Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1612 E. 2021/1698 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1612
KARAR NO: 2021/1698
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/06/2021
ESAS NO: 2019/356
KARAR NO: 2021/381
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2021
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/06/2021 tarih ve 2019/356 E – 2021/381 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle 30/01/2019 tarihinde hesaplarının kat edildiğini, ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede belirtilen sürede borcun ödenmemesi üzerine Kayseri … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalılar tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20 en aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Temlik alan vekili tarafından UYAP ortamından sunulan 09/03/2021 tarihli dilekçe ile davacı banka ile … AŞ arasında Alacağın Temliki Sözleşmesi düzenlendiği ve mahkememize sunulduğu anlaşılmıştır. Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, önceki bilirkişiden alınan kök ve ek raporların hüküm kurmaya elverişli olmaması ve birbirleri arasında çelişkiler içermesi nedeniyle benimsenmemiş olup; son alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına, bilim ve fenne uygun olması, maddi hesap hataları içermemesi nedeniyle mahkememizce benimsenmiş olup; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı ile dava dışı … … Ltd.Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye davalıların müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, kefalet limitinin 1.000.000,00-TL ile sınırlı olduğu, ödenmeyen nakdi kredi nedeniyle asıl borç tutarının 178.008,74-TL olduğu, kefalet limitinin altında kaldığı, 30/01/2019 tarihinde hesabın kat edilerek 190.243,77-TL borç tutarının ödenmesi maksadıyla ihtarname gönderildiği, davalılara 12/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle davalı kefillerin takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü, 1 günlük mehil bitimini takiben 14/02/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, Temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 178.008,74-TL olduğunun belirlendiği, kredi lehtarı ve kefiller hakkında 22/02/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, Takip tarihi itibariyle kredi lehtarı şirket yönünden borcun; Asıl Alacak 178.008,74-TL + Akdi faiz 11.749,28-TL + Temerrüt Faizi 1.977,87-TL + İhtarname Masrafı 439,16-TL + Gider Vergisi (BSMV ) 710,63-TL =Toplam 192.885,68-TL olduğunun belirlendiği, talep olunan işlemiş faiz, kredi kefili davalılar yönünden 1.977,87-TL olduğundan, %5 BSMV bu faiz tutarları üzerinden belirlendiğinden takip talebinde belirtilen işlemiş faiz yönünden bilirkişi raporu ile takip talebi arasında farklılık oluştuğu, bu farklılığın bankanın cari hesap şeklinde çalışan kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranının %30 olduğu ve sözleşme ile kararlaştırılan temerrüt faizinin ise bunun iki katı olacağı şeklinde belirlenmiş olmakla %60 üzerinden temerrüt faizi belirlenmiş ise de bankaca uzun vadeli kredilere uygulanan temerrüt faizi oranının %50 olarak ayrıca tespit edilip duyurulması nedeniyle aradaki farklılığın oluştuğu, nakdi krediler dolayısıyla talebin kısmen kabulü ile, Asıl Alacak 178.008,74-TL + Akdi faiz 11.749,28-TL + Temerrüt Faizi 1.977,87-TL + İhtarname Masrafı. 439,16-TL + Gider Vergisi (BSMV) 710,63-TL = Toplam 192.885,68-TL üzerinden davanın davalılar yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalılar, likit nitelikte alacağa haksız olarak itirazda bulunduğundan icra inkar tazminatının tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının (Temlik Alan) davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 178.008,74-TL kat öncesi işlemiş faiz 11.749,28-TL, hesap kat sonrası işlemiş faiz 1.977,87- TL, faizin BSMV’si 710,63-TL, masraf 439,16-TL olmak üzere toplam 192.885,68-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %50 temerrüt faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine, Davacının (Temlik Alan) icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (192.885,68-TL) %20’si tutarında olmak üzere 38.577,13-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak Davacının (Temlik Alan) verilmesine,…” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından müvekkil aleyhine haksız olarak başlatılan takip üzerine itirazda bulunulduğunu, bu itiraz üzerine yerel mahkeme nezdinde yapılan yargılama sonrası ise davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, öncelikle yerel mahkeme kararda kısmen kabul kısmen red şeklinde hüküm kurmasına rağmen, reddedilen kısım yönünden lehimize vekalet ücretine yer vermediğini, sehven gözden kaçırılmış olmakla bu durum açıkça yasaya aykırı olup, söz konusu kararın bu yönüyle de kaldırılmasını ve reddedilen kısım yönünden müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunda özelikle faiz hesaplaması son derece fahiş olup, itirazlarını açıklar ve kapsar nitelikte olmadığı halde yerel mahkemece bu rapor üzerinden hüküm tesisi edilmesi de hak-hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davaya dayanak yapılan icra takibine konu kredi sözleşmesinin asıl tarafı olan … Ltd. Şti. Vekili aracılığıyla Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/118 esas sayılı dosya üzerinden konkordato talebinde bulunduğunu, yerel mahkemece söz konusu konkordato dosyası dosya içerisinde alınarak incelenmediğini, müvekkilin hukuki durumu belirlenmediğini, dolayısıyla bizce eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm tesis edildiğini, davacı bankanın sözleşmede, sözleşme içeriğinin, özellikle muacceliyet, temerrüt, faiz ve parasal yükümlülüklerle ilgili hükümlerin “dürüstlük kuralı” (MK md.2) dikkate alınmak suretiyle, hiçbir yanlış anlamaya meydan vermeyecek açıklıkta düzenlenmesi gerektiğini, ancak davacı banka kredi sözleşmesine imza atan müvekkile gerekli bilgiyi vermedikleri gibi her ne kadar el yazısı ile “bir nüshasını teslim aldım” şeklinde yazı yazdırıp imza attırmış iseler de sözleşmenin bir nüshasını da müvekkile vermediklerini, davacı bankanın tek taraflı olarak hazırladığı sözleşme doğrultusunda hazırlamış olduğu icra takibindeki yüksek oranda temerrüt faizini kabul etmediğimiz gibi temerrüt tarihini de kabul etmediklerini, müvekkile takip öncesi gerekli ihtarlar yapılmadığı gibi yasal süre beklenmediğini ve müvekkil temerrüde düşürülmediğini, faiz oranları da çok yüksek olarak tek taraflı belirlendiğini, icra takibi yolu ile tahsil etme yoluna gidildiğini, neticeten usul-yasa hak-hakkaniyete aykırı bir karar tanzim edildiğini, istinaf talebinin kabulü ile yerel Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/356 esas 2021/381 karar sayılı kararının bozularak kaldırılması ve davanın reddi hususunda hüküm tesisini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun davalı kefillerden tahsili hususunda başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nun 67. Maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 10/04/2017 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmede davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, kredi borcunun ödenmediğinden bahisle davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalı kefiller aleyhine Kayseri … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe başlandığı, icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın İİK’nun 67. Maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle hükme esas alınan 29.03.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu, takip konusu kredinin taraflarının tacir olup, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde söz konusu genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme hükümlerinin TBK’nun 21. Maddesi gereğince genel işlem koşulları niteliğinde olduğu hususunun davalı tarafça kanıtlanamadığı, söz konusu rapor hükme esas alınmak suretiyle mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yok ise de, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine, mahkemece reddolunan miktar yönünden karar tarihindeki Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, reddolunan miktar yönünden mahkemece davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin haklı ve yerinde olduğu, ancak işbu hususun da yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve bu yönden düzeltilerek yeniden bir karar verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/06/2021 tarih ve 2019/356 E – 2021/381 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre kararın;
3-“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının (Temlik Alan) davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 178.008,74-TL kat öncesi işlemiş faiz 11.749,28-TL, hesap kat sonrası işlemiş faiz 1.977,87- TL, faizin BSMV’si 710,63-TL, masraf 439,16-TL olmak üzere toplam 192.885,68-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %50 temerrüt faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Davacının (Temlik Alan) icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (192.885,68-TL) %20’si tutarında olmak üzere 38.577,13-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak Davacının (Temlik Alan) verilmesine,
3-Alınması gereken 13.176,02-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 2.375,23-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 10.800,79-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı (Temlik Alan) tarafça yapılan 50,80-TL ilk dava açma gideri, 145,80-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 1.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.096,60-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 2.056,13-TL’nin davalılardan alınarak Davacı (Temlik Alan) verilmesine, bakiyesinin Davacı (Temlik Alan) üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı (Temlik Alan) tarafça yatırılan 2.375,23-TL peşin harcın davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 21.952,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak Davacıya (Temlik Alan) verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca davalılar lehine takdir olunan 3.779,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan (temlik alandan) alınarak davalılara verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 1.294,52-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 25,48-TL’lik kısmının Temlik Alandan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,” olarak düzeltilmesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 3.234,70 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalı tarafa iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 23,40 TL tebligat gideri ve 45,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 68,90 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 13/10/2021