Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1114 E. 2022/1168 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1114
KARAR NO: 2022/1168
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2021
ESAS NO: 2016/657
KARAR NO: 2021/1124
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 25/05/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/12/2021 tarih ve 2016/657 E – 2021/1124 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı kooperatifin … numaralı üyesi olduğunu, kooperatif üyesi olan ve uzun yıllardır çalın … tarafından güvenlerinin kötüye kullanıldığını, kooperatif kayıtlarında 30.09.2013 tarihli kredi borç senedi ile 18.353,68 TL borç yenileme kredisi kullandığı, … nolu senet ve yenilemeye ilişkin dilekçe imzaladığı göründüğünü, 2013 yılı borçlarının tamamını ödediğini, kooperatife 16.500,00 TL tutarında arpa verdiğini ve kalan borç içinde 31.500,00 TL para yatırdığını, kooperatif kayıtlarına göre 30.10.2013 tarihli kredi borç senedi ile 7.000,00 TL kredi kullandığının göründüğünü, oysa bu krediyi kullanmadığını, … nolu senet ile kredi komisyonuna ilişkin tahsil fişindeki imza ve el yazısının kendisine ait olmayıp taklit edildiğini, 31.12.2013 tarihli borç senedi ile 600,17 TL sigorta prim bedeli için kullanılmış gibi gösterilen kredinin tarafından kullanılmadığını, yine 11.03.2014 tarihli kredi borç senedi ile 8.800 TL’lik 8 ton A.Nitrat kimyevi gübre alınmış gibi gösterilerek … ve … nolu fatura ve senetler de kendisi aldatılarak tarafına imzalattırıldığı, oysa tarafından bu miktar gübre peşin para ile alındığını ve … nin kendisine makbuz verdiğini belirterek davalılara borcunun bulunmadığının tespitini, senetlerin iptalini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil kooperatif ile davacı arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığını. Bu nedenle davanın görev yönünden reddinin gerektiği, davacı … no.lu senetten kaynaklı borcunu ödediğini … no.lu senette ve tahsil fişindeki imzanı kendisine ait olmadığını, … no.lu senetteki imzayı kabul cimiş olduğunu, ancak borcu olmadığını beyan etliğini, … no.lu senetteki imzayı kabul ettiğini, ancak malı almadığını davacının … , … ve … no.lu senetlere ilişkin peşin ödeme yaptığını iddia etmesine rağmen söz konusu borçlar için senet imzalamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, … no.lu senet açısından davacıya ilgili kişiye karşı ayrı bir dava açması için kesin süre verilmesi gerektiğini. müvekkil kooperatifin kredi ile ilgili alacak senetleri, kağıtları ve taahhütnamelerinin ilam hükmüne haiz olduğunu, bu nedenle ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakatlarının olmadığını, iddiasını aynı mahiyette belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davacının dava konusu ettiği senetlerden … numaralı, 8.800,00 TL bedelli kredi borç senedi cari faizli genel ihtiyaç kredisi neticesinde düzenlenmiştir. Yine davacının senet altında da imzası mevcuttur. Senetle ilgili 8.800 TL bedelli fatura ile de mal satışına ilişkin faturalar düzenlenmiş ve altı davacı tarafından imzalanmıştır. Davacının imzasını açık bir şekilde inkar etmediği senet vasfına göre davalı kooperatifin alacağını yazılı delil olarak kesin şekilde ispata yarayan belge vasfında olmaları, … senedin vasfına göre numaralı senetler karşılığı malın davalı kooperatifçe davacıya teslim edildiğinin karine teşkil etmesi, davalı kooperatif bünyesinde stok giriş çıkış kartları veya ambar teslim fişinin olmamasının mal teslimine ilişkin davacı iddialarının ispatı anlamına gelmeyeceği, davacının mal teslimine ilişkin olarak faturaların altına attığı, bu senetler karşılığı ürünlerin davacıya teslim alınmadığının yani karinenin aksinin ispat yükünün davacıda olması, dayanak belgelerin senet vasfında olması, dayanak belgelerin senet vasfında olması nedeniyle bu iddiaların yazılı delillerle ispatının gerekmesi davacının bu konudaki iddialarının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki itibar edilen yazılı belgelerin aksi nitelikteki davacı vekilinin davacının borçlu gösterilmeye çalışıldığı ve hileye yönelik irade bozukluğuna dair iddialarına itibar edilmemiştir. HMK’nın 203/1-ç. maddesi uyarınca “Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.” kapsamında tanık dinlenmiş ise de, dosyada itibar edilen mevcut yazılı belgeler ve bilirkişi raporunun aksini ispat edecek nitelikte davacı tanık ifadesinin ayrıntılı ve net bilgiler içermemesi ile kesin nitelikte delil kuvvetine haiz olmadığı kanaatine varılarak tanık beyanlarına itibar edilmemiştir. Anılan senet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller, nazara alınarak dava konusu edilen … numaralı senet yönünden bu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda bilirkişiden rapor alınmış olup, senet üzerinde atılı bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen, davacının elinden çıkmadığı kanaatine varıldığını belirlemiştir. Anılan senet yönünden davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan gerekçeler uyarınca dava öncesi ödenen senetler yönünden dava şartı yokluğundan, ödenmeyen ve imza inkarı olmayan senet yönünden ispatlanamadığından reddine, imzası davacıya ait olmayan senet yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Tedbir kararı verilmediğinden kötü niyet tazminatı verilmemiştir. Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 01/09/2014 vade tarihli, 20/11/2013 senet tarihli, 7.000,00 TL bedelli … senet numaralı kredi borç senedi nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının davaya konu diğer senetlere ilişkin talebinin reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı çalışanı … tarafından güveni kötüye kullanılarak, hileli ve aldatıcı işlemler ile makbuz denilerek çeşitli borçlandırıcı senetler imzatılmış olup 190 kişiyi de bu şekilde dolandırdığını, kendisi hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … nolu soruşturma yürütüldüğünü, davanın bir kısmı için bu delile dayanmış olup söz konusu soruşturmanın sonucu imzası inkar edilmeyen senetler için delil teşkil edeceğini, dolayısıyla mevcut soruşturmanın akıbeti işbu davayı etkileyecek nitelikte olup HMK m.165 gereği bekletici mesele yapılması gerektiğini, Müvekkile ise bu senetler hile ile ve aldatılarak imzalatıldığını, bu durumun ispatı tanık ile mümkün olup davalı tarafın muvafakatine gerek olmadığını, mahkeme ise tanık ifadelerine bilirkişi raporunun aksini ispat edecek nitelikte olmaması nedeniyle itibar etmediğini, bilirkişi raporu ve tanık beyanları kesin delil teşkil etmez fakat mevcut gerekçede tanık beyanlarının bilirkişi raporunun aksini ispat etmesi beklenmiş mahkeme tanık beyanlarını bilirkişi raporu üzere değerlendirdiğini, müvekkilinin 2013 yılına ait olan tüm borçlarını ödemiş olup müvekkile hileli işlem ile … nolu borç yapılandırılması talebinde bulunulduğunu, borcunu ödemiş birinin borcun yapılandırılması talebinde bulunması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dolayısıyla bu borcun ödendiği sabit olup yapılandırma talebinin gerçeği yansıtması mümkün olmamakla beraber bu belgenin gerçek dışı olduğu ve müvekkilin özgür iradesi ile elinden çıkabileceği mümkün olmadığını, bilirkişi incelemesinde imzası inkar edilen … nolu senetteki imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durum dahi davalının kötü niyetinin göstergesi olduğunu, davalı kooperatif çalışanı olan … çıkar sağlamak amacı ile, müvekkilin zihninde yanlış kanaatler oluşturarak onu aldatmak ve gerçek durumu bilse idi yapmayacağı bir işlem müvekkilimize yaptırıldığını, davalı görevlisi … sadece müvekkili değil 190 kişiyi aynı yöntemle dolandırdığını, davalı kooperatif bu olaylardan sonra görevlisini görevden aldığını ve Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak kendisinden de şikayetçi olduğunu, mevcut durum bu kadar sabit iken davalı kooperatif müvekkil ve diğer zarar gören kişilerin mağduriyetini gidermediğini, kooperatif görevlisi … ‘in hileli ve aldatıcı filleri ile kooperatif ortaklarını ve müvekkili gerçeği bilseler yapmayacakları işlemleri kendilerine yaptırmış olup müvekkilin davalı kooperatife bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin aldatıcı ve hileli işlemleri ile müvekkil borç altına sokan senetlerin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kısmen kabul kısmen ret şeklindeki ilamının kaldırılmasına söz konusu senetlerden dolayı müvekkilin borç altında olmadığının tespitine karar verilmesini vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu senetlerden … numaralı senedin imza incelemesi neticesinde davacını eli ürünü olmadığı rapor edildiğini ve davacının davası sadece bu senet yönü ile kabul edildiğini, diğer senetler yönünden ise davanın reddine karar verildiğini, mahkemece kabul edilen … numaralı senetleri ilgili olarak dosyada mevcut olan “ortak kredi kartı ekstresi”nde bu senedin akibeti görüldüğünü, söz konusu senet savcılık makamı tarafından yapılan incelemede imzanın davacıya ait olmadığının tespit edilmesi akabinde 11.02.2015 tarihinde işlemi ikmal etmiş olan … Karanfil den alacaklar hesabına yazılmak suretiyle kapatıldığını, dava tarihi itibariyle müvekkil kurumun davacıdan bu senet nedeniyle hiçbir talebi zaten olmadığını, söz konusu senedin davaya konu edilmesi, yine kararın içinde de geçen hukuki yarar yokluğu nedeniyle hukuka uygun olmadığını, dosyaya sunmuş olduğumuz deliller içerisinde dava tarihinden 5 ay önce senedin kapatıldığı görüleceğini, yerel mahkeme yalnızca … numaralı senet yönünden kısmi kabul kararı vermiş davaya konu diğer senetler yönünden ise davanın reddine karar verdiğini, oysa bu … numaralı senet dava tarihi itibariyle o dönem çalışmakta olan ve hakkında açılmış olan soruşturma C. Başsavcılığında halen devam etmekte olan … Karanfil’den tahsil edilmesi gereken alacaklar hesabına alınmak suretiyle kapatıldığını, bu nedenle tekrar belirtmek isteriz ki davacının bu senet yönünden hukuki yararı olmadığını ve davasının reddi gerektiğini, mahkemece zamanaşımı ve hak düşürücü itirazlarımız da değerlendirilmemiştir. öncelikli olarak davanın bu nedenle reddi gerektiğini, mahkeme tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olmasının yanı sıra ayrıca kötü niyet tazminat talebini de reddettiğini, ancak mahkemenin kararı iş bu yönü ile de usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira davacının kabul konusu olan … numaralı senet yönünden bile bir hukuki yararı yokken diğer senetlerden dolayı borçlu olduğu halde dava konusu edildiğini, iş bu nedenle de dava konusu tüm senetler yönünden davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, müvekkil kooperatif 1581 sayılı Kanunun 19. Maddesi harçtan muaftır. Buna rağmen davacının yatırdığı fazla harçtan da sorumlu tutularak diğer harçlardan da dahil olacak şekilde tüm harçlardan sorumlu tutulmanın usul ve yasaya aykırı olduğu gibi iş bu istinaf istinaf talebimizin harçsız olarak kabulü gerektiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2021 Gün ve 2016/657 E. 2021/1124 K. sayılı kararının sadece istinaf ettiğimiz kısmen kabul kararı ile reddedilen kötü niyet tazminatı talepleri yönünden bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın tümden reddine hükmedilmesini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, davalı kooperatif ile davacı üyesi arasında düzenlenen senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya kapsamında toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki tespit, hesaplama ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen, istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle tarafların istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/12/2021 tarih ve 2016/657 E – 2021/1124 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 478,17 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 119,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,57 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022