Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1887 E. 2021/2088 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1887
KARAR NO: 2021/2088
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2021
ESAS NO: 2020/843
KARAR NO: 2021/771
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/12/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 22/09/2021 tarih ve 2020/843 E- 2020/843 Karar sayılı ara kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkiller kendilerine ait olan evlerinin satışının yapılması için emlakçı olduğunu iddia eden … ile anlaşıp, taşınmaza alıcı bulunup satılması halinde ödenmek üzere müvekkilinin keşideci olduğu 7.000,00 TL bedelli bono düzenlendiğini, tarafların aralarında yapılan anlaşma gereği bono bedelinin bir kısmı müvekkil … tarafından ödendiğini, kalan kısmın ise evin satılmasından sonra ödenmesi yönünde anlaşma yapıldığını, kalan kısım evin satımı aşamasında ödendiğini, … Bankası …’nde 15/05/2019’da müvekkiller ile evi satın alan alıcı ve … bir arada iken ödeme işlemi yapıldığını, Banka şubesindeki kamera kayıtları incelendiğinde söz konusu kalan ödemenin …’a bankada nakden yapıldığının görüleceğini, ancak … ödeme yapılmasına rağmen bono aslını müvekkillere teslim etmediğini, sonrasında aradan zaman geçtikten sonra davalı …, bononun kendisinde olduğunu söyleyerek whatsap programından müvekkiline gönderip, bedelinin ödemesini talep ettiğini, müvekkillerimiz, bononun bedelsiz kaldığından bahisle davalının bu talebini reddettiklerini, davalı tarafından söz konusu bonodan kaynaklanan iddia olunan alacak nedeni ile müvekkiller … ve kardeşi … hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra dosyasındaki takip talebi incelendiğinde borcun sebebinin bono olduğu ve %19,5 oranında reeskont avans faizi talep edildiğini, müvekkillerden bedelsiz kalan bonodan kaynaklı alacağın tahsili için mesaj vs. yoluyla davalıya ulaşılmaya çalışıldığını, davalı iş bu icra dosyasında söz konusu bonoda ciranta sıfatını haiz olduğundan bahisle alacaklı olduğunu, bu sebeple gerçeğin ortaya çıkarılması için dosyada sadece fiziken resmi olan ve arka tarafının fotokopisi vs. olmayan bononun ciro edilen arka kısmının incelenmesi için bono aslının dosyaya celbi gerektiğini, … …, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/623 Esas sayılı dosyasının 26/11/2019 tarihli celsedeki beyanında: “borcuma karşılık senedi müştekiye ciro etmeden verdim. dava konusu senet ile herhangi bir icra takibi yapmadım, senet ile ilgili sanık ve kardeşi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadı, 2-3 defa senet alıp verdik. Bu nedenle mahsuplaştık ve bankada bir kısım ödeme yapıldı” ifadesini kullandığını ayrıca sunulan bono incelendiğinde üzerinde Borçlu …’ın imzasının olduğunu, müvekkil …’ün alacaklı olduğu. 2.000,00 TL bedelli bono taraflar arasında düzenlendiğini, bu durum, müvekkillerin borçlu olduğu takip konusu 7.000,00 TL bedelli bononun konusuz kaldığını gösterdiğini, Ziraat Bankası …’nde 14/05/2019’da müvekkiller ile evi satın alan alıcı ve … bir arada iken 4.500,00 TL ödeme işlemi yapıldığını, ayrıca … 2.000,00 TL bedelli senet verdiğini, 500,00 TL daha borcu olduğuna dair yazılı beyanda bulunmuştur. Banka şubesindeki kamera kayıtları incelendiğinde söz konusu kalan ödemenin …’a bankada yapıldığının görüleceğini, ancak … ödeme yapılmasına rağmen bono aslını müvekkile teslim etmediğini, söz konusu bedelsiz kalan bononun mahkeme tarafından yapılan araştırma neticesinde geçerli bir ciro işlemi sonucu davalının ciranta sıfatını haiz olduğu düşünüldüğünde dahi somut olayda bile bile borçlu zararına hareket edildiğini gösterdiğini, bononun … tarafından icra takibine konulmadığını, bedeli ödenmediği iddia olunan bir kambiyo senedinin, üstelik imzası müvekkiller tarafından ikrar olunan bir senedin lehtarı tarafından takibe konulmamasının hayatın olağan akışına ve mantık kurallarına aykırı olduğunu, hamilin bile bile senet borçlusu zararına hareket ederek, senedi devralması farklı somut olaylarda ve farklı şekillerde tezahür edebileceğini, kambiyo senedinin bedelsizliğinin ileri sürülmesine engel olmak amacı ile yapılan ciro işlemi olduğunu, davalı yetkili hamil olmadığından alacak iddiasında bulunmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle kötü niyetle açılan Kayseri Genel İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına konu takibin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulması akabinde iptaline, müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespitine kötü niyetle hareket ederek müvekkillerin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren bankanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Borçlularından …’ın müvekkiline borcu bulunduğunu, bu nedenle … alacaklısının kendisi olduğunu, borçluları … ve … olan bir senedi ciro etmeden daha doğrusu ciro etmeye fırsat dahi bulamadan müvekkiline verdiğini, senet … tarafından bakma bahanesi ile müvekkilimden alınıp yırtıldığını, müvekkile söz konusu senedin ciro edilmesinin engellendiğini, olay tarihi olan 17/07/2019 günü …, … ve …; müvekkilinin o dönemde yanında çalıştığı Av. …’nın bürosuna senet ile ilgili konuşmaya gittiklerini, … ise senedin müvekkiline ödenmesi konusunda anlaşmaya varılamazsa o zaman müvekkiline senedi ciro etme niyetinde olduğunu ancak söz konusu senedin müvekkilime ciro edilmesi … tarafından bilerek ve istenerek engellendiğini, … senede bakma bahanesi ile görüşmeler esnasında müvekkilinden senedi alıp yırttığını, müvekkilim ve yanında çalıştığı avukatın hemen polisi arayıp …’ün polisler gelene kadar bürodan çıkmasını engellediklerini, polislerin gelmesinin akabinde senet yırtık dahi olsa ekiplerce teslim alındığını, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/623 Esas, 2020/82 Karar numaralı dosyasında yargılama yapılmış ve neticeten … hakkında verilen kararda “Sanık …’ün üzerine atılı resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu işlediği sabit olduğundan cezaladırılmasına karar verildiğini ve verilen kararın kesinleştiğini, dosyanın itiraz etmeyen borçlusu …, müvekkiline borcu olduğunu ve bu sebeple müvekkilline söz konusu senedi verdiğini, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/553 Esas sayılı dosyası ile 24/08/2020 tarihinde tarafımızca itirazın kaldırılması için dava açıldığını, açılan dava neticesinde 14/12/2020 tarihinde takibin devamına kesin olarak karar verildiğini, davacıların kötü niyetli ve haksız olarak takibin devam etmesini engellemeye çalıştıklarını belirterek davacıların açmış olduğu davanın reddine ve söz konusu takibin devamına, davacılar tarafından açılan işbu davanın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20 oranında tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, tanık beyanları, celbedilerek incelenen Kayseri 14.Asliye Ceza Mahkemesi 2019/623E. 2020/82.K sayılı ve 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/533E. 2020/546K dosya içerikleri, uzman bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacıların 7.000TL borcuna karşılık davadışı …’a kambiyo senedi verdikleri, bu senedi …’ın borcuna karşılık …’e verdiği, …’in senet ile ilgili olarak davacıları aradığı, davacıların gelerek davalıda bulunan senedi inceleme bahanesi ile alarak yırtıp attıkları bu hususun Kayseri 14.Asliye Ceza Mahkemesi 2019/623E. 2020/82K.sayılı ilamı ile sabit olduğu ve bu sebeple …’ün mahkum olduğu ve kararın kesinleştiği, davamıza konu olan senet nedeniyle başlatılan icra takibine karşı davalıların yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu, açılan itirazın iptali davası sonucunda Kayseri 3.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/533E. 2020/546K.sayılı ilamı ile … ve …’ün yapmış oldukları itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedildiği, davacıların senedin ciro edilmesini engelleyecek şekilde senedi yırtmaları nedeniyle ciro yokluğuna ilişkin yaptıkları itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması nedeniyle incelenmesinin gerekmediği, davacıların davaya konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadıklarını ispatlayamadıkları anlaşılmakla Mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre hüküm tesis edilmiştir. Tesis edilen hüküm ile ; Açılan davanın REDDİNE …” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava dosyasındaki beyanlarını tekrar ettiklerini, karşı tarafın cevap dilekçelerinde ve beyanlarında belirtmiş oldukları aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, davaya konu alacağın bonoya dayandığını, davalı tarafın ciranta sıfatı ile hak iddia edilen bonoda geçerli bir ciro işleminin yer almadığını, bono bedellerinin ödendiğine ilişkin beyanları ve delillere gerekçeli kararda yer verilmediğini, bedelsiz kalan bononun mahkeme tarafından yapılan araştırma neticesinde geçerli bir ciro işlemi olmadan davalının ciranta sıfatını haiz olduğunun düşünüldüğünde somut olayda bile bile borçlu zararına hareket edildiği iddialarının bu husustaki delillerinin göz ardı edildiğini, hakimin davayı aydınlatma ödevini ihlal ettiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden bonodan dolayı takip tarihi itibariyle müvekkillerinin muaccel bir borçlarının bulunmamasının dikkate alınarak müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, kötü niyetle hareket ederek müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine istemine yöneliktir. Somut olayda, dava dışı üçüncü kişi konumunda bulunan … …’ın Kayseri 14.Asliye ceza mahkemesinin 2019/623 Esas sayılı ceza davasının yapılan yargılaması sırasında 26/11/2019 tarihli duruşmada mahkeme/hakim huzurunda tanık sıfatıyla verdiği yeminli beyanında açıkça “Benim sanık … ve kardeşi …’den alacağım vardı.Bu alacağıma karşılık senet aldım. Müştekiye borcum vardı. Bu borcuma karşılık senedi müştekiye ciro etmeden verdim…” şeklinde beyanda bulunduğu, beyanda bahsi geçen müştekinin de işbu davadaki davalı … olduğu, dolayısıyla davaya ve takibe konu bonoyu ve bonoya dayalı alacağını davalıya devretmek/ciro etmek amacıyla ve iradesiyle, rızaen bono aslını davalıya teslim ettiğini/verdiğini mahkeme huzurundaki yeminli beyanıyla açıkça kabul ettiği ancak lehtarın ciro ettiği/etmek istediği anlaşılan dava konusu bononun davacı … tarafından ele geçirilerek yırtılmak suretiyle resmi belgede tahrifat suçunun işlendiği, işbu maddi vakıaların Kayseri 14.Asliye ceza mahkemesinin 2019/623 esas-2020/82 karar sayılı ve 25/02/2020 tarihinde kesinleşmiş mahkumiyet kararıyla sabit olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu bu senetteki borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığı, davacıların da takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Şu durumda davaya konu icra takibinden ve işbu dayanak bonodan dolayı menfi tespit davasında ispat yükünün borçlu olmadıklarını iddia eden davacılarda olduğu, ispat yükü kendisinde olan davacıların da (senet borçluları) senete karşı 6100 Sayılı HMK’nun 201. maddesi gereğince yazılı delil göstermeleri ve ispatlamaları gerektiği, davacı yanın ise bu nitelikte her hangi bir yazılı ve kesin delil sunamadıkları/ispatlayamadıkları anlaşılmıştır.Ancak, mahkemece davacı yanın dava ve istinaf dilekçesinde yasal delilleri arasında açıkça “yemin” deliline de dayanmış olduğu görülmüş olmasına göre davacıların bu hakkı kendilerine hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla; davacılar vekilinin istinaf başvurusu belirtilen yönden yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ nin istinafa konu edilen 22/09/2021 tarihli 2020/843E – 2021/771K.sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacılara iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 08/12/2021