Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1653 E. 2021/1852 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1653
KARAR NO: 2021/1852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021
ESAS NO: 2020/557
KARAR NO: 2021/626
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2021
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/06/2021 tarih ve 2020/557 E – 2021/626 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi müteveffa …’in … Bankası A.Ş.’den kullanmış olduğu kredilerini güvence altına almak amacıyla davalı … Emeklilik A.Ş. ile kredi hayat sözleşmeleri yapıldığını, müteveffa ile davalı arasında akdedilen …, …, …, …, …, …, …, … ve … poliçe numaralı kredi hayat sigortaları ile poliçeye bağlandığını, …’in poliçe süresi içerisinde 15/04/2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle kredi hayat sigorta bedellerinin müteveffanın mirasçılarına ödenmesi gerektiğini, mirasçı davacıların davalı sigorta şirketine 05/09/2019 tarihinde göndermiş oldukları noter ihtarnamesi ile sigorta poliçelerindeki hayat sigortası bedellerinin ödenmesi talep ettiklerini ancak davalı sigorta şirketince müteveffanın kanser hastası olduğu ve hastalığını gizlediğini ve bu hastalık nedeniyle vefat ettiğini ve bu nedenle ödeme yapılmayacağı gerekçesi ile talebin red edildiğini, davalı sigorta şirketinin iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve davalı yanın ödeme yapmamak adına ileri sürdüğü gerçek dışı iddia olduğunu, müteveffanın gerek … Bankası ile kredi sözleşmesi imzalarken gerekse davalı ile hayat sigortası sözleşmesi imzalarken ya da imza tarihinden önce herhangi bir şekilde kanser veya başkaca bir hastalığı bulunmadığını, müteveffanın kanser rahatsızlığının daha sonradan ortaya çıktığını, davacıların müteveffanın … Bankası A.Ş.’ye olan kredi borçlarını yapılandırıp borcunu kapattıklarını, bu nedenle davalı sigorta şirketinin poliçe numaraları yazılı söz konusu kredi hayat sözleşmeleri bedellerini davacılara ödemesi gerektiğini belirterek şimdilik 1.000,00-TL hayat sigortası tazminatının 15/09/2019 başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacılara ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu alacak ile ilgili olarak … Bankası A.Ş ile davalı arasında imzalanan Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigorta ettirenin ilgili Banka olup, sigorta sözleşmesinden doğan hak ve alacakları talep etme hakkının da sigorta sözleşmesi uyarınca … Bankası A.Ş’ye ait olduğunu, Grup Kredi Hayat Sözleşmesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde de birinci derecede hak sahibi ve lehdarın da ilgili Banka olduğunu, sigortalı varislerinin anılan sözleşme kapsamında doğrudan sigorta tazminatına hak kazanmaları mümkün olmadığını, sigorta tazminatı talep haklarının bulunmadığını, sigortalı tarafından imzalanmış bulunan Grup Hayat Sigorta Sertifikasında da birinci derece hak sahibinin sigortalının vefat anındaki kredi borcu, bu borca ait faiz ve yasal masrafları geçmemek kaydı ile … Bankası A.Ş olduğu kabul edildiğini, banka ile kredi müşterisi sigortalı arasında imzalanan Tarımsal Kredisi Sözleşmesi ile de bankanın hayat sigortası üzerinde daini mürtehin olarak hak sahibi olduğu da kararlaştırıldığını, davalının Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi ve Grup Hayat Sigorta Sertifikası kapsamında sadece sigorta bedeli ile sorumlu olduğunu, hayat sigortası meblağ sigortası olup, meblağ sigortalarında, sigortacının ödeyeceği tazminat miktarı, zarar miktarına bakılmaksızın poliçede gösterilen tutardan ibaret olduğunu, kredi sözleşmesinin sigortalı ile …Bankası A.Ş. arasında akdedildiğini, bu nedenle davalı şirketin kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına sokulabilmesi söz konusu olamayacağı gibi, kredi ödemelerinin kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, davalı şirketten rücuen tahsil edilebilmesi de olanaklı olmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesine dayalı olarak ödenen tutarların yahut kalan kredi borcunun davalıdan tahsil edilemeyeceğini, müteveffanın kanser hastalığını poliçe tanziminden önce beyan etmediğini, sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğunu, davacıların murisinin bilgilendirme formunda halen tedavisi devam eden veya sona eren kanser hastalığınız sorusunda hayır cevabını verdiğini, yalnızca mutlak kanser tanısı değil, kanser hastalığına dair teşhis edilen bir bulgunun/şüphenin varlığı ve sona eren kanser hastalığının da beyan yükümlülüğü kapsamında olduğunu, sözleşme şartı olarak beyan yükümlülüğüne aykırı davranılmış olması nedeni ile de sigorta bedelinin ödenmemesi gerektiğini, sigortalı murise ait tıbbi belgelerin incelenmesinde, sigortalı murisin kapsama alınmadan evvel Erciyes Üniversitesi’nin … tarihli PatolojiRaporu ile ”TANI” olarak ”Adenokarsinom Pankreas, iğne Başı Biyopsisi” tanısı konduğunu, sigortalıya iş bu tıbbi belge kapsamında kanser tanısı konduğunu, bu tıbbi belgeye göre sigortalının kapsama alınmadan evvel rektum kanseri tanısı aldığını, esasen bu durumun beyan edilmesi halinde sigortalanma şartı mevcut olmadığından sigortanın zaten hiç yapılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… ERÜ’den alınan … tarihli Adli Tıp raporunda, …’in … ve … tarihleri sarasında pankreas karnisonumu tanısı ile medikal onkoloji servisine yatırılarak kemoterapi uygulandığı, …’in ilk hayat sigortası poliçesi tanzim tarihi olan 17/05/2018 tarihinden önce 27/12/2017 tarihinde başlayan hastane başvurularının olduğu, muayene ve tetkiklerinin yapıldığı, pankreas kanserinin saptandığı, onkoloji servisine yatış yapıldığı, kemoterapi verildiği, …’in ileri evre pankreas adenokarsinomu ve gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü, kişinin ölümü ile kanser hastalığı arasında illiyet bağı bulunduğu, raporun dördüncü sayfasında …’de saptanan organ metastazı yapmış ileri evre pankreas adenokarsinomunun tedavi ile iyileşme şansının bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekilinin 14/06/2021 tarihli dilekçesinde ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtildiği gibi …, davalı taraf ile kredi hayat sözleşmesini ilk defa 05/01/2018 tarihinde imzalamıştır. Oysa Adli Tıp raporunda belirtildiği üzere …’e 27/12/2017 tarihinde kanser teşhisi konulmuş ve kemoretapi uygulanmaya başlamıştır. 05/01/2018 Tarihli sözleşmenin 11.maddesinde sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğu açıkça düzenlenmiştir. Teminat dışı haller nedeni ile davalının davacılara tazminat ödeme yükümlülüğü yoktur.İzah edilen nedenlerle davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacılar vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi müteveffa …’in … BANKASI A.Ş.’nden kullanmış kullanmış olduğu kredilerini güvence altına almak amacıyla davalı … , … A.Ş. ile kredi hayat sözleşmeleri yapıldığını, müteveffa ile davalı arasında akdedilen …, …, …, …, …, …, …, … ve … poliçe numaralı kredi hayat sigortaları ile poliçeye bağlanmış olup …’in poliçe süresi içerisinde 15.04.2020 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle kredi hayat sigorta bedellerinin mütevvefanın mirasçılarına ödenmesi gerektiğini, mirasçı müvekkillerinin davalı sigorta şirketine 05/09/2019 tarihinde göndermiş oldukları Noter İhtarnamesi ile söz konusu arz ettiğimiz sigorta poliçelerindeki hayat sigortası bedellerinin ödenmesi talep edildiğini, ancak davalı sigorta şirketince müvekkillerimin talebini ” Müteveffa …’in kanser hastası olduğu ve hastalığını gizlediğini ve bu hastalık nedeniyle vefat ettiğini ve bu nedenle ödeme yapmayacakları ” gerekçesi ile reddettiğini, müvekkillerinin murisi … ile … BANKASI A.Ş. Arasında akdedilen kredi sözleşmeleri ve davalı yan … , … A.Ş. İle akdedilen kredi hayat sigortası sözleşmeleri sırasında ve öncesinde müvekkilimin herhangi bir şekilde kanser veya başkaca bir hastalığı bulunmadığını, müvekkilinin kanser rahatsızlığı daha sonradan ortaya çıkmıştır. Açıklanan nedenlerle söz konusu dava açıldığını, ancak yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan istinaf yoluna başvurma gereği doğduğunu, bilirkişi raporunda yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda 27.12.2017 tarihinde kaşıntı ve sarılık hikayesi ile muayenelere başlandığı belirtildiğini, ancak raporda, Mahkeme hükmünde belirtildiği gibi 27.12.2017 tarihinde kanser teşhisi konulduğu ve kemoterapiye başlandığı şeklinde bir ibare bulunmadığını, bilirkişi raporunda da görüleceği üzere 22.01.2018 ve 30.04.2018 tarihleri arasında pankreas karnisomu tanısı ile servise yatırldığı ve kemoterapi uygulandığı belirtildiğini, …, davalı taraf ile kredi hayat sözleşmesini 05.01.2018 tarihinde imzalandığını, ancak bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere …, davalı taraf ile ilgili sözleşmeyi kanser tanısı konulmadan önce imzalandığını, müvekkillerinin murisi … ile … BANKASI A.Ş. Arasında akdedilen kredi sözleşmeleri ve davalı yan … , … A.Ş. İle akdedilen kredi hayat sigortası sözleşmeleri sırasında ve öncesinde müvekkilimin herhangi bir şekilde kanser veya başkaca bir hastalığı bulunmadığını, …’in kanser rahatsızlığı daha sonradan ortaya çıktığını, raporda her ne kadar …’in ölümü ile kanser hastalığı arasında illiyet bağı bulunduğu belirtilmiş olsa da, …’in tedavi opsiyonları , olası yan etki ve komplikasyonlar vb. Hususlarında aydınlatıldığı gösteren bir belgeye rastlanılmadığı açıkça ortada olduğunu, bahse konu rapora bu yönleriyle itiraz edildiğini, ancak yerel mahkemece itirazlarımız dikkate alınmadığını, dosya ek rapora dahi gönderilmediğini ve bilirkişi raporunda 27.12.2017 tarihinde kanser teşhisi konulduğu ve kemoterapiye başlandığı şeklinde bir ibare bulunmadığı halde bu ibareye dayalı olarak karar verildiğini, yerel mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olup, davamızın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmadığını, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Somut olayda davacılar, murisleri tarafından dava dışı bankadan kullanılan tarımsal krediden kaynaklı kredi borçlarını yapılandırarak sonlandırdıklarını, oysa muris adına hayat sigortası poliçesi yapıldığını, müteveffanın kredi çektiği tarihte her hangi bir kanser hastalığı ya da rahatsızlığının bulunmadığını, davalı sigorta şirketinden işbu hastalığın poliçenin düzenlendiği sırada murislerinde mevcut olup beyan olunmadığına yönelik tespitinin asılsız ve gerçeği yansıtmadığını bu nedenle de bakiye kredi borcundan davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.Dosya kapsamına göre, davacılar murisinin dava dışı … Bankası A.Ş’den birden çok kredi kullanıp bu kredileri yine birden fazla hayat sigortası poliçesi ile sigortaladığı, sigortalı murisin imzasını içeren sözleşmelerde kanser, böbrek yetmezliğine bağlı diyaliz tedavisi ve siroz hastalıklarının teminat kapsamı dışında kaldığının belirtildiği, davacılar murisinin de bu rahatsızlıkların kendisinde bulunmadığını beyan ettiği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan … tarihli raporda murisin ölüm sebebi ile kanser hastalığı arasında illiyet bağının bulunduğu saptandığı, davacılar murisinin ölümüne yol açan hastalığın sözleşme sırasında mevcut olduğu görülmüştür.Bu durum karşısında; davacılar murisi ile hayat sigortası sözleşmesi yapıldığı sırada Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 7. maddesi kapsamında davalının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacılar murisinin ölüm sebebi ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bağının mevcut olduğu, davacılar murisinin rahatsızlığını sözleşmenin kuruluşu sırasında söylemeyerek/gizleyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı değerlendirilmiştir.Bu itibarla,istinaf edilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle davacıların istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/06/2021 tarih ve 2020/557 E – 2021/626 K sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar harcı istinaf eden davacı taraftan peşin olarak alındığından harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.