Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2015 E. 2021/2138 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2015
KARAR NO: 2021/2138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2021 ARA KARAR
ESAS NO: 2021/631
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:10/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:10/12/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/09/2021 tarih ve 2021/631 Esas sayılı ara karar ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde, Kayseri İli …İlçesi …Köyü … Ada … parselin 3. Kişilere satılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…HMK’nun 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zarlaşacak yada tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallarendi uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nun 390/2. maddesi uyarınca talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. HMK’nun 390/3. maddesine göre tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumlarında meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup çekişmeli olan vakıanın gerçeğe yakın bir derecede ispatlanması gerekir. Mahkeme tarafından mevcut delillere göre tedbir isteyen tarafın hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini gerektirir sebepleri de varit görmelidir. HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin haklılığı konusunda tam bir kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir ispatın yeterli olacağı öngörülmüştür. Az yukarıda yapılan genel açıklamalar, yasa maddeleri, dava dilekçesi ve ekinde sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389/1. maddesinin yasal koşulları bulunmadığı dikkate alınarak, dava dilekçesi ve ekinde sunulan delillerin davanın esası yönünden yaklaşık ölçüde de olsa ispata elverişli olmadığı, ihtiyati tedbirin yasaca aranan koşullarının mevcut bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen karar ile; Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, Kararın birer suretinin taraflara tebliğine, tebligat giderinin davacının yatırdığı gider avansından karşılanmasına…” dair karar verilmiştir.İş bu ara kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davaya konu olayda şirketin tek mal varlığı olan taşınmazın üçüncü kişilere satılması ve bu eylem için davalı yan tarafından sürekli olarak müşteri araması durumunun mevcut olduğunun açık olduğunu, taraflarınca tanzim edilmiş olan dava bir şirketin hissesinin usul ve yasaya aykırı olarak devrinden kaynaklanan ve kanunsuz olarak devrinin yapılmış olan hissenin müvekkiline iadesini konu ettiğini, telafisi çok zor yahut imkansız zararlar doğması ihtimalinin açık olan bir olayın mevcut iken bu olayın davanın direkt olarak esasına ilişkin iken ihtiyati tedbir kararı verilmesinin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu, ara karar ile verilmiş olan davaya konu ihtiyati tedbir taleplerinin reddi kararının kanunlara ve hukuk düzenine aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle verilmiş olan ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını, mevzu bahis taşınmazın üzerinde 3. Kişilere satışının engelleneceği bir ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.İstinafa cevap veren davalılar vekilinin dilekçesinden özetle; davacının gereksiz hukuka ve mantık kurallarına aykırı nitelikteki ihtiyati tedbirin reddine karşı yaptığı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davacının davalı şirketteki diğer davalı … adına görünen hisse nedeniyle,davacının davalı şirkette sahip olduğunu iddia ettiği 1/3 hissesinin davacıya iadesine/tesciline karar verilmesi talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile, davalı şirketin adına tapuda kayıtlı taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için, bunun mümkün görülmesi halinde ise şirketin gayrimenkul devri, ipotek vermesi, sınırlı ayni hak tesisi ve benzer her neviden gayrimenkullerin tasarrufunu engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkeme 21/09/2021 tarihli gerekçeli ara kararıyla HMK 389 vd maddeleri gereğince koşulları bulunmadığından bahisle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemenin gerekçeli ara kararında yazılı hususlar ile bu aşamadaki derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; iş bu davanın davalı şirketteki diğer davalı adına görünen hissenin iptali ile şirketin 1/3 hissesinin davacı adına yeniden iadesi ve tescili talebine ilişkin olduğu, davacının istediği ve üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istediği hususun ise davalı şirket adına kayıtlı olduğu söylenen taşınmaz / taşınmazların 3. kişilere devrinin önlenmesi ve bu yönde sonuçlar doğabilecek şirket tasarruflarının önlenmesine yönelik olduğu, söz konusu şirketin taşınmazının bizzat kendisinin, aynının yani mülkiyetinin doğrudan iş bu davanın / uyuşmazlığın konusu olmadığı, HMK 389. maddesine göre, diğer koşulları da varsa ancak dava / uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden, iş bu dava yönünden istenen söz konusu türdeki ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK 389 vd gereğince aranan gerekli koşulların bulunmaması nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve mahkemesince de davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen ara kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki derdest dava dosyası kapsamı yönlerinden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmaması, ara kararının hukuka uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 21/09/2021 tarih ve 2021/631 Esas sayılı ARA KARARININ usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 10/12/2021