Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1912 E. 2021/2098 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1912
KARAR NO: 2021/2098
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2021
ESAS NO: 2020/447
KARAR NO: 2021/766
DAVANIN KONUSU: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:07/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ:08/12/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 21/09/2021 tarih ve 2020/447E- 2021/766 K sayılı nihai kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin konkordato dosyası olup, halen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/886 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğu, davacının 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı aldığı ve hakkında konkordato süreci başlamış olduğu, mahkemece söz konusu konkordato geçici mühlet kararında tedbirlere de hükmedilmesine rağmen davalı bankaca tedbirlere aykırı olarak müvekkilin davalı bankada bulunan hesabından faiz kesintileri yapılmış olduğu, oysa ki konkordato sürecinde çek faizi, kredi faizi KKDF, BSMV veya sair adlar altında kesintiler yapılmasının hukuken mümkün olmadığı bu nedenle haksız olarak hesaptan kesilen faiz tutarlarının iadesi gerektiği, davalı bankanın kesinti yapmasının mevzuata aykırı olduğu, davacı hakkında konkordato sürecinden haberdar olan davalı bankanın faiz kesintisi yapmasının mevzuata açıkça aykırı olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı kesintilerinin iadesinin gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davalı bankanın haksız olarak yaptığı kesinti bedeli olan 98.579,54 TL’nin kesinti tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesinini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:Davalı banka ile davacı şirket arasında kredi sözleşmesi akdedilmiş olup, kullandırılan kredi neticesinde davacı tarafından davalı bankaya temlik cirosu çeklerin devredildiğini, temlik cirosu ile çekten doğan tüm hakların kayıtsız ve şartsız bir şekilde ciro edilene, dolayısı ile davalı bankaya geçtiğini, davalı banka tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… 08/12/2021Somut olay, toplanan tüm deliller, yapılan tüm açıklamalar ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/1389 Esas 2021/275 Karar sayılı kararı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, asıl borçlu yararına üçüncü kişi tarafından ipotek verildiği ve söz konusu ipoteğin adi alacak olarak göz önünde bulundurulması gerektiği, buna göre bilirkişi kök raporunda yapılan hesaplamaya göre; 07.12.2018 mühlet tarihinde 1.348.891,08 TL; bankaya bırakılan senetlerin tahsili sonrasında son tahsilat tarihi olan 02.05.2019 tarihinde 539.035,72 TL hesaplandığı; üçüncü kişi rehni nedeniyle tüm alacak adi alacak kabulü nedeni ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/886 Esas 2020/245 Karar sayılı konkordato dosyasında adi alacaklar bakımından konkordatonun tasdik edildiği; faiz bakımından aksine karar alınmadığından İİK 294/3 gereği faiz hesabı yapılmamasının isabeti olduğu, dava tarihi itibarıyle 539.035,72 TL banka alacağının bulunduğunun hesaplandığı, buna göre davacının dava tarihi itibari ile davalıdan alacağının olmadığı anlaşılmış, bilirkişi raporu denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmış ve izah edilen nedenlerle mahkememizce davanın reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı müvekkili şirketin konkordato dosyasının karar çıktığını, şirket hakkında 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı alındığını, hakkında konkordato süreci başlatıldığını, verilen kararın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesince onandığını, Yargıtay da inceleme safhasında olduğunu, davalı banka ile müvekkili arasında konkordato süresinden önce bir kredi ilişkisinin mevcut olduğunu, bankanın bu krediye istinaden müvekkilinden müşteri çekleri ve 3 kişi ipoteği aldığını, müvekkili şirketin konkordato sürecine girdiğinde davalı bankanın kendi sistemine göre faiz işleterek kesintiler yaparak faiz tahsilatı yaptığını, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile duruşmalı olarak celse açılmasını, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda kararın kaldırılarak yerel mahkemesine yeniden yargılama yapılmak üzere gönderilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP VEREN DAVALI VEKİLİNİN DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE; davacı tarafın istinaf sebeplerinin reddi ile yerel mahkeme ilamının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, konkordato talepli davada verilen geçici mühlet kararına rağmen, davalı banka tarafından İİK’nun 294/3 maddesine aykırı olarak haksız olarak davacının hesabından tahsil edilen faiz alacağının istirdadı talebine ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Davacı şirketin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/886 Esas sayılı dosyasındaki konkordato talepli davası sırasında, mahkemece 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı verilerek, geçici mühlet kararında bir kısım tedbirlere de hükmedilmesine karşın, davalı bankaca davacı şirketin banka hesaplarından çek faizi, kredi faizi,KKDF,BSMV kesintileri yapıldığı, eldeki davanın söz konusu tahsilatların hukuka aykırı yapıldığından bahisle istirdadı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.İİK’nun 288/1 maddesi uyarınca geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı ve yasanın 294/3 maddesi gereğince projede aksine hüküm içermediği taktirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin duracağı belirtilmiştir. Bu durumda geçici mühlet tarihinden itibaren adi alacaklara faiz işletilmesi durur.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda geçici mühlet tarihinde davacı şirketin davalı bankaya olan alacak- borç durumunun saptandığı, yine bu raporda davacı şirketin dava tarihi ve konkordato projesi onay tarihi itibariyle toplam ödemesi gereken borç miktarının bulunduğu, ancak işbu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, zira raporda davacının alacağının rehinle temin edilmiş bir alacak olup olmadığı değerlendirilmediği gibi, davalı bankanın davacı şirket hakkında geçici mühlet kararı verilmesinden sonra faize ilişkin yaptığı kesintilerin hesaplanmadığı, söz konusu faizlerin hangi tarihler arasında işlemiş bir faiz olduğunun da gösterilmediği anlaşılamamıştır.Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mahkemece öncelikle konkordatonun tasdiki için açılan dava dosyası da getirtilmek suretiyle dava konusu alacağın İİK 294/3 maddesine göre rehinle temin edilmiş bir alacak olup olmadığının tespiti ile, alacağın rehinle temin edilmemiş bir alacak olduğunun tespiti halinde ise, İİK 294/3 maddesi hükmü karşısında geçici mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracağından, davacının geçici mühlet tarihi olan 07/12/2018 tarihine kadar işleyen faizden sorumlu olacağı (aynı yönde İzmir Bam 17. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2020 tarih ve 2020/280 E-2020/961 K sayılı kararı), ancak bu tarihten sonra faiz işlemesinin duracağından, dosyaya rapor ibraz eden bilirkişi heyetinden geçici mühlet karar tarihe ve bu tarihten davanın açılmış olduğu tarihe kadar davalı bankaca tahsil edilen işlemiş faiz ve ferileri bilirkişi vasıtasıyla hesaplanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm tesis edildiği sonuç ve kanaatine varılmış, bu yönüyle yerinde görülen davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a.6.maddesi gereğine kararın kaldırılmasına,yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla; davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 21/09/2021 tarihli 2020/447E – 2021/766K.sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacılara iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.08/12/2021