Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1941 E. 2021/2123 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1941
KARAR NO: 2021/2123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2020
ESAS NO: 2018/838
KARAR NO: 2020/516
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:13/12/2021
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/09/2020 tarih ve 2018/838 E – 2020/516 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 31/11/2015 tarihinde kurulduğunu, ahşap panel ve çelik kapı üretimi yaptığını, üretilen ürünlerin aracı şirketler ile ihracının yapıldığını, şirket bünyesinde 15 kişiye istihdam sağladığını, sermayesinin 700.000,00-TL olup tamamının ödendiğini, şirketin tek ortaklı olduğunu ve payların tamamının …’ya ait olduğunu, …’nın davacı şirketin tüm borçlarına müteselsil kefil olduğunu, kendi şahsi kredisinin de bulunduğunu, şirketin ürettiği çelik kapı ve ahşap ürünlerin satışlarının % 70’inin aracı şirketler vasıtası ile ihraç edildiğini, ülkede gelişen ekonomik kriz nedeniyle 2018 yılının ikinci yarısından itibaren iş yapamaz hale geldiğini, piyasaya olan borçlarını ödemek ve imalat artışlarından kaynaklı likidite eksikliğini tamamlamak için bankalardan kredi kullandığını, piyasaların düzelmemesi ve hatta negatif bir hal almaya başlaması ile şirket bu defa piyasa borçlarını ödemekte zorlanmış ve imalat artışları nedeniyle likidite açığı oluştuğunu, aylık 25.000,00-TL ‘yi aşan kredi borçlarını ödemekte zorlandığını, müvekkilinin konkordato talebinin iflas dışı, tenzilat konkordatosu ile mühlet esaslı ve borçların yapılandırılarak vadelendirilerek, şirketin bir kısım taşınmazlarının alacaklılara devredilerek ya da piyasa fiyatlarından satarak finansman maliyetlerinin azaltılmasına, borcun tasfiyesine yönelik konkordato olduğunu, şirketin olağan faaliyetlerinden elde edilecek gelirler, şirketin mal ve hizmet satışından ortaya çıkan senetsiz ve senetli alacakların tahsili ile şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların paraya çevrilmesi ile elde edilecek gelirlerle şirket borçlarının ödeneceğini, İİK’nun 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunun mahkemece tespiti halinde davacı şirket için tensiben derhâl üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini; İİK’nun 287. maddesine göre geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi ve İİK’nun 290. maddesinde sayılan görevleri ifa etmek üzere geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine; komiser ücretinin şirket bünyesinden ödenmesine karar verilmesini; müvekkili şirket hakkında tensiben İİK’nun 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, müvekkili borçlu şirketin malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlerin alınmasını; bu kapsamda olmak üzere İİK’nun 294. müvekkili borçlu şirket aleyhine İİK’nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere takip işlemleri yapılmasının yasaklanmasına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarının uygulanmasının yasaklanmasına, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemesinin durdurulmasına tensiben karar verilmesini; İİK’nun 297. maddesine göre, müvekkili şirketin mühlet içinde komiserin nezareti altında işlerine devam edebileceğine; buna karşılık mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyeceğine, kefil olamayacağına, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyeceğine, takyit edemeyeceğine ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacağına; aksine yapılan işlemlerin hükümsüz olduğuna karar verilmesine; geçici mühlet içerisinde İİK’nun 298. maddesine göre, konkordato komiserinin müvekkili şirketin mallarının defterinin tutulmasına ve mallarının kıymet takdirlerinin yaptırmasına karar verilmesine; müvekkilinin başka yerdeki malları bakımından değer tespit işlemlerinin o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabileceğine karar verilmesini; İİK’nun 288. maddesine göre, 3 aylık geçici mühlet kararının, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlan Kurumu’nun resmî ilân portalında ilân edilmesine; derhal tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliği’ne, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’ne, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kurulu’na ve diğer lazım gelen yerlere bildirilmesine; İİK’nun 289. maddesine göre geçici mühlet süresi içinde (3 ay + 2 ay) mahkemece bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere tüm incelemelerin yaptırılarak müvekkili şirket hakkında 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
MÜDAHİL/ALACAKLI BEYANLARI: Müdahil … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davacının konkordato talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ticari faaliyetlerinden dolayı alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … San. Ve Tic. A.ş. Vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ticari faaliyetlerinden dolayı alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davacının konkordato talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ticari faaliyetlerinden dolayı alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ticari faaliyetlerinden dolayı alacaklı olduklarını, müvekkillerinin müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … Bankası A.Ş vekili müdahale dilekçesinde özetle; davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davacının konkordato talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … Bankası A.Ş vekili müdahale dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ticari faaliyetlerinden dolayı alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Talep, İİK’nun 285. ve devamı maddeleri uyarınca konkordatonun tasdiki isteğine ilişkindir. Konkordato talebinde bulunan yönünden, konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığı ve davacı şirketin böyle bir talepte bulunup bulunamayacağı uyuşmazlık konusudur. Davacı, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/Merkez sicil numarasında kayıtlı bir Limited şirkettir. Adresi ve muamele merkezi Kayseri olduğundan işbu konkordato talebi yönünden mahkememiz görevli ve yetkilidir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde konkordato tasdik talebinde bulunulabileceğine ilişkin yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır. … Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Mahkememizce tasdik yargılama duruşma gününün İİK’nun 304/1. maddesi gereğince İİK’nun 288. maddesi uyarınca ilan edilmiş, ilana itiraz edenlerin itiraz sebeplerine duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak mahkememize bildirmek kaydı ile duruşmada hazır bulunabileceklerini şerh düşülmüştür. Konkordato komiseri tarafından ibraz edilen rapor ve alacaklıların itirazları çerçevesinde mahkememizce tasdik şartları bakımından İİK’nun 305. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede; (a) Konkordato talep eden şirketin 31/12/2019 tarih itibariyle yapılan hesaplamaya göre aktif toplamının 4.024.509,50-TL, borçlarının toplamının 3.419.168,72-TL olduğu, şirketin aktifinin pasifinden 605.340,78-TL fazla olduğu, şirketin borca batık olmadığı, bu suretle tasdik kararı verilmemesi halinde İİK’nun 308. maddesi gereğince borçlunun iflasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu şirket hakkında bir iflas takibi yapılması halinde veya koşulları var ise doğrudan doğruya iflas yolu ile iflas kararı verilebileceği, iflas kararına ilişkin hüküm tesis edilmesi, ilamın kesinleşmesi ve tasfiye süreci nazara alındığında uzunca bir sürenin geçecek olması, halihazırda borca batık olmayan şirketin cebri icra yolu ile mal varlığının paraya çevrilmesi halinde mal varlığının satış değerinin düşeceği ve şirketin borçlularının borçlarını tamamen ödeme taahhüdünde bulunduğu nazara alındığında teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların ele geçmesi muhtemel miktardan fazla olduğu saptanmıştır. Buna göre şirketin konkordato projesinde tenzilatsız olarak borçlulara borcunu %100 oranında ödeyebileceği, borçlu şirketin borca batık olmadığı, bu suretle tasdik kararı verilmemesi halinde İİK’nun 308. maddesi gereğince borçlunun iflasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu şirket hakkında bir iflas takibi yapılması halinde veya koşulları var ise doğrudan doğruya iflas yolu ile iflas kararı verilebileceği, iflas kararına ilişkin hüküm tesis edilmesi, ilamın kesinleşmesi ve tasfiye süreci nazara alındığında uzunca bir sürenin geçecek olması, halihazırda borca batık olmayan şirketin cebri icra yolu ile mal varlığının paraya çevrilmesi halinde mal varlığının satış değerinin düşeceği ve şirketin borçlularının borçlarını tamamen ödeme taahhüdünde bulunduğu nazara alındığında teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların ele geçmesi muhtemel miktardan fazla olduğu saptanmıştır. (b) Konkordato talep eden şirketin borcunun 2.493.958,55-TL olduğu, borçlu şirket tarafından ödenecek borç tutarının konkordato projesinde belirtilen vadelerde ödenmesi halinde aylık yaklaşık 51.957,47-TL ödemesi olacağı, davacı şirketin projesi, kaynakları, gelirleri dolayısıyla şirket zorlanma yaşamadan taksitlerini rahatlıkla ödeyebileceği, davacı borçlu tarafından teklif edilen ödeme planının davacı borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu tespit edilmiştir. (c) Konkordato projesinin, alacaklılar toplantı tarihi olan 20/08/2020 tarihinde ve 7 günlük iltihak süresi içinde 302/a bendi kapsamında rehinsiz (adi) alacaklılar bakımından adi alacaklı 16 olup, İİK’nun 302/a bendi kapsamında projenin onaylanması için gereken sayının 9 alacaklı olması gerektiği, toplantıya katılanlardan adi hesap alacaklılarından 11 tane alacaklının katılarak evet oyu kullandığı, iltihak süresi içerisinde müracaat eden alacaklının olmadığı, konkordato talep eden şirketin adi alacaklıların kaydedilmiş alacak miktarının 2.493.958,55-TL olup, İİK’nun. 302/a bendi kapsamında projenin onaylanması için gereken tutar 2.493.958,55-TL/2+1 =1.246.980,28-TL. olması gerektiği, toplantıya katılanlardan evet oyu kullanan cari hesap alacaklılarından 11 tanesi ile 1.917.657,70-TL tutar alacak miktarı yönünden çoğunluk sağlandığı, bunun toplam alacak miktarının % 77’sine tekabul ettiği, böylece İİK’nun 302/a bendi kapsamında proje kabul oyu ve rakamına ulaşıldığı, bu nedenle şirket konkordato teklifinin tasdik edilmesi için kanunda aranan alacaklı (1/2) ve alacak tutarı (1/2) şartına ulaşıldığı; bu nedenle şirket konkordato teklifinin tasdik edilmesinin Kanun’da aranılan alacaklı ve alacak (1/2’sini aşan alacaklı sayısı ve alacak tutarı) şartını taşıdığı; bu durum karşısında İİK’nun 302. maddesinde ön görülen çoğunlukla projenin kabul edildiği belirlenmiştir. Konkordato talep eden şirketin rehinli alacaklısının ise bulunmadığından İİK’nun 308/h maddesi kapsamında oylama yapılmadığı görülmüştür. (d) Konkordato talep eden şirketin İİK’nun 206/A, B ve C bendi kapsamında herhangi bir imtiyazlı alacaklısı olmadığı, yine konkordato talep eden şirketin dönem içerisinde konkordato komiserinin izni ile akdetmiş olduğu sözleşmelerden kaynaklanan borcunun bulunmadığı saptanmakla, İİK 305/1-d maddesindeki koşulun gerçekleştiği belirlenmiştir. (e) Konkordato talep eden şirketin konkordato tasdik harcı olarak 5.661,28 -TL ve yine mahkememizin 02/09/2020 tarihli ara kararının (3) maddesi uyarınca 2.453,36-TL’yi ayrı ayrı ayrı 09/09/2020 konkordato masrafının davacı tarafça yatırıldığı saptanmıştır. Böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordato projesinin tasdikine karar vermek gerekmiştir. Yine çekişmeli alacaklıların alacakları için en azından ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek düzeyde alacağın varlığı yönünden somut bir delil ibraz edilmediğinden tüm çekişmeli alacaklılar için İİK’nun 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmesine yer olmadığına, tasdik kararına karşı itiraz bulunmadığı nazara alınarak, bilirkişi raporu alınmaksızın talebin kabulüne karar verilmiştir. Konkordato komiseri tarafından 01/09/2020 tarihli konkordato tasdiki hakkında raporda … Bankası AŞ’nin rehinli alacaklı olarak bildirildiği ancak 09/09/2020 tarihli raporda taşınmaz rehninin …’nın şahsi gayrımenkulü üzerinde bulunduğunun bildirildiği, dosyaya sunulan ipotek belgesi incelenmesinde de 29/07/2016 tarihli … yevmiye numaralı resmi senetten de anlaşılacağı üzere ipotek konulan … İli … ilçesi … mah. …Ada, … Parsel, zemin kat … nolu Bağımsız bölümün dava dışı … adına kayıtlı olduğu bu nedenle de işbu davada konkordato talep eden davacı şirket bakımından … Bankası Aş ‘nin rehinli alacaklı olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Davacı şirketin ipotekli taşınmazları olmadığından İİK.’nun 307. maddesi kapsamında hüküm tesisine gerek olmadığına karar vermek gerekmiş, Davacının konkordato talebinin KABULÜ ile, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … /Merkez sicil numarasında kayıtlı davacı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin konkordato projesinin İİK’nun 305 ve 306 maddeleri uyarınca TASDİKİ ile, konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçlarını 28/09/2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 48 eşit taksitte ödemesine, İİK’nun 308/h kapsamında rehinli alacaklı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı bir kısım itiraz eden alacaklılar vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Asli Müdahil … Bankası A.Ş. vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde davacı şirket konkordato talep edebilme şartlarını taşımadığını, mevcut konkordato talebi her ne kadar iyileştirme amaçlı olarak yapılmış gibi gösterilse de, sırf ödemeleri yapmaktan kaçınma niyetiyle yapıldığını, konkordato projesinin kabulü mümkün olmadığını, müvekkil banka, rehinli alacaklılardan olup konkordato talep eden davacı şirketin aciz halinde olmaması, ticari faaliyetlerine devam ediyor olması ve borçlarını ödeyebilme imkanı bulunmasına rağmen, anlaşma sağlanamayan alacaklılar yönünden en uzun vade ile ödenmesine yönelik tasdik edilen konkordato projesi borçlu şirketle anlaşma sağlayan alacaklılar arasında eşitlik ilkesini bozduğunu, bu durum konkordatonun amacı ve ruhu ile örtüşmediğini, yerel mahkeme, tarafımızca dosyaya defalarca ibraz edilen bilgi ve belgeleri dikkate almaksızın komiserin hesaplamaları ile 82.696,38 TL alacak ile hüküm tesis ettiğini, ancak geçici mühlet tarihi olan 13.12.2018 tarihi itibariyle gayri nakdi risk de dahil olmak üzere 152.324,15 TL olduğunu, yani müvekkil bankanın kabul edilmeyen kısım alacağı 41.437.77 TL olduğunu, söz konusu alacaklara ilişkin gerek sözlü gerek yazılı olarak dosyaya defalarca sunduğumuz beyanlar, komisere ibraz ettiğimiz belgeler incelenmediğini, söz konusu alacaklara ilişkin talepler müdahale aşamasında ve alacak kaydı talebinde tekrar sunulmasına rağmen yerel mahkemece dikkate alınmaksızın hüküm tesis edildiğini, müvekkil bankanın alacağı nisaba dahil edilmediğini, Söz konusu taşınmaz rehni yerel mahkemece, …’nın şahsi gayrimenkulü üzerinde bulunduğundan bahisle davacı şirketin ipotekli taşınmazı bulunmadığından müvekkil bankanın rehinli alacaklı olarak kabul edilmeyeceğine karar verildiğini, toplam alacak miktarının %77’sine tekabül eden çoğunluğun ne derece sağlandığı da tartışmaya açık olması gerektiğini, kaldı ki; konkordatonun, borçlunun mali durumunun ve işletmesinin iyileştirilmesi amacına hizmet eden gayesi göz önünde bulundurulduğunda üçüncü kişinin, davacı şirket lehine kredi kullanırken gösterilen teminatın kredilerin ödenmemesi halinde de pek tabii takip yasağının borçlunun iyileşmesini sağlama amacına hizmet ettiği, dolayısıyla borçlu lehine malvarlığı üzerinde rehin veya ipotek tesis eden üçüncü kişiye karşı takip yasağının uygulanmaması gerektiğini, müvekkil banka ile konkordato talep eden şirket arasında bir mutabakat söz konusu olmadığını, davacı şirket, konkordato süreci boyunca rehinli alacaklılar ile yapılandırma ve ödeme hususunda mutabakat görüşmelerinin devam ettiği hususunu dile getirdiğini, alacaklılar arasında eşit davranma ilkesine aykırı davranıldığını, konkordato kurumunun özünde borçlarını ödemekte güçlük çeken borçluya kolaylık sağlarken aynı zamanda alacaklıların alacağını tahsil etmesinin zorlaştırılmaması ve alacağına oranlı ödeme planı ve proje oluşturulması halinde kanunun aradığı şartlarda kabulü gerektiğini, konkordato projesinin, en uzun vade ile tasdiki halinde; talep edilen konkordato başvurusu davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak kullanılmasına, alacaklıların alacağını tahsil etme imkanının ortadan kaldırılmasına ve süreci uzatarak mağduriyete sebep olacağını, öncelikle istinaf başvurusunun kabulü ile; yerel mahkeme tarafından verilen konkordato talebinin kabulü ve bunun akabinde konkordatonun tasdiki kararının, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı borçlu şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil Kayseri … Başkanlığı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf dilekçesinde özetle; mevcut olayda da konkordato mühleti verilmesini gerektiren somut olaylar tespit edilmeden hukuka aykırı olarak karar verildiğini, mevcut konkordato talebi her ne kadar iyileştirme amaçlı olarak yapılmış gibi gösterilse de, sırf ödemeleri yapmaktan kaçınma niyetiyle yapıldığını, müvekkil idarece kamu alacaklarının tahsili yönünde, kamu yararı amacıyla iş ve işlemlerin yapılmasına devam edilmesi gerektiğinden konkordato kararının kaldırılması gerektiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.09.2020 tarih 2018/838E – 2020/516 K sayılı kabul kararının bozulmasına istinaf talebimizin kabulüne, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Asli Müdahil … vekili tarafıdan ilk derece mahkemesine usunaln istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil Kurum alacağının tahsili için konkordato talebinde bulunan şirket aleyhine 11/02/2019 tarihinde Kayseri (Kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü … (Kayseri Genel İcra Müdürlüğü …) sayılı icra takibi başlatılmış olup takip konusu …TC kimlik numaralı sigortalı …’ün geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle Kurum tarafından sigortalıya ödenen 1.204,54.-TL geçici iş göremezlik ödemesi ile buna ilişkin faiz ve ferilen istenmesi talebi olduğunu, bahse konu takibe ilişkin güncel dosya borcu 31/08/2020 tarihi itibariyle 2.531,46.-TL olduğunu, ayrıca müvekkil kurumda … sicil nolu dosyada … SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ adına işlem gören işyerinin 27/08/2020 tarihi itibari ile Kurumumuza 84.351,00-TL borcu bulunduğu anlaşılmış olup ilgili borç dökümü daha önce dava dosyasına ve konkordato komiseri …’a PTT yoluyla tebliğ edildiğini, müvekkil Kamu Kurumu olup 6183 sayılı Yasa gereği müvekkil alacağı KAMU ALACAĞI olup öncelikli alacaklar niteliğinde olup -kabul anlamına gelmemekle birlikte- davanın kabulü gerekecekse dahi kamu alacakları yönünden davanın reddi gerektiğini, emsal nitelikte mahkeme kararında da amme alacakları yönünden davanın reddine karar verildiğini, gerek komiser raporlarıyla gerekse Yerel Mahkemece rehinli alacaklar ve adi alacaklar yönünden değerlendirme yapıldığını ancak müvekkil Kamu alacaklarının akıbetine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığını, yargılama boyunca ödeme konusunda da müvekkil Kurumla iletişime geçilmediğini, ödeme yapılmadığını, bununla birlikte 7256 sayılı Yapılandırma Yasası kapsamında borçlulara borçlarının yapılandırılarak ödenmesi, faiz silinmesi gibi imkanlar tanınmak suretiyle ödeme kolaylıkları gelmişken gerek şirket yetkilileri/vekilleri gerekse konkordato komiserinin yapılandırmaya başvurmamış olması davacı şirketin ödeme konusunda iyi niyetle hareket etmediğini, alacakların tahsilini zorlaştırmak niyetiyle hareket ettiğini ortaya koyduğunu, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımızı saklı tutmak kaydıyla müvekkil alacaklarının 6183 sayılı yasa kapsamında kamu alacağı niteliğinde olduğu da gözetilerek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasıyla davacının davasının tümüyle reddine karar verilmesini, aksi halde müvekkil kamu alacakları ile sair alacaklarının tahsili yönünden kısıtlamaların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, konkordato talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, somut olayda ilk derece mahkemesince konkordato komiseri raporlarına göre karar verdiği, alınan bu raporlarda davacının tüm aktif ve pasif durumunun bilançosunun usulüne uygun bir şekilde ve reel olarak değerlendirildiği, konkordato talep eden şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle aktiflerinin toplamının 4.024.529,50 TL, borçlarının toplamının 3.419.168,72 TL olduğu ve şirketin borca batık olmadığı, 20/08/2020 tarihinde ve 7 günlük iltihak süresi içinde İİK’nın 302/a.bendi kapsamında adi alacaklı 16 alacaklıdan 9 alacaklının projeyi onaylaması gerektiği, toplantıya katılanlardan adi hesap alacaklı 11 alacaklının evet oyu kullandığı, kaydedilen adi alacak miktarının 2.493.958,55 TL olduğu ve projeyi onay veren alacak tutarının 1.246.980,28 TL olması gerektiği, çoğunlukla sağlanan bu tutarın 1.917.657,70 TL olduğu ve İİK’nın 302/a bendi kapsamında yasal koşulların sağlandığı anlaşılmıştır. Bu suretle ilk derece mahkemesi dairemizce de karar vermeye elverişli bulunan konkordato komiser raporu benimsenmek suretiyle konkordatonun tasdikine karar verildiği görülmüştür.Öte yandan İİK.302/6 maddesinde çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmayacağı ve ne orada hesaba katılacağına mahkemeninin karar vereceği düzenlenmiştir. Ayrıca, aynı kanunun 308/d maddesinde ise konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerinde hükümsüz olacağının düzenlenmiştir.Bu kapsamda; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda bir kısım itiraz eden alacaklıların istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/09/2020 tarih ve 2018/838 E – 2020/516 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla itiraz eden alacaklılar/müdahiller … Bankası,Kayseri … Başkanlığı ve … Başkanlığı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Müdahil … Bankası’nın istinafı yönünden; Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Müdahil Kayseri … Başkanlığı ve … Başkanlığı’nın istinafı yönünden;işbu istinaf başvurusunda bulunanlar kamu kurumu olup harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İİK 308/a uyarınca kararın tebliğinden itibaren ON (10) GÜN içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021