Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2012 E. 2021/2200 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2012
KARAR NO: 2021/2200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2021
ESAS NO: 2019/415
KARAR NO: 2021/126
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 23/12/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile borçlu … İnşşaat San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi genel sözleşmeleri gereğince krediler kullandırıldığını, davalının ise söz konusu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle banka tarafından hesaplar kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme gerçekleştirilmediğinden davalılar aleyhine Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek durmasına sebep olduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını beyan ederek icra müdürlüğü dosyalarına yapılan itirazın iptaline ve icra takiplerinin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinde belirtilen borç için … Esas sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğinden mükerrer olduğunu, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün …, …, … Esas sayılı icra dosyalarında sadece faize itiraz ettiklerini, müvekkilinin icra takibinden önce 1.000.000-TL civarında ödeme yaptığını, bazı kredilerin vadesi gelmeden icra takibine konu edildiğini, bankanın istemiş olduğu faiz ve faiz oranının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dosyada yer alan dava dilekçesi ve ekleri incelenmekle; “…Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalıların KISMİ İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile 29.690,09-TL işlemiş akdi faiz ve 10.175,46- TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 39.865,55-TL işlemiş faiz üzerinden ve davalılar tarafından itiraz edilmeyerek kesinleşen diğer alacak kalemleri ile birlikte İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 634.418,76-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihinde kadar yıllık %48,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, Davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, İtirazın iptaline karar verilen 39.865,55-TL’nin takdiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalıların KISMİ İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile 50.952,25-TL işlemiş akdi faiz ve 11.778,79- TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 62.731,04-TL işlemiş faiz üzerinden ve davalılar tarafından itiraz edilmeyerek kesinleşen diğer alacak kalemleri ile birlikte İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 734.643,89-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihinde kadar yıllık %48,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, Davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, itirazın iptaline karar verilen 62.731,04-TL’nin takdiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalıların KISMİ İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile 33.007,49-TL işlemiş akdi faiz ve 10.588,91- TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 43.596,40-TL işlemiş faiz üzerinden ve davalılar tarafından itiraz edilmeyerek kesinleşen diğer alacak kalemleri ile birlikte İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 660.430,95-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihinde kadar yıllık %48,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, İtirazın iptaline karar verilen 43.596,40-TL’nin takdiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalıların KISMİ İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile 104.477,29-TL asıl alacak, 5.583,73-TL işlemiş temerrüt faizi ve 279,19-TL BSMV olmak üzere toplam 110.340,21-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 104.477,29-TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihinde kadar yıllık %48,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, Davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, İtirazın iptaline karar verilen 110.340,21-TL ‘nin takdiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalı …’in İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile; 7300788617 nolu kredili mevduat hesabından kaynaklanan 50.212,12-TL asıl alacak, 3.859,87-TL işlemiş akdi faiz, 1.150,71-TL işlemiş temerrüt faizi ve 57,54-TL BSMV olmak üzere toplam 55.280,84-TL alacak, 135313 nolu ticari BCH kredisinden kaynaklanan 439.978,42-TL asıl alacak, 30.757,40-TL işlemiş akdi faiz, 14.696,50-TL işlemiş temerrüt faizi ve 734,83-TL BSMV olmak üzere toplam 486.167,15-TL alacak, 498500 nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 1.015.057,28-TL asıl alacak, 53.687,74-TL işlemiş akdi faiz, 33.905,73-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.695,29-TL BSMV ve 1.148,70-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.105.497,74-TL alacak, 510233 nolu taksitli krediden kaynaklanan 661.002,65-TL asıl alacak, 33.309,07-TL işlemiş akdi faiz, 22.079,32-TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.103,97-TL BSMV olmak üzere toplam 717.495,01-TL alacak, 493790 nolu taksitli krediden kaynaklanan 223.845,97-TL asıl alacak, 9.696,74-TL işlemiş akdi faiz, 7.477,08-TL işlemiş temerrüt faizi ve 373,85-TL BSMV olmak üzre toplam 241.393,64 TL olmak üzere; genel toplamda 2.605.843,38- TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 2.390.097,04-TL asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %48,10 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, Davacının davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, itirazın iptalina karar verilen 2.605.834,38-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, Dava tarihinden sonra yapılan tahsilatlar olursa infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,…” şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her bir krediye farklı oranlarda akdi faiz uygulanmasının hatalı olduğu şeklindeki itirazımız üzerine sayın bilirkişi ek raporunda; “%37 akdi faiz oranı bankanın müşterilerine uyguladığı akdi faiz olmayıp uygulayabileceği en yüksek faiz oranını göstermektedir. Bu nedenle kredi hesaplamalarında her bir kredi için kendi akdi faiz oranı dikkate alımıştır.” şeklindeki ifadelere yer verildiğini, borçlular ile Banka arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmelerinde yer alan “Her durumda alacağın muacceliyet tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar (ödemenin yapıldığı gün de dâhil olmak üzere) temerrüt faizi uygulanır” hükmü gereği ve yazımız ekinde yer alan 2018-49 sayılı Faiz Genelgesi doğrultusunda Bankaca uygulanan akdi faiz oranı %37, temerrüt faiz oranı ise %48,1 olduğunu, ne var ki bilirkişi tarafından akdi faiz %15 – %14,28 – %25 – %27 – %13,32 – 19,20 – %11,88 gibi farklı farklı oranlarda uygulanmakla Banka akdi faiz ve temerrüt faizi alacağı eksik hesaplandığını, bu doğrultuda Borçlu ve Kefiller, Bankamızdan kullandıkları kredilere uygulanmakta olan faiz oranlarının müşteriye daha önceden ihbarda bulunma zorunluluğu olmaksızın tek taraflı olarak artırmaya Bankanın yetkili olduğunu ve Borçlu ve Kefiller Bankamızdan kullandıkları kredilere ilişkin olarak vadelerinde ödenmeyen anapara ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri, bunlardan oluşan meblağlara Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahip olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, Yargıtay Kararı – 19. HD., E. 2010/3679 K. 2010/12390 T. 03.11.2010 tarihli içtihatta da yer verilerek kredi genel sözleşmesi ve bankamız genelgelerine göre hesaplama yapılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik hesaplama yapılan rapora dayanılarak kısmen kabul kararı verilmesi hatalı olduğunu, diğer yandan söz konusu raporda yapılan hesaplamalarda; Banka uygulamasına göre gecikme tarihinden itibaren kat tarihine kadar akdi faiz, kredinin kat edildiği tarihten itibaren ise temerrüt faizi uygulanması gerekirken, raporda akdi faizin gecikme tarihinden ihtarname tebliğ tarihine kadar; temerrüt faizinin ise tebliğ tarihinden itibaren başlatılarak hesaplandığını, ek raporda da herhangi bir değişiklik yapılmamış ise de banka ile borçlular arasında imzalanan kredi genel sözleşmesinde; “Her durumda alacağın muacceliyet tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar (ödemenin yapıldığı gün de dahil olmak üzere) temerrüt faizi uygulanır.” düzenlemesine haiz olup borçlular bu hususu kabul ettiklerini, istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulü ve kararın icrasının istinaf incelemesi sonuna kadar ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili tarafından sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kararı veren mahkemece dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı banka müvekkiller aleyhine farklı farklı icra dosyaları üzerinden takip başlatmış olup müvekkillerce her bir icra takibine ayrı ayrı itiraz edildiğini, davacı banka itirazın iptali talepli olarak zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmuş ancak bu başvurusunu her bir itiraz için ayrı ayrı yapması gerekir iken usule aykırı olarak tek bir dosya üzerinden gerçekleştirdiğini, usule aykırı bu duruma cevap dilekçesi ile itiraz edilmişse de mahkemece bu itirazımıza yönelik olarak hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı banka tarafından aynı konuya ilişkin olarak birçok icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı icra takibinde aynı alacağa ilişkin olarak Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile aynı borç ve aynı borç tutarı için daha önceden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, bu durum davacı banka tarafından ödeme emrinde de belirtilmediğini, müvekkil tarafından … E sayılı takip için borcun tamamına , faizlerine ve faiz oranlarına itiraz edildiğini, burada mükerrer takip söz konusu olup ilk derece mahkemesince hukuka aykırı bu durum dikkate alınmadığını ve hem itirazın iptaline hem de müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedildiğini, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilin icra inkar tazminatından sorumlu tutulamayacağını, dava konusu icra takip dosyalarının son durumlarının icra müdürlüklerinden getirtilerek, dosyalardaki bakiye borçlar da göz önüne alınarak rapor düzenlenmesi gerektiğini, eksik inceleme neticesinde verilen kararı kabul etmediklerini, davalı müvekkilin davacı bankaya olan borcu likit olmamakla birlikte müvekkil tarafından belirlenmesi mümkün olmadığını, Yargıtay kararları da; likit olmayan alacaklarda icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği yönünde olup mahkemece müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, aksi yöndeki mahkeme kararı hukuka aykırılık teşkil ettiğini, öncelikle davacının istinaf taleplerinin reddine, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/415 E – 2021/126 K sayılı ve 01.02.2021 tarihli kararını katılma yolu ile istinaf incelemesi ile kaldırılmasını ve davanın bütünü ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2021 tarihli ve 2019/415 E – 2021/126 K sayılı ek karar ile; “…Davalılar vekili 25/08/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, gerekli olan istinaf karar harcı(nispi)nın eksik yatırdığı anlaşılmakla, mahkememizce katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurana gerekli olan istinaf karar harcını tamamlaması için muhtıra çıkartılmış ve 12/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 1 haftalık kesin süreye rağmen gerekli olan istinaf karar harcı davalılar vekili tarafından ikmal edilmediğinden HMK’nın 344. maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun davalı kefillerden tahsili hususunda başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nun 67. Maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 03.05.2018 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmediğinden bahisle davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefiller aleyhine Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile takibe başlandığı, icra takibine davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın İİK’nun 67. Maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı kefiller vekili tarafından sunulan 25.08.2021 tarihli istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesiyle yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; yerel mahkemenin 01.11.2021 tarihli ek kararıyla davalılar vekiline yapılan usulüne uygun tebligata karşın, istinaf karar harcının yatırılmamış olması nedeniyle söz konusu istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği ve iş bu ek karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, yalnızca davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden dosya incelenmiştir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle hükme esas alınan 25.10.2020 tarihli kök ve 21.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/02/2021 tarih ve 2019/415 E – 2021/126 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2021