Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1233 E. 2022/1193 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1233
KARAR NO: 2022/1193
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022 ARA KARAR
ESAS NO: 2019/855
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 26/05/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen tarih ve 2019/855 E – null/null K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ile İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesiyle; Davalıyı tanımadığını, davalıya talep edilen şekilde 325.000,00 Euro borcu bulunmadığını, hakkında sahte senet düzenlenip imza atıldığını ve bu konuda dava açtığını davanın halen derdest olduğunu, işyerine postacı kılığında biri geldiğini, kendisine bir tebilgat evrakı getirdiğini ve ayak üstü iki imza attığını,fakat kendisine verilen evrakın sahte olduğunu anladığını ve bunun üzerine C. Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, C. Savcılığının soruşturma dosyasında sahte senet şebekesini ortaya çıkarttığını, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesine 2019/586 esas sayılı dosya ile dava açıldığını, örgüt üyesi … ‘ın kendisinden sahte belge ile imza aldığını, Kriminal tarafından yapılan incelemede senettediki yazının …’a ait olduğnun tespit edildiğini, Senedin şebe içinde …’a verildiğini, icra takibini başlatan Av. …’inde bu şebekenin içinde olduğunu, dava şartı olan arabuluculuga başvurduğunu fakat anlaşma olmadığını belirterek davalının senette yazılı miktar’ın %20 sindanaz olmamak üzere tazminata ve takibin durdurulmasına ve borcu olmadığından senedin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 18/12/2019 tarihli müteferrik kararı ile; “…Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Ancak teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilebilir. Davacının da bu yönde bir talebi yoktur, bu nedende mahkememizce davalı …’a yönelik ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3 maddesi gereğince reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekili 28/02/2022 tarihli dilekçe ile; davalı borçlu … ile ilgili Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde tanık sıfatıyla verdiği ifade beyanlarının gerçeğe aykırı olması nedeniyle … adlı şahsın cezalandırılmasına hükmedilmiş olduğunu, bu kararın kesinleştiğini, Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından yapılan belirlemelerinin gayet açık olduğunu, dava konusu takibin dayanağı olan evrak, üst katı yapışkan olmak üzere iki katlı bir kağıdın sağ alt köşesinde belli belirsiz boş bir kutucuk içine, postacı kılığına giren örgüt üyesi … tarafından tebligat denilerek müvekkilininden alınan imzayı havi boş kağıdın daha sonra bono olarak doldurulması suretiyle oluşturulduğunu, bu hususun …’ın ifadesiyle ve bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğunu, bu gerekçelerle açılan tespit talebine konu bononun üzerindeki imzanın müvekkile ait olduğu sabit ise de bono imzalama iradesi olmadan hile ile alındığının gün gibi ortada olduğunu, bu nedenlerle dilekçe ki talebinin kabulü ile HMK m. 209 kapsamında olmadığı takdirde İİK m.72 kapsamında icra dosyalarında devam etmekte olan icra takibinin anayasal bir hak olan mahkemeye erişim hakkının ihlaline sebebiyet vermemek adına teminatsız bir şekilde durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini arz ve talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin 02/03/2022 tarihli ara kararı ile; “…Somut uyuşmazlık olayında davacı vekilinin dava konusu takibin dayanağı olan evrak, üst katı yapışkan olmak üzere iki katlı bir kağıdın sağ alt köşesinde belli belirsiz boş bir kutucuk içine, postacı kılığına giren örgüt üyesi … tarafından tebligat denilerek davacı …’dan alınan imzayı havi boş kağıdın daha sonra bono olarak doldurulması suretiyle oluşturulduğu beyan edilmekle ve 28/02/2022 tarihli talep dilekçesi ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde davalı …’ın Emniyet Müdürlüğü ifadesinde … ile kiralık kepçe işi yaptığını, bu işe karşılık olarak …’ün kendisine borçlunun … olduğu senet getirdiğini, kendisinin de bu senedi icra ya koyduğunu, bildiği kadarıyla …’ün dükkan karşılığında…’dan bu senedi aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/586 Esas sayılı dosyasının incelemesinde dosya her ne kadar kesinleşmemiş ise de örgüt üyesi olduğu iddia edilen …’ın bu suçtan yargılandığı anlaşılmıştır. Kayseri 16. Ceza Mahkemesi’nin 2021/503 Esas, 2021/1426 Karar sayılı dosyasında ise sanık …’ün, mahkememizin dava dosyasında davacı olarak bulunan …’a yönelik Yalan Tanıklık suçunu işlediği sübut bulduğu anlaşılmakla, tüm bunlar hep birlikte değerlendirildiğinde davalının karakol beyanındaki ifadesinde senedin üzerindeki bilgilerin uyumlu olmaması Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı da dikkate alınarak sahtecilik iddiasının yaklaşık olarak ispatlandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek, miktarın ve kurun yüksekliği de göz önünde bulundurulduğunda alacağın %5’i oranında nakit olarak veya aynı miktarda süresiz ve kesin teminat mektubu verilmesi halinde icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekmiş, Davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE, 325.000-EURO’nun dava tarihi olan 16/12/2019 tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 2.103.270,00-TL alacağın %5’i olan 105.163,50-TL teminat bedelinin nakit olarak veya aynı miktarda süresiz ve kesin teminat mektubu verilmesi halinde icra takibinin dava sonuna kadar durulmasına…” şeklinde karar verilmiştir.Davalı vekili 07/03/2022 tarihli dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile alacağın %5’i oranında teminat karşılığında icra takibinin dava sonuna kadar durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu, huzurdaki davanın niteliği itibarıyla icra takibinden sonra açılmış olunan menfi tespit davası olduğunu, menfi tespit davasında İİK’nın 72. Maddesinde açıkça hüküm altına alınmış olup, hüküm gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ayrıca davacının dava dilekçesiyle ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu ve mahkemece 18/12/2019 tarihli müteferrik karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafça da kararın istinaf edilmediğini ve kararın kesinleştiğini, mahkemece daha önce aynı konuda aynı talebe ilişkin olarak verilmiş olan red kararı var iken ve red kararının verildiği aşamadan bu aşamaya kadar olan süreçte dosya kapsamında ve delil durumunda hiçbir hukuki değişiklik söz konusu değil iken ve dava dilekçesiyle ve ihtiyati tedbir talebini içeren 28/02/2022 tarihli talep dilekçesinde bahsi geçen sahtelik iddiasına ilişkin olara müvekkili aleyhine hiçbir hüküm tesis edilmediğini ve hiçbir mahkumiyet kararı yok iken, dava türü menfi tespit davası olup ve takipten sonra açılmış olduğundan İİK’nın 72. Maddesi gereğince de takibin durdurulmasının hukuken mümkün olmadığı halde davacının takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının bu yönüyle de yasaya ve usule uygun olmadığını bildirerek ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiğini, ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazın kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 29/03/2022 tarihli ara kararı ile; “…Mahkememizce 02/03/2022 tarihli müteferrik karar ile davalı …’ın Emniyet Müdürlüğü ifadesinde … ile kiralık kepçe işi yaptığını, bu işe karşılık olarak …’ün kendisine borçlunun … olduğu senet getirdiğini, kendisinin de bu senedi icra ya koyduğunu, bildiği kadarıyla …’ün dükkan karşılığında…’dan bu senedi aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/586 Esas sayılı dosyasının incelemesinde dosya her ne kadar kesinleşmemiş ise de örgüt üyesi olduğu iddia edilen …’ın bu suçtan yargılandığı ve Kayseri 16. Ceza Mahkemesi’nin 2021/503 Esas, 2021/1426 Karar sayılı dosyasında ise sanık …’ün, mahkememizin dava dosyasında davacı olarak bulunan …’a yönelik Yalan Tanıklık suçunu işlediği sübut bulduğu anlaşılmakla, tüm bunlar hep birlikte değerlendirildiğinde davalının karakol beyanındaki ifadesinde senedin üzerindeki bilgilerin uyumlu olmaması Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı da dikkate alınarak sahtecilik iddiasının yaklaşık olarak ispatlandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek, miktarın ve kurun yüksekliği de göz önünde bulundurulduğunda alacağın %5’i oranında nakit olarak veya aynı miktarda süresiz ve kesin teminat mektubu verilmesi halinde icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de, mahkememizce davalının sadece teminat bedeli yönünden itirazları yerinde görülmüş olup, İİK’nın 72. Maddesinde açıkça alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında tedbir kararı verilebileceği hükmü yer aldığından davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının teminat bedeli yönünden kısmen kabulü ile, mahkememizin 02/03/2022 tarihli müteferrik kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin, alacağın %15’i olan 315.490,5‬0-TL teminat bedelinin nakit olarak veya aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi halinde icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına dair karar verilerek, davalı vekilinin teminat bedeli dışındaki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, -İhtiyati tedbir kararına itirazın kısmen kabulü ile mahkememizin 02/03/2022 tarihli müteferrik kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin alacağın %15’i olan 315.490,5‬0-TL teminat bedelinin nakit olarak veya aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi halinde kabulü ile icra takibinin dava sonuna kadar DURDURULMASINA…” şeklinde karar verilmiştir. Bu ARA karara karşı davacı ve davalı vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; istinaf taleplerinin kabulü ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/855 Esas sayılı dosyasının 29/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir itirazlarımızın değerlendirilmesi duruşmasında verilmiş olunan “davaya konu alacağın %15’i oranında teminat karşılığında icra takibinin dava sonuna kadar durdurulması” yönünde verilmiş olunan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2022 tarihli ara kararının 2 numaralı bendinin kaldırılmasına, müvekkilin borçlu göründüğü Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile yapılan takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, senede dayalı olarak davacı hakkında başlatılmış Kayseri 6.İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takibinden dolayı menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkeme 18/12/2019 tarihli müteferrik kararı ile işbu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Yargılama devam ederken davacı vekili 28/02/2022 tarihli dilekçe ile dava konusu senetle ilgili Kayseri Ağır ceza ve Asliye ceza mahkemelerine açılan kamu davaları da gözetilerek, gelinen aşama itibariyle söz konusu ceza davaları ve işbu dava dosyası kapsamı birlikte gözetilerek yeniden ve HMK’nın 209. maddesi kapsamında, olmadığı takdirde İİK’nın 72. maddesi kapsamında icra takip dosyasının ve buna bağlı icra satış dosyasının teminatsız olarak ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 02/03/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden takip ve dava konusu senedin TL karşılığının %5’i oranındaki teminat karşılığında icra takibinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili 07/03/2022 tarihli dilekçe ile işbu ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. Mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 29/03/2022 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece beyanları alınmış, yani dinlenmişler ve aynı duruşmada mahkeme ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekilince yapılan itirazın kısmen kabulü ile daha önce belirlediği %5 teminat miktarının %15’e yükseltilmesine ve %15’i olan 315.490,50 TL teminat karşılığında dava konusu icra takibinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbiren durdurulmasına ,davalı vekilinin teminat bedeli dışındaki itirazlarının ise reddine karar vermiş ve bu yönden ayrıca gerekçeli olarak 29/03/2022 tarihli ara karar yazılmıştır. Davacı vekili ve davalı vekili işbu ara kararını ayrı ayrı süresinde istinaf etmişlerdir. İstinaf dilekçelerinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemenin ihtiyati tedbir kararı, bu karara karşı yapılmış itiraz sebepleri, itirazın duruşmalı olarak incelenmesi sonucu verilen ve istinaf edilen 29/03/2022 tarihli ara kararında mahkemesince yazılı hususlar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Davanın icra takibinden ve takibe dayanak bonodan dolayı menfi tespit davası olduğu, dosya kapsamında dava/takip konusu bononun sahteliği iddiası yönünden Kayseri 3.Ağır Ceza Mahkemesine işbu iddialarla ilgili olarak 2019/586 E sayılı kamu davasının açıldığı,davadaki yargılama kapsamında mahkemece kriminal ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden rapor alındığı,işbu menfi tespit davasının görüldüğü mahkemece de sözkonusu kamu/ceza davasının sonucunun beklenmesine dair ara karar verildiği (bekletici mesele yapıldığı) anlaşıldığından, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz üzerine duruşmalı olarak yaptığı inceleme sonucu verdiği ve istinaf edilen 29/03/2022 tarihli gerekçeli ara kararda, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı ile ara kararda bilgileri verilen ceza dosyalarının içerikleri ve alınmış kriminal uzman bilirkişi raporları da birlikte gözetildiğinde, HMK’nın 389. Vd. maddeleri ile HMK’nın 209. maddesi gereğince söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulların bulunduğu, mahkemece itiraz üzerine verilen ve istinaf edilen 29/03/2022 tarihli gerekçeli ara kararında davacıdan alınmasına karar verilen ve takdir edilen teminatın türü ve miktarının da HMK’nın 87. Maddesi ile 392/1-1. cümle maddesine uygun olduğu, bu nedenlerle gerek davacı vekilinin gerekse davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre, istinaf edilen 29/03/2022 tarihli ara kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/03/2022 tarih ve 2019/855 E sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinafı yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinafı yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, HMK 362/1-f bendi ile 394/5 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.26/05/2022