Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1646 E. 2021/1844 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1646
KARAR NO: 2021/1844
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2021
NUMARASI: 2019/817 E. 2021/646 K.
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil-Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 25/10/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 06/07/2021 tarih ve 2019/817 E – 2021/646 sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …’de faaliyet gösteren yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin 20/02/2011 tarihli genel kurul gündem maaddesinde yer alan “biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi” maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, ancak komisyon tarafından çıkarılan maliyet raporu incelendiğinde eksik ve hatalı olduğunun görüldüğü, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetlerinin kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine maliyet hesabında kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, o zamanki yönetim tarafından bilinçli bir şekilde %50-60 gibi fahiş oranlarda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak kooperatifin büyük zarara uğratıldığını, kooperatif tarafından bugüne kadar 196’sı kooperatif üyesi, 197’si arsa sahibi olmak üzere toplam 393 dairenin teslim edildiğini, halihazırda 309 dairenin de (152 kooperatif üyesi, 157’si arsa sahibi)yarım kalmış olup, dairlerin henüz teslim edilmediğini, kooperatifin mevcut 305 üyesinin olduğunu, bunlardan 196’sının davalı gibi dairesini ve tapusunu almış olup, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, eksik ve hatalı maliyetlerle kooperatif ortaklarına kat mülkiyeti tapularının ferdileşme ile verildiğini ve daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, eğer yapılan geçici maliyet hesapları doğru olarak üyelere pay edilmiş olsaydı dairesini teslim alan üye başına maliyetin daha fazla çıkacağını, yine dairesini teslim alan üyelerden aylık aidat miktarının % 40’ı oranında kira bedeli alınması yönünde genel kurul kararı olmasına rağmen bu bedellerin üyelerden tahsil edilemediğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar evlerini teslim alan üyeler için yapılan inşaatlarda kullanılan banka kredi borçları, vergi, sgk vs borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet hesabına eklenmediğini ve tüm bu borçların dairesini teslim almayan üyelere bırakıldığını, yapılan tüm bu hataların yeni yönetim göreve geldikten sonra fark edildiğini ve 21/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında şimdiye kadar hesaplanan tüm geçici/kesin maliyet hesaplarının iptali ile yeniden kesin maliyet bedeli hesaplanmasına karar verildiğini, eski hesap hatalarında sorumluluğu olduğu düşünülen yöneticiler aleyhinde Kayseri C.Başsavcılığı’nın 2019/18630 Soruşturma no ile suç duyurusunda bulunulduğunu, 21/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını ve iptali için dava açılmadığını, tüm kararların kesinleştiğini, bu kapsamda kesin maliyet bedeli hesaplanması sürecinin başlatıldığını, hesaplanan kesin maliyet hesabı bedelinin tüm üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süresinin geçtiğini, verilen süre içerisinde ödemelerini yapmayan tüm üyelerle ilgili olarak yasal sürecin başlatıldığını, kooperatif genel kurulunda alınan kararların herkesi bağlayacağını, bu kapsamda kooperatiften Kayseri ili … İlçesi … mahallesi … ada … parsel … Blok bağımsız bölüm no:…’de kayıtlı bulunan mesken vasıflı daireyi ve tapusunu teslim alan, kooperatif tarafından yapılan olağan genel kurul üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeksizin kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini beyan eden davalının hak ve vecibelerde eşitlik ilkesi gereğince ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakları (daireyi) kooperatife aynen iade etmesi gerektiği, ancak verilen süre içinde harhangi bir devrin gerçekleştirilmediği, kooperatifin henüz tamamlanmamış ve tasfiye aşamasına geçmemiş oluşu da göz önünde bulundurularak davalının istifası geçerli kabul edilecek ise davalı adına tapuda kayıtlı olan … ili … İlçesi … mahallesi … ada … parsel … Blok bağımsız bölüm no:…’de kayıtlı bulunan mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, davalının istifası geçerli kabul edilmez ve halen kooperatif üyesi olduğu kabul edilir ise kooperatifin halen devam etmekte olduğu, tasfiye aşamasına geçmediği ve istifa beyanına karşı davalının da kooperatiften almış olduğu daireyi iade etmediği ve yine üyeliğinin gerektirdiği kesin maliyet bedeli borcu ödeme yükümlülüğünü de ihlal ettiği birlikte düşünüldüğünde davalının istifasının sonuç doğurmayacağı değerlendirilerek kooperatif yönetimi tarafından ana sözleşmenin 61.maddesine göre yeniden hesaplanan kesin maliyet bedelleri sonucunda davalının ödemekle yükümlü olduğu kesin maliyet bedeli için şimdilik 5.000,00 TL’nin arabulculuk başvurusu tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, bu aşamada öncelikle taşınmazın üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ara buluculuk başvurusunun usule aykırı olduğunu, hangi hususların müzakere edileceğinin açıkça belirtilmediğini, davacı tarafça harcın eksik yatırıldığını, davalının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatife olan tüm borcunu ödediğini ve 2013 yılında kat irtifakı, 2014 yılında ise kat mülkiyeti tapusunu aldığını, bu tarihten sonra yapılan genel kurullarda davalının isminin hazirun listesi tutanaklarında dahi gösterilmediğini, en son alınan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının hazirun listesinde de davalının isminin görünmediğini, davalının 2013 ve 2014 yılından sonra yeniden üye olmak gibi bir talebinin olmadığını, davacının davalıyı genel kurullara davet etmeyerek itiraz hakkını engellediğini, davalının alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Toplanan delillerden davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, benimsenen bilirkişi raporunun içeriğine göre davalının daha önceden ödediği tutarın müteahhitlik karne katsayısı dikkate alınarak yeniden hesaplanması sonucu davalının ödemesi gereken kesin maliyet bedelinin 182.765,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda, davalının ödediği tutar, müteahhitlik karne kat sayısına ve sepet hesabına göre alternatifli hesaplanmış ise de kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesinde endekslemenin müteahhitlik karne kat sayısı esas alınarak yapılacağı açıkça düzenlendiğinden, bilirkişi raporunda müteahhitlik karne kat sayısına göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. İzah edilen tüm nedenlerle davacının davalıdan 182.765,00 TL talep edebileceği anlaşılmıştır. Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Davacı vekili 28/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu iptal tescil davasının kabulünü, mahkeme aksi kanaatte ise toplam 182.765,00 TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 21/11/2019 tarihinden ve 177.765,00 TL’sine ıslah tarihi olan 28/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının ıslah ile arttırdığı tutar, daha önceden davacının tapu iptal tescili talebi nedeni ile taşınmazın değeri üzerinden tamamlanan harç sınırında kalmış, yani harç daha önceden tamamlanmıştır. Ancak alacak talebi yönünden ıslah iradesinin ortaya konulduğu yani ıslah dilekçesinin verildiği tarih 28/06/2021’dir. Davalı vekili davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. Yukarıda davalının istifasının hüküm ve sonuç doğurmadığı, üyeliğinin devam ettiği ayrıntısı ile açıklanmıştı. Davacı kooperatif tarafından davacıya karşı edimi yerine getirildiği, taşınmazın davalı adına tescil edildiği dosyadaki kayıtlar ile sabittir. Kooperatif tarafından bunun karşılığında talep edilecek olan inşaat gideri olarak talep edilen aidata zamanaşımı işlemesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/8913 Esas 2020/237 Karar, 2017/391 Esas 2020/1615 Karar sayılı içtihatları bu yöndedir. İzah edilen nedenle davalının zaman aşımı def’i yerinde görülmemiştir. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 182.765,00 TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya ilanen yapılan tebligatın 27/07/2019 tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna 28/08/2018 tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı” gerekçesiyle Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ilk talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin reddine, Davacının davalı aleyhindeki terditli taleplerinden ikinci talebi olan alacak davasının kabulü ile toplam 182.765,00 TL kesin maliyet alacağının, 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 21/11/2019 tarihinden ve 177.765,00 TL’sine ıslah tarihi olan 28/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, yerel mahkemenin her ne kadar gerekçesinde “davalı taşınmazı davacı kooperatife iade etmediği ve davacı kooperatif genel kurulunda davalının istifasının kabul edildiğine dair açık bir karar alınmadığı için davalının üyeliğinin devam ettiği anlaşılmıştır” şeklinde gerekçe ile davalının üye olduğu kanaati ile aleyhine borç çıkarmışsa da davalı tebliğ edilen kesin maliyet bedelini ödeyerek ilişik kesme belgesinin verildiğini ve tapusunu aldığını, Ana sözleşme 61/e maddesinde ‘tüm konutlar tamamlanmadan önce kura sonucu kendine konut tahsis edilmiş ve tamamlanmış olan ortağın kat mülkiyet tapusunu alarak ortaklıktan ayrılmak istemesi halinde tamamlanmış ve tahsis edilmiş konutların kesin maliyet bedeli belirlenerek tapusu verilebilir.Bu şekilde konutunu teslim almak isteyen üyelerden ilerde çıkabilecek tüm ortaklara yansıtılması gereken müşterek giderler ile erken konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin %10’u ayrıca alınır. ‘ şeklinde düzenleme bulunduğunu, davalının davacı kooperatife borçlu olduğunu kabul etmemekle birlikte her ne kadar davacı kooperatif dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda da daha önce çıkarılan kesin maliyetlerin 2019 yılında yapılan genel kurul kararı ile iptal edildiği, bu kararın üyeler arasında eşitliğin sağlanmaması sebebiyle alındığı, bu sebeple kazanılmış hakları ihlal etmeyeceğinin değerlendirildiği, bu hususta da Y. 23. H. D. 2011/12 e. 2012/995 k. Sayılı ilamının örnek teşkil ettiğini belirtmişse de davacı kooperatifin halen kaç üyesi olduğu ve 2019 yılı kesin maliyetin kaç üyeye çıkarıldığı tespit edilmediğini, 21.04.2019 tarihli genel kurul tutanağında şimdiye kadar belirlenen tüm geçici ve kesin maliyetlerin iptaline karar verildiği belirtilmişse de kooperatif genel kurulunda; neden daha önceki kesin hesapların hatalı olduğunun açıkça belirtilmesi ve resmi tespitlerle gösterilmesi gerektiğini, aksi bir durumun keyfiliğe yol açacak ve istenilen her durumda yeniden kesin maliyet çıkarılabileceğini, bu yönüyle dahi genel kurul kararına göre yeniden borç çıkarılması hukuken mümkün olmadığını, ayrıca … adına Kayseri 1. ATM’nin 2021/54 Esas sayılı dosyası ile davaya konu 21.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 10 no.lu kararın iptali ve yoklukla malül olduğunun tespiti talepli dava açılmış olup bu davada 2019 tarihli genel kurul toplantısına davalı ve davalı gibi kesin maliyeti ödemiş ilişiği kesilen bir çok üye 2019 tarihli hazirun listesinde ismi dahi olmadan ,genel kurulda borç çıkarıldığını ve dava açıldığını, bu sebeple de 2019 tarihli genel kurulun zaten eşitlik ilkesine aykırı olduğu, alınan kararın yoklukla malül olduğu gerekçesi ile dava açıldığını, kaldı ki davacı kooperatif gerek dava dilekçesinde gerek duruşmada bizzat kooperatif başkanının beyanı ile anlaşılacağı üzere kooperatifin inşaatlarının halen devam etmekte olduğunu belirttiğini, davacı taraf çıkarılan kesin maliyeti üyelere gazetede ilan etmek suretiyle tebliğ etmiş olup yargılama esnasında da defalarca belirtildiği üzere kooperatifin ana sözleşme 61. Maddesinde kesin maliyet raporunun yönetim kurulunca noter vasıtasıyla, taahhütlü mektup yahut elden tebliğ edilmek suretiyle gerçekleştirileceği düzenlendiğini, davalının yıllar önce kendisine tebliğ edilen kesin maliyeti ödediğini ve genel kurulda da açıkça karar alındığı üzere ilişiğinin kesildiğini, davalının tapusunu alırken kooperatife toplu olarak kesin maliyet bedeli altında para yatırdığını, yerel mahkeme kararında davacı kooperatifin inşaatlar devam etmesine rağmen davalıya dairesini teslim etmesi sebebiyle tapu iptali ve tescil talebi şartlarının oluşmadığını ancak üye olması nedeniyle alacak talebinin yerinde olduğunu belirtmişse de davalının yükümlülüklerini yerine getirdiği ve o dönemde alıanan genel kurul kararı gereği çıkarılan kesin maliyeti ödeyerek tapusunu aldığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/817 E – 2021/646 K sayılı ilamının kaldırılmasına,davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; kooperatifçe 20.02.2011 tarihinde yapılan genel kurul ile biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi kararı alındığını, üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetleri kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, bu dairelerin maliyetleri kooperatif üzerine yani halihazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine geçici maliyetlerin hesabındaki kat, cephe ve şerefiye bedeli farkları da gerçeği yansıtmadığını, eksik ve hatalı maliyetlerle kooperatif ortaklarına kat mülkiyet tapuları ferdileştirme ile verildiğini ve daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyeti (teslim edilen 197 arsa sahibi dairesi, devam eden 152 üye dairesi ve devam eden 157 arsa sahibi dairesi) geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, sgk vs. borçlar dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmediğini ve tüm bu borçlar dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, tüm bu sebeplerle evini almamış kooperatif üyeleri açısından büyük mağduriyetler ortaya çıktığını, davalı, istinaf dilekçesinde kendisinin kooperatife ödemiş olduğu miktarların doğru bir denkleştirme hesabı ile hesaplanmadığı iddia etmiş olsa da bu husus tamamen hukuki dayanaktan yoksundur zira endekslemenin nasıl yapılması gerektiği kooperatif ana sözleşmesi 61/b maddesinde düzenlendiğini, hem inşaat maliyetleri hem de üyelerin ödemiş olduğu bedellerin endekslemesi yapılırken kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinin (b) bendine göre usulüne uygun şekilde müteahhitlik karne katsayısına göre endeksleme yapıldığını, davalı vekili her ne kadar bir kısım üyelere kesin maliyet bedelinin ilanen tebliğ edildiğini ve bu hususun hukuka aykırı olduğunu iddia etse de kooperatif tarafından üyelerin bilinen en son adresine tebligat yapıldığını, ancak bir kısım üyeler adresini güncellemediği için tebligatın iade döndüğünü, kooperatif ana sözleşmesinin kesin maliyet şerefiye bedeline ilişkin olan 61. maddenin c bendinde: “…bu rapor yönetim kurulunca taahhütlü mektup veya elden imza karşılığında ortaklara tebliğ edilir…” şeklinde düzenlenmiş olup, kesin maliyet hesabı, kooperatif üyelerinin tamamı hakkında kooperatife bildirdikleri adrese iadeli taahhütlü posta ile tebliğe çıkarıldığını, kooperatif tarafından üyelere taahhütlü posta yolu ile tebligat yapılması ile davacının tebliğ yükümlülüğünün sona erdiğini, ancak davalı gibi bir kısım üyeler adreslerini güncellemedikleri ve yeni adreslerini kooperatife bildirmedikleri için ve yine bir kısım üyeler gelen tebligatı bilerek ve kötü niyetli olarak iade ettikleri için bazı tebligatların kooperatife iade döndüğünü, kooperatifin kayıtlarında bulunan adresler, üyelerin kendilerinin bildirdikleri adresler olup, adreslerini güncelleme ve yeni adreslerini kooperatife bildirme yükümlülüğü üyelere ait bulunduğunu, davalı vekilince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/54 E. Sayılı dosyası ile kooperatife karşı Genel Kurul Kararının İptali- yokluğu davası açılmış olduğunu bu sebeple bekletici mesele talep edildiğini ancak mahkemece hatalı şekilde bu talebin reddedildiğini beyan ettiğini, genel kurula bakanlık temsilcisinin katıldığı, toplantı ve karar yeter sayılarının tam olduğu, yokluk halinin bulunmadığını, bu husus dosya arasına alınan bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde incelenmiş ve değerlendirildiğini, açılan dava kooperatif tarafından açılan kesin maliyet davalarını uzatmaya yönelik olup açıkça kötü niyetli olduğunu, davalının soyut, mesnetsiz, usule, yasaya ve hukuka aykırı istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, davacı kooperatif tarafından, kooperatif üyesi olan davalı aleyhine terditli olarak açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde 21.04.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenen kesin maliyet bedelinin tahsili talebine ilişkindir.Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; davalının halen kooperatif üyesi olması ve daha önceki yıllarda kesin maliyet bedelinin ödenmesi nedeniyle genel kurul tarafından ibra edilmemiş bulunması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun eşitlik prensibi gereğince belirlenen kesin maliyet bedelinin davalıdan talep edilebileceğine yönelik davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 06/07/2021 tarih ve 2019/817 E – 2021/646 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 12.484,67 TTL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 3.121,16 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 9.363,51 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 359/4 uyarınca Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/10/2021