Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1782 E. 2021/1930 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1782
KARAR NO: 2021/1930
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2021 ARA KARAR
NUMARASI: 2021/513 Esas
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 09/11/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/513 Esas sayılı 10/09/2021 tarihli ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif tarafından 09.07.2021 tarihinde yapılan genel kurultoplantısının 8 no. Lu kararında daha önce çıkarılan kesin maliyetlerinkooperatifin değişik ana sözleşme 61. Maddesine uygun olmadığından bahisleiptal edilmesine ve 2020 yılında çıkarılan kesin maliyetin kabulü ile çıkarılan kesin maliyetin 2021 yılına güncellenmesine ve iptal edilen 2015 yılındaki kesin maliyet bedeline göre ödeme yapan ortakların kalan ödemelerinin güncellenmişçıkan maliyet bedeli üzerinden yapılması, 9. Maddesinde ise konut kesin maliyetbedelinden doğan bakiye borçlarını ödemelerinin güncellenerek ortaklara tebliği ve ortakların senet vermek suretiyle 10 eşit taksitte l0 eşit taksitte ödenmesi ,ve aylık 51,5 faiz uygulanması…. * şeklinde karar alındığını, davalı kooperatif tarafından 8. Madde ile daha önce çıkarılan kesin maliyetin iptal edilmesi eşitlik ilkesine ve kazanılmış haklara aykırılık teşkil ettiğini, her ne kadar daha önce çıkarılan kesin maliyetin değişik ana sözleşme 61. Maddesine uygun hazırlanamadığı belirtilmişse de davalı kooperatifin ana sözleşme değişikliği 06.05.2010 yılında yapılmış olup kesin maliyet hesabı ise 2015 yılında çıkarıldığını, müvekkillere gönderilen kesin maliyet evraklarında da açıkça değişen ana sözleşme 61 madde ve devamına göre çıkarılmış kesin maliyet hesabı olduğu belirtildiğini, buna göre ödeme yapan müvekkillerin kooperatif ile ilişiği kesilmediği gibi tapuları dahi verilmediğini, “Ayrıca davalı kooperatif 2015 yılında çıkardığı kesin maliyet bedelini ödeyen bir kısım üyelerin yönetim kurulu kararı ile ilişiğinin kesilmiş olduğu yönünde karar almış ve 2021 yılında yalnızca 123 üye yönünden 8 ve 9. Maddede yer alan kararları aldığını, davalı kooperatif daha önceçıkarılan ve tebliğ edilen kesin maliyet bedeli gereği bir kısım üyelerin kooperatif ile ilişiğinin kesildiği yönünde karar almış ve borç çıkarmamışken eşitlik ilkesineaykırı olacak şekilde müvekkiller ve bir kısım üyeler yönünden halen kesin maliyet talep ettiğini, belirtildiği üzere müvekkiller kesin maliyet bedellerini ödediğini ,ibraname almış olmalarına rağmen tapularını alamadıklarını, izah edilen nedenlerle davalı kooperatifin 09.07.2021 tarihli genel kurul 8 ve 9no.lu kararlarının iptali için dava açılması ve öncelikle bu kararların icrasının durdurulması için tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalı kooperatifin 09.07.2021 tarihli 2020 yılı genel kurulunda alınan 8 ve 9 – nolu kararlarının icrasının durdurulması için tedbir kararı verilmesini, davalı kooperatifin 09.07.2021 tarihli 2020 yılı genel kurulunda alınan 8 ve 9.nolu kararlarının iptali ve mümkün olmaması halinde yoklukla malül olduğunun tespiti, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kooperatife yükletilmesine karar verilmesini, alınan genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasını tedbiren talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Türk Ticaret Kanunu’nun 449. maddesi “Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükümleri uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde dava konusu genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilebileceği, davacının iddiasında haklı olup olmadığının yargılamaya muhtaç olduğu,mevcut deliller itibariyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususlarının da yaklaşık olarak ispat edilemediği anlaşıldığından davacılar vekilinin 06/09/2021 tarihli genel kurul kararının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş “1-Davacı vekilinin genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin talebinin REDDİNE, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.Davacılar vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Davalı kooperatif aleyhine Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 e. Sayılı dosyada tedbiren denetim kayyımı atanması talebimiz 10.09.201 tarihli ara karar ile reddedilmiş olup verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan istinaf etmek gerektiğini, yerel mahkeme her ne kadar ara kararında HMK 389/1 maddesi gereği tedbir kararı verilmesi için mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yahut tamamen imkansız hale geleceğinin veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağı hususlarında yaklaşık ispat edilmesi gerekirken bu hususların ispat edilmediğinden talebin reddine karar verilmiş olup yerel mahkeme kararı hatalı olup kaldırılması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtildiği üzere müvekkiller kendilerine gönderilen kesin maliyet bedellerini ödemelerine rağmen tapularını dahi vermediğini, kooperatif eşitlik ilkesine aykırı davranmakta müvekkiller gibi ödeme yapan bir çok üyenin tapusunu vermesine rağmen müvekkillere halen tapularını teslim etmediğini ve müvekkiller tapu iptali ve tescil davası açmak zorunda kaldığını, müvekkil …’in tapu iptali ve tescil davası Kayseri 1. ATM 2019/9 esas sayısı ile devam etmekte ,müvekkillerden …’un tapu iptali ve tescil davası ise 2020/730 e. Sayısı ile devam ettiğini, bununla birlikte müvekkillerden … hakkında kooperatif üyeliğinden ihraç kararı alındığını ve buna karşı Kayseri 2. ATM 202/410 Esas Sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali davası açıldığını, davalı kooperatif müvekkilin tapusunu vermediği gibi haksız olarak da ihraç kararı aldığını, müvekkilin kooperatife yaptığı ödemeleri ise şu an içerisinde bulunduğu ekonomik durum itibariyle geri ödemesi de imkansız olduğunu, bu durumda son genel kurul kararı hakkında tedbir kararı verilmediği taktirde müvekkiller yönünden ciddi bir zarar doğacağı açıkken yerel mahkemenin aksi kararı ile tedbir talebini reddetmesinin hatalı olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 e. Sayılı dosyada yerel mahkeme tarafından 10.09.2021 tarihli ara kararı ile tedbiren denetim kayyımı atanması talebin reddine dair ara kararın istinafı talebin kabulü ile tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :Derdest dava, davalı kooperatifin 09/07/221 tarihli genel kurulunun 8 ve 9 nolu kararlarının iptali, mümkün olmaması halinde yoklukla malül olduğunun tespiti talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu edilen işbu kararların icrasının durdurulmasını ihtiyati tedbir olarak istemiştir. Mahkeme 29/07/2021 tarihli gerekçeli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebi yönünden kooperatif yasasının 98. maddesi ve TTK 449. maddeleri uyarınca kooperatif yönetim kurulunun görüşünün alınmasına, bu konuda tebligat yapılarak iki haftalık kesin süre verilmesine, tedbir talebinin daha sonra değerlendirilmesine karar vermiş ve daha sonraki aşamada da 10/09/2021 tarihli gerekçeli ara kararıyla HMK 389.maddesi gereğince yaklaşık ispata dair yeterli koşulları bulunmadığından söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan 10/09/2021 tarihli ara kararda yazılı açıklamaları ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; davacının dava dilekçesinde istediği dava konusu genel kurul kararlarının icrasının ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK 389. maddesi gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulları bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkemesince de gerekçeli ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan istinaf edilen ara kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki derdest dava dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Ayrıca davacı vekilinin istinaf dilekçesinde her ne kadar mahkemenin işbu dosyasında verilen 10/09/2021 tarihli ara kararıyla tedbiren denetim kayyımı atanmasına dair tedbir talebinin de reddine karar verildiğinden bu yönden de istinaf ettiği bildirilmiş ise de; dava dilekçesi incelendiğinde davacının istediği ihtiyati tedbirin sadece genel kurul kararlarının icrasının durdurulmasına yönelik bir ihtiyati tedbir talebi olduğu ve mahkemece de 10/09/2021 tarihli ara kararında (İstinaf edilen ara karar) davacının işbu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin incelenip değerlendirilerek bir karar verildiği, ne dava dilekçesinde ne de istinaf edilen 10/09/2021 tarihli ara kararda denetim kayyımı atanmasına dair herhangi bir ihtiyati tedbir talebi ve kararının bulunmadığı anlaşıldığından bu yönden bir istinaf incelemesi yapılmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/513 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 10/09/2021 tarihli ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin olarak alındığından harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin derdest dava sonunda mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ,
HMK 302/5 maddesi gereğince işbu ilamın kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin , harç tahsil işlemlerinin, HMK 359/4 Maddesi gereğince bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ve 391/3 bentleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 09/11/2021