Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1141 E. 2022/1329 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1141
KARAR NO: 2022/1329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2022
ESAS NO: 2021/260
KARAR NO: 2022/71
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:03/06/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:06/06/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 24/01/2022 tarih ve 2021/260 Esas 2022/71Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekillerince tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin kasko sigortalısı olan … plakalı aracın 12/01/2019 tarihinde … isimli iş yerinde çıkan yangın neticesinde hasara uğradığını, hasar sonrasında müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını ve sigortalı zararının giderilmesi için gerekli işlemlerin başlatılarak 39.900,00-TL ödeme yapıldığını, halefiyet ilkesi gereğince yapılan ödemenin rücu edilmesi için yangının meydana geldiği iş yerinde elektrik dağıtım, bakım ve onarım hizmetlerini veren … Yapı Kooperatifi ve sigortacısı … A.Ş. aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazları nedeniyle takibin durdurulduğunu, durma kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, dosya üzerinde haricen yaptıkları inceleme neticesinde gördüklerini, dosya kapsamında mevcut olan teknik rapora bakıldığında da yangının çıkış nedeninin elektrik panosundaki herhangi bir kontak veya temassızlık sonucu oluşan ark olabileceği, kundaklamanın veya tutuşturucu maddeden kaynaklanmadığı kanaatinin belirtilmiş olduğunu tarafların icra dairesine yapmış oldukları itirazlar incelendiğinde usulen yapılmış ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan itirazlar olduğunun görüleceğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, davalı borçluların Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların kötü niyetli itirazları nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … A.Ş. VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davaya konu yangının itfaiye raporuna göre yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinin belirtildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere yangının elektrik panosundan çıktığı düşünülse dahi yangına sebep olarak gösterilen elektrik panosunun sigortalı tarafından yapılmadığını, dava konusu olayın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirkette sigorta ettiren … Yapı Kooperatifi olup poliçede sigorta ettirenin yapı maliki olmasından kaynaklı olarak kiracının uğradığı hasarı karşılamasına ilişkin bir teminat klozu bulunmadığını, davaya konu işyerinin uzun süre önceden kiralandığını, kiracının burayı kullanmaya başlaması ile yangın çıkış tarihi arasında 4 yıldan fazla bir süre bulunduğunu, sorumluluğun kiracıda olduğunu, sigortalısına isnat edilebilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, meydana gelen olayda illiyet bağının kesildiğini, sigortalılarının kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu olayın kiracının kontrol bakım eksikliği nedeniyle meydana geldiğini, sigortalı ve müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminat miktarının bilirkişiler tarafından poliçe genel ve özel şartlarına uygun olarak tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin usulüne olarak temerrüte düşürülmediğini, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … YAPI KOOPERATİFİ VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı sigorta şirketinin sigortalısı ile müvekkili arasında kira sözleşmesi olduğunu, kira sözleşmesinden kaynaklanan davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, yangının çıkış sebebinin belirlenememiş olduğu, oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yangına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin yangından sorumlu tutulması halinde dahi zararı tazminle yükümlü olanın diğer davalı olduğunu, müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Yargılama sonunda toplanan tüm delillere göre davacı sigorta şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın hasarı nedeniyle gerçek zararın 39.900,00-TL olduğu, davacı tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısı olan dava dışı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ödediği tazminattan dava dışı sigortalı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin faaliyet gösterdiği işyerinin davalı … Kooperatifi bina sahibi sıfatıyla ve yangının gerçekleştiği sanayi sitesinde elektrik dağıtım sistemi ve ekipmanlarının işletme ve bakımınını üstlendiğinden elektrik bakım ve onarım hizmeti veren sıfatı ile kusursuz olarak sorumlu ve davalı …A.Ş. işyeri sigorta poliçesi nedeniyle bu zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, yangın nedeniyle oluşan bu zararın, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğduğunun davalılarca ispat edilemediği, davacının ödediği tazminatı halefiyete dayalı olarak davalılara rücu etmekte haklı olduğu, bilirkişilerce belirlenen zarar miktarının davalı …. A.Ş. işyeri sigorta poliçesi teminat limiti içinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tüm deliller karşısında davacının icra takibindeki talepleriyle bağlılık ilkesi gözetilerek davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının iptali ile … AŞ’nin iş yeri sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile 39.900,00-TL asıl alacak ve 1.908,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.808,64-TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 39.900,00-TL asıl alacağa yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Dolayısı ile eldeki dava dosyasında itiraza konu alacak yapılan yargılama ile tespit edildiğinden alacak miktarının likit, yani belirlenebilir ve hesaplanabilir mahiyette olmadığı kanaati ile koşulları bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Verilen karar ile; 1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki İTİRAZLARININ İPTALİ İLE … A.Ş.’nin iş yeri sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile 39.900,00-TL asıl alacak ve 1.908,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.808,64-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 39.900,00-TL asıl alacağa yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, 3-Koşulları bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı taraf vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf kanun yoluna başvuran … Yapı Kooperatifi vekilinin istinaf başvuru dilekçesinden özetle; müvekkilinin yangının gerçekleştiği sanayi sitesinde elektrik dağıtım sistemi ve ekipmanlarının işletmesini üstlendiği tespitinin doğru olmadığını, bina malikinin sorumluluğu hükmüne dayanılarak hüküm kurulması için yangının çıkış sebebinin yapıdan kaynaklandığının tespit edilmiş olması gerektiğinden, hükmün hatalı incelemeye dayandığını, meydana gelen zararla yapı arasında illiyet bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yangının çıkış sebebinin belirli olmadığından oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, tahmin ve kanaate dayalı rapora dayanarak hüküm kurulmasının kabul edilemez olduğunu, gerek emsal dosya gerekse yüksek mahkeme kararlarının, yangının çıkış sebebinin belirlenmemesi nedeniyle davanın reddi gerektiği yönünde olduğunu, yangına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yangının elektrik panosundan çıktığı kanaatiyle yola çıkılsa dahi müvekkilinin sorumlu olduğundan söz edilemeyeceğini, zararı tazminle yükümlü olanın diğer davalı olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle tehiri icra taleplerinin kabulü ile; istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar mahkeme kararının uygulamasının geri bırakılmasını, yerel mahkeme kapsamında 24/01/2022 tarihli davanın kabulü yönündeki ilamın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yangının çıkış sebebinin net olarak belirlenemediğinden müvekkilinin sorumlu olmasının mümkün olmadığından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran … A.ş vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; yerel mahkemenin gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapmaksızın müvekkili şirket aleyhine hüküm kurduğunu, dava konusu ödemeye ilişkin hasarın meydana gelmesine sebep teşkil eden yangın hadisesinin ne şekilde meydana geldiğinin hiç bir şekilde belirlenmeksizin müvekkili şirket hakkında hüküm kurulduğunu, yerel mahkeme nezdinde tanzim edilen bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı inceleme neticesinde tanzim edilmiş olduğunu, müvekkili şirket aleyhine tanzim edilen bilirkişi raporu uyarınca hüküm kurulduğunu, müvekkili şirketin dava konusu hasara ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını, davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin rücuen davalılardan tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda, davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın dava dışı ‘…’ adındaki iş yerinde yangın çıkması sonucu hasar gördüğü davacı sigorta şirketince zarar gören sigortalısına hasar tazminatı ödendiği görülmüştür. Mahkemece her ne kadar somut olayda bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve bu rapor hükme dayanak yapılarak karar verilmiş ise de Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 2019/3 D.İş. Sayılı tespit dosyasında rapor sunan bilirkişi heyeti ile eldeki davada rapor sunan bilirkişi heyet kurulunda aynı bilirkişinin (…) olduğu ve davalının alınan bilirkişi kurulu raporlarına itirazının bulunduğu açıktır.Şu halde, mahkemece öncelikle olayla ilgili savcılık dosyası ve dava açılmış ise ceza dava dosyası bulunduğu yerden getirtilip incelenerek dosyadaki raporların ve karar verilmiş ise karardan bir suretin dosyaya aldırıldıktan sonra işinde uzman ( gerek bu dosyada gerekse tespit sırasında seçilen önceki teknik bilirkişiler dışında) yeni bir bilirkişi heyetinden kusur ve zarar miktarının tespiti yönünden yeni bir rapor alındıktan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek kusur ve sorumluluk durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi kurulunun seçiminde hata yapılarak ve içerisinde aynı bilirkişinin de bulunduğu heyetten alınan işbu rapora itibar edilerek eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Bu sebeplerle davalılar … Yapı Kooperatifi vekili ile … A.Ş.vekilinin istinaf başvurularının yukarıda belirtilen yönden yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … Yapı Kooperatifi vekili ile … A.Ş.vekilinin istinaf başvurularının istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile;
2-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 24/01/2022 tarihli 2021/260 Esas – 2022/71 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden davalı taraflardan tahsil edilen istinaf karar harçlarının istekleri halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf eden davalı taraflarca yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
6-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 06/06/2022