Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1606 E. 2021/1797 K. 23.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2021/1606
KARAR NO:2021/1797
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:08/07/2021
ESAS NO:2019/684
KARAR NO:2021/568
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 23/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 08/07/2021 tarih ve 2019/684 Esas 2021/568Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin 2010 hesap yılına ilişkin olarak 20/02/2011 tarihinde genel kurul gündem maddeleri arasında yer alan biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, 196 üyeden geçici maliyet bedellerinin alındığını, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetleri kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, maliyet hesabına kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, 393 daire teslim edildiğini, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçların, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, SGK vs. borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmemiş ve tüm bu borçların dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, kooperatif tarafından yapılan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların kesinleştiğini, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşme uyarınca üyelere tebliğ edildiğini, üyelere kesin maliyet bedeli borcunun ödemeleri yapmaları hususunun talep edildiğini, verilen sürelere rağmen borcun ödenmediğini, hukuki sürecin başladığını, bu nedenlerle davalının tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kesin maliyet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Müvekkili aleyhine davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığını, 2014 yılında kat mülkiyeti tapusunu aldığını, müvekkiline devredilen tapu hakkında daha önce kesin maliyet hesabı çıkarılmadığını, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin davacı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, müvekkilinin kooperatife üyeliğinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin genel kurul toplantılarına üye olmadığından çağrılmadığını, müvekkilinin yıllar önce kendisine çıkarılan kesin maliyet hesabını ödedikten sonra tapusunu aldığını, davacı kooperatifin ana sözleşmesi uyarınca davalının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, alınan uzman bilirkişi raporu, ek ve 2.ek raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi 2.ek raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 175.653,09-TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya … Gazetesinde ilanen yapılan tebligatın 27/07/2019 tarihli olduğu göz önüne alındığında davalı borcuna 28/08/2019 tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile 5.000,00-TL’nin dava tarihi olan 30/10/2019 tarihinden, 170.653,09-TL alacağın ıslah tarihi olan 15/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davanın KABULÜ İLE; 5.000,00-TL alacağın dava tarihi olan 30/10/2019 tarihinden itibaren, 170.653,09-TL’nin ıslah tarihi olan 15/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek aylık %1,5, yıllık %18 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı kooperatif tarafından 21/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında hesaplanan tüm hesaplanan kesin maliyet hesabı bedelinin tüm üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süresinin geçtiğini, kooperatif genel kurulunda alınan kararların herkesi bağlayacağını bu sebeple müvekkilinin kooperatif tarafından yapılan olağan genel kurulda üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yerel mahkeme tarafından davalı taşınmazı davacı kooperatife iade ettiği ve davacı kooperatif genel kurulunda davalının istifasının kabul edildiğine dair açık bir karar alınmadığı için davalının üyeliğinin devam ettiği anlaşılmıştır şeklinde gerekçe ile müvekkilinin üye olduğu kanaatiyle aleyhine borç çıkardığını, müvekkilinin kendisine tebliğ edilen edilen kesin maliyet bedelini ödediğini, ilişik kesme belgesi düzenlenerek kendisine verildiğini, tapusunu aldığını, müvekkilinin davacı kooperatife borçlu olduğunu kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davacının davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davalının soyut, mesnetsiz, usule, yasaya ve hukuka aykırı istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. HMK’ nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan ve mahkemece hükme esas alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarından davalının kooperatif ortağı olduğunun anlaşılmasına, uzman bilirkişi heyetinden alınan 16.04.2021 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda davalının sorumlu olacağı borç miktarlarının- parasal yükümlülüklerinin- doğru olarak hesaplandığının anlaşılmasına ve mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı taraf vekilince yapılan tüm istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.Belirtilen nedenlerle, davalı taraf vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 08/07/2021 tarih ve 2019/684 Esas 2021/568 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 11.998,86TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.999,71TL’ nin mahsubu ile bakiye eksik kalan 8.999,15TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23/10/2021