Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1366 E. 2022/1389 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1366
KARAR NO: 2022/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2022
ESAS NO: 2021/265
KARAR NO: 2022/269
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/06/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2022 tarih ve 2021/265 E – 2022/269 K kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yapılan sözleşme gereği müvekkiline teslim edilen vincin bakımı sırasında davalı şirket personeli tarafından devrildiğini, 07.07.2017 tarihinde yapılan protokolle davalı şirketin vincin bakımının 10 gün içinde yapılacağını, ancak 18 günlük gecikme ile teslim edildiğini, gecikme tazminatı ödenmediğini, bakım sürecinde vinç kiralanacağı kararlaştırılmasına rağmen bu şarta da uyulmadığını, müvekkilinin kendi imakanıyla vinç kiraladığını, vinçdeki hasarın Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/65 D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirdiklerini, bu nedenlerle tam zararın tespitinde artırılmak üzere 6.000,00 TL hasar için, 2.000,00 TL gecikme tazminatı için, 2.000,00 TL vinç kiralama ücreti için olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sahip olduğu … plakalı vincin servis personeli tarafından devrilmesi sonucu akdedilen protokole “… AŞ bakım süresince yerine vinç kiralar. Kayseri’den 07.10.2017 tarihinde vinçi teslim alır” şeklindeki ibarenin sonradan eklendiğini, sonradan yapılan ilavenin geçersiz olduğunu, davacının vinci kendisine teslim taahhüdünü yerine getirmediğini, kendi edimini yerine getirmeyen davacının TBK 97.maddesi uyarınca müvekkilinden edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, delil tespitinin kazadan çok uzunca zaman sonra yapıldığından hükme esas alınamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Davacının isticvabı ile birlikte protokole ekleme yapılıp yapılmadığı hususu net bir şekilde açıklığa kavuşturulmuştur. Şöyle ki; “… AŞ bakım süresince yerine vinç kiralar. Kayseri den 07/10/2010 tarihinde vinci teslim alır” ibaresi bulunmayan tutanakta yalnız davalının imzası bulunmaktadır. Davacının imzası bulunmamaktadır. … isimli şahsın imzası bulunmakta ise de bu şahıs davacı adına evrak ve protokol imzalamaya yetkilendirilmiş biri olmayıp alelade şantiye çalışanıdır. Davacının bu ibareler olmaksızın davalı ile anlaşamaması ve bu ibareler eklendiği takdirde anlaşacağını ve bunu imzası ile tasdik edeceğini beyan etmesi üzerine davalı tarafından protokole söz konusu ibareler eklenerek davacıya götürülerek imzası alınmıştır. Bu sebeple davalı taraf davacının imzası bulunmayan yalnız kendisinin imzası bulunan ve bu sebeple davacıyı bağlamayan tutanak taslağı ile kendi lehine savunmada bulunarak davacının alacak ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmektedir. Bu sebeple davacının iddiası dinlenebilir nitelikte değildir. Öte yandan davalı belgede sahtecilik suçundan soruşturma açıldığını beyan ederek davacı hakkında yürütülen bu soruşturmanın sonucunu bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de, davalının bekletici mesele yapılması talebinin yargılaya ek bir katkı sunmayacağı, zira ekleme çıkarma yapılan hususların davalının bilgisi dahilinde ve bizzat davalı tarafından yapılan hususlar olduğu, davacıyı bağlayan ve yükümlülük altına sokan belgenin davacının imzasını içerir belge olduğu ve bu belgede yukarıda anılan ibarelerin bulunduğu dolayısıyla davacının iddiasını oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu, sahtelik iddia eden kimsenin sahte belgeyi düzenleyen ve kullanan karşı tarafın bu belge nedeniyle kendisi aleyhine hukuki sonuç doğuracak nitelikte olması gerektiği, davalının sahtelik iddiasında bulunduğu belgenin ise yukarıda belirtilen ibarelerin bulunduğu ve davacının da imzasının bulunduğu protokol metni olduğu, protokol metni altındaki imzaların taraflarca inkar edilmediği, bu sebeple imzası davacı ve davalı tarafça ikrar edilmiş belge olarak hükme esas alınacak nitelikte olduğu, sahtelik iddia eden kimsenin öncelikle senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin imza inkarında bulunması gerektiği, hem senet protokol altındaki imzayı ikrar edip hem de sonradan bilgisayarda yazılmış olan belgenin sahteliğini ileri sürüp bu belgeden kendi lehine haklar çıkaran davacıyı sahtelikle suçlayıp davacının imzasının bulunmadığı ve söz konusu ibarelerin eklenmediği belgeyi mahkemeye sunarak protokole eklenen ve tarafların mutabık kaldığı hususlarla bağlı olmadığını ileri sürmek açıkça afaki iyi niyet kuralları ile bağdaşmayıp davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmeyerek bekletici mesele talebinin de reddine karar verilerek hali hazırda kaldırma kararı öncesinde alınan bilirkişi raporları ve kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi rapora çerçevesinde davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların (bu kapsamda araç hasar bedeli, vinç kiralama ücreti, ifaya eklenen ceza koşulu niteliğinde gecikme tazminatı) tazminine dair davanın kabulüne karar verilmiş ve -Davanın KABULÜ İLE; 34.500,00-TL maddi tazminatın (hasar bedeli 30.500,00-TL, gecikme tazminatı 2.000,00-TL, vinç kiralama ücreti 2.000,00-TL) dava tarihi olan 03/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı, sahibi olduğu vincin, davalının servis personeli tarafından devrilmesi sonucu oluşan maddi zararın tazmini için iş bu davayı ikame ettiğini, Yerel mahkeme tarafından yargılama sonucunda 24.09.2020 tarih 2018/317 Esas ve 2020/449 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaptıkları istinaf başvurusu sonucunda Kayseri BAM 6. Hukuk Dairesi, 25.02.2021 tarih 2021/232 Esas ve 2021/386 sayılı kararı ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 24.09.2020 tarih ve 2018/317 E, 2020/449 K Sayılı kararın kaldırılmasına karar verildiğini, İstinaf Mahkemesinin bu kararı gereği delil olarak sunulan belge üzerinde kararda belirtilen şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi gerekirken yerel mahkemenin, davacının isticvabına karar vermiş ve isticvap sonucuna göre davayı sonuçlandırdığını Yerel mahkemenin bu tutumunun, BAM 6. Hukuk Dairesi, 25.02.2021 tarih 2021/232 Esas ve 2021/386 sayılı kararına aykırı olduğu gibi usul ve yasaya da aykırı olduğunu, Bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiği kanaatinde olduklarını davaya cevap dilekçelerinin aynen tekrar ettiklerini davacı aleyhinde Özel Belgede Sahtecilikten dolayı Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu bu nedenle 2022/1726 Soruşturma sayılı dosyanın celp edilerek bekletici mesele yapılması mahkemeden talep edildiğini, ancak bu taleplerinin yerine getirilmediğini, yerel mahkeme protokol metni altındaki imzaların taraflarca inkar edilmediği, bu sebeple imzası davacı ve davalı tarafça ikrar edilmiş belge olarak hükme esas alınacak nitelikte olduğu, sahtelik iddia eden kimsenin öncelikle senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin imza inkarında bulunması gerektiği, hem senet protokol altındaki imzayı ikrar edip hem de sonradan bilgisayarda yazılmış olan belgenin sahteliğini ileri sürüp bu belgeden kendi lehine haklar çıkaran davacıyı sahtelikle suçlayıp davacının imzasının bulunmadığı ve söz konusu ibarelerin eklenmediği belgeyi mahkemeye sunarak protokole eklenen ve tarafların mutabık kaldığı hususlarla bağlı olmadığını ileri sürmek açıkça afaki iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesi ile bekletici mesele yapılmasına yönelik taleplerinin reddine karar verildiğini Yerel mahkemenin kabulünün aksine, özel belgedeki sahtecilik sadece imzada değil, belge metninde yapılan sahtecilik ile de oluşacağını Bir diğer anlatımla özel belgede sahtecilik suçunun oluşması için protokol altındaki imzanın sahte olması gerekmediğini, protokole yapılan eklemenin metnin gerçeğe aykırı olması da sahtecilik için yeterli olduğunu . Mahkemenin bu gerekçesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, Davacı, protokol metnine davalının bilgisi ve onayı haricinde sonradan “… A.Ş. bakım süresince yerine vinç kiralar. Kayseriden 07.10.2017 tarihinde vinçi teslim alır.” şeklinde metin eklemek suretiyle belgede tahrifat yapıldığını bu tahrifatlı yazıyı mahkemeye sunarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediğini protokole sonradan eklenip eklenmediği, cümleler arasında satır aralık farkı bulunup bulunmadığı, hususlarında bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken anılı gerekçe ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu arz ve izah olunan ve resen göz önünde bulunduracağınız sebepler tahtında; -Öncelik ile Tehir-i İcra taleplerinin kabul edilerek istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar mahkeme kararının uygulanmasının geri bırakılmasına, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.03.2022 tarih, 2021/265 E. ve 2022/269 K. sayılı kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak davanın reddine, şayet mahkeme gönderme kararı verecek ise dosyanın başka bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir .
Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin yerinde olmadığını ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasının bu dosyaya bir katı sağlamayacağını, sözleşme üzerinde yapılan eklentilerin üzerinde bilirkişi incelenmesi yapılmasını talep edilmesinin iyi niyetli bir itiraz olmadığını, davalının istinaf taleplerinin reddine yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, tazminat talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince davaya konu uyuşmazlık nedeni ile verilen 2018/317 Esas 2020/449 Karar sayılı 24/09/2020 karar tarihli ilamının istinaf talebi üzerine Dairemizin 25.02.2021 tarih 2021/232 Esas ve 2021/386 Karar sayılı ilamı ile davacının dayandığı 07/07/2017 tarihli protokolde yer alan ” … A.Ş . bakım süresince yerine vinç kiralar. Kayseri’den 07/10/2017 tarihinde vinci teslim alır.” şeklindeki ibarenin davalı tarafından sahteliği iddia edildiğinden belge aslının getirtirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu ibarenin sonradan ekleme olup olmadığı, üstteki metin ile aynı zamanda mı yoksa farklı zamanda mı yazılmış olduğunun tespiti hususunda rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmesi ile eksik incelemeden kaldırılmasına ve gereği için kararı veren mahkemeye dosyanın iadesine karar verilmesine rağmen ilk derece mahkemesince kaldırma kararımızın gereği yerine getirilmeksizin hüküm kurulması nedeni ile davalı istinafı yerinde görülmekle HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2022 tarih ve 2021/265 E – 2022/269 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 589,00 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 09/06/2022