Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1633 E. 2021/1904 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1633
KARAR NO: 2021/1904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2018/213 2021/507
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Açılması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/11/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 31/05/2021 tarih ve 2018/213 E – 2021/507 sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; davacılardan …’ın davalı kooperatiften alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’ün alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’nün alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’in alacağının tahsili amacıyla Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’in alacağının tahsili amacıyla Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’ın alacağının tahsili amacıyla Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, …’nın alacağının tahsili amacıyla Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, … ‘un alacağının tahsili amacıyla Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yolu ile haciz başlatıldığını, …’un alacağının tahsili amacıyla Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını ve bu takiplerin kesinleştiğini, davalı kooperatifin icra takip dosyalarına konu borcunu ödemediğini, bunun üzerine İİK’nun 43. maddesi gereğince takip yolu değiştirilerek iflas yolu ile takibe geçildiğini, borçlu kooperatife gönderilen iflas ödeme emirlerinin kooperatife tebliğ edildiğini ve herhangi bir itirazda bulunulmadığını belirterek davalı kooperatifin iflasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatife usulüne uygun dava dilekçesi ekli davetiye tebliğine rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, davalı vekili duruşmalarda kooperatifin davacıların alacaklarını karşılayacak yeterlikte malvarlığının bulunduğunu, icra takibiyle bu malları davacıların satışa çıkarabileceği, ayrıca kesin maliyet bedellerinin yapıldığını, davaların olduğunu, sonuçlarının beklendiğini, tapu alan üyelerin de halihazırda üye olduklarını, inşaat ve çalışmaların devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… Dava; İİK’nun 156. ve devamı maddelerine binaen açılmış davalı kooperatifin doğrudan iflasına karar verilmesi talebine ilişkin davadır. Davacıların davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı borçlunun iflas koşullarının oluşup oluşmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İİK’nun 177/4. maddesi gereğince davalı kooperatifin yasal temsilcilerinin dinlenmesi için davalı kooperatife ihtaratlı tebligat çıkarılmıştır. Gerek takipli gerek takipsiz (doğrudan) iflas yollarında iflasa karar verilebilmesi için davacıların davalıdan alacaklı olması gerekir. Davanın iflas davası olması nedeniyle davacılar mahkememizce belirlenen iflas avansını süresinde yatırmıştır. İİK’nun 173., 176 ve 166. maddeleri gereğince yapılması gereken yasal ilanlar yapılmış buna dair gelen gazete nüshaları dosyaya konulmuştur. Davalı borçlu kooperatif aleyhinde başlatılan ve kesinleşen icra takiplerine ilişkin borcun davacı tarafa davalı kooperatifçe ödendiğine dair herhangi bir iddia, beyan ve delil sunulmamıştır. Davalı kooperatifin borca batık olup olmamasının işbu davanın esası yönünden etkili olmaması nedeni ile davalı vekilinin bu hususlara ilişkin araştırma yapma talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı tarafça iflas istemli takip ve dava açılması için vekaletnamede özel yetki bulunmasına gerek olmamakla davalı tarafın bu yöndeki talebi reddedilmiştir. Yine davalı kooperatifin üyelerine karşı açtığı alacak davalarının bu davanın ve dava konusu uyuşmazlığın konusu ile ilgili doğrudan bağlantısı bulunmadığı nedeni ile beklenilmesine ilişkin davalı talebinin de reddine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 158. maddesinde gösterilen depo emri, takip dosya borcunun ödenmesi amacıyla davalı borçluya tanınan son bir yasal imkandır. Depo emrine esas olmak üzere bilirkişi tarafından hesaplanan asıl alacak, işlemiş faiz, ferileri, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 542.177,10-TL’yi ifa etmesi veya bu miktar meblağı mahkememiz veznesine depo etmesi için davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifine 7 günlük kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde ilk oturumda S.S. … Konut Yapı Kooperatifinin iflasına karar verilebileceği hususu duruşmada hazır bulunan davalı vekiline ihtar edilmiştir. Davalı tarafça kesin süre içinde depo emrine konu meblağı mahkememiz veznesine depo etmiştir. Mahkememizce çıkartılan depo kararının 7 günlük depo süresi içinde davalı borçlu tarafından yerine getirildiği, bu hususun dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu konudaki uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli olmamasına rağmen taraflarınca ileri sürülen sebeplerin dikkate alınmaksızın hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca kooperatifin malvarlığının dökümünün alınması, aktif ve pasifinin değerlendirilmesi için bilirkişiye gönderilmesi talep edilmişse de taleplerinin dikkate alınmaksızın depo kararına esas olmak üzere hesaplama yapması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, dosyada incelemelerin tamamlanmadan dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesinin eksik incelemeye sebebiyet vereceğini, dosya kapsamında alınan ek raporda hesabı yapılamayan 3. İcra Müdürlüğünü’nün … E. Sayılı dosyasına ilişkin hesaplama yapılarak eksikliğin giderilmesi istenilmişse de bilirkişi tarafından verilen raporda 2. İcra müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına ilişkin hesaplama yapılarak dosyaya sunulduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, Kooperatifin mal varlığına ve alacaklarına ilişkin bir inceleme yapılmaksızın depo kararına esas olacak bilirkişi raporu düzenlenmesinin istenilmesi ve depo kararı verilmesi kooperatifi zor duruma sokmuş olup bu durum kooperatiflerde eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiği ve diğer kooperatif üyelerinin haklarının zedeleneceğini, iflâs davasının, hukukî niteliği itibariyle bir alacak davası olduğunu, ancak alacaklının haklarının zedelenmemesi adına hızlı şekilde karara bağlanmaya çalışıldığını, bazen alacaklı taraf tahsilatı başka şekilde de yapabilecekken iflas davalarının hızlı şekilde karara bağlanması özelliğinden faydalanmak, borçluyu zor duruma düşürmek, ticari itibarını zedelemek amacıyla kötü niyetli olarak ödeme imkanı olan borçlulara karşı da böyle bir yol seçebildiğini, dürüstlük kuralına aykırı hareket eden davacı tarafın davasının hukuki menfaat yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde hangi sebeple kooperatifin iflasının istendiği belirtilmemiş olup, davacı tarafça öncelikle hangi iflas sebeplerine dayanıldığının belirtilmesi gerektiğini, duruşmada beyanları arasında belirttikleri üzere davacı tarafların vekaletinde özel yetki gerektiren iflasa ilişkin yetki verilmediğinin açıkça ortada olduğunu, davacılar vekilinin tarafından bu eksikliğin giderilmeden dosyada işlem yapılamayacağını, yetkisi bulunmaksızın açılan bu davada kesin süre verilerek eksikliğin tamamlatılmasını, belirtilen süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporlarında hesaplama yapılırken hatalı hesaplamalar yapıldığını, bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını, alacaklılar tarafından başlatılan icra takiplerinin pek çoğunun zaman aşımına uğramış kambiyo senetleri olduğunu, zaman aşımına uğramış kambiyo senetleriyle iflas takibi yapılamayacağını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 29/01/2015 tarihli cevap yazısına göre davalı Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi’nin Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı olduğundan bahsolunduğunu, kooperatif ile bir ilgisinin bulunmadığını, hatalı inceleme neticesinde bu kararın tesis edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/213 E. 2021/507 K. Sayılı 31/05/2021 tarihli kararını tehir- i icra talepli olarak istinaf ettiklerini, davanın menfaat yokluğundan reddine karar verilmesiyle depo edilen paranın kooperatife ödenmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, İİK’nun 156. ve devamı maddelerine binaen açılmış davalı kooperatifin doğrudan iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.Davalı kooperatifin İİK’nun 43. maddesi gereğince iflasa tabi olduğu, davalının merkezi itibariyle İİK’nun 154. maddesi kapsamında mahkemenin yetkili olduğu, iflas talebinin İİK’nun 166/2. maddesinde öngörülen biçimde usulüne uygun olarak ilan edildiği, İİK’nun 158/2 maddesi gereğince davalının depo kararı gereğini yerine getirdiği, bu suretle İİK’nun 155 ve devamı maddelerinde öngörülen iflas koşullarının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 31/05/2021 tarih ve 2018/213 E – 2021/507 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davalı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İİK’nın 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021