Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1258 E. 2022/1334 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1258
KARAR NO: 2022/1334
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2022
ESAS NO: 2021/844
KARAR NO : 2022/234
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/06/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/03/2022 tarih ve 2021/844 E – 2022/234 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan ticarete istinaden faturalara dayalı cari hesap ekstresinde görünen bakiye alacak miktarı olan 70.000,00 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, dosyaya itiraz edildiğini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … esası aldığını, davalının icra takibinden sonra iki ayrı tarihte 35.000,00’er TL’nin müvekkili hesabına gönderildiğini, davalı tarafın icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini vekalet ücreti dahil tüm feriler yönünden takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini ileri sürerek; davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibi başlatılmadan önce borcun alacaklı tarafa ödendiğini, davanın yersiz ve kötü niyetli olarak açıldığını, hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, yetki icra müdürlüğüne usulüne uygun bir icra takibi başlatıldığında icra masrafları ve vekalet ücretine hak kazanılabileceğini savunarak davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Borçlu davalı, alacak ödendiğinden alacağa ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda ilk takip yetkisiz yerde yapıldığı ve borç da yetkili icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emri tebliğinden önce ödendiğinden borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi, yetkili icra dairesince geçerli yetkisiz yerde yapılan takip sebebiyle davacı alacaklının takip masrafı talep hakkı bulunmamaktadır. Alacaklı davacı yetkili yerden çıkarmış olduğu ödeme emrine itiraz üzerine ise bu yetkili yer takibi sebebiyle de ortada asıl borç bulunmadığından ve davada işlemiş faiz talebi olmadığından takip gideri (vekalet ücreti, harç ve masraf) talep edemez. ( Aynı yönde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/382 E., 2022/384 K. Sayılı ilamı bulunmaktadır.) İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/6546 E., 2019/7768 K. Sayılı ilamı) Somut olayda davacı kötüniyetli görülmediğinden davalının kötüniyet tazminatı uygun görülmediğinden -Davacının davasının reddine, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkilinin davalı/borçludan alacağını tahsil edebilmek için Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 14.10.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış ve yine bu tarihte takip ve vekalet harçları yatırıldığını, İcra dosyasından ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini borçlunun 21.10.2021 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine tarafımızca 04.11.2021 tarihinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etiğini dosya 05.11.2021 tarihinde Kayseri İcra Müdürlüğü’nde … Esasını aldığını, borçlu, icra takibinin başlatıldığı tarihten bir gün sonrası olan 15.10.2021 tarihinde ve 21.10.2021 tarihinde ödeme yapmış olup yapılan ödemeler tarafımıza ödemelerin yapıldığına ilişkin bilgi verildiği 18.10.2021 ve 04.11.2021 tarihlerinde icra dosyasına bildirilerek borçtan mahsup edildiğini miştir. Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nde gerekli harç ve masrafları yatırılarak icra takibi başlatıldıktan sonra yalnızca asıl alacak miktarını ödeyerek, borcu ödediğinden bahisle feri alacakları ödememek maksadıyla borca itiraz eden borçlunun kötü niyetle hareket ettiğinin açık olduğunu ilk takibin başlatıldığı tarih itibarıyla borçlunun alacaklıya borçlu olduğu miktar tespit edilip sonrasında yapılan ödeme mahsup edilerek itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğine hükmedildiğini Aksi durum, borcunu ödemekte temerrüde düşerek icra takibi açılmasına neden olan borçlunun faizden, icra takip harç ve masraflarından, vekalet ücretinden sorumlu olmayacağı anlamına geleceğini bu da hukukun temel ilkelerine ve hakkaniyete aykırı olduğunu arz ve izah ettikleri gerekçelerle Sayın Mahkemece resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle öncelikle taraflarına tehiri icra kararı verilmesine, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/844 E., 2022/234 K. sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, davalarının kabulü ile Kayseri İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu , Somut olayda da geçerli bir icra takibi yokken ve böyle bir takipten haberdar değilken müvekkilinin takibe konu alacak miktarının tamamını ödediğini Tüm borç ödendikten sonra davacı tarafça yetkili icra dairesinden takibin başlatıldığını, takibin başlatıldığı tarihte ortada bir borcun bulunmadığını Yetkili icra dairesinde takip başlatmamak davacı/alacaklının kusuru olduğunu kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini , Dolayısıyla yerel mahkemece verilen kararın hukuka uygun olup davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini istinafa cevap dilekçesinde ayrıntılı olarak arz ve izah etmeye çalıştıkları hususlara, tüm dosya kapsamına ve dosyanın re’sen incelenmesi sonucunda ortaya çıkacak nedenlere istinaden davalıların istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, icra takip tarihi itibariyle davalının takibe konu borcunun bulunmaması nedeni ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/03/2022 tarih ve 2021/844 E – 2022/234- K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 06/06/2022