417 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1445
KARAR NO: 2022/1417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2022
ESAS NO: 2021/621
KARAR NO: 2022/316
DAVANIN KONUSU:Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 15/06/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/04/2022 tarih ve 2021/621 E – 2022/316 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine dava dışı … Tic. San. A.Ş. tarafından başlatılan icra takibinde müvekkil şirketin hesabının bulunduğu davalı bankaya İ.İ.K. md. 89/1 kapsamında haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve davalı banka tarafından haciz ihbarnamesine cevap verildiğini, söz konusu haciz ihbamamesine cevap verildikten sonra müvekkili şirketin hesabına banka tarafından bloke konulduğunu ve sonraki tarihte hesaba yatan ve müstakbel alacak niteliğinde olmayan dava konusu bedelin müvekkili şirkete ödenmediğini, bunun üzerine davalı bankaya yazılı olarak başvuru yapıldığını ancak banka tarafından cevap verilmediğini, müvekkil şirketin hesabına haciz ihbarnamesi geldikten sonra hesap üzerine bloke konulması ve hesaba gelen ve müstakbel alacak niteliğinde olmayan bedellerin müvekkil şirkete ödenmemesinin açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle öncelikle müvekkili şirketin alacağına karşılık davalı tarafa ait menkul ve gayrimenkullere, bankalarda ve 3. kişilerde olan mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, akabinde davanın kabulü ile müvekkili şirketin banka hesabına konulan blokenin kaldırılmasına ve haksız yere bloke konulan ve ödenmeyen 12.845,00-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 27.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu görevsizlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkil Bankanın …/Kayseri Şubesi nezdinde bulunan … Numaralı POS cihazlarından gelen tutarların da aktarıldığı vadesiz hesabı üzerine, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün … tarih …Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 89/1. birinci haciz ihbarnamesi ile müvekkil banka nezdindeki doğmuş/doğacak hak ve alacaklarına haciz konulmasını istenildiğini, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün bu talebine istinaden 11.08.2021 tarihinde borçlu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkili banka nezdindeki …-… numaralı ve aynı zamanda POS üye işyeri alacaklarının da aktarıldığı 8.850,00-TL bakiyeli cari hesabına haciz ihbarnamesinde belirtilen dosya borcu olan 629.706,93-TL’lik kurum haczi müvekkil bankanın öncelikli rehin, hapis ve takas, mahsup haklarından sonra hüküm ifade etmek üzere işlendiğini ve İcra Müdürlüğüne… tarih …numaralı yazı ile bu yönde yanıt verildiğini, yasal mevzuat uyarınca, müvekkili banka müşterilerinin hak ve alacakları hakkında gönderilecek haciz ihbarnamelerinde, üçüncü şahıs konumunda bulunan müvekkil bankanın, haciz talebinde bulunan Kurum/Müdürlüklerin talimatları doğrultusunda hareket etmekle yükümlü olduğunu, tebliğ alınan haciz ihbarnamesinin içeriğine göre işlem yapmasının hukuken zorunluluk olduğunu, müvekkili banka tarafından ilgili cari hesaba doğacak alacaklar yönünden haciz işlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, icra müdürlüğünün emrini yerine getiren bankanın somut uyuşmazlıkta herhangi bir kusuru bulunmadığını, bankanın icra dosyasının da tarafı olmadığını, resmi makamlardan gelen talimatları yerine getirmekle yükümlü üçüncü şahıs konumunda olduğundan bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… davacının borçlu olduğu İstanbul 13.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra dosyası kapsamında dosya alacaklısının 09.08.2021 tarihli talebi üzerine aynı tarihte davalı bankanın da bulunduğu yerlere İİK 89/1.maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin gönderilmesine karar verildiği ve 10.08.2021 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin davalı bankaya gönderildiği 11.08.2021 tarihinde davalı banka tarafından davacının hesaplarına haciz ve bloke konulduğu, haciz işleminden sonra haciz konulan hesaba(pos cihazı kullanımı nedeniyle) 12.08.2021 tarihinde 50,00TL, 17.08.2021 tarihinde 5.000,00TL, 18.08.2021 tarihinde 3.045,00TL ve 24.08.2021 tarihinde 4.750,00 TL olmak üzere toplam 12.845,00 TL’nin geldiği ve hesaptaki bloke nedeniyle davacıya ödenmediği, yapılan işlemin müstakbel alacağa yönelik olduğu görülmüş ise de; müstakbel (beklenen ya da doğacak ) alacağın, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlı olması, hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden alacak niteliğinde bulunması nedeniyle İİK.89.maddesi kapsamında haczedilebileceği, bankanın haciz işlemi uygulamasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, açılan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalı bankaya tebliğ edilen haciz ihbarnamesinden sonraki tarihlerde müvekkil şirketin hesabına gelen paraların ne şekilde geldiği konusu ne yazık ki anlaşılamamış ve müvekkil şirketin hesabına gelen paranın pos cihazı kullanımı nedeniyle yani haciz ihbarnamesinden sonra gelen paraların pos cihazı üzerinden geldiği ve bu sebeple söz konusu paraların müstakbel alacak niteliğinde olduğu gerekçesiyle yapılan blokenin ve haczin hukuka uygun olduğu kabul edildiğini, işbu davanın ikame edilmesinin sebebi de haciz ihbarnamesi geldikten sonra hesaba 4 farklı tarihte gelen paranın pos cihazı yerine havale ve EFT yolu ile geçmiş olması, bu gelen bedellerin müstakbel alacak niteliğinde kabul edilmesinin mümkün olmaması ve yine söz konusu bedellerin üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlı olmaması, hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arz eden alacak niteliğinde bulunmaması sebebiyle olduğunu, ancak yerel mahkemece gelen bedellerin hesaba ne şekilde geldiği anlaşılamadığını, dosyaya sunulan hesap özeti ve bilirkişi raporunun ilgili kısmı göz ardı edildiğini, ve deyim yerindeyse dosyaya sunulan yazılı ve sözlü beyanlar dikkate alınmaksızın haciz ihbarnamesinden sonra hesaba gelen paraların pos cihazı kullanımı sebebiyle olduğu ve İİK’nın 89.maddesi uyarınca yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuka ve hakkaniyete aykırı işbu hüküm tesis edildiğini, haciz ihbarnamesinden sonra gelen bedelleri pos cihazı kullanımı nedeniyle hesaba gelmemiş olması, söz konusu bedellerin havale ve EFT yolu ile hesaba geçmiş olması, gelen bedellerin de rutin bir ödeme olmaması ve bu sebeple müstakbel alacak olarak kabul edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle davalı bankanın hesaba yatan bedelleri müvekkil şirkete ödememesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, söz konusu hesabın havuz hesabı veya normal bir hesap olmasında herhangi bir farklılık bulunmadığını, normal bir banka hesabına her ay düzenli bir şekilde ödeme geliyorsa ihbarname geldikten sonra da bankanın söz konusu hesabı izlemesi ve gelen kira bedeline haciz koyması gerektiğini, işbu sebeple irdelenmesi gereken husus söz konusu hesabın havuz mu değil mi olduğunun aksine ihbarnameden sonra gelen paranın niteliği yani müstakbel alacak olup olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf talepleri doğrultusunda haklı davanın kabulüne, haksız yere bloke konulan ve ödenmeyen 12.845,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 27/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz niteliğindeki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yasal mevzuat uyarınca, müvekkil Banka müşterilerinin hak ve alacakları hakkında gönderilecek haciz ihbarnamelerinde, üçüncü şahıs konumunda bulunan müvekkil Bankanın, haciz talebinde bulunan Kurum/Müdürlüklerin talimatları doğrultusunda hareket etmekle yükümlü olup, tebliğ alınan haciz ihbarnamesinin içeriğine göre işlem yapması hukuken zorunlu olduğunu, Müstakbel alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin mevcut olması, bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsinin ve borçlusunun belli olması yeterli olduğunu, alacağın miktarının belli olması veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunması önemli olmadığını, bu itibarla, malvarlığına haciz işlemi talep edilen borçlu ve banka arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye dayanarak, ileride doğması muhtemel bulunan, müstakbel alacaklar (mal varlığına haciz işlemi talep edilen borçlunun mevcut hesabına gelecek/ yatırılacak paralar vb.) haczedilebileceğini, İlk Derece Mahkemesince alınan 19.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda da müstakbel alacak nedeniyle haciz/bloke konulan ve havuz hesabı olarak kullanılan hesaba daha sonra çeşitli kaynaklardan aktarılan paraların da üzerine haciz/bloke konulmasının mevzuata uygun olduğu belirtildiğini, davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinin istem bölümünde istinaf taleplerinin kabulü halinde ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 27.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz niteliğindeki avans faizi talep ettiğini, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini tekrarla, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte işbu faiz başlangıcı ve türü olarak ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep edilebileceğini, davacı tarafın istinaf taleplerinin tümüyle reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabına, İcra Müdürlüğünce gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda; dosya kapsamında toplanan tüm delillere göre dava dışı … Tic. San. A.Ş. tarafından davacı şirket aleyhine İstanbul 13.İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine, söz konusu icra dosyasından gönderilen İcra Müdürlüğü’nün 10.08.2021 tarihli yazısı ile davacı şirketin davalı banka nezdinde bulunan hesabı üzerine haciz/bloke işlemi uygulandığı, dava dışı alacaklının icra takibiyle kesinleşen alacağı nedeniyle miktar belirtilmeksizin davacının 3. Kişiler nezdinde doğmuş ve doğacak tüm malvarlığı ile hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasının talep edildiği, davalı banka tarafından yapılan işlemin ihtiyati haciz işleminin uygulanmasından ibaret olup, yapılan işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, bu itibarla mahkemece davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/04/2022 tarih ve 2021/621 E – 2022/316 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 15/06/2022