Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1769 E. 2021/1923 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1769
KARAR NO: 2021/1923
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2021
NUMARASI: 2019/567Esas- 2021/690Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 05/11/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/567 Esas 2021/690 Karar sayılı ilamına karşı , davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili 04/09/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacı kooperatif genel kurulunda alınan karar uyarınca kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkartıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. maddesinde … A.Ş. tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması nedeni ile kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. madde şartları dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, daha sonra 24/05/2019 tarih 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatif vekiline yetki verildiğini, kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesine göre kendisine konut tahsis edilen ortakların kesin maliyet hesabı yapılmadan kooperatif ortaklığından çıkmasının mümkün olmadığını, davacı kooperatifte takip dayanakları olan kesin maliyet hesabı ile ek maliyet dışında daha önce kesin maliyet hesabı yapılmadığını, davacı kooperatifte ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortakların borçlarının belirlenerek ferdileşme yoluyla tapu verilmesi konusunun genel kurulun gündemine geldiğini, 09.05.2010 tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesabın kabul edilmediği ve yönetime yetki verilmediğini, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet marifeti ile kesin hesap maliyetinin çıkartıldığını, bu maliyet raporunun İncesu Noterliği’nin 17/02/2015 tarih ve … yevmiye sayılı işlemi ile onaylandığını, bu kesin maliyet ve şerefiye hesabının tüm üyelere tebliğ edildiğini ve itiraz hakkının tanındığını, kooperatif üyelerinin bir kısmının bağımsız bölüm tapularını devralmalarını fırsat bilerek borçlarını ödemeye yanaşmadığı için daha önce yapılandırılan banka borçlarının zamanında ödenmediğini ve inşaatlara devam edilmediğini, bu nedenle kooperatifin acze düştüğünü, davacı kooperatifin 2014 yılından beri iflas erteleme sürecinde olduğunu, 2014 yılı itibari ile ödenmesi gereken 19.500.000,00 TL banka kredi borcu, yapması gereken 98 dairelik iki blok inşaatı ve ayrılan ortaklara geri ödemesi gereken 1.500.000,00 TL civarında borcunun bulunduğunu, alacaklı … bank ile borcun 18.000.000,00 TL’de sabitlenmesi hususunda protokol yapıldığını ancak aralarında davalının olduğu kooperatif üyelerinin borçlarını ödememesi nedeni ile protokolün feshedildiğini, ödeme yapan diğer ortaklardan yapılan tahsilatlarla bankaya yapıaln ödemeler neticesinde borcun 12.600.000,00 TL’ye düştüğünü, bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıp tüm üyelerin ipotekli evlerini atışa çıkarması üzerine kooperatif ile banka arasında uzlaşma tutanağının düzenlendiğini ve kooperatif borcunun 12.600.000,00 TL’ye sabitlendiğini, kooperatifin borcunu ödeyebilmesinin üyelerin ödeme yapmasına bağlı olduğunu, bu nedenle kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkartılmasının genel kurulun gündemine alındığını, kooperatifçe çıkartılan bu ek maliyetin Kooperatifler Kanunu 32. ve 54. maddelerinde düzenlenen ek ödeme niteliğinde olmadığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile kesin maliyet hesabı sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiği, aynı toplantının 9. maddesinde … bank A.Ş. tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması ve inşaatların tamamlanması nedeni ile kök maliyete ek olarak ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. madde şartları dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, genel kurulun 11. maddesi ile de çıkan kesin hesap borçlarını tamamen ödemeyen ortakların kooperatif ortaklığından çıkartılmasının karara bağlandığını, bu kararın herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiğini, alınan bu genel kurul kararlarından sonra Yönetim Kurulunun yetkilendirdiği teknik heyetin çalışması sonucu kooperatifin kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her bir ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89 TL ek maliyet çıkarttığını, Yönetim Kurulunca ek maliyet ile üyelerin toplam borcunu gösteren hesap cetvelinin her bir üyeye tebliğ edildiğini, alınan genel kurul kararı ve gönderilen hesap cetveline göre her üyenin kooperatife olan toplam borcunu 01/02/2019-31/01/2021 tarihleri arasından toplam 24 taksitte ödemesi gerektiğini, ilk taksitin son ödeme tarihinin 28/02/2019 olduğunu, 24/05/2019 tarihli 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatif vekiline yetki verildiğini, işbu davanın kök ve ek maliyet borçlarının ilk 4 taksidini ödeme temerrüde düşen ve bu amaçla yapılan takibe haksız olarak itiraz eden kooperatif ortaklarına açıldığını, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına karşı kesin hesap şerefiye bedeli borçları için 2016 yılında takip başlatıldığını, itiraz üzerine açılan Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1529 Esas sayılı davanın kooperatif lehine sonuçlandığını ve halen istinaf aşamasında olduğunu, bu karar ile davalıların tapu alırken yaptıkları ödeme dışında borçlarının bulunmadığına ve artık kooperatif üyesi olmadıklarına dair temel savunmalarının red edildiğini, davalının kooperatife toplam borcunun 52.825,96 TL olduğunu, 01/02/2019 tarihinden başlamak üzere 31/01/2021 tarihine kadar her ay 2.201,08 TL ödemesi gerektiğini, davalının 4 taksidini geciktirmesi üzerine aleyhinde Kayseri 5.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının borca vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalının bir ev sahibi olabilmek için davacı koooperatife üye olduğunu, kendisine çıkarılan ve yönetim kurulu yazısı ile tebliğ edilen konut kesin maliyet hesabını yıllar önce ödeyip tapusunu aldığını, davalının halihazırda kooperatife üye olmadığını, davalının 2010 yılında tapusunu aldıktan sonra yönetim kurulu tarafından ibra edildiğini, davalının kooperatif üyeliğinin yıllar önce son bulunduğunu, kooperatifin ibralaşma tarihinden sonraki bir kaç genel kurula davet etmediğini, daha sonra 2015 yılı genel kuruluna davet edildiğini, davalının bu çağrıya Kayseri 8.Noterliği’nin 09/03/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davacının Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1370 Esas sayılı dosyasında 310 ortağın 2010 yılında tapularını alıp kooperatif üyeliğinden çıktıklarını kabul ve ikrar ettiğini, davalının yönetim kurulu tarafından ibra tarihteki yöneyim kurulu üyeleri ile şimdiki yönetim kurulu üyelerinin aynı kişiler olduğunu, kooperatiflerde olması gerekenin kesin maliyetin bir kez çıkartılması olduğu, kooperatifin tekrar tekrar maliyet hesabı çıkartmasındaki amacının inşaatı yapmadığı halde parası ödenen ve iflas eden müteahhit nedeni ile içine girilen borç batağından çıkmak olduğunu, davacının talep ettiği bu alacak % 10 risk payı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, risk payının ise zamanaşımına uğradığını, davacının koopertaif üyeliğinin sonlanmasının ardından 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacının alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile kapatılan Kayseri 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.816,51TL ana para ve 67,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.884,21 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen alacağın takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş “1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile kapatılan Kayseri 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.816,51 TL asıl alacak ve 67,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.884,21 TL üzerinden devamına, 2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,3- Davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine, 4-İtirazın iptaline karar verilen 4.884,21 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :Davalının istinafı yönünden yapılan değerlendirmede;Davacı tarafından 9.047,46TL alacağına yapılan itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu itirazın kısmen iptali ile takibin toplam 4.884,21TL alacak üzerinden devamına karar verildiği, bu durumda istinaf edilen kabul karar miktarının 4.884,21TL olduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 341. Maddesinin 4. Fıkrasında da “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemelerine yer verilmiş olup, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.”hükmü getirilmiştir.Mahkemece 13/07/2021 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 5.880,00- TL’dir.Davalı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen karara ilişkin kabul karar miktarının ise 4.884,21TL’ye ilişkin olduğu görülmüş olup HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, ilk derece mahkemesince ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2, 346/1. maddeleri uyarınca 25/08/2021 tarihli ek kararı ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı görülmüştür.Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak davalı tarafın istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin, istinafa konu edilen ve istinaf talebinin kesin kararın istinafına ilişkin olduğu gerekçesiyle verilmiş istinaf talebinin reddine dair 25/08/2021 tarihli ek kararının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince usul, yasa ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla işbu ek karara karşı yapılmış istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Bu nedenlerle de ilk istinaf dilekçesi yönünden herhangi bir istinaf incelemesi yapılmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/567 Esas 2021/690 Karar sayılı dosyanın 25/08/2021 tarihli EK KARARINA karşı yaptığı istinaf başvurusunun, ek kararın usul ve yasa yönünden hukuka uygun olması nedeniyle HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 59,30TL istinaf karar harcının peşin yatırdığı 83,41TL istinaf karar harcından mahsubuyla artan 24,11TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin,harç tahsil işlemlerinin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK’nın 362/1 uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 05/11/2021