Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2031 E. 2021/2212 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2031
KARAR NO: 2021/2212
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2021
NUMARASI: 2021/37 E. 2021/913 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/12/2021
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/10/2021 tarih ve 2021/37 E – 2021/913 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin … Mahallesinde bulunan taşınmazlarda iki blok şeklinde konutlar yaptığını, söz konusu konutların davalı dâhil diğer kooperatif üyeleri adına tescil edildiğini, yapılan konutlara ilişkin olarak kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesine uygun olarak oluşturulan komisyon tarafından konutların kesin maliyet bedellerinin çıkarıldığını, çıkarılan kesin maliyet bedellerinin Kayseri 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no ile onaylandığını, her ne kadar kesin maliyet raporuna bir kısım üyeler tarafından itiraz edilmiş ise de Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/38 Esas 2019/929 Karar sayılı ilamı ile kesin maliyet raporunun kooperatifin ana sözleşmesinin 61-63 maddelerinde belirtilen usul ve kurallara uygun olarak kesin maliyet raporu ile konut bedellerinin tespit edildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini, kesinleşen maliyet raporu doğrultusunda davalı üyenin hissesine tekabül eden miktarın Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini ancak davalı tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından borcunun olmadığından bahisle yapılan itirazın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı yanın itiraz etmiş olduğu kesin maliyet raporunun kooperatif ana sözleşmesine ve Kooperatifler Kanunu’na uygun olarak yapıldığını, bu durumun Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/38 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ve verilen hüküm ile tescillendiğini belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile davalının takip miktarının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifte toplamda 30 üyenin bulunduğunu, davacı kooperatifte yapılan usulsüzlükler sebebiyle davalı …’ün yönetim kurulu üyeliğinden Kayseri 13. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istifa ettiğini, bu istifanın akabinde on bir üye toplanarak yönetim kurulundan olağanüstü toplantı talep edildiğini, yönetim kurulunca talebin red edilmesinden dolayı olağanüstü genel kurul izni almak için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/764 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava dosyası devam ederken yönetim kurulu üyesi olan … ve …’nın da 08/07/2020 tarihinde istifa ettiğini ve yönetim organında kimsenin kalmadığını, kooperatifte yönetim organı olmadan yönetim kurulu kararı alınmadan iş bu davanın açılamayacağını, mevcut dosyanın derdest olduğunu, bu dosyanın incelenmesini ve bekletici mesele yapılmasını, davalının kötü niyetli olmadığını, kooperatifte usulsüz iş ve işlemlerin olmasından dolayı icra takibine itirazda bulunduğunu, davalı tarafından haricen öğrenilen bilgiye göre bir kısım üyelerin, … ve …’nın yönetime seçilmiş olduğu, 18/09/2016 tarihli genel kurulun iptaline yönelik Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1585 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını ve bu dava sonucunda bilirkişi raporunda kooperatife üyeliği bulunmayan 4 kişiye usulsüz şekilde oy kullandırıldığının tespit edildiğini, 18/09/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 9. maddesindeki yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi ve görev süresinin belirlenmesine dair kararın iptaline şeklinde hüküm tesis edildiğini, taraf vekillerinin dosyayı istinafa taşıması üzerin 30/01/2020 tarihli Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/380 E. 2020/164 K. sayılı ilamıyla yerel mahkemece verilen kararı oybirliği ile onadığını öğrendiğini, hal böyleyken usulsüz oy kullandırarak kooperatife başkan olan … ve yönetiminin düşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, yönetimin düşmesine müteakip yetkisiz yönetim kurulu tarafından daha önce alınan kararlar ile yapılan iş ve işlemlerin yok hükmünde olacağını, yönetim kurulunun tüm üyelerinin istifa etmiş olması ve yeni yönetim kurulunun da henüz seçilememiş olması göz önüne alındığında kooperatifin icra organı olan yönetim kurulu kararı olmadan iş bu davanın açılmasının da usulen mümkün olmadığını, kooperatifte icra işlemlerinin uygulanıp uygulanmamasına yönetim kurulunca karar verildiğini, iş bu sebeple kooperatif yönetim kurulu karar defterinin dosyaya celbini, yönetim kurulu tarafından üyelere varsa borçları sebebiyle icra ve takip işlemlerinin uygulanması yönünde karar alınıp alınmadığının, alınan bir karar varsa avukata talimat verilmediğinin incelenmesini, haksız ve mesnetsiz iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “…Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 87.613,26 TL asıl alacağının olduğu hesaplanmış, davacının da icra takibinde ise 87.613,26 TL tutar üzerinden asıl alacak talep ettiği, arada 0,01 TL kuruşluk fark olduğu görülmüştür. Davacı kooperatif genel kurul kararının iptali kesinleşinceye kadar geçerli olup, ileri doğru hüküm doğuracaktır. Davacı kooperatifin tüzel kişiliği devam etmekte olup, yönetim kurulu üyelerinin istifa etmesi nedeni ile yönetim kurulunun ortadan kakması yahut kooperatif kişiliğine bağlı dava ehliyetini ortadan kaldırmayacaktır.İzah edilen nedenle davanın kısmen kabulü ile Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 87.613,26 TL asıl alacak üzerinden devamına ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesine, 0,01 TL’lik fazlaya ilişkin itirazın iptali talebi için davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davacı kooperatif alacağı, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklanmakta olup, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle alacağın likit nitelikte olduğu anlaşılmış, haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 13.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile …’ün Kooperatif yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, …’ün davacı kooperatifte usulsüz işlerin olması nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, bir kısım üyeler … ve …’nın yönetime seçilmiş olduğu 18/09/2016 tarihli genel kurulun iptaline yönelik Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1585 esas sayılı dosyasıyla dava açtığını ve bu dava sonucunda” bilirkişi raporunda kooperatife üyeliği bulunmayan 4 kişiye usulsüz şekilde oy kullandırıldığı tespit edilmiş olup, 18/09/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 9.maddesindeki yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi ve görev süresinin belirlenmesine dair kararın iptaline” şeklinde hüküm tesis edildiğini, taraf vekillerinin dosyayı istinafa taşıması üzerine 30/01/2020 tarihli Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/380 Esas 2020/164 Karar sayılı ilamıyla yerel mahkemece verilen kararı oybirliği ile onandığını, bu kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiğini, yani yönetim kurulu seçiminin usulsüz olması nedeniyle genel kurul kararının mahkemece iptal edilerek mevcut yönetimin 30/01/2020 tarihi itibariyle düşmüş bulunduğunu, davacı kooperatifte üç kişilik yönetim kurulu üyesi bulunduğunu, 18/09/2016 tarihli genel kurulda yönetime …, … ve …’nın seçildiğini, …’ün Kayseri 13.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiş olup, … ve … isimli şahısların ise 08/07/2020 tarihinde istifa ettiğini, bu tarihten sonra yeni bir genel kurul yapılmadığı gibi yerlerine yeni yönetim kurulu üyelerinin de tayin edilmediğini, işbu huzurdaki davanın 08/12/2020 tarihinde açıldığını, yani tüm yönetim kurulu üyelerinin davanın açılış tarihinden önce istifa ettiğini, istifa sonrası yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi temsil durumunun bulunmadığını, kooperatif adına avukata dava açılması için yetki veren organın yönetim kurulu olup, yönetim kurulu üyelerinin tamamının 08/07/2020 tarihinde istifa etmiş olduğunu, huzurdaki davanın 08/12/2020 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında davacı avukatına bu davacının açılması için yetki veren kimsenin bulunmadığını, davacı avukata süre verilerek iş bu davanın açılması için kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan bir karar olup olmadığının sorulmasına, eğer böyle bir karar varsa bunun ibrazının istenilmesi gerekirken mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında yönetim kurulu üyelerinin istifa etmesi nedeniyle kooperatif kişiliğine bağlı dava açma ehliyetinin son bulmadığından bahsettiğini, ancak dava süresince iddialarının kooperatifin dava ehliyetiyle ilgili olmayıp avukata verilen yetkinin talimatın bulunmaması ile ilgili olduğunu, 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun 3.sayfasında 2019 ve 2020 ticari defterlerinin sunulmadığından bahsettiğini, müvekkilinin 2019 ve 2020 yıllarında varsa yapmış olduğu ödemelerinde tam olarak saptanması gerektiğini, davacı tarafın kooperatif olduğundan iddiasını ispatla mükellef olduğundan müvekkilinin borcunun tam olarak saptanması için kooperatifin 2019 ve 2020 ticari defterlerini ibraz etmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkemece davacı tarafa süre verilerek 2019 ve 2020 ticari defterlerinin celbinin istenilmesine, ibraz edilmediği takdirde aleyhine delil olarak kullanılacağı şeklinde ara karar verilmesi gerekirken 2019 ve 2020 ticari defterlerin incelenmeden karar verildiğini, yerel mahkemece kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurulunca alınması sebebiyle belirlenebilir nitelikte olduğundan , kesin maliyet likit alacak niteliğinden sayılarak icra inkar tazminatına hükmedildiğini, oysa genel kurulda kesin maliyet bedellerinin hesaplanması yönünden karar alınmış olup, her üyenin ayrı ayrı borcunun zikredilmediğini, davacı tarafından da kesin hesap maliyetinin müvekkiline tebliğine ilişkin herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin kesin maliyet bedelini önceden bilmesi veya hesap edebilmesinin de mümkün bulunmadığını, bu nedenle müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve savunmaları doğrultusunda davanın reddine hükmedilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı kooperatifin kesin maliyet alacağı nedeni ile üyesi aleyhinde başlattığı ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır. Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, takip alacaklısının Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi ve takip borçlusunun … olduğu, Kayseri 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile onaylanan kesin hesap maliyeti dayanak yapılarak genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde kooperatif ana sözleşmesinin 61. Maddesi uyarınca oluşturulan komisyon tarafından konutların kesin maliyet bedellerinin tespit edildiğini her ne kadar bir kısım üyelerce bu tespite itiraz edilmiş ise de Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/38 Esas 2019/929 Karar sayılı ilamı ile itirazların reddine karar verildiğini kararın kesinleştiğini kesinleşen maliyet raporu doğrultusunda davalı hakkında eldeki takibi başlattıklarını beyan ettiği görülmüştür. Konut Bedellerinin Tespiti başlıklı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 61. Maddesi incelendiğinde;”Arsa bedeli ile yapı masrafları ve yol, su, elektrik gibi müşterek tesis masrafları, okul, kütüphane, satış mağazaları, bahçe ve spor alanı gibi genel hizmet tesis bedellerinden her konuta düşecek olan miktar ile genel giderler ve yönetim masraflarından ortaklara düşecek paylar hesaplanmak suretiyle konutların geçici maliyetleri bulunur. Bundan sonra yönetim kurulu kararı ile oluşturulacak en az üç kişilik bir teknik heyet tarafından konutların yeri, yapı durumu ve sair özelliklerine göre kıymet takdir olunur.Teknik heyet kararı bir rapora bağlanarak, tanzim tarihi ve imzaların doğruluğu bakımından noterce onandıktan sonra yönetim kuruluna tevdi edilir. Bu rapor, yönetim kurulunca, noter vasıtasıyla, taahhütlü mektupla veya elden imza karşılığında ortaklara tebliğ edilir. Ortaklar tebliğ tarihinden İtibaren 15 gün içinde bu kıymetlere itiraz edebilirler. 15 günün geçmesiyle itiraz hakkı kesin olarak düşer. İtiraz edildiği takdirde, teknik heyet ile yönetim kurulunun kendi üyeleri arasından birer, itirazda bulunan ortaklar tarafından seçilecek bir kişiden oluşan 3 kişilik yeni bir kurul marifetiyle tekrar kıymet takdir olunur. Bu heyet tarafından takdir olunan fark, geçici maliyet bedellerine eklenir veya bu bedelden indirilir. Geçici maliyet tespitinden sonra yapılan masraflar kesinleşen kıymet takdiri ile orantılı olarak bölünerek kesin maliyet bulunur.İtiraz taksitlerin ödenmesini geciktiremez. Her ortak kendisine düşen konutu kesin maliyet bedeli üzerinden kabule mecburdur. Ortaklar, yönetim kuruluna yazı ile bilgi vermek şartıyla kendilerine düşen konutları diğer ortakların konutları ile değiştirebilirler.” düzenlemesinin olduğu görülmüştür. Kayseri 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile onaylanan kesin hesap maliyet raporu incelendiğinde; 02.07.2018 tarihli …numaralı yönetim kurulu kararına istinaden üç kişilik teknik heyet tarafından ana sözleşmenin 61. Maddesine dayanılarak hazırlandığı hazırlanan raporda; davalı için 37.593,75 TL Arsa maliyeti, 95.693,19 TL inşaat maliyeti, 15.858,86 TL genel gider, 1624,03 şerefiye gideri olmak üzere 150.769,84 TL kesin maliyet belirlendiği üyenin 57.000 TL’lik ödemesi ve 6.024 TL diğer çeşitli gelirler düşüldükten sonra 87.745,84 TL borcunun bulunduğunun belirtildiği görülmüştür. Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/38 Esas 2019/929 Karar incelenmesine, aralarında işbu davanın davacısı …’in de bulunduğu bir kısım davacılar tarafından davalı Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi aleyhinde kooperatif kesin maliyet hesap raporunun iptalinin istenildiği, bilirkişi raporunda kesin maliyetin iptali şartlarının oluşmadığının bildirildiği ve her bir davacının borcunun hesaplandığı, davacının bilirkişi raporuna itiraz etmediği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür. Davalı cevap dilekçesinde 18.09.2016 tarihli genel kurul toplantısının 9. Maddesinin iptali için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1585 Esas sayılı dosyası ile anılan kararın iptali için dava açtıklarını, mahkemece yapılan yargılama sonucu; Davanın kabulü ile; davalı kooperatifin 18/09/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 9.maddesindeki yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi ve görev süresinin belirlenmesine dair kararının iptaline karar verildiğini, kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23. Hukuk Dairesinin 2018/380 Esas 2020/264 Karar sayılı ilamı ile onandığını, dolayısıyla yetkisiz yönetim kurulunca alınan kararların yok hükmünde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Takibe konu Kayseri 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile onaylanan kesin hesap maliyet raporu Kooperatif Yönetim Kurulunun 02.07.2018 tarih …numaralı kararına istinaden hazırlanmış olup, Kooperatifin 30.06.2018 tarihli Genel Kurulunun 5. Numaralı Kararı incelendiğinde; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1585 Esas 2017/784 Karar sayılı ilamı ile Kooperatifin 18.09.2016 tarihli genel kurul toplantısının 9. Maddesinin iptal edildiğini bundan dolayı tekrar yönetim kurulu asil ve yedek üyeliği seçimine gidildiği görülmüştür. Takibe konu Kayseri 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile onaylanan kesin hesap maliyet raporu 30.06.2018 tarihli Genel Kurulunda alınan 5. Numaralı karar sonucu belirlenen yönetim kurulu üyelerince alınmış olunup kesin maliyet raporunu hazırlayan üç kişilik teknik heyetinde bu yönetim kurulu kararı uyarınca seçildiği kesin maliyet raporunun bu anlamda Kooperatif ana sözleşmenin 61. Maddesine uygun olduğu görülmekle davalının bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yine bilindiği üzere Kooperatifler aidat toplayarak inşaatlarını yapar ve amaçlarını gerçekleştirir. Ayrıca kooperatiflerde eşitlik ilkesi geçerlidir. Kooperatiften bağımsız bölüm alınması aidat ödenmesine engel değildir. Davalı kooperatif inşaatlarının devam ediyor olması nazara alındığında kooperatifin aidat toplaması olağandır. Daha önceki genel kurulda alınan kesin maliyet ile ilgili kararın iptal edilmiş olması da aidat toplamaya engel teşkil etmez. ( Yargıtay 23 HD 2016/7545 Esas 2019/5329 Karar) Eldeki takip ana sözleşme uyarınca belirlenen kesin maliyet raporuna dayanmakta olup kesin maliyet raporunun iptaline ilişkin davanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/38 Esas 2019/929 Karar sayılı ilamı ile red edildiği hususu da dikkate alındığında davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte Kooperatifler Kanun’un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda davalının sabit ücretli üye olduğuna yada istifa ettiği ve bu istifanın kabul edildiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi davalını kooperatifçe kendisine teslim edilen taşınmazı kullandığı kooperatife iade etmediği yine davacı kooperatife 57.000 TL dışında ödeme yaptığına dair dosyada delil bulunmadığı, davacı kooperatifçe davalıdan istenen kesin maliyet bedelinin Kooperatif Ana sözleşmenin 61. Maddesindeki usule uygun şekilde hazırlandığı, genel kurul kararının iptal edilmiş olması kesin maliyet bedelinin istenebileceği yönündeki mahkeme kararı yerinde olup davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı olağan üstü genel kurul toplantısı için izin almak amacıyla Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/764 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını dava devam ederken iki yönetim kurulu üyesinin 08.07.2020 tarihinde istifa ettiğini yönetim organında üye kalmadığını yönetim kurulu kararı alınmadan iş bu davanın açılamayacağını beyan ettiği görülmüştür. Kooperatif ana sözleşmesinin 44/10. maddesi incelendiğinde; kooperatif adına “dava açma ve sulh olmak veya davadan vazgeçmek” yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğunu belirlemiştir. Davalı yönetim kurulu üyelerinin 08.07.2020 tarihinde istifa etiklerini beyan etmiş takibin 09.01.2020 tarihinde başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın 14.01.2021 tarihinde açıldığı, …, … …’nun 30.06.2018- 30.06.2021 tarihleri arasında Kooperatif Yönetim Kurulu üyesi, … , …’nın yine aynı tarihlerde denetleme Kurulu üyesi olarak görev olarak görev yaptıklarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtlarından anlaşıldığı, 1136 sayılı Kooperatifler yasasının 56/3 maddesinde Kanun veya anasözleşmede gösterilecek diğer bir sebeple yönetim kurulu toplantı nisabının kaybedilmesi halinde, boşalan yönetim kurulu üyeliklerine denetim kurulu üyeleri tarafından gecikilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağrılacağının düzenlendiği ve Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/764 Esas sayılı dosyasında mahkemece red kararı verilmiş olunması hususları birlikte değerlendirildiğinde eldeki davanın yetkili yönetim kurulunca alınan karar olmadan açıldığı ve takip edildiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/10/2021 tarih ve 2021/37 E – 2021/913 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 5.984,86 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 1.496,22 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 4.488,64 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021