Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1284 E. 2022/1278 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1284
KARAR NO: 2022/1278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2022
NUMARASI: 2021/657 E. 2022/204 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 01/06/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 11/03/2022 tarih ve 2021/657 E – 2022/204 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan davalının maliki olduğu … plakalı aracın, 01.06.2009 tarihinde karıştığı kazada vefat eden … mirasçılarına müvekkili tarafından 123.191,84TL tazminat Ödemesi yapıldığını, … plakaiı sigortalı aracın, yük nakli için kullanılmakta olan kapalı kasa ticari bir kamyonet olmasına rağmen, yasat düzenlemeye aykırı olarak yolcu (işçi) taşıması yaptığı ve istiap haddini aştığının tespit edildiğini, Kayseri 1.Asliye Ceza Mah.nin 2009/1170E. 2009/1583K. sayılı ilamında görüleceği üzere, bilirkişi raporuna göre sigortalı araç sürücüsü …’un tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, yargılama neticesi sigortalı araç sürücüsü …’un 14.100,00TL adli para cezası ile cezalandırıldığını, vefat eden … mirasçıları tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını ve 2017/21650E. 2017/43306K. sayılı karar ile Adana 4.İcra Müd.nün … sayılı dosyasından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve neticede müvekkili tarafından 123.191,84TL tazimat ödemesi (1.383TL müvekkili alacağı mahsup edilerek 121.808,84TL ödenmiş) yapılmak zorunda kaldığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle, vefat eden … mirasçılarına 2009 kaza yılında 50.000TL tazminat ödemesi yaptığının öğrenildiğini, ancak davalı sigortalının zarar görenlere yapmış olduğu tazminat ödemesini müvekkili sigorta şirketine bildirmemesi nedeniyle müvekkili tarafından fazladan tazminat ödemesi yapılmasına sebebiyet verildiğini ve müvekkilinin zarara uğradığını, Kayseri 2. Noteri iğ inin … tarihli … yevmiye nolu ibraname ve feragatnameden görüleceği üzere, davalı sigortalı şirket tarafından vefat eden … mirasçılarına 35.000TL maddi, 15.000TL manevi tazminat olarak toplam 50.000TL ödemiş ve feragatname ve ibraname alınmış olduğunu, Sigortalı aracın yolcu taşımak için ruhsatlı olmadığı, sigortalı aracın kapalı kasa kamyonet vasfında olduğu ve bu araçla yolcu nakli yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla sigorta poliçesi Genel Şartlar b.4.c maddesi gereğince müvekkilinin zararı karşılama yükümlülüğünün olmadığını, poliçe teminatı dışında kalan bu zararın davalı araç maliki olan sigortalı tarafından ödenmesi gerektiğini, sonuç olarak davanın kabulünü, fazlaya İlişkin talep ve dava haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 123.191,84TL’ nin ödeme tarihi olan 03.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle ; zaman aşımı sürelerinin dolduğunu; davanın mirasçılar ve kazaya karışan araç sürücüsüne de ihbarını talep ettiklerini, Müvekkilinin 01.06.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …nın mirasçıları …, …, …’ya 08.10.2009 tarihinde 35.000TL maddi tazminat ve 15.000TL manevi tazminat ödemesi yaptığını, Ödemenin noterlik kanalıyla ibraname ve feragatname gereğince … mirasçılarına yapıldığını ve iş bu kazayla alakalı olarak herhangi bir hakları kalmadığını kabul ve beyan ettiklerini, davacının Tahkim Komisyonu tarafından tespit edilen dava konusu bedeli ödediğini, bu durumun kendi kusurundan kaynaklandığını, davacının tahkim komisyonuna müracaatını ve neticesini müvekkiline bildirmeden resen verdiği kararla ödediğini, müvekkili yönünden açılan iş bu davanın asıl muhataplarının mirasçılara İhbarı gerektiğini, burada sebepsiz zengınleşenin mirasçılar olduğunu, davanın sürücü …’a ihbarını istediklerini, davacının, istihap haddinin aşılmasından dolayı müvekkili firmaya daha evvel Kayseri 7.icra Müd. … Esas sayılı dosya ile 7.127,81TL bedel tutarında icra takibi yaptığını, bu bedelin müvekkili tarafından ödendiğini, davacının haksız talebinin kabulü olarak değerlendirilmemek üzere, müvekkilince ödenen 50.000TL’nin ödendiği yıl ve takip edilen yıl bakımından uyarlanmasının da yapılmasını, anılan sebeplerle müvekkili firmanın iş bu davadan hukuki bir sorumluluğunun bulunmadığını, Sonuç olarak, davanın, ihbar taleplerinin kabulü ile, bildirdikleri kişilere tebliğini; zaman aşımı yönünden davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini; lehlerine ücreti vekalet ile yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “… Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor talep edilmiş olup düzenlenen 10/12/2021 tarihli rapordan özetle; Kaza yapan … plakalı sayılı aracın Karayolları Trafik Yönetmeliği 130. maddesinde belirtilen niteliklere haiz olmadığı, şoför mahalli koltuğunun (ölen yolcunun oturduğu) nizami olduğu, aracın arka kışmında “oturak” tabir edilen sabit olmayan ve güvenli olmayan oturma araçlarının kullanıldığı,ölenin ön koltukta oturuyor olması da dikkate alındığında, kazanın münhasıran yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmediği yönünde rapor düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma ilamında belirtildiği üzere, sigorta şirketinin ZMSS poliçesi genel şartlarının B.4.e maddesine göre kendi âkidi olan sigorta ettirene rücu hakkını kullanabilmesi için kazanın münhasıran yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmiş olması gerekmekte olup düzenlenen bilirkişi raporunda kazanın münhasıran yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçta yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmediği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Davanın Reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kaldırma kararı öncesinde (Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/447 Esas, 2021/268 Karar sayılı ilam) davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verildiğini, taraflarınca ve davalı tarafça bu kararın istinaf edilmiş olup, Kayseri BAM 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/1209 Esas, 2021/1357 Karar sayılı ilamı ile istinaf incelemesinden geçtiğini, istinafta taraflarının istinaf sebeplerinin göz ardı edilerek sadece davalı tarafın istinaf nedenlerinin incelendiğini, istinaf sebepleri hakkında herhangi bir gerekçenin kurulmamış olup, davalı itirazları doğrultusunda istinaf incelemesi yapıldığını, çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, yasa ve yönetmelik maddelerinin hatalı değerlendirildiğini ve bu doğrultuda hatalı rapor tanzim edildiğini, yasaya aykırı olarak amacı dışında kullanılan araç nedeniyle meydana gelen zarardan, istiap haddi meselesine dahi girilmeden davalının sorumluluğunun bulunduğunu, genel şartlarda açıkça yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınmasının rücu nedeni olarak belirtildiğini, bu nedenlerle müvekkili sigorta şirketinin rücu hakkının doğmuş olup, davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalı tarafın bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, iş bu dava dosyasında, salt istiap haddinin aşılması nedeniyle rücuen alacak talep edilmediğini, davalıya ait aracın, yük nakli için kullanılması gerekirken iş yerine işçi taşımak amacıyla servis olarak kullanıldığını, araç ile yolcu taşımacılığı yapılmasının mümkün olmadığını, davalıya ait araç KTY 130. Maddesinde belirtilen niteliklere haiz olmadığını, davalıya ait aracın sürücüsü kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olup, davalı tarafından trafik kazası sonrasında gerekli ihbar ve bildirimlerin müvekkili sigorta şirketine yapılmadığını, davalı tarafın, kazada ölenlerin yakınlarına 50.000,00TL ödeme yaptığını, ancak yine bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müvekkili sigorta şirketi tarafından da ölenin yakınlarına ödeme yapılmasına sebebiyet verildiğini ve müvekkili sigorta şirketi davalı/sigortalı tarafından zarara uğratıldığını beyan ederek istinaf taleplerinin kabulüne, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/657 Esas, 2022/204 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava, ZMSS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili hususunda başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı sigorta şirketinin, 13.11.2008 tarihinde davalı şirket adına tescilli … plakalı … Kapalı kasa kamyonet araç için … poliçe numaralı ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.Somut olayda aracın dava dışı …’un sevk ve idaresinde iken 01.06.2009 tarihinde kazaya karışmış olup davacı sigorta şirketi tarafından, kaza nedeniyle 3. kişinin ölümü nedeniyle ölenin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği iddiasıyla, ZMSS poliçesi genel şartlarının B.4.e maddesinde belirtilen, “tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması” düzenlemesi gereğince dava sigortalısına rücu şartlarının oluştuğundan bahisle işbu dava açılmıştır.Davalıya ait aracın verildiği … aracın şöförü olup, davalı ise 2918 Sayılı KTK’nun 3. maddesine göre aracın işletenidir. Ancak KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) aleyhine açılabilir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8353 Esas 2019/6270 Karar). Yine KTK.’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir.Dosyanın incelemesinde; Davacı sigorta şirketinin, … tarihinde davalı şirket adına tescilli … plakalı … Kapalı kasa kamyonet araç için … poliçe numaralı ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp davacı sigorta sözleşmesi kapsamında koşulları var ise sözleşmenin akidine rücu edebilecektir.Kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan KZMSS poliçesi genel şartlarının B.4.e maddesi göre; tazminatı gerektiren olay, “yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilâkı yüzünden meydana gelmiş ise, bu takdirde de sigortacı üçüncü kişilerin bu sebeplerle oluşan zararlar karşılandıktan sonra kendi âkidi olan sigorta ettirene rücu edebilme hakkına sahip olacaktır.
Uygulamada bu konudaki uyuşmazlık genellikle istiap haddi ile ilgili olmaktadır. Bu hâllerde de istiap haddinin aşılması ile riziko arasında uygun bir illiyet bağının mevcudiyeti şarttır. Sigortacının bu madde hükmünden yararlanabilmesi için yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu taşınması hâlinin de münhasıran kazanın oluşumunda etken olması gerekmektedir.Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2001 tarihli ve 2001/11-1109 E., 2001/1108 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/17-1083 Esas 2019/26 Karar)Davaya esas kaza 01.06.2009 tarihinde meydana gelmiş ve sigortalı aracın kapalı kasa kamyonet olduğu, ruhsatında kullanım şeklinin “hususi-yük nakli” olarak belirtildiği, … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu (yüzde 30) olduğu 11.12.2020 tarihli bilirkişi raporu tespit edildiği, yine ceza dosyasında alınan beyanlarda kazada ölen kişinin … plakalı aracın sağ ön koltuğunda oturduğunun belirtildiği görülmüştür.2918 sayılı yasanın 3. Maddesinde; Kamyonet : (Değişik: 12/7/2013-6495/13 md.) Azami yüklü ağırlığı 3.500 kilogramı geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıttır. Sürücü ve yanındaki oturma yerleri dışında başka oturma yeri de bulunabilen, sürücü bölümü gövde ile birleşik kamyonetlere panel-van denir.
Yolcu : Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında araçta bulunan kişilerdir. “şeklinde tanımlanmıştır.2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu 65. maddesinde (Değişik: 25/6/2010-6001/36 md.) Araçların yüklenmesinde, yönetmeliklerle belirlenen ölçü ve esaslara aykırı olarak;taşıma sınırı üstünde yolcu alınmasının yasak olduğu belirtilmiştir.
Bununla birlikte, “Kamyon, Kamyonet ve Römorklarla Yolcu Taşınabilmesi Esasları” 18.07.1997 tarihli Resmî Gazete 23053 mükerrer sayısı ile yayınlanan Kara yolları Trafik Yönetmeliğinin 130. maddesinde;
Kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarda yük üzerinde insan taşınmasının yasak olduğu ancak gerekli hallerde, kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarla;
a) Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen ölçülere uygun oturma yerleri yapılması,
b) Kasa kenarlarının düşmeyi önleyecek şekilde kapalı ve üzerinin örtülü olması,
Şartıyla taşıma sınırının her tonu için 2 yolcu taşınabilir.
c) Kısa mesafelerde işçi taşınmasında kullanılacaklar için, kasanın yanı ve arka kapaklarının 90 cm. yükseklikte ve sağlam şekilde kapalı olması, karoser zemininden itibaren en az 120 santimetre yüksekliğinde elle tutulacak sağlam bir korkuluğunun bulunması şartı ile taşıma sınırının her tonu için ayakta 2 yolcu (işçi) taşınabilir. Bu amaçla kullanılan araçların üzeri açık olabilir.
d) Yükle birlikte yolcu ve hizmetlilerin taşınmasında aşağıdaki esaslara uyulması mecburidir.
1) Yüklerin sağlam olarak yerleştirilmiş ve bağlanmış olması,
2) Kasanın yan ve arka kapaklarının kapalı olması,
3) Yolcuların kasa içinde ayrılacak bir yerde oturtulması,
4) Yüklerin üzerine hiçbir şekilde yolcu bindirilmemesi,
Şartıyla yükle birlikte yolcu taşınabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece aldırıla 10.12.2021 tarihli raporda;
– Kaza yapan … plaka sayılı aracın Karayolları Trafik Yönetmeliği 130 maddesinde belirtilen niteliklere haiz olmadığı, şoför mahalli koltuğunun (ölen yolcunun oturduğu) nizami olduğu, aracın arka kışmında “oturak” tabir edilen sabit olmayan ve güvenli olmayan oturma araçlarının kullanıldığı,
2- Ölenin ön koltukta oturuyor olması da dikkate alındığında, kazanın münhasıran yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmediğinin belirtildiği görülmüştür.Rücuya konu alacak … plaklı aracın sağ ön koltuğunda oturan … mirasçılarına ödenmiş olup, sağ ön koltuğun aracın, sürücü bölümünde gövde ile birleşik haldeki kısım olduğu, ölenin kasa kısmında yolculuk yapmadığı bu durumda “yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması şartının somut olayda gerçekleşmediği yine ölüm ve kaza olayının araçta istiap haddinden fazla yolcu taşınması nedeniyle meydana gelmediği sabit olup mahkemece rücu koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 11/03/2022 tarih ve 2021/657 E – 2022/204 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/06/2022