Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1260 E. 2022/1337 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1260
KARAR NO: 2022/1337
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2022
ESAS NO: 2021/189
KARAR NO : 2022/228
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/06/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/03/2022 tarih ve 2021/189 E – 2022/228 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin elektrik, elektronik malzemeleri satan ve bu malzemelerin uygulamasını yapan şirket olduğunu, bu kapsamda davalı ile uzun yıllar devam eden açık hesap ilişkisi kurularak devam ettirildiğini, davacının davalıya bu ticari ilişki kapsamında dosyaya sunuları faturalara konu malzemeleri sattığını ve buna ilişkin olarak 21.11.2011 tarihli … numaralı 117.056,00TL bedelli ve 21.11.2011 tarihli … numaralı 122.421,22TL bedelli 2 adet fatura düzenlendiğini, davalının bu faturalara konu malzemeleri teslim almasına rağmen ödemenin tamamını yapmadığını ve davacının bakiye 153.674,08TL alacağı kaldığını belirterek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davacıya ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu faturalara ilişkin Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının takipten kaynaklı itirazın iptali davası açması mümkün iken eldeki davayı açmakla mükerrer bir talep hakkı doğduğunu, derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, davacının ticari ilişkisinin davalı ile ticari olarak organik bağı olan … Ltd. Şti. olduğunu, davacının dava dışı … Ltd. Şti.’nin 2010-2014 yıllarında elektrik malzeme ve içiciliklerini yaptığını, davaya konu faturalarda belirtilen malzemelerin davalıya değil, dava dışı … Ltd. Şti. şantiyelerine teslim edildiğini ve oradaki imalatlarda kullanıldığını, bu faturaların KDV sebebiyle devalı şirkete düzenlendiğini, fatura bedellerinin dava dışı … Ltd. Şti. tarafından ödendiğini, davalının davacıya borcu olmadığını, davacının … Ltd. Şti. adına açtığı Kayseri 1. ATM’nin 2018/462 E, 2020/813 K sayılı ilamı ile reddedildiğini, davacı tarafından talep edilen faizin yerinde olmadığını, faturaların süresinde davalıya tebliğ edilmediğini, 2011 yılında düzenlenen faturadan kaynaklı olarak 10 yıldır talepte bulunmadığını, 2017 yılında icra takibi başlatıp 4 yıl sonra alacak davası açtığını, bunun hakkın kötüye kullanımı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. dava konusu faturaya ilişkin olarak, davalı şirketin vergi dairesine bildirdiği Form BA belgesi ile dava konusu faturaların karşılığı mal ve hizmet aldığını beyan etmiş olup, bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı, fatura konusu işin yapıldığı anlamına gelmektedir. (Bkz.Yargıtay19.HD. 2014/7040E. -2015/4465K. ve 2014/19083E. -2015/8197 K.) Davalının, dava konusu faturaları Form BA belgeleri ile vergi dairesine bildirerek fatura karşılığı hizmet-mal aldığını beyan etmiş olması nedeniyle faturalarda yazılı ürünlerin teslim alındığı sabit olup, fatura içeriklerine 8 gün içinde itiraz edilmediği için davalı taraf TTK 21/2 maddesi uyarınca fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağından dolayı fatura bedellerinin ödendiğine dair ispat yükü davalı taraftadır.Davalı tarafça, davacının ticari ilişkisinin davalı şirketle arasında organik bağ bulunan ….Ltd. Şti arasında olduğu,faturaya konu malzemeninde bu şirketin şantiyesine teslim edildiği,KDV’den kaynaklı olarak faturaların davalı şirket adına düzenlendiği,faturaya konu borcun hem davalı hem de dava dışı şirket tarafından ödendiği iddia edilmiş ise de davalı tarafa bu iddiasına yönelik davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda süre verilmiş olup davalı vekili tarafından yemin teklifinde bulunulmayacağına dair beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda takip konusu faturadan dolayı davacının davalıdan 153.674,08-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ve ödemeyi ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafça davaya konu borcun ödendiği ispatlanamadığından -Davanın KABULÜ ile 153.674,08 TL’nin dava tarihi olan 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu faturaların keşide edilidiği tarihte müvekkili şirketin yeni kurulduğunu imalata başlamadığı gibi fabrikasınında bulunmadığını, ticari ilişkininin olmadığını ödül yapı ile ilişkisi olduğunu 2010-2014 yılları arasında inşa ettiği binalara ilişkin malzeme ve işçilikleri olduğunu, malzemelerinde dava dışı şirketin şantiyelerine teslim edilerek oralarda kullanıldığını, faturalardaki malzemelerin hangi adrese ve kime teslim edildiğinin ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, ancak bu hususta mahkemece araştırma yapılmadığını raporlarda da değerlendirilmediğini yargıtay 11. hd 05/05/2005-32004/7832e-2005/4738 k sayılı emsal kararının olduğunu, faturaların yanlızca KDV’den kaynaklı sebeplerden dolayı müvekkil şirket adına düzenlendiğini, faturalardaki bedellerin karşılığının hem müvekkil hemde dava dışı … tarafından ödenmiş olduğundan müvekkilinin borcu bulunmadığını, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları delillerin değerlendirilmediğini, yerel mahkemenin kararına ilişkin istinaf incelemesi sonunda ilamın icrasının durdurulmasına, kararın kaldırılmasına, haksız ve yersiz açılan davanın reddine , yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava, alacak ( ticari satımdan kaynaklanan ) talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı ve davalı tarafından BA formu ile bildirilen faturaya dayalı alacak nedeni ile davalının ödemeyi yeterli ve kesin delillerle ispat edememesi de gözetilerek davanın kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/03/2022 tarih ve 2021/189 E – 2022/228 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 10.497,48 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 2.625,00 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 7.872,48 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022