Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1074 E. 2022/1077 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1074
KARAR NO: 2022/1077
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
ESAS NO: 2021/393
KARAR NO: 2022/143
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
İSTİNAF KARAR TARİHİ:11/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:12/05/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 16/02/2022 tarih ve 2021/393 Esas 2022/143 Karar sayılı ilamına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil iflas halindeki kooperatifin üyesi olup, kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olup, hiçbir borcu olmadığını, kooperatif tarafından kendisine ferdileştirme sureti ile teslim edilen tapunun … İli … İlçesi … ada … parsel kat:… Bağımsız bölüm:… numaralarında kayıtlı dairenin eksik imalatlarını kooperatif nam ve hesabına tamamlamak zorunda kaldığını, kooperatif tarafından binanın eksik olarak bırakıldığı Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/20 D.İş sayılı dosyasından yapılan tespit ile kayıt altına alındığını, müvekkili ve diğer kat malikleri oluşturdukları kat malikleri kurulu marifeti ile eksiklikleri yaptırıp daireleri tamamladıklarını, müvekkilin bu eksikliklerin yapımı için banka yolu ile 70.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili lehine alacak kaydı yapılması gerekirken talebin reddi yerinde olmadığını, bunun yanında oluşturulmuş ve tebliğ edilmiş bulunulan iflas sıra cetvelinde 4. derecenin 4., 49. Ve 131. sıralarında bulunan … Taahhüt Tic. Ltd.Şti., 132. sırada bulunan … (… temliken) ve 130.sırada bulunan …’ün kooperatiften gerçek alacağı bulunmadığını, kooperatif defterleri incelendiğinde bahsi geçen şirket ile kooperatif arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, …’ün ise proje müellifi ve şantiye şefi olarak verdiği iddia edilen hizmetlerin, verilip verilmediği, bir tarafa verilmiş ise dahi tutarının ise yüksek gösterildiğini, … müteahhit olarak bulunması hasebiyle zaten başka bir sıfatla kooperatife hizmet veremeyeceğini, belirlenen sıralardaki alacak kayıtlarının terkini gerektiğini, Kooperatif defterleri, sözleşmeleri, ilgili odaların proje onay ve teknik eleman ücret kayıtları, belediye ruhsat kayıtları celbedildiğinde iddialarının aydınlatılacağını, bunun yanında alacak kaydı kararı bulunmasına rağmen sıra cetvelinde bulunmayan kişiler de bulunduğunu, bu kişilerin bir kısmı kooperatif yönetici ve çalışanları olduğunu, sıra cetveli bu hali ile kanuna aykırı ve hatalı olduğunu, gerek tebliğ edilen ve gerekse de UYAPta kayıtlı sıra cetveli, toplam 35 sayfadan ibaret olup, sıra cetvelinin tetkikinde, müvekkilimin de bulunduğu 4. Sıra alacaklılar listesinde, sıra numaralarının ardışık olmadığına, örneğin 101. Sıradan 114. sıraya, 124. sıradan 129. sıraya, 132.sıradan 137.sıraya atladığını, buna göre, sıra verilen ve tespit edebildiğimize göre de bazıları hakkında alacak kabul kararı da bulunan bir kısım alacak iddialısının alacağının kabul ya da reddi sıra cetvelinde gösterilmemiş durumda olduğunu, sıra cetvelindeki maddi hatanın düzeltilmesi ve yeniden tebliği için Kayseri 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/273 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava sonucuna göre, doğacak hukuki duruma ilişkin olarak dava ve müracaat haklarının saklı olduğunu belirterek müvekkilin müflis kooperatiften olan 70.000,00 TL alacağının iflas dosyasına alacak olarak kaydına, sıracetvelinde bulunan 4. Derece 4, 49, 130, 131 ve 132. sırada bulunan alacakların sura cetvelinden terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI İFLAS İDARE MEMURLARI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Dava dilekçesinde iddia edilen hususlar gerçeği yansıtmadığını, iflas masası borç – alacak ilişkisini ve red – kabulü belirlerken kesin ve net olan alacaklara ilişkin karar vermek zorunda olduğunu, kooperatif yöneticilerinden borçların varlığı yönünde bilgi alındığını, borcun varlığının tüm şüpheden uzak kâti olmasının amaçlandığını, davacı söz konusu ödemeyi arsa sahiplerinden …’ ya yaptığını, … binayı bitirebilmek amacıyla davacı da dahil olmak üzere bir çok üyeden para topladığını, davacının ödemiş olduğu para ile taraflarının herhangi bir menfaati ve ilişkisi bulunmadığını, bu ilişki arsa sahipleri ile davacı arasında olduğunu, ödenmeyen bir para hakkında borçlanmış olduğumuzun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemeden bu hususta arsa sahiplerinin özellikle …’ nun tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava dilekçesinde bahsedilen tespit davası, arsa sahiplerince açıldığını, davanın usul yönünden olduğu kadar esas yönünden de gerçeğe aykırılık içerdiğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı dikkate alındığında; iflas etmiş kooperatife ortak olan kişilerin kooperatif ortaklığının devam etmesi nedeniyle kooperatiften bir alacaklarının söz konusu olamayacağı ve bunu masaya yazdıramayacakları, ancak çıkmış bir kooperatif ortağının kooperatifin iflas etmesi halinde muaccel olmayan alacağının muaccel hale geleceği ve masaya yazdırılabileceği, iflas idaresinin alacağın iflas masasına yazdırılmasına ilişkin talebin reddine ilişkin ret kararının yerinde olduğu, Kooperatifler Kanunun 98. maddesi uyarınca bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu’ndaki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı, ortakların ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremeyecekleri ancak pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılmasının mümkün olabileceği, kooperatif ortağının çıkma payı alacağının dahi iflas masasına kayıt ve kabulünün yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmakla Mahkememizde hasıl vicdani kanaate göre hüküm tesis edilmiştir. Tesis edilen hüküm ile; 1-Açılan davanın REDDİNE…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkilinin alacak kaydı talep ettiği tutar sermaye borcuna ilişkin yapılan ödeme olmadığını, alacağında çıkma payı alacağı olmadığını, müvekkilinin kooperatife hiç bir borcunun olmadığını, bu hususun davanın konusu dışında olduğunu, müvekkilinin talebinin kendisine teslim edilen dairenin eksik olan teslimi sebebi ile katlanmak zorunda kaldığı zararın giderilmesi olduğunu, dava konusu alacağın ayıplı teslim edilen ve yarım işleri müvekkilinin de içinde bulunduğu ortaklar ile arsa maliki tarafından tamamlanan binaya ilişkin eksik iş bedeli olduğunu, müvekkilinin davada kooperatife ödediği üyelik aidatları ve diğer ödemelerle ilgili talebinin olmadığını, kooperatiften iflas idaresinden tasfiye payı istemesinin ayrı bir husus olduğunu, kendisine teslim edilmesi gereken dairenin hiç veya gereği gibi teslim edilmemesi sebebi ile tazminat istemesinin ayrı bir husus olduğunu, diğer üyelerin daire için ödedikleri bedelin tamamını ödediğini, üstüne de inşaatın yarım kalan kısmını tamamlamak üzere 70.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ortak sıfatı ile zaten tasfiyeden sonra tasfiye artığından pay alacağı tespitinin de madden imkansız olduğunu, diğer bir ihtimal olarak ortaya konulan müvekkilinin tasfiyeye katılma borcu ile alacağının mahsup edilebileceği iddiasının alacağın iflas idaresince zaten kabul edilmediğini, mahkemece de sıra cetveline eklenmediği mevcut durumda gerçekleşmesinin mümkün olmayan bir beklenti olduğunu, müvekkilinin alacağının ödemek zorunda kalabileceği tasfiye iflas giderinden fazla olması halinde mahsuplaşmasının nasıl olabileceğinin ayrı bir sorun olduğunu, müvekkilinin kooperatif faal iken talep etmesin de bir engel bulunmayan alacağını, tasfiye aşamasında ileri sürmekten men edilmesinin kanuni bir hukuki bir gerekçesinin olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü, ilk derece ve istinaf yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalı kooperatifçe davacıya verilen ( teslim/tahsis edilen) taşınmazda eksik ve hatalı/ ayıplı imalat olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.Somut olayda davacının kooperatif üyesi olduğu ve davalı kooperatifçe davacıya dava konusu dairenin teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ferdileşme yapılarak dava konusu dairenin davacıya ait olduğu iddia edilmiş ise de söz konusu dairenin tapu kaydının dava dışı … adına olduğu görülmüştür. Davacı davalı kooperatifin kendisine düşen taşınmazda bir kısım eksik imalatları bulunduğunu, eksik imalatları kendi imkanları ile tamamladığını, bu itibarla davalı kooperatifin eksik ifasından doğan zararlarını talep ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar bilirkişiden rapor alındıktan sonra davanın reddine karar verilmiş ise de söz konusu raporun hüküm kurmaya elverişli nitelikte olmadığı gibi tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazları da karşılar şekilde olmadığı görülmüştür.Bu durumda, mahkemece öncelikle davalı kooperatife ait tüm defter, belge ve kayıtlar getirtilerek, dosya kapsamındaki banka dekontları vs. belgelerde gözetilerek içerisinde inşaat, nitelikli hesap uzmanı ve mali müşavir bir bilirkişinin bulunduğu konularında uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak mahallinde keşif yapılmak taşınmaza ait projeler incelenmek, kooperatifin diğer ortaklara teslim ettiği dairlerle de karşılaştırılmak suretiyle davalı kooperatif davacıya teslim ettiği taşınmazda eksik ya da hatalı bıraktığı imalatlar bulunup bulunmadığı somut olarak belirlenerek, bulunuyor ise bu imalatların yapıldığı yıl mahalli rayiç bedelinin ne kadar olduğu tespit edilerek davacının varsa bu eksik imalatlar nedeniyle davalı kooperatiften talep edebileceği bir zarar alacağının bulunup bulunmadığı yönünden taraf iddia ve savunmalarını da karşılar şekilde ayrıntılı, bilimsel, tarafların, mahkemenin ve İstinaf/Yargıtay denetimine uygun şekilde rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.Bu itibarla davacı vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı … vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile,
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.02.2022 tarihinde verilen 2021/393 esas 2022/143 karar sayılı kararının HMK’nın353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacıdan tahsil edilen istinaf peşin karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 12/05/2022