Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1628 E. 2021/1687 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1628
KARAR NO: 2021/1687
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2021
ESAS NO: 2020/44
KARAR NO: 2021/487
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2021
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/05/2021 tarih ve 2020/44 E – 2021/487 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kayseri Ticari Şubesi nezdinde … A.Ş. lehine genel kredi sözleşmesine istinaden ticari hesap açıldığını ve kredi kullandırıldığını, … ve …’ın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borçlusunun ödeme yapmaması nedeniyle 15/10/2019 tarihi itibariyle hesapların kat edilerek Gebze … Noterliği’nin 17/10/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile 510.570,50-TL toplam alacak için… haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe itiraz ettiği, davalının itirazlarının yerinde olmadığını, itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 09/11/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/09/2014 ile 26/09/2017 tarihleri arasında dava dışı şirkette pay sahibi ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, şirket yönetim kurulunun 01/08/2017 tarihli kararı ile şirketten ayrıldığını, pay sahipliği sona erdikten sonra tüm bankalara gönderilen ihtarname ile pay sahipliğinin sona erdiği ve belirtilen tarihten sonra şirket ile yapılacak her türlü kredilerde kefaletinin bulunmayacağı hususunun bildirildiğini, takibin dayanağının 14/05/2019 tarihli kredi olduğunu, 12/05/2017 tarihli… kredi sözleşmesinde bulunan kefaletinin geçersiz olduğunu, 14/05/2019 tarihli … esnek ödemeli TTK-BCH krediye ilişkin borcunun bulunmadığını, yine müvekkilinin12/05/2017 tarihli… kredi sözleşmesindeki kefalet sözleşmesinin yasal şartları ihtiva etmediğinden geçerliliğinin bulunmadığını, genel kredi sözleşmesine konu alacağın ödenerek kredinin kapatıldığını, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla konusuz kalmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalı borçlunun aleyhinde başlatılan Kayseri… İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasından dolayı takip ve dava tarihi itibarı ile 510.570,50-TL asıl alacak, 34.514,57-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.725,73-TL BSMV ve 2.087,39-TL masraf olmak üzere davacı bankaya toplam 548.898,18-TL borçtan sorumlu olduğu, yargılama sırasında takibe konu borcun ipotekli taşınmaz malikleri tarafından davacı bankaya haricen ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, ancak dava tarihi itibarı ile davacı banka tarafından işbu davada 55.867,46-TL üzerinden itirazın iptali talebinde bulunulmuşsa da benimsenen bilirkişi raporundan davacının dava tarihi itibarı ile toplam 548.898,18-TL üzerinden itirazın iptali davası açmakta haklı olduğu, bakiye 6.969,28-TL’na yönelik talebi yönünden ise davacının haklı olmadığı anlaşılmakla bu miktarlar dikkate alınarak taraflar lehine ve davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde ve davalı beyan dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, davacının dava açmakta haklı olduğu kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden, İİK’nun 67. maddesi gereği 548.898,18-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacının takipte kötü niyetli olduğu davalı tarafça ispatlanmadığından dolayı davacının haklı görülmediği bakiye tutar yönünden yasal koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine hükmedilmiştir. Nisbi harca tabi şekilde açılan davada davanın konusuz kalması üzerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/10/2012 tarihli, 2012/14436 Esas ve 2012/15391 Karar sayılı içtihadı ile 30/04/2014 tarihli 2014/4051 Esas ve 2014/8192 Karar sayılı içtihatları). …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuş, daha sonra davalı vekilince sunulan UYAP tan 08.10.2021 tarihli dilekçe ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 24/05/2021 tarih ve 2020/44 E – 2021/487 K sayılı kararla davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İş bu kararı davalı taraf istinaf etmiş, dosya dairemize gelmiş ve esasa kaydı yapılmıştır. Dosyanın istinaf incelemesi aşamasında ve henüz Dairemizce bir karar verilmeden davalı vekili tarafından Dairemize sunulan 08/10/2021 havale tarihli dilekçeyle istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde kanun yollarından feragata dair yetkisinin bulunduğu görülmüştür.HMK’nın 349. maddesinde; “(1) Taraflar, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemez. (2) Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.”Davalı vekili tarafından sunulan istinaf talebinden feragata dair dilekçesi nedeniyle, HMK’nun 349/2. maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/05/2021 tarih ve 2020/44 E – 2021/487 K sayılı nihai kararıyla ilgili davalının yaptığı istinaf talebinden feragat ettiği anlaşıldığından, HMK 349/2 md gereğince davalının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 bendi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/10/2021