Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2077 E. 2021/2244 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESASNO: 2021/2077
KARAR NO: 2021/2244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2021
ESAS NO: 2019/569
KARAR NO: 2021/741
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:04/01/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/11/2021 tarih ve 2019/569 Esas 2021/741 Ek Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacı kooperatifin ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortakların borçlarının belirlenerek ferdileştirme suretiyle tapu verilmesi konusunun genel kurulun gündemine geldiğini, 09.05.2010 tarihli genel kurulun 6. Gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesabın kabul edilmediğini ve yönetime yetki verilmesi teklifinin reddedildiğini, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet tarafından kesin hesap yapıldığını ve bu kesin hesabın üyelere noter aracılığı ile gönderildiğini, bahse konu kesin maliyet ve şerefiye hesabının üyelere usulünce tebliğ edilerek itiraz imkanı sağlandığını ve yapılan itirazlar cevaplandırılarak bahse konu kesin hesaba ilişkin borçların kesinleştiğini, ancak bir kısım üyelerin borçlarını ödememesi üzerine banka borçlarının zamanında ödenemediği için inşaatlara devam edilemediğini, üyelerin bu davranışları nedeni ile kooperatifin acze düştüğünü, ödenmesi gereken 19.500.000-TL banka kredi borcunun ve yapılması gereken 98 dairelik 2 blok inşaatın ve ayrılan ortaklara yapılacak 1.500.000-TL geri ödemenin yapılamadığını, alacaklı …’a olan borcun protokole bağlanarak sabitlendiğini, kooperatifin protokole uyarak borcunu ödeyebilmesi, kalan inşaatları yapabilmesi ve çıkan üyelerin borçlarını ödeyebilmesi için daha önce çıkarılan kök maliyete ek maliyet çıkartılmasının gündeme geldiğini, 30.06.2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Gündem maddesi ile kesin maliyet hesabı sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. Gündem maddesinde …’ın kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması ve inşaatların tamamlanması için kök maliyete ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. Gündem maddesindeki şartlar dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, son olarak genel kurulun 11. Gündem maddesinde çıkan kesin hesap borçlarını tamamen ödeyen ortakların kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ve herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiğini, alınan genel kurul kararından sonra teknik heyetin çalışmasını tamamladığını ve kooperatifin kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89-TL ek maliyet çıkarıldığını, bu tutarın Koop. Kan. Md. 32 ve 54’de öngörülen ek ödeme niteliğinde olmadığını, ek maliyet hesap cetvelinin her bir üyeye tebliğ edildiğini, alınan genel kurul kararı ve hesap cetveline göre her üyenin kooperatife olan toplam borcunun 01.02.2019-31.01.2021 tarihleri arasında toplam 24 taksitte ödenmesinin gerektiğini, ilk taksitin son ödeme tarihinin ise 28.02.2019 olduğunu, 24.05.2019 tarihli 24 sayılı kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlem başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, huzurdaki, davanın kök ve ek maliyet borçlarının ilk 4 taksitini ödemekte temerrüde düşen ve takibe haksız itiraz eden ortağa açıldığını, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına karşı, kesin hesap şerefiye bedeli borçları için 2016 yılında takip başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesinin devam ettiğini, davalının kooperatifin halen üyesi olduğunu, peşin bedelli ortak olmadığını, diğer üyelerle eşit statüde olduğunu ve borcunu ödemesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…davanın toplam 3.759,53TL üzerinden kısmen kabulüne,fazlaya dair talebin reddine…” dair nihai karar verilmiş,davalı vekili kabul edilen miktar yönünden işbu nihai kararı istinaf etmiş,mahkemece,”…Mahkememizin 01/10/2021 tarihli 2019/569 Esas – 2021/741 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilince 15/11/2021 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; davanın kabul edilen kısmının 3.759,53 TL olup, HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi olan 01/10/2021 tarihi itibariyle 5.880,00-TL olan kesinlik sınırının altında kaldığından davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. HMK’nın 346/1.maddesi uyarınca istinaf dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir.Mahkememizce verilen karar kesin olduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. Maddesi gereğince, istinaf eden – davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, Kararın istinaf eden davalı vekiline tebliğine…” dair ek karar verilmiştir.İş bu ek kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: 15/11/2021 tarihli ek kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, istinaf başvurularının incelenerek mahkeme kararının 01/10/2021 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın tamamen reddini, daire aksi kanaatteyse eksikliklerin tamamlanması için adli yargılanma hakları kapsamında savunmalarının ve itirazlarının dikkate alınması suretiyle yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 341. Maddesinin 4. Fıkrasında da “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemelerine yer verilmiş olup, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.”hükmü getirilmiştir.Mahkemece 01/10/2021 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 5.880,00- TL’dir.
Davalı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen karara ilişkin kabul karar miktarının ise 3.759,53 TL’ye ilişkin olduğu görülmüş olup HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, ilk derece mahkemesince ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2, 346/1. maddeleri uyarınca 15/11/2021 tarihli ek kararı ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak davalı tarafın istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin, istinafa konu edilen ve istinaf talebinin EK KARARIN istinafına ilişkin olduğu gerekçesiyle verilmiş istinaf talebinin reddine dair 15/11//2021 tarihli ek kararının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince usul ve yasa yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla işbu ek karara karşı yapılmış istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Bu nedenlerle de ilk istinaf dilekçesi yönünden herhangi bir istinaf incelemesi yapılmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/569 Esas 2021/741 Karar sayılı kararının istinafı talebi yönünden verdiği 15/11/2021 tarihli EK KARARINA karşı yaptığı istinaf başvurusunun, ek kararın usul ve yasa yönünden hukuka uygun olması nedeniyle HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 59,30TL istinaf karar harcının peşin yatırdığı 64,21TL istinaf karar harcından mahsubuyla artan 4,31 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin,harç tahsil işlemlerinin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK’nın 362/1 uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 04/01/2022