Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1149 E. 2022/1166 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1149
KARAR NO: 2022/1166
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2022
ESAS NO: 2020/783
KARAR NO: 2022/247
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali ve Tescil-İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
İSTİNAF KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/05/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 02/03/2022 tarih ve 2020/783 E – 2022/247 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un davalı kooperatif üyesi olduğunu, kooperatif tarafından Kayseri ili, … ilçesi, … mahallesi, … pafta, … ada, … parsel …katta gösterilen bağımsız bölümün adına tescil edileceğini, noter huzurunda çekilen kura sonucunda dairenin müvekkili adına tescil edileceğini müvekkiline bildirdiklerini, müvekkilinin kooperatife inandığını ve bu zamana kadar toplam 146.000,00-TL ödeme yaptığını, bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemelerini yaptığını ve hiç bir edimi kalmadığını, tapusunu alan üyelerle eşit durumda olduğunu ancak buna rağmen müvekkiline dairenin teslim edilmediğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bahsi geçen alacağın tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 18/08/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, takibe itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacağın tahsilinin gecikmesi amacıyla yapılan itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı talepleri bulunduğunu, arsa sahibinin tasarruf yetkisini kullanarak daireyi 3. bir kişiye sattığını, taşınmazın şu an … isimli şahıs üzerinde kayıtlı olduğunu, müvekkilinin kura sonucu kendisine isabet eden bağımsız bölümün tapusunu almayı beklerken kura dışı işlem yapılarak taşınmazın 3. kişiye devredildiğini, tapuyu devralan 3. kişinin iyi niyetli olmadığını, yapılan arabuluculuk faaliyetinden sonuç alamadıklarından bahisle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile Kayseri ili, … ilçesi, … mahallesi, … pafta, … ada, … parsel, … numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışının ve devrinin dava sonuna kadar engellenmesi için dava konusu taşınmaz üzerine satışa engel ihtiyati tedbir konulmasına, söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, müvekkili … adına kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescilin mümkün olmadığı takdirde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, ödenen 146.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin de karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … … Konut yapı Kooperatifi vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacının iddia ve isnatlarının gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağını, davacı …’un 30.10.2015 tarihinden itibaren kooperatifin … nolu ortağı iken Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kooperatiften “kooperatife ödenen bedellerin iadesi istemli” takip başlatarak kooperatiften çıkma iradesini ortaya koyduğunu, açık kapı ilkesi uyarınca şartları uyanların girişine engel olunamadığı gibi çıkışına da engel olunamadığını, kooperatiften çıkma iradesi göstererek kooperatiften ödediği bedelleri talep eden davacının müvekkili kooperatiften tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağını, kabul etmemekle birlikte davacı …’un tapu iptal tescil talebinde bulunabilmesi için öncelikle dava tarihi itibariyle kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olması gerektiğini, davacının kura çekimine katılmış olmasının borcunun olmadığı anlamına gelmeyeceğini, genel kurul kararları toplantıya katılan veya katılmayan tüm ortaklar için geçerli olduğunu, davacının 14.02.2020 tarihli genel kurul toplantısına katıldığını, genel kurulun 8. maddesine itirazı olmadığı gibi kesin maliyet hesabının çıkartılacağı hususunu da bildiğini, davacının kesin hesap maliyet farkı nedeniyle kooperatife 14.07.2020 tarihi itibariyle 150.000,00-TL’nin üzerinde bakiye borcu bulunduğunu, kooperatifin çıkma payı alacağına itiraz ederek takibin durdurulmasını sağlamasında hukuki yararı bulunduğundan bahisle davacının müvekkili kooperatiften tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağından bahisle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafça, diğer davalı … … … Konut Yapı Kooperatifi hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı kooperatifçe takibe itiraz edildiğini ve genel anlamda itirazın iptali talepli tapu iptal tescil davası ikame edildiğini, müvekkilinin, davacı ile … … … Konut Yapı Kooperatifi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, davaya konu taşınmazı dava dilekçesinde bahsedilen hususların hiçbirini bilmeksizin … isimli emlakçı vasıtasıyla … isimli kişiden satın aldığını, satın alırken … bankasından kredi kullandığını, bunca zaman biriktirmiş olduğu parayı da eski malike vermek suretiyle tamamen iyi niyetli olarak davaya konu taşınmazı satın aldığını, taşınmazı devraldığında da, taşınmazın kaydında, dava dilekçesinde belirtilen hususların hiçbirisi ile ilgili bir şerh/takyidat bulunmadığını, dolayısıyla, iyi niyetli 3.kişi konumunda olan müvekkili yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı ile diğer davalı kooperatif arasında gerçekleşen hususların müvekkilini bağlamayacağını, davacının, davalı kooperatif ile arsa sahibi arasında gerçekleştiğini iddia ettiği olayların müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin tapu sicilindeki kayda güvenerek taşınmazı satın alan iyiniyetli üçüncü olması nedeniyle kazanımının korunması gerektiğini, kura çekiminin kooperatif üyesine mülkiyet hakkını kazandırmayacağını, müvekkili satın almadan önce gerçekleştiği iddia edilen yolsuz tescillerden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; eldeki davanın tapu iptal tescil talebine de yönelik olması nedeniyle taşınmaz başında keşif yapılarak davaya konu edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin belirlendiği ve bu bedel üzerinden harcın ikmal ettirildiği, bu hususta alınan inşaat mühendisi bilirkişi raporunun denetine elverişli olduğu, davadaki alacağa yönelik iddiaların teknik inceleme ve nitelikli hesaplamayı gerektirmesi nedeniyle kooperatif hukukundan kaynaklanan alacakların hesaplanması hususunda nitelikli hesaplama bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiden oluşturulan heyetten rapor alındığı, bu raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya kapsamı itibariyle davacının davalı kooperatife 20.10.2015 tarihinde müracaat ederek ve yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı ile birlikte ortaklık senedini imzalayarak … numaralı ortak olduğu, kooperatif kura tutanağına göre Kayseri ili … ilçesi … mahallesi … ada … parsel … pafta …kat … numaralı dairenin davacıya isabet ettiği, anılan taşınmazın 10.06.2020 tarihinde davalı …’a … bankası lehine ipotek tesis edilerek satış yoluyla devrinin yapıldığı, davalı …’ın iyiniyetli 3.kişi olarak taşınmazı tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığı, bu davalının kötüniyeli olduğunun ispatlanamadığı, davacının bizatihi dava konusu taşınmazın tapu iptal ve tescilini talep etmesi ve davalının da iyiniyetli 3. Kişi olması nedeniyle aynı durumda olan diğer üyelere daire tapusu verilip verilmediğinin esasa etkili olmadığı ve bu sebeple tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı, kayıtlara göre davacının davalı kooperatife 146.000,00TL ödeme yaptığı, yine dosyadaki kesin maliyet raporuna göre dava konusu dairenin kesin maliyet bedelinin 297.478,00TL olduğu, Koperatifler kanunu ve tip ana sözleşmeye göre kooperatife ödenen bedelin iadesinin istenebilmesi için üyelikten usulüne uygun olarak koopratiften çıkmanın-istifanın gerçekleşmesi gerektiği ancak bu hususun sübuta ermediği, bir an için takip başlatılması kooperatiften çıkma olarak kabul edilse dahi takip tarihinin 18.08.2020 tarihi olması nedeniyle davacının üyelikten kaynaklanan alacaklarının 2020 yılı hesaplarının görüşüldüğü genel kurul kararından 1 ay sonra muaccel olacağı ancak dava tarihi itibariyle 2020 yılı hesaplarının görüşüldüğü genel kurulun yapıldığı ve üzerinden 1 ay geçtiğine ilişkin bir ispatın bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddi …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin hukuki dayanaktan yoksun beyanlarına iştirak edilemeyeceğini, yasa koyucunun amacının, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyi niyetli olan kişiyi korumak olduğunu, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımının büyüm mağduriyetlere yol açacağını, kişilerin devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağını, bu nedenle işbu rapor dayanak alınmak suretiyle tesis edilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı asilin süresinde davaya cevap vermediğini, buna rağmen beyan ve itirazlarına itibar edildiğini, davalı …’ın kötü niyetli olduğunu, dava konusu taşınmaza ait tapu sicil müdürlüğünden gelen resmi senetten anlaşılacağı üzere; davalı söz konusu taşınmazı 10/06/2020 tarihinde 135.000,00 TL bedelle satın aldığını, yerel mahkemeye celp edilen ve satış tarihinde aynı binada emsal daire bedelini gösterir, Kayseri 7 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/11 Değişik İş Sayılı Bilirkişi Raporu’na göre taşınmazın bulunduğu binada emsale göre taşınmaz değeri 26/6/2020 tarihi itibariyle 280.000,00 TL tutarında olduğunu, dolayısı ile davalı taşınmazın değerinin yarısından az bir değere satın almış olup bu husus dahi davalının kötü niyeti anlamına geldiğini, bu husus tarafımızca yazılı delille ispat edildiğini, davalının iyiniyetli olarak kabul edilmesi ve bu nedenle tapu siciline güven ilkesinden yararlandırılması mümkün olmayıp, iktisabının korunmasına yasal olanak bulunmadığını, 1982 Anayasası 10. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. Maddesinde karşılığını kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorunda olduğunu, konut ya da işyerini teslim alan her bir ortak yönünden bunları teslim aldığı tarih itibariyle kooperatife borcu olup olmadığı kooperatif defter, kayıt ve belgeleri incelenerek denetime elverişli ve ayrıntılı bir şekilde belirlenmesi gerektiğini, bilirkişilerce kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın Yargıtay denetimine açık ve hüküm kurmaya elverişli olmaktan çok uzak bir şekilde rapor tanzim etmiş olup işbu rapor hukuka aykırı olduğunu, tespit edilen ve tapusunu alan kooperatif üyeleri … ve … ‘ın üyelik dosyalarına göre müvekkile de tapu verilmesi gerektiğini, Yerel Mahkemenin 26/5/2021 tarihli duruşma tutanağının 5 numaralı ara kararı ile davalı kooperatife kooperatif üyeleri … ve … ‘ın üyelik dosyalarının celbi için süre verildiğini, davalı kooperatifin yazı cevabına göre … ‘ın üyelik dosyaları gönderildiğini, fakat kasıtlı olarak me kadar ödeyerek tapu edindikleri bilgisi verilmediğini, tanık dinletme talebimizin reddedilmesi, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geleceğini, yerel mahkemece; 15/9/2021 tarihli duruşma zaptının 1 numaralı ara kararı ile; tanık dinletme talebinin reddine karar verildiğini, dava, müvekkile isabet eden dairenin, önce düşük bedelle bir başkasına, sonra da davalıya devredilmesi işleminde kötüniyet olup olmadığının tespitine ilişkin olduğunu, tanıkların kooperatif üyesi olduğunu, aradaki ilişkiyi ve neticeten kötüniyeti bildiğini, buna rağmen mahkemece tanık dinletilmemesine dair kararı verilmesinin, kararı kaldırılması sebebi olduğunu, mahkemece tapunun arsa sahibi üzerine geçmesinden sonra satılan kişinin ödeme yapıp yapmadığı, taşınmazı alacak gücünün olup olmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme ile karar tesis edildiğini, aynı kooperatife karşı açılmış davalarda, mağdur üyelerin hesaplamaları Yargıtay ve BAM Denetimi’ne elverişli bir şekilde hesaplanmış iken, icra takibi yapan müvekkilin iradesinin yanlış tespit edilip, istifa etmemiş gibi kabul edilerek zararın tahsil edilmemesine dair rapor tanzim edilmesi hukuka aykırı olduğunu, burada yapılacak iş, tapu iptal talebinin mümkün olmaması halinde bilirkişilerce müvekkilin ödediği bedelin uyarlanarak tahsiline karar verilmesi olacağını, bu nedenle de karar hukuka aykırı olduğunu, istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile istinaf incelemesi neticesinde; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı kooperatife müzekkere yazılarak; … ve … ‘ın ne kadar ödeme yaptığına ilişkin belgelerin istenilmesine, tanık dinletme talebimizin kabulüne, 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporu’nda aleyhe hususları kabul etmediğimizi bildirerek; itirazlarımızı karşılar nitelikte rapor aldırılmak üzere dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiine, bilirkişiler tarafından kooperatifin defter ve belgelerinde inceleme yapılmasına, neticeten davanın kabulüne, istinaf yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … … … Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının dava tarihi itibariyle yapmış olduğu ödemeler ile teknik rapor doğrultusunda ödemek zorunda olduğu maliyet bedeli nazara alınarak kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmediği, ayrıca davacının “kooperatife ödenen bedellerin iadesi istemli” takip başlatarak kooperatiften alacak talebinde bulunmasının bozucu yenilik doğuran çıkma iradesi olması, davacının çıkma payı alacağının ne kadar olduğu 2021 yılında yapılacak genel kurulda davacıya isabet eden genel gider hissesi düşüldükten genel kuruldan 1 sonra muaccel olacağı, çıkma payının ise genel kurul kararı gereğince 18 ay içerisinde ödenebileceği maddi gerçekliği karşısında davanın reddine karar verilmesine isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil, işbu somut olay kapsamında iyiniyetlidir, bilakis iddianın aksine davacıtaraf kötüniyetli olduğunu, kura çekimi kooperatif üyesine mülkiyet hakkını kazandırmadığını, iyiniyetli olan müvekkil, taşınmazı emlakçı aracılığı ile satın almış, sonrasında ise taşınmazda ailesi ile birlikte ikamet etmeye başladığını, başkaca üyelere verilen tapu nedeniyle davacıya da tapu verilmesi talebi yersiz olduğunu, davacı tarafça işbu dava kötü niyetli olarak ikame edildiğini, davacının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurusunun reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kooperatif üyesinin Kooperatif aleyhine açtığı tapu iptal tescil, olmadığı taktirde Kooperatife yapılan ödemelerin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı kooperatif üyesi olduğunu, noter huzurunda çekilen kura sonucunda kendisine isabet eden dairenin davalı Kooperatif tarafından diğer davalı davalı …’a satıldığını, öncelikle taşınmazın tapu kaydının iptali iye adına tescilini, olmadığı taktirde bu zamana kadar Kooperatife yaptığı toplam 146.000,00-TL tutarındaki ödemenin tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı …’ın kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, davacının davalı kooperatif aleyhine başlattığı takibin kooperatiften çıkma iradesi olarak kabul edilse dahi takip tarihi itibarıyla davacının muaccel bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı …’ın iyi niyetli 3. Kişi konumunda olup olmadığı konusunda davacı tarafça bildirilen tanıkların mahkemece dinlenmediği,ayrıca yine davacının hangi amaçla davalı Kooperatif aleyhine dava konusu takibe giriştiği,takip talebinde/ödeme emrinde istenen alacağın sebebi olarak sadece “Kooperatife ödenen bedellerin iadesi” şeklinde gösterildiğinden işbu alacak talebinin açık bir çıkma veya istifa iradesine/sebebine dayalı çıkma payı alacağı mı yoksa taşınmaz tapusu yerine alacak-tazminat talebi mi olduğu (Davacının asıl talebinin taşınmaz tapu iptali ve tescil talebi olması nedeniyle) konusunda davacı tarafın açık ve net beyanının/talebinin ne olduğunun sorulup açıklattırılmadığı,zira bu husususun uyuşmazlığın ve talebin tam olarak tespiti ve hukuki nitelemenin doğru bir şekilde yapılabilmesi için izaha muhtaç olduğu,bu nedenle öncelikle mahkemece HMK 31. Maddesi gereğince davacı tarafa, itirazın iptalini de istediği dava konusu işbu takip talebinde istediği alacağının dayanağının,sebebinin,niteliğinin ve içeriğinin net bir şekilde açıklattırılmasının gerektiği ve açıklanacak talebine göre mahkemece bir inceleme, değerlendirme ve hukuki niteleme yapılıp sonucuna ve varsa usule ve esasa ilişkin tüm eksik işlemleri de tamamlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde mahkemece eksik inceleme,değerlendirme,niteleme ve araştırma sonucunda hüküm tesis edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 02/03/2022 tarih ve 2020/783 E – 2022/247 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.24/05/2022