Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1678 E. 2021/1806 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1678
KARAR NO: 2021/1806
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2021
NUMARASI: 2019/802Esas- 2021/275Karar
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 25/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/802 Esas 2021/275 Karar sayılı ilamına karşı , davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili 29/11/2019 tarihli dilekçesinde özetle; Davacının Kayseri ilinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, davalınında bu kooperatifin üyesi olduğunu, davalının borcu nedeni ile hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile takibin durduğunu, davalıya … ili … – … ilçesi … pafta … ada … parsel üzerinde bulunan … blok … kat … nolu bağımsız bölümün teslim ve tescil edildiğini, davacının yetkili organlarının dayanak kararlar aldığını ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalının borcunun çıkarıldığını, borca itirazının itiraz komisyonu toplantısında değerlendirildiğini, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarların gönderilmesi ile borcun muaccel hale geldiğini, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek tedbir ile haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.Davalı cevap dilekçesinde;davacı kooperatif başkanı …’ın kendisine peşin bedelli daire satılacağını, kendisinin alıp almayacağını sorduğunda alacağını söylemesi ile 2011 senesinde 81.000 TL’ye anlaştıklarını, ödediği bedelin üzerine kredi çekerek ödemesini 81.000 TL’ye tamamladığını, 2011 yılı Nisan ayında tapusunu aldığını, 2013 yılında kendisinden denetçi olmasının talep edildiğini, talepte ısrar edildiğini, defterlerini oyalarak kendisinin denetimine sunmadıklarını ve diğer denetçinin eksiği olmadığını söyleyerek raporu imzalamasının istenmesi ile raporu imzaladığını, defterlerin kendisine inceletilmemesi nedeni ile savcılığa başvurduğunu, bu nedenle tehdit edildiğini, sonrasında kendisine borç çıkarıldığını, daireyi peşin aldığına dair tanıkları olduğunu, yüksek bedel ödeyerek dairesini peşin aldığını, daireyi peşin aldığına dair dosyası olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça yapılan takibe borçlu olunmadığı belirtilerek itiraz edilmiş ise de, toplanan deliller sonucu alınan 17/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere davacının takibe konu 30/06/2019 tarihli kesin hesap maliyeti ve kira alacağı olarak 96.448,34 TL kesin hesap alacağı, bundan kaynaklı 1.189,09 TL faiz ve 24.150,00 TL kira alacağı olduğu tespit edilmiş olmakla, bilirkişi kurul raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu anlaşılmış ve böylece harçlandırılmış değer dikkate alınarak davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 96.448,34 TL asıl alacak, 1.189,09 TL faiz, 24.150,00 TL kira alacağı olmak üzere toplam 121.787.43 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacaklar bedeli olan 120.598,34 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK Madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 67 gereğince davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş “1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 96.448,34 TL asıl alacak, 1.189,09 TL faiz, 24.150,00 TL kira alacağı olmak üzere toplam 121.787.43 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacaklar bedeli olan 120.598,34 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK Madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,3-Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 67 gereğince davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Müvekkilin kızkardeşi … 2010 yılında davacı kooperatife üye olduğunu, sonrasında yaklaşık 6-7 ay sonra, müvekkil bu üyeliği, kız kardeşinden devraldığını ve kooperatifçe düzenlenen üyelik devri belgelerini imzaladığını, yaklaşık 5 ay sonra kooperatif başkanı …, müvekkili çağırıp, kooperatifin çok acil ödemeleri var, peşin bedel ile daire satacağız dediğini, pazarlık sonucunda adına tahsisli olan daireden farklı olarak, … ada, … parseldeki, … kat, … nolu daireyi peşin ödemeyle almak üzere, 81.000 TL bedel belirleyip anlaştığını, müvekkilin bu bedeli, kooperatif banka hesabına, nakden ödediğini, önceden üyelik aidatı olarak ödediği ödemelerin üzerini 81.000 TL ye tamamladığını, itirazın iptali davasında, davalı taraf olan müvekkilin, kendisi aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine haklı nedenlerle itiraz ettiğini, takibe konu edilen ve kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacaklar, tamamen haksız ve kötüniyetli talepler olduğunu, müvekkil davacı kooperatife, kız kardeşinden üyeliği devralıp ilk üye olduktan kısa süre sonra, kooperatif başkanı …’ın yukarıdaki talepleri ve telkinleriyle, kooperatife peşin ödeme yaparak, dairesini peşin parayla alan kişilerden biri olduğunu, dairenin tapusunu 06.06.2011 tarihinde davacı kooperatiften devraldığını, müvekkilin davacı kooperatife bu nedenle hiçbir borcu kalmadığını, icra takibinin haksız olduğunu,müvekkilin kooperatife yaptığı 81.000,00 TL peşin ödeme, dairesini peşin ödeme yapıp almak üzere ödendiğini, davacı kooperatif yönetimi, kötüniyetli olarak, kooperatif kayıtlarında müvekkili peşin ödeme yapan kişiler arasında göstermeyip, hakikate aykırı belge düzenlediğini, kooperatif yönetiminin bu hukuka aykırı fiilleri, mahkemelerdeki yargılamalarda açığa çıktığını, kooperatifin düzenlediği, … tarihli Denetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunda, peşin alan diye tabir edilen 7 kişilik listeye müvekkilin eklenmediğini, bu listede yer alan 7 kişi içerisinde, müvekkilden daha az bedel ödeyen 5 kişi mevcut olduğunu,sonradan yapılan incelemelerde sahte kaşe ve sahte imza atıldığı belirlenen, yani altındaki müteahhit firma kaşesi ve imzanın sahte olduğu anlaşılan, 27.10.2014 tarihli belgede, peşin satılan daireler yazılarak, 13 kişilik bir liste oluşturulduğunu, bu listede de müvekkilin adı olmadığını, listedeki 13 kişiden 7 tanesi, müvekkilden daha az peşin ödeme yapmış kişiler olduğunu, fakat bu belgenin altındaki yüklenici firma olan … Müteahhitlik Ltd.Şti’nin kaşesinin ve imzanın sahte olduğu yargılamalarda anlaşıldığını, kooperatif yönetiminin de alt kısımda kaşesi ve imzaları olduğunu, davacı kooperatif yönetimi ayrıca, olağan ve olağanüstü genel kurulu tutanaklarında, peşin ödeme yapanlar ibaresini defalarca kullandığını, bu kişilerin kimler olduğu ve isimleri kötüniyetli olarak, tutanağa geçilmediğini, bu husus da dikkate alındığını, bu konuda daha önceden yapılan yargılamalarda ve şikayetler sonucunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı … olan … görevlendirildiğini, … … Tarihli, … Sayılı raporu düzenlediğini, bu raporda açıkça kooperatifin resmi defterlerine ve karar defterine, alınan kararların a-4 kağıdına yazılarak, sökülmesi çok kolay bir şekilde yapıştırıldığı, bunun da kötüniyetli olarak yapıldığı belirlendiğini, ayrıca yine … raporunda belirtildiği üzere, peşin ödeme yaparak daire alan kişilerin sonradan fiyat farkları nedeniyle oluşabilecek ileriye dönük ödemelerini, müteahhit firmanın üstlenip yapacağı ve kabul ettiği hususu yazıldığını, müvekkilin de peşin daire alan kişilerden biri olduğunu, dolayısıyla, sonradan fiyat farkları vb. ek ödemelerden veya aidatlardan, hatta kira bedelinden sorumlu tutulamayacağını, …raporunun celbini talep ettiğini, ilk derece mahkemesinin kararı bu nedenle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin peşin ödemeyi yaptıktan sonra, kooperatifin haksız icra takibi ve haciz işlemi sonucunda, ödemek zorunda kaldığı bedeller olduğunu, müvekkilin Kayseri 7.icra Dairesinin … ESas sayılı dosyasında icra takibine verildiğini ve bu dosyaya 06.10.2016 Tarihinde toplam 22.809,90 TL ödeme yaptığını, haciz tehdidi altında, çok zor şartlarda ödeme yaptığını, bu ödemenin ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, yine müvekkilin 2014 yılında toplam 2.500 TL bedeli mesken bedeli olarak davacı kooperatife bankadan ödediğini, davacı kooperatif binanın yapı kullanma izin belgesini almayınca, malikler tekrar bu işlem için kendi aralarında para toplayıp, yapı kullanma izin belgesini kendileri almak zorunda kaldığını, müvekkilin kooperatife ödediği, geri alamadığı 2.500 TL mesken ücreti bedeli de hesaplamada dikkate alınmadığını, bu yönden de, ilk derece mahkemesi kararı, usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince kararda, müvekkil aleyhine hükmedilen % 20 oranındaki icra inkar tazminatı kararı da usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin itirazı, karşı tarafın alacağını engellemek veya sürüncemede bırakmak için yapılmadığını, kötüniyet tazminatının kaldırılması gerektiğini, müvekkilin üyeliğinin takip öncesinde sona erdiği gözetilip, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin usul ve yasaya aykırı olan, davanın kısmen kabulüne dair, 2019/802 E. 2021/275 K. Sayılı, 21.04.2021 tarihli kararının kaldırılmasına, yapılacak yargılama sonucunda, davanın reddine, takibe itirazın haklı olması gözetilip, takip haksız ve kötü niyetle yapıldığından, % 20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiliyle müvekkile ödenmesine, Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasındaki icra ve satış işlemlerinin, istinaf incelemesi sonucuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :Dava, davacı kooperatifin üyesi davalıdan kesin maliyet bedeli ve kira alacağı istemiyle başlattığı ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, kooperatif üyesi davalının genel kurul kararı gereğince kesin maliyet ve kira borcunun bulunması nedeniyle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı,bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı,kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2019/802 Esas 2021/275 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
İstinaf eden Davalıdan alınması gereken 8.319,36 TL nispi istinaf karar harcından davalıdan peşin olarak alınan 2.080,00 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 6.239,36 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ,
İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde , 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/10/2021