Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1751 E. 2021/1890 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1751
KARAR NO:2021/1890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:16/09/2021 ARA KARAR
NUMARASI:2021/620 Esas
DAVANIN KONUSU:Tazminat,Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ:03/11/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:03/11/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/620 Esas sayılı 16/09/2021 tarihli ara kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 16/09/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketten olan pay alacaklarının tahsili amacıyla davalılardan … mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı, davalılardan … tarafından müvekkili şirket aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe giriştiğini, davalıların alacağı ödemeye yeterli malvarlığının olmadığını, davalıların hem anlaşma şartnamesiyle kendilerine devredilen malların maliki olup hem de anlaşma şartnamesine aykırı davranarak çıkma payını tahsil edeceklerini beyanla icra takiplerinin kapak hesabının %15’i oranında teminat yatırmak suretiyle takiplerin durdurulmasına veya icra dosyalarına ödenecek paranın davalılara ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dosya kapsamına göre davanın tazminat istemi ile bir miktar alacağın tahsiline ilişkin olduğu, davalılardan … mirasçıları tarafından başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin ve davalılardan … tarafından başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389/1. maddesinde öngörülen yasal koşuların bulunmadığı dikkate alınarak sözü edilen icra takiplerin durdurulmasına veya icra dosyalarına girecek paranın takip alacaklısı olan davalılara ödenmemesine yönelik davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş “1-Davacıların ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.Davacılar vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle ; İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin
ortaya çıkması gerektiğini, diğer taraftan, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından 6100 Sayılı Kanun’un 390/3 maddesi ile ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda, hâkim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini göz ardı edemeyeceğini, ayrıca tedbir isteğinin kabul edilmesi durumunda aleyhine tedbir kararı verilen kişinin bir zararı oluşur ise 6100 Sayılı Kanun’un ilgili maddesi uyarınca tazminat isteyebileceği de açık olduğunu , Müvekkil … ve … ile davalı (müteveffa) … ile davalı …; müvekkil …’nin bir dönem ortakları olduğunu, davalılar ve davacı asiller aynı zamanda kardeş olup, 2005 yılında tüm malvarlığını paylaşma gayeleri üzerine; babadan kalan ve birlikte yürüttükleri ticarete ilişkin her türlü taşınmaz, taşınır, aktif ve pasif malvarlığını dava dosyasında mevcut olan 21.05.2005 Tarihli Anlaşma Şartnamesi isimli belgeyi imza ederek paylaştığını, bu belge, hakem ve şahitler; Hakkı … ve …’in huzurunda imza edildiğini, Anlaşma Şartnamesi isimli belgeye göre tarafların ortak olduğu her türlü aktif malvarlığı sıralanmış ve denkleştirme suretiyle paylaşıldığını, buna göre tarafların paylaşmaya konu ettiği malvarlıkları; … Ltd Şti’nin hissesi ve Kayseri OSB’de bulunan fabrika ile arsası, binası ve müştemilatı, şirket envanterinde kayıtlı ürünler, şirketin KDV alacağı, kapalı çarşıdaki dükkân, man kamyon, dikiş ve örgü makinaları müştemilatı, … model dolduğunu, … bulunan … adet dükkan, … bulunan … Kattaki … adet daire, ve yine …, … Katta bulunan …adet daire, … marka kamyon, … model dolmuş, borçlar ödendikten sonra kalan 120.000 TL tutarındaki ürün vb. mallar olduğunu, bu kur’a neticesinde fabrika müştemilatı olarak başlıklandırılan mallar müvekkillere, dükkân müştemilatı olarak başlıklandırılan mallar davalılara isabet etmiş, taraflar dava dosyasında mevcut olan kur’a tutanağına göre söz konusu mal ve hizmetleri paylaştığını, kur’adan sonra davalılar üzerine düşen tüm mal ve hizmetleri alarak, müvekkil şirket işlerinden fiilen ayrıldığını, kendilerine düşen mallarda ticaret yapmaya başladığını, esasen anlaşmanın yapıldığı tarihte şirket merkezi zaten … mevkii’nde bulunduğundan, müvekkiller envanterdeki bütün ürünleri de … bulunan dükkân ve depolarda bıraktığını ve organize sanayideki fabrikaya geçtiğini, ilk kuradan sonra aynı yerde aynı anda … ve … kendilerine isabet eden mülkleri aralarında paylaştığını, davalılar hem anlaşma şartnamesiyle kendisine devredilen malların maliki olup hem de anlaşma şartnamesine aykırı davranarak şirketten çıkma payını tahsil edeceğini, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse icra takiplerinin dosya kapak hesabının %15’i oranında teminatı da yatırmak suretiyle Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı ve Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyalarının durdurulmasına veya teminat karşılığında icra dosyalarına ödenecek paranın davalılara ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, İstinaf başvurusunun kabulü ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse icra takiplerinin dosya kapak hesabının %15’i oranında teminatı da yatırmak suretiyle Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı ve Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyalarının durdurulmasına ,veyahut teminat karşılığında icra dosyalarına ödenecek paranın davalılara ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle ;Davacılar tarafından tedbir talebinde; müvekkiller tarafından icra takibine konu edilen davacı şirketten çıkma payı alacağının davacılar tarafından ödenmesinin mümkün olmadığı, tedbirin verilmemesi halinde taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi göz önünde bulundurulduğunda ciddi zarar doğacağı dile getirildiğini, ilk derece mahkemesinde görülen davanın konusu uyuşmazlık; taraflar arasında 2005 yılında akdedilen geçersiz anlaşma şartnamesini gereğince müvekkillere verildiği iddia edilen malvarlıklarının iadesi ve geçersiz şartnamede paylaşımı yapılan taşınır ve taşınmazların işbu istinafa konu dava tarihine kadar kullanımından kaynaklı ecrimisil ile şartnamede belirtilen cezai şartın tahsilinin istenilmesi olup müvekkiller tarafından icra takibine konu edilen çıkma payı alacağı arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığını, bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup davacıların istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar usul ve yasaya uygun olup davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :Derdest dava, davalılarca kullanıldığı iddia edilen taşınmazların kira bedellerinin, cezai şartın , ürün bedelinin , satılan araç bedelinin ve araç kira bedelinin davalı taraftan tahsili taleplerine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıların şirketten pay alacaklarının tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı icra takiplerinin başlatıldığını,davalı tarafın işbu dava konusu ettikleri alacaklarını ödemeye yeterli bir mal varlığının olmadığını, bir yandan da sözkonusu icra takipleriyle davacı şirketten çıkma payını tahsil edeceklerini,bu nedenlerle dava sonuna kadar gerekirse söz konusu icra takiplerinin kapak hesabına göre miktarı üzerinden %15 teminat karşılığında işbu icra takip dosyalarının ihtiyati tedbiren durdurulmasını veya icra dosyasına ödenecek paranın davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme 16/09/2021 tarihli tensip zaptının 16 nolu bendindeki kısa ara kararıyla davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş ve işbu kısa ara kararı yönünden ayrı bir gerekçeli ara karar tesis etmiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri, mahkemenin istinaf edilen gerekçeli ara kararında yazılı açıklamaları ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; işbu eldeki derdest davanın ve dolayısı ile uyuşmazlığın konusunun dava dilekçesinde belirtilen kira, cezai şart , ürün araç ve araç kira bedellerine ilişkin alacak ve tazminat talepleri olduğu , ihtiyati tedbiren durdurulması ya da icra veznesindeki paranın davalı alacaklılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir istenen ve dosya numaraları belirtilen icra takiplerinin ve takiplere konu alacakların ise işbu davanın konusu olmadıkları , HMK 389. vd . maddelerine göre diğer yeterli koşulları da varsa ancak dava/uyuşmazlık konusu yönünden ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden,davacı tarafın söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli koşulların bulunmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve Mahkemesince de istinaf edilen gerekçeli ara kararıyla davacı tarafın söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan , ara kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen ara kararda usul,yasa ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı yönlerinden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle de davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/620 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilmiş 16/09/2021 tarihli ARA KARARININ usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken istinaf karar harcı istinaf eden davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
İstinaf eden Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin derdest dava sonunda mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, HMK 302/5 maddesi gereğince işbu ilamın kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin , harç tahsil işlemlerinin, HMK 359/4 Maddesi gereğince bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 03/11/2021