Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1155 E. 2022/1208 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1155
KARAR NO: 2022/1208
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2022
ESAS NO: 2021/729
KARAR NO: 2022/230
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:25/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM
TARİHİ:26/06/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 18/03/2022 tarih ve 2021/729 Esas 2022/230 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davacı, cari hesap alacağı sebebiyle, davalı/borçlu aleyhine İstanbul 33.İcra Müdürlüğünün… Esas numaralı dosya ile icra takibinin başlatıldığını, davalıya gönderilen ödeme emrinin ekinde sunmuş oldukları ve davacı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olan cari hesap ekstresine rağmen davalının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde yetkiye, takibe ve borca itiraz ettiğini, davalı şirketin icra dosyasına ve borca yönelik yapmış olduğu itirazların tamamen yersiz olduğunu, davacı şirketin ticari defterleri ve davalı adına kesilen faturaların incelendiğinde, davalının davacı şirkete takip talebindeki miktar kadar borçlu olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinden ve cari hesap ekstrelerinden davacı şirketin davalı taraftan 45.501,44TL alacağının mevcut olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından kesilmiş ve ticari defterlere işlenmiş olan faturaların, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından kesilmiş olduğunu, davalı tarafından ödenmeyen ve icra takibine konu olan faturalar olduğunu beyan ederek, fazlaya dair tüm talep ve dava haklarının saklı kalarak, davalının Kayseri İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durmasına sebebiyet verildiği için borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:
Müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkinin cari hesaba dayandığını belirttiğini, delil olarak da cari hesap ekstresini sunduğunu, davalı şirketin davacı şirketle cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, cari hesap ilişkisinde, taraflar arasında cari hesap devresinin ne zaman kapatılacağına ilişkin bir anlaşma yoksa her takvim yılının son günü kapatılacağını, cari hesapta taraflar süre sonuna kadar alacaklarını talep etmekten karşılıklı olarak vazgeçtiğini, her bir hesap devresi sonunda çıkan farkın, sonraki hesap dönemine alacak olarak yazıldığını, davacının dilekçesinin ekinde sunduğu cari hesap ekstresinin ilk satırında da bir önceki dönemden hesap kapatıldığını, yeni döneme alacak olarak devredildiğini, 2021 yılı hesap döneminde de alacak ve borçların işlenmiş olduğunu, hesabın henüz kapatılmadığını, hesap kapatılmadığı gibi, artan tutara ilişkin hesap bilgisinin, TTK m.94 uyarınca davalı şirkete kanunda belirtilen yollardan herhangi biriyle tebliğ edilmediğini, icra takibine itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere davalı şirketin davacı şirkete cari hesaptan kaynaklanan muaccel hale gelmiş bir borcunun olmadığını, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki hesap kapanmadığını, kimin kime ne kadar borçlu olduğunun saptanamadığını, bu saptama yapılmadan icra takibine girişilmesi ve alacağının tahsilinin istenmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddi ile davacı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Takip konusu cari hesaba dayanak faturalara ilişkin olarak, davalı şirketin vergi dairesine bildirdiği Form BA belgeleri ile fatura karşılığı mal ve hizmet aldığını beyan etmiş olup, bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı, fatura konusu işin yapıldığı anlamına gelmektedir. (bkz.Yargıtay19.HD. 2014/7040E. -2015/4465K. ve 2014/19083E. -2015/8197 K.) Fatura içeriklerine 8 gün içinde itiraz edilmediği için davalı taraf TTK 21/2 maddesi uyarınca fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağından dolayı fatura bedellerinin ödendiğine dair ispat yükü davalı taraftadır.Davalı ödemeye ilişkin delil sunmadığı gibi ticari defterlerinin sunulması için verilen kesin süre içerisinde de defter ibrazında bulunmadığından davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığı değerlendirilerek davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtları davacı lehine delil olarak kabul edilmiş olup davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda açık hesaba konu faturalardan dolayı davacının davalıdan 45.510,44 TL alacaklı olduğu ancak faturalarda ödeme için 150 gün vade belirlendiğinden takip tarihi itibariyle davacının alacağının muaccel olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından 23/02/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle itirazın iptali davası alacak davası olarak ıslah edilerek yeni bir dava dilekçesi sunulduğu anlaşıldığından ve düzenlenen bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı yönünden dava tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 45.510,44 TL’nin ıslah tarihi olan 21/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Verilen karar ile; Davanın KABULÜ ile 45.510,44 TL’nin ıslah tarihi olan 21/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı şirketin müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, taraflarınca muaccel hale gelmiş bir cari hesap borcu olmadığı gerekçesiyle borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, yetkisizlik sonucu Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla yeniden müvekkiline ödeme emri tebliğ edildiğini, taraflarınca yine takip tarihi itibariyle vadesi gelmiş bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle borca itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafça itirazın iptali davası için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduklarını, arabuluculuk sırasında muaccel hale gelmiş bir borçlarının olmadığı gerekçesiyle anlaşma sağlanmadığını, davacı tarafın yeni dava dilekçesinde müvekkili şirketten faturadan kaynaklı olarak 45.510,44 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın vadesinin geldiğini, bu alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, davanın tamamen ıslahı halinde davacının davasının bir bütün olarak değiştirerek yeni bir dava açtığını, davacının açtığı yeni davanın ticari alacak davası olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını, yerel mahkemenin yapılan arabuluculuk başvurusu ve görüşmesinin itirazın iptali davasına ilişkin olduğunu, ticari alacak davasına ilişkin bir arabuluculuk başvurusu ve görüşmesi olmadığını, takip tarihi ve arabuluculuk tarihi itibariyle alacağın vadesinin gelmediğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, takibe itiraz edilmesinin ve arabuluculukta anlaşma sağlanmamasının haklı olması hususlarına rağmen bu yöndeki beyan ve itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın kabulüne karar verilmesinin bu hususları ne için kabul etmediğine dair gerekçeli kararda bir cümle dahi gerekçeye yer vermemesinin hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli karar hakkının ihlal niteliğinde olduğunu, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın gerekçeli karar hakkına aykırı nitelikte olduğunu, yerel mahkeme kararının icrası kapsamında davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine İstanbulu 34. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, yerel mahkeme kararının icraen infazının ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açabilecek olması nedeniyle, nakit teminat karşılığı icranın istinaf incelemesi sonuna kadar durdurulması için tehiri icra kararı verilmesini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ticari alacak davası açısından zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Uyuşmazlık, ticari ilişkiden doğan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası açıldıktan sonra ıslah talebi ile alacak isteminden kaynaklanmaktadır.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle somut olayda takibe ve davaya dayanak yapılan faturaların BA formuyla ilgili vergi dairesine beyan edilmiş olduğunun tespit edilmiş olmasına ve söz konusu bu durumun faturaya konu malların davalıca teslim alındığına karine teşkil etmesine,bu karinenin aksinin davalı tarafça yazılı,kesin ve yeterli delil ve belgelerle ispat edilememiş olmasına, ilk derece mahkemesinin raporları/ delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Sonuç itibariyle; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı tarafça yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 18/03/2022 tarih ve 2021/729 Esas 2022/230Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 3.108,82TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 777,21 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 2.331,61TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022