Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2059 E. 2021/2172 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2059
KARAR NO: 2021/2172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:20/10/2021 (EK KARAR)
ESAS NO (D. İş): 2021/381
KARAR NO (D.İş): 2021/380
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz Kararına itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:20/12/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 20/10/2021 tarih ve 2021/381 D.İş Esas- 2021/380 D.İş Karar sayılı ek kararına karşı ,muteriz/karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde; Mahkemenin verdiği ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili ile karşı taraf arasında 04.01.2020 tarihinde ” 2020 yılı A Plus Sözleşme ” akdedildiğini, söz konusu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından karşı tarafa ihtiyati haciz talebine konu edilen senedin teminat (depo senedi) olarak verildiğini, ekte sundukları sözleşmenin teminat başlıklı 18. Maddesinde ” A Plus 31.01.2020 tarihi itibari ile 300.000 TL ‘lik teminat mektubu veya gayrimenkul ipoteğini teminat olarak verecektir.” şeklinde olduğunu, el yazısı ile parantez içinde ” Depo senedi olarak alınacaktır. Bir Ad senet olarak alınacak.” yazıldığını, taraflar arasında sözleşme kurulması akabinde müvekkili tarafından, … San.Tic.Ltd.Şti. emrine, 300.000 TL bedelli, 04.01.2020 düzenleme tarihli, keşide yeri Antalya , üzerinde teminat senedidir kaydı bulunan, ödeme günü kısmı boş bırakılmış senet düzenlendiğini ve alacaklıya teslim edildiğini, karşı taraf tarafından talebe konu senedin ödeme günü 28.02.2020 olarak yazıldığını ve vadesi geçmiş borç gibi gösterildiğini, söz konusu senedin ödeme günü boş bırakıldığını ve sözleşme kapsamında teminat senet olarak verildiğini, diğer yandan teminat senetleri, “belirli bir bedeli kayıtsız şartsız ödeme vaadi” içermediklerinden, yani senede konu alacağın şarta bağlı olduğunu gösterdiğinden kambiyo senedi olarak nitelendirilen Yargıtay HGK’nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca 01.01.2020-30.06.2020 tarihleri arasında müvekkilinin, karşı taraftan mal satın aldığını, taraflar arasında yaklaşık 250.000 TL alışveriş gerçekleştiğini, müvekkilinin, söz konusu alışverişten doğan borcunu ödediğini, müvekkilinin karşı tarafa senette yazılı miktarda borcu bulunmamasına rağmen karşı tarafın senedi iade etmekten imtina etmiş ve kötüniyetli olarak mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz kararı talebinde bulunduğunu, senette ödeme günü 28.02.2020 olarak yazıldığını, bu kısmın alacaklı tarafından sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin bilgisi ve rızası dahilinde yapılmadığını, müvekkili tarafından sonradan yazıldığına dair müvekkiline ait herhangi bir imza veya paraf bulunmadığını, dolayısıyla senette tahrifat yapıldığını, ihtiyati haciz kararına süresinde itiraz ettiklerini, Müvekkili açısında muaccel olan bir borç durumu da söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kararının alınabilmesi için yasada öngörülen şartların müvekkili adına doğmadığını,verilen ihtiyati haciz nedeniyle müvekkilinin ticari hayatı sekteye uğradığını, işlerini yapamaz duruma geldiğini, bu nedenle müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne karar verilerek kararın kaldırılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Tüm dosya kapsamı ve deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; İhtiyati haciz talep edenin dayanakları uyarınca karşı taraftan alacaklı olduğunu, borcun süresinde ödenmediğini bildirip asıl alacak ve ferilerine yetecek miktarda borçluların ait taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemesi üzerine mahkememizce; talep sahibinin dilekçesi ve ekindeki belgelerin incelenmesinden; 04/01/2020 düzenleme tarihli, 28/02/2020 ödeme tarihli 300.000,00 TL ödeme bedelli senet nedeniyle borcun vadesinin geldiği, süresinde ödenmediği, İİK nun 257.maddesindeki şartların varolduğu kanaatine oluşarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmış olup, itiraz eden vekilinin senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazı yönünden, yukarda belirtilen içtihatta dikkate alındığında itiraz eden vekilinin dosyaya sunduğu 04/01/2020 tarihli sözleşmede senedin vade ve tanzim tarihleri açıkça belirtilerek bir atıfta bulunulmadığı, üzerinde teminat senedi yazılı olmasının teminat senedi sayılması için yeterli olmadığı anlaşılmış olup tahrifat iddiasının ise İİK md. 265’de düzenlenen sebepler arasında yer almadığı, bu sebeplerin menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olduğu, T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/12211 Esas-2016/9195 Karar sayılı içtihadında da değinildiği üzere;Yerleşik Yargıtay kararlarında da benimsendiği gibi ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, İİK’nın 265 ‘te düzenlenen ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinden sınırlı olduğu ve itiraz eden vekilinin dilekçesinde belirttiği tahrifat itirazının İİK madde 265’teki ihtiyati hacze itiraz sebepler arasında yer almadığı teminat senedi itirazınında ispatlanamadığı anlaşılmakla, itirazın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; Mahkememizin 20/09/2021 tarihli 2021/381 D. İş, 2021/380 karar sayılı ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın REDDİNE…” dair karar verilmiştir. İş bu ek kararı muteriz/karşı taraf vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi tarafından 20/09/2021 tarihinde müvekkili şirket hakkında taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, mahkemenin kararının eksik ve hatalı hukuki inceleme sonucunda verildiğini, bahse konu senedin sözleşme kapsamında verildiğini, kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, müvekkili ile karşı taraf arasında 04/01/2020 tarihinde 2020 yılı A Plus Sözleşme akdedildiğini, söz konusu sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından karşı tarafa ihtiyati haciz talebine konu edilen senedin teminat olarak verildiğini, ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz nedeniyle müvekkilinin ticari hayatının sekteye uğradığını, işlerini yapamaz duruma geldiğini, bu durumun müvekkilini açıkça mağdur ettiğinin ortada olduğunu, sözleşme kapsamında düzenlenen kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senet için ihtiyati haciz kararı alınmasından dolayı istinafa başvurduklarını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen 20/10/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılmasını, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Talep (D. İş Dosyası üzerinden ), bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.Talebin dayanağı, 04/01/2020 tanzim, 28/02/2020 vade tarihli, 300.000 TL bedelli, keşidecisi “… San ve Tic Ltd Şti “,lehtarı “… San.Tic.Ltd.Şti.” olarak görünen bir adet bonodur.Mahkemece %15 teminat karşılığında 300.000 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı vermiştir. (20/09/2021 tarihli karar), borçlu şirket vekili 04/10/2021 tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 20/10/2021 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişler ve aynı duruşmada borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiş, kısa ara karar yönünden mahkeme ayrıca 20/10/2021 tarihli gerekçeli Ek kararını da yazmış, muteriz / borçlu vekili iş bu ek kararı süresinde istinaf etmiştir.İstinaf eden borçlu vekili ihtiyati haciz kararına karşı sunduğu itiraz dilekçesinde özetle, dayanak bononun, taraflar arasındaki sözleşmeye göre “teminat ” senedi olduğunu, senedin vade tarihi boş olarak karşı tarafa verildiğini, karşı tarafın vade kısmını sonradan doldurarak tahrifat yaptığını, senede ilişkin borcunun olmadığını, alınan malların karşılığı bedelin ödendiğini ve İ.İ.K 257. maddesindeki koşulların bulunmadığını ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri olarak ileri sürmüştür.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, ihtiyati haciz kararı, dayanak bono, itiraz dilekçesi ve ekleri, itirazın reddine dair gerekçeli ek kararın içeriği ile dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; İhtiyati haciz kararına dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında bono olmasına, vade tarihinin geçmiş bulunmasına, bono üzerinde yazılı ” teminat senedidir” ibaresinde neyin teminatı olduğuna dair bir açıklık bulunmamasına, sunulan sözleşmede teminat senedi olduğu iddia edilen ve ihtiyati haciz kararına dayanak iş bu bononun bilgilerinin (tanzim tarihi, vade tarihi vs) yazılı olmamasına, tahrifat iddiası ile ödemeye ilişkin iddia ve itirazlarının ise İ.İ.K 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinden olmamasına, ancak uyuşmazlığın esası hakkında ayrıca açılacak çekişmeli bir davanın yargılamasında araştırılıp incelenebileceğine binaen, borçlu / muteriz vekilinin söz konusu itiraz sebepleri yerinde olmadığından, ihtiyati haciz kararında usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, İ.İ.K 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesi için aranan gerekli ve yeterli koşulların bulunduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de, bonoya dayalı olarak teminat karşılığında verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu vekilince yapılmış itirazlarının duruşmalı incelenmesi ile reddine dair ek karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen 20/10/2021 tarihli ek kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere göre, ek kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılığın bulunmadığı, ek kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle muteriz / borçlu vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 20/10/2021 tarih ve 2021/381 D. İş Esas- 2021/380 D. İş Karar sayılı Ek Kararına karşı muteriz/karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf eden muteriz/karşı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı kendilerinden peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nun 302/5. maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4. maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil işlemleri ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İ.İ.K 265/Son maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 20/12/2021