Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2011 E. 2021/2191 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2011
KARAR NO: 2021/2191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2021
ESAS NO: 2020/144
KARAR NO: 2021/631
DAVANIN KONUSU: İflas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 24/12/2021
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/06/2021 tarih ve 2020/144 E – 2021/631 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borca batık olduğunu, dilekçe ekinde sunulan iyileştirme projesi ile mali durum raporuna göre de iflasın ertelenmesine karar verilmesini, müvekkili şirkete kayyım atanmasına, şirket yönetim kurulunun TTK daki görev ve sorumlulukları aynen devam etmek koşuluyla işlemlerinin denetleyerek onaylayacak bir kayyımın atanmasına ya da mahkemece uygun görülecek şekilde atanacak kayyıma şirketin iyileştirme projelerini gerçekleştirme, alacaklılar ile anlaşma yapma, alacaklılar komisyonu oluşturma ve şirketin durumu ile ilgili olarak mahkemeye rapor sunma görev ve yetkisi verilmesine, müvekkili şirket hakkında 6183 sayılı yasaya ilişkin alacak ve icra takipleri dahil olmak üzere yapılmış ve yapılacak olan tüm icra takiplerinin ihtiyati haciz, haciz, tahliye, teslim, takas temlik, mahsup, protesto, hapis hakkına ilişkin satış ve muhafaza tedbirlerinin durdurulmasına ve yapılacak olanların yasaklanmasına, rehinin paraya çevrilmesine ilişkin haciz işlemlerin dolayı satış ve muhafaza işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini, mahkememizce verilen 24/04/2016 tarih ve 2016/636 esas sayılı kararı ile daha önce müvekkili şirket lehine verilen ihtiyati tedbir kararının içerik ve kapsam ile aynen devamına, müvekkili şirketin 1 yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asli Müdahil … T.A.Ş. vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle alacaklı olduğunu, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, firmanın iyileştirme projesinde gelir sağlayacağını ifade ettiği işlerdeki çelişkili açıklamaları ve belirsizlikler nedeniyle belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş. Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … Ticaret Merkezi A.Ş Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … Sanayi Ticaret Limited Şirketi Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … Anonim Şirketi davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş. davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … Anonim Şirketi Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle alacaklı olduğunu, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, firmanın iyileştirme projesinde gelir sağlayacağını ifade ettiği işlerdeki çelişkili açıklamaları ve belirsizlikler nedeniyle belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.
Asli Müdahil … Anonim Şirketi Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … Başkanlığı Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … San Tic A Ş Vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … A.Ş. vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle alacaklı olduğunu, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, firmanın iyileştirme projesinde gelir sağlayacağını ifade ettiği işlerdeki çelişkili açıklamaları ve belirsizlikler nedeniyle belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.Asli Müdahil …Anonim Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle alacaklı olduğunu, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, firmanın iyileştirme projesinde gelir sağlayacağını ifade ettiği işlerdeki çelişkili açıklamaları ve belirsizlikler nedeniyle belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.
Asli Müdahil … Anonim Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili bankaya borçlu olduğunu, bu nedenle müvekkili bankanın alacağının tahsilinin gecikme ihtimalinin ortadan kaldırılması için müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil … Anonim Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili bankaya borçlu olduğunu, bu nedenle müvekkili bankanın alacağının tahsilinin gecikme ihtimalinin ortadan kaldırılması için müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil … A.Ş. vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle alacaklı olduğunu, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, firmanın iyileştirme projesinde gelir sağlayacağını ifade ettiği işlerdeki çelişkili açıklamaları ve belirsizlikler nedeniyle belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştir.Asli Müdahil … Anonim Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili bankaya borçlu olduğunu, bu nedenle müvekkili bankanın alacağının tahsilinin gecikme ihtimalinin ortadan kaldırılması için müdahillik talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: “İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ile kayyımın dönemsel raporlarında da tespit edildiği üzere davacı şirket borçlarının aktiflerinden (-) 21.762.330,93-TL fazla olduğu, halen borca batık olduğu, davacı şirket hakkında verilen ilk erteleme kararındaki dönemde tespit edilen borca batıklık oranı yani aktiflerinin pasiflerini karşılama oranı %80 iken aradan geçen erteleme döneminde bu oranın artması yani iyileşmesi gerekirken aksine düşerek azaldığı, kayyımın ücretlerinin dahi ödenemediği, ya da kısmen ödenebildiği, iyileştirme projesinin tam ve somut olarak gerçekleştirilemediği, iflas erteleme sürecinde olan bir şirketin iyileşmesi ve borca batıklıktan çıkabilmesinin temel koşullarından birinin ticari faaliyetlerinin artması ya da en azından azalmaması, aynen devam etmesi ve ticari faaliyetleri neticesinde de kâr elde etmesi gerektiği halde, bilirkişilerin son raporunda da tespit edildiği üzere davacı şirketin bu süreçte zararla sonuçlandığı, bu durumun şirketin faaliyetleri sonucu iyileşemediği aksine finansal olarak kötüye gittiği, şirkete gerek ortakları yoluyla gerekse başka şekilde herhangi bir nakit sermaye girişinin de olmadığı, mevcut şartlar dahilinde davacı şirketin iyileşme ve borca batıklıktan çıkma ümidinin pek olanaklı olamayacağı, son dönem kayyım raporlarının da olumsuz olduğu, bu konuda da bir iyileşme sağlanamadığı, ilk erteleme davasında verilen ilk tedbir karar tarihi olan 25/04/2016 tarihinden bu yana 5 yıllık bir süre geçmesine ve iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmasına rağmen iyileşmenin söz konusu olmadığı, İİK 179/6-4 fıkrada (15/07/2016 tarihli 6728 sayılı yasanın 3. md ile yapılan değişiklikten önceki mer’i olan ve işbu uzatma davasında uygulanması gereken hükme göre) yazılı azami erteleme süresinin de zaten 1+4=5 yıl olduğu, yasanın ilk erteleme tedbirleri ve iflas erteleme tarihinden itibaren yasanın tanıdığı 5 yıllık sürenin de dolduğu, bu süre içerisinde açıklandığı üzere bir iyileşmenin söz konusu olmadığı gibi, şirket pasiflerinin daha da arttığı anlaşılmakla, tüm bu nedenlerle sonuç olarak davacı şirketin iyileşmesinin ve borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığından İİK 179/a-son, 669 sayılı KHK, 673 sayılı KHK ‘nın 4. Maddesi, bununla aynı mahiyetteki hükümler içeren 09/11/2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6756 sayılı yasanın 4. Maddesi hükümleri gereğince iflasın ertelenmesi süresinin uzatılması talebi yerinde görülmediğinden, davacı şirketin en son tarih itibariyle borca batık olması nedeniyle davacı şirketin 28/06/2021 günü saat 10.05 itibariyle iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava tarihi itibariyle ve davanın yürütüldüğü dönem itibariyle İİK 179/b maddesi “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.” şeklindedir. Buradan hareket ile sürelerin ve zamanaşımının dikkate alınmaması amir hükmü gereğince asıl alacak dışında faiz işletilerek sadece faiz üzerinden borca batıklık oranı ve hesabı yapılması yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bundan dolayıdır ki, Bilirkişi raporunun faiz hesabı ile ilgili bir borca batıklık oranı hesaplaması yapması bir de faiz olmadan borca batıklık oranın hesabı yapılması zorunlu iken süreler işlemeyeceği hükmü dikkate alınmadan sadece faiz ve ferilerin hesabı yapılarak 12.227.250,77 TL lik miktarın oranını %35 olarak değerlendirmesi hatalı olduğunu, bu miktara dikkat edilecek olur ise 12.227.250,77 TL nin 11.882.019,79 TL sini sadece faiz teşkil ettiği aktif ve pasif değerlendirmesi sonucu pasiflerin aktiflerden farkının sadece 345.230,98 TL olduğu açıkça ortada iken sanki tüm banka borçlarının %35 oranında olduğu şeklinde rapor tanzim edilmesi hatalı olduğunu, bundan dolayıdır ki, faizin hesabı yapılacak ise de Faiz ile ilgili borca batıklığın ayrı sürelerin durması amacı üzerinden iflas ertelemenin etkisi ile faizsiz borca batıklık hesabının ise ayrı olarak bir tablo halinde ibrazı elzem olduğunu, faiz ve tüm feriler olmasa müvekkilimin şuan ki aktif borcu 19.819.199,136 TL olacağını, yani müvekkilinin pasifleri ile aktifleri birbirini dengeleyeceği kaçınılmaz olacağını, zaten bilirkişi heyetinin de “…ana para geri ödemeleri ve bankalar ile anlaşılması durumunda faizler ve bakiyelerde azalmalar olabileceği…” şeklinde beyanda bulunarak bu durumu açıkça ortaya koyduğunu, ancak yerel mahkeme iş bu itirazlarıı dikkate almadığını, bu husus dikkate alınmış olsa idi müvekkil firma faiz yükü altında kalmayacağını, müvekkil firma … A.Ş – … A.Ş ile anlaşmasını tamamlamış ödemelerini Kayyım denetimde tam ve eksiksiz olarak yaptığını, yerel mahkeme süresince dosya müdahillerinin sayısı aslında gerçek sayıyı göstermediğini, şöyle ki, Örneğin … şirketi dosyamıza müdahil iken aynı zamanda alacağı temlik aldığı … A.Ş ve … A.Ş de dosyanın müdahili olduğunu, aynı zamanda … Şirketi dosyanın müdahili iken yine alacağı devraldığı … A.Ş ve … A.Ş de dosyanın müdahili olduğunu, aynı zamanda …Şirketi dosyanın müdahiliyken alacağı temlik aldığı … A.Ş de dosya müdahilidir. Buradan hareket ile 3 varlık şirketi aynı anda aynı borçtan 5 banka alacağını temlik aldıkları halde dosyada müdahil olarak devam ettiklerini, aynı şekilde … şirketi ve … şirketi de borçları ödendiği halde mahkemeye bu durumu bildirmediklerini, bu hususta beyanda bulunmalarına rağmen mahkeme gerekli adımları atmadığını, yine dosya da alacaklı olduğunu beyan eden ve halen dosya müdahili olan … A.Ş müvekkilime borçlu olduğu halde alacaklı olarak bulunduğunu, bundan dolayı Bilirkişi hesabını yaparken alacaklıların kimler olduğu ve alacak miktarının da ne olduğu konusunda açıklayıcı ve hüküm kurulması halinde hükme esas teşkil edecek şekilde bir rapor tanzim edip mahkemeye sunmaları gerektiğini, ancak yerel mahkeme hükme esas teşkil edemeyecek bilirkişi raporları ile hüküm tesis etmiş olduğundan İstinaf Kanun yoluna başvurmak elzem hale geldiğini, müvekkil işletmesinin olduğu fabrika binasının keşif yapıldığında da görüldüğü üzere iki ayrı kiralık olan fabrika binası bulunduğunu, kira gelirleri de kayyım hesabına yatırıldığını, bunlar ise herhangi bir şekilde bilirkişi raporlarında beyan edilmediğini, bütün varlıkların hesap edilerek ona göre bir borca batıklık hesabı yapılması gerektiğini, bundan dolayıdır ki, bilirkişi raporu hazırlanırken kira gelirlerinin irat kayıtlarının tamamı dikkate alınmak zorunda olduğunu, yine eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanan Mahkeme Kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil … Başkanlığı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; iflas kararının onanarak davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil … A.Ş. vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız, hukuka ve hakkaniyete aykırı olan istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesi talebine ilişkindir. Davacı vekili, davacı şirketin borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesi ile mali durum raporu dikkate alınarak, müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının iflas erteleme talebinin reddi ile İİK’nun 179. Maddesi gereğince iflasına karar verilmiştir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama,yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle aldırılan kayyum ve bilirkişi raporlarında davacı şirketin borca batık olduğu, ilk erteleme davasında verilen ihtiyati tedbir karar tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren geçen 5 yıllık sürede davacı şirketin iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmasına rağmen mali durumunda herhangi bir iyileşmenin söz konusu olmadığı, İİK 179/6-4 maddesi uyarınca azami erteleme süresinin (1+4=5 yıl) 5 yıl olduğu, ilk erteleme tedbirleri ve iflas erteleme tarihinden itibaren yasanın tanıdığı 5 yıllık sürenin dolduğu, bu süre içerisinde şirketin mali durumunda herhangi bir iyileşme söz konusu olmadığı gibi, şirket pasiflerinin daha da arttığı, bu itibarla davacı şirketin iyileşmesinin ve borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine ve İİK’nun 179. Maddesi uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, bu itibarla davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/06/2021 tarih ve 2020/144 E – 2021/631 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2021