Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1007 E. 2022/928 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1007
KARAR NO: 2022/928
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2022 ARA KARAR
ESAS NO: 2022/197
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket Genel Kurul Kararının İptali,butlanı,şirketin feshi,kayyım atanması,
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 20/04/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/03/2022 tarih ve 2022/197 Esas sayılı ara kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallarla üçüncü kişilerden olan hak ve alacaklarına ilişkin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi maksadıyla ihtiyati tedbir konulmasını ve şirket yönetimine kayyım atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından verilen ara karar sonucunda; “… Davacının davalı şirketin mallarına devir ve temlik yasağı konulmasına ilişkin tedbir talebi yönünden yapılan incelemede: TTK’nun m.636/IV hükmü, kapsamı itibariyle HMK’nun m.389 ve devamında düzenlenen ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar yönünden de koşulları oluştuğu takdirde ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Başka bir deyişle ihtiyati tedbir konusunun uyuşmazlık konusu olması şartı da gerekli değildir. (Benzer yönde Konya BAM 6. HD’nin 12.03.2021 tarih, 401-327 sayılı kararı) Açılan davanın fesih ve tasfiye istemli olması, davacının şirketteki hisse durumu dikkate alındığında davalı şirket müdürlüğünün yetkileri kaldırılarak yönetim kayyımı atanması şartlarının gerçekleşmediği, ancak davalı şirketin feshini talep eden ortakların haklarının da korunması için; 6102 sayılı TTK’nın 636/4 maddesi gereğince şirketin mal varlığının korunması için şirketin borçlandırılması ve mal varlığının azaltılması işlemlerinin denetim altına alınmasına yönelik tedbir alınması gerektiğinden denetim kayyımı atanmasına karar verilmekle; kayyım atanması ile davacının davalı şirket nezdindeki ortaksal haklarının tedbiren teminat altına alınmış olacağı ve ayrıca davalı şirketin iştigal konusu içerisinde hayatiyetini sürdürmesi, faaliyetlerine devam etmesi uygun olacağından davalı şirketin tüm malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının (özellikle banka hesaplarındaki mevduatların) devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebi yerinde değildir. Ancak hukukî işlemlerin kayyım onayına bağlanmasına gerekçe teşkil eden unsurlar, davalı limited şirketin önemli miktarda şirket varlığı teşkil eden, dava dilekçesinde tapu bilgileri verilen ve davalı şirketin tek taşınmazı olduğu anlaşılan taşınmaz malın, ihtiyati tedbir yoluyla dava süresince korunması gerektiği anlaşılmış (Benzer yönde Ankara BAM 21. HD’nin 17.06.2021 tarih, 825-827 sayılı kararı); davalı şirketin tek taşınmaz mal varlığının el değiştirmesi halinde ihtiyati tedbir talep eden davacı ortağın hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceğine ilişkin dosya kapsamına sunulan belgelerle yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmış; tedbirde orantılılık ve ölçülülük ilkesi ile birlikte gerek ortaklığın gerekse davacı ortağın menfaatleri gözetilerek, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile aleyhine tedbir istenilen davalı limited şirketin adına kayıtlı taşınmaz mal varlığının üzerine 3. kişilere devrini önlemeye ve borçlandırıcı her türlü tasarrufa yönelik ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi gerekmiş, devir ve temlik yasağı konulması yönünde ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş…1-Davalı şirket yönetimine taktiren teminat aranmaksızın tedbiren … T.C. Kimlik numaralı …’in DENETİM KAYYIMI OLARAK ATANMASINA,2-Ortaklar kurulunca yeni temsilci atanmasına kadar, mahkemece HMK m.396 gereğince verilecek yeni bir karara kadar yahut davanın esası ile ilgili karar verilinceye kadar devam etmek üzere; Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünde … numarası ile kayıtlı davalı … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi temsilcilerinin şirket mal varlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemlerinin KAYYIM ONAYINA TABİ TUTULMASINA, 3-Denetim kayyumuna görevi süresince taktiren aylık 2.000,00 TL ücret ödenmesine, ileride haksız çıkacak tarafa yükletilmek koşuluyla 6 aylık kayyım ücreti olan 12.000,00 TL’nin davacı tarafça ara kararın tebliğinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE İÇERİSİNDE mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi takdirde tedbir kararının HMK m.393/I hükmü gereği kendiliğinden kalkmış sayılacağının davacı tarafa HATIRLATILMASINA, 4-Verilen süre içerisinde kayyım ücretinin yatırılması ve tedbir kararının infazının talep edilmesi halinde denetim kayyımının usulüne uygun davet edilip yemini yaptırıldıktan sonra GÖREVE BAŞLATILMASINA, 5-Şirket temsilcilerinin şirketin aktifinin azaltılması ve borçlandırılmasına ilişkin kayyım tarafından onaylanan işlemleri ile şirket temsilcilerinin şirkete zarar verici tutum ve davranışlarda bulunup bulunmadıkları hususlarında kayyım tarafından her ay mahkememize rapor halinde sunulması hususunda kayyıma İHTARAT YAPILMASINA, 6-Kayseri ili, … ilçesi, … Mahallesi … Ada …Parsel … Blok … Kat No:12 bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz DAVALI ADINA KAYITLI OLMASI HALİNDE üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi maksadıyla taktiren 10.000,00-TL nakdi teminat yahut bu miktarda kesin ve süresiz bir banka teminat mektubu ibraz edilmesi halinde taşınmazın tapu kaydına İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, 7-Öngörülen teminat yatırıldığında karar gereğince tapu kaydı üzerine tedbir şerhinin işlenerek İVEDİ OLARAK mahkememize gönderilmesi için ilgili tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 8-Davalı şirketin (6. fıkrada belirtilen taşınmaz dışındaki) tüm malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine, 9-Taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını teminen, mahkemece taktir olunan teminatın, tebliğden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE İÇERİSİNDE mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi takdirde tedbir kararının HMK m.393/I hükmü gereği kendiliğinden kalkmış sayılacağının davacı tarafa HATIRLATILMASINA, 10-Kararın kayyım atanması ile ilgili hükümlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilânı için gerekli masrafların ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 11-İşbu ara karardan birer suretin taraflara tebliğine, tebligat giderinin davacının yatırdığı avanstan karşılanmasına, …” dair ara karar verilmiştir.
İşbu ara kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Şirketin tüm malvarlıklarına ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulması gerektiğini, şirketin genel kurul kararlarının, usul ve yasaya aykırı şekilde alınması, müvekkilinin imzası taklit edilmek suretiyle müvekkilinin boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından kendi kendisine süresiz ve sınırsız yetkiler verilmesi hususları ile; müvekkilinin menfaatleri tehdit altında olduğunun açık olduğunu, müvekkilin genel kurul tutanaklarına erişme imkanı bulunmaması sebebi ile tutanaklardaki imzaların kendisine ait olmadığı iddiasını yargılama gerçekleşmeden ve davanın başlangıç aşamasında ispatlamasının beklenemeyeceğini, yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunu, şirket adına kayıtlı tüm malvarlıklarına tedbir konulmasının elzem olduğunu, Mahkemenin 10.03.2022 tarihli ara kararı ile (m.8) “Davalı şirketin (6. maddedeki taşınmaz hariç) tüm malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine” ilişkin kararın kaldırılmasını ve şirketin tüm malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını, aksi durumda HMK 389/1 maddesi kapsamında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle müvekkil bakımından hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale geleceğini, mahkemece 10.03.2022 tarihli ara kararın (1) numaralı maddesi ile “Davalı şirket yönetimine takdiren teminat aranmaksızın tedbiren … TC kimlik numaralı …’in DENETİM KAYYIMI OLARAK ATANMASINA” karar verildiğini, ancak dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere boşanma davasının açılmasının ardından …’nun müvekkilinin bilgisi ve rızası olmaksızın şirket adına kayıtlı 1 adet araç ve Kayseri İli, … ilçesi, … Mahallesi … Ada … Parsel … Blok … Kat No: 12 bağımsız bölümü satarak devrettiğini, yukarı da izah edildiği üzere müvekkilinin genel kurul tutanaklarına ulaşma imkanı olmaması sebebi ile davanın başında imzaların kendisine ait olmadığını ispat etmesinin beklenemeyeceğini, gerek müvekkilinin şahsi menfaatleri gerekse şirketin menfaatleri birlikte nazara alındığında, şirkete yönetim kayyımı atanmasının elzem olduğunu, zira davalı limited şirketin ortaklarından olan müvekkili … ile diğer ortak (eşi) … arasında boşanma davasının derdest olup (Kayseri 6. Aile MAhk. 2021/394 E.); tarafların yaklaşık iki yıldır ayrı yaşadıklarını, bu nedenle müvekkilinin Genel Kurul toplantılarına katılma gibi bir durumu söz konusu olmadığını, buna rağmen davalı şirketin en son 11/02/2022 tarihli genel kurul toplantısında aksi karar alınıncaya kadar süresiz şekilde müdür olarak …’nun seçildiğine ilişkin oy birliğine karar alınmış göründüğünü, tüm bu hususların, şirket yöneticisinin görevden alınmasını gerekli kıldığı gibi; bu kapsamda şirkete atanan kayyımın da yönetim kayyımı olmasını gerektirecek nitelikte olduğunu belirterek; Kayseri 2. ATM’nin 2022/197 E. sayılı dosyası kapsamında davalı şirketin tüm malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 10.03.2022 tarihli ara kararın ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak; şirket adına kayıtlı (3. kişilerdeki hak ve alacaklar da dahil olmak üzere) tüm malvarlıkları üzerine tedbir konulmasını, şirkete atanan kayyımın (…) denetim değil yönetim kayyımı olmasına ve faaliyetlerini bu kapsamda yürütmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davalı şirketin usulüne uygun şeklide alınmayan genel kurul kararının iptaline/mutlak butlan veya yoklukla malul olduğunun tespitine, dava süresince şirketin yönetimi için kayyım tayinine, şirketin feshine karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile ayrıca, dava sonunda şirketin feshi ile müvekkilinin hak edeceği muhtemel alacak haklarının karşılıksız kalmaması için HMK 389 v.d maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı ve İ.İ.K. 257/2 maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik davacı lehine, şirketin taşınır malları, gayri menkulleri, banka hesapları, 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için HMK 392. Maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini, dava süresince şirketin yönetimi için kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 10/03/2022 tarihli gerekçeli Ara kararıyla (6 ) nolu bendindeki karar ile, ara kararda bilgileri yazılı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı olması halinde 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için takdiren 10.000 TL teminat karşılığında (nakit yada banka teminat mektubu karşılığında) taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, (8) nolu ara kararı ile de; davalı şirketin (6) nolu bentte belirtilen taşınmaz dışındaki tüm malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacalarının devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine, (1), (2), (3), (4) ve (5) nolu kararları ile de davalı şirkete tedbiren denetim kayyımı olarak …’in atanmasına karar verilmiştir. 10/03/2022 tarihli gerekçeli diğer Ara kararıyla da; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekili işbu ihtiyati tedbir talebi ile ihtiyati haciz talebinin reddi ile şirkete yönetim kayyımı atanmasına dair tedbir talebinin reddine dair ara kararlarını/kısımlarını süresinde istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemenin istinaf edilen ara kararlarında yazılı açıklamaları ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı ile dava ve talep konusu edilen hususlar birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Davacı tarafın söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK 389 v.d. Maddeleri gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulları bulunmadığından reddi gerektiği, yine davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü için de İ.İ.K. 257 v.d. Maddeleri gereğince alacağın varlığı ,miktarı ve muacceliyeti yönlerinden aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulları bulunmadığından reddi gerektiği, ayrıca davalı şirkete mahkemece tedbiren denetim kayyımı atanmış olup, yönetim kayyımı atanmasını gerektirir şekilde şirkette organ boşluğu bulunduğuna dair yasaca aranan gerekli ve yeterli koşulları da bulunmadığından işbu tedbir talebinin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş 10/03/2022 tarihli ara kararlarda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal ve sebep ve gerekler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararlarda usul, yasa ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararlarının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusun HMK 353/1-b-1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/03/2022 tarih ve 2022/197 Esas sayılı ara kararlarının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f,391/3 ile İİK 258/son maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.20/04/2022