Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2133 E. 2021/2243 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2133
KARAR NO: 2021/2243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2021 ARA KARAR
ESAS NO: 2021/793
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:20/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:22/12/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 19/11/2021 tarih ve 2021/793 Esas sayılı ara kararı ilamına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesiyle; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…. Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine….” dair karar verilmiştir.İş bu ara kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik kararın eksik irdeleme ve hatalı yorumlamaya dayandığını, 1086 sayılı HUMK’ nun 317. Maddesi uyarınca borçlunun, alacaklının takip konusu yaptığı senedin sahte olduğunun tespiti için açtığı davanın (HUMK 314 ve HMK 208), İİK. nun 72. maddesi anlamında bir menfi tespit davası olduğunun kabul edilerek, bu davanın icra takibine etkisinin (yani bu dava nedeniyle icra takibinin durdurulup durdurulmayacağının, durdurulacaksa hangi koşullarda durdurulacağının) İİK’nun 72. maddesi hükmüne değil, HUMK’nun 317. maddesi hükmüne tabi olduğu gerek doktrinde ve gerekse uygulamada tereddütsüz kabul edildiğini, doktrindeki görüşler ile Yargıtay uygulamaları kapsamında detaylıca izah etmeye çalıştıkları üzere, yargılamaya konu sahte senetlerden dolayı müvekkili firmaların borçlu olmadığını, bu senetlere yönelik başlatılan savcılık soruşturması neticesinde açılan Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/712 Esas sayılı dosyası kapsamındami kamu davasının derdest olduğunu, İlk derece mahkeme heyetince durdurma taleplerinin İ.İ.K. 72/3 maddesi kapsamındaki “ihtiyati tedbir olarak değerlendirilmek suretiyle” reddine dair verilen müteferrik kararının hatalı olduğunu, bu kararın ivedilikle kaldırılmasını talep ettiklerini zira müvekkili firmaların halihazırda cebr-i icra baskısı ve tahdidi altında olduğunu, istinaf başvurularının kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/793 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen 19.11.2021 tarihli ara kararının kaldırılarak, taleplerinin kabulü ile yargılamaya konu senetlerin HMK 208-209 maddesi kapsamında işleme alınamayacağının kabulü ile söz konusu senetlere ilişkin olarak başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin “teminatsız” olarak ivedilikle durdurulmasına karar verilmesini, (müvekkili firmaların halihazırda cebr-i icra baskısı ve tehdidi altında olduğundan) talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava; İ.İ.K’nun 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış menfi tespit talebine ilişkindir.Davacı dava dilekçesi ile; dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını istemiş, mahkeme 19/11/2021 tarihli tensip zaptının (21) nolu bendindeki kısa ara kararıyla iş bu ihtiyati tedbir talebinin İİK’nun 72/3 maddesine göre reddine karar vermiş, kısa ara kararı yönünden ayrıca gerekçeli olarak 19/11/2021 tarihli ara karar yazmış, davacı vekili iş bu gerekçeli ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, dava dilekçesinin ve mahkemenin istinaf edilen ara kararının içeriği ile derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip incelendiğinde;Davanın, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinin açıklamalar kısmının (c) nolu bendinde İ.İ.K 72 maddesinin yanında ayrıca sahtecilik iddiasına dayanarak HMK 208. ve 209. maddeleri kapsamında da ihtiyati tedbir kararı verilmesini istediği halde, mahkemece sadece HMK 389 maddesi ile İ.İ.K’nun 72/3 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir talebinin incelenip değerlendirilerek bir karar verildiği, dolayısıyla davacı tarafın sahtelik iddiasına dayalı olarak HMK 208-209 maddeleri kapsamında da istediği ihtiyati tedbir talebi yönünden herhangi bir inceleme, değerlendirme yapılmadığı ve olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır.HMK 353. maddesine göre; “(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
6)(Değişik:22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” düzenlenmiş olup, davacı vekilinin HMK 208-209 maddeleri yönünden de istediği ihtiyati tedbir talebi hakkında mahkemece herhangi bir inceleme, değerlendirme yapılmamış ve olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf talebi bu yönden haklı bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davacı tarafın dava dilekçesindeki HMK 208-209 maddeleri yönünden de (sahtecilik iddiasına dayalı olarak) istediği ihtiyati tedbir talebi hakkında da bir inceleme ve değerlendirme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi için HMK 353/1-a-6 gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin derdest 2021/793 esas sayılı dava dosyasında verdiği 19/11/2021 tarihli ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddeleri gereğince, Mahkemece davacı tarafın dava dilekçesindeki HMK 208-209 maddeleri yönünden de (sahtecilik iddiasına dayalı olarak) istediği ihtiyati tedbir talebinin incelenmemiş, değerlendirilmemiş olması ve dolayısıyla talebinin önemli bir kısmı hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen yönlerden talebiyle ilgili yargılamanın yeniden görülmesi,değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi için dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden Davacı tarafın yatırdığı 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf eden davacının yaptığı istinaf posta/yargılama gideri ve 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 27/12/2021