Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1579 E. 2021/1834 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2021/1579
KARAR NO:2021/1834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:09/06/2021
NUMARASI:2020/142 E. 2021/402 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:21/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ:25/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 09/06/2021 tarih ve 2020/142 E – 2021/402 sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının Kayseri ilinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının da bu kooperatifin üyesi olduğunu, davalının borcu nedeni ile hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile takibin durduğunu, davalıya Kayseri ili … ilçesi … pafta … ada … parsel üzerinde bulunan … blok … kat … nolu bağımsız bölümün teslim ve tescil edildiğini, davacının yetkili organlarının dayanak kararlar aldığını ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalının borcunun çıkarıldığını, borca itirazının itiraz komisyonu toplantısında değerlendirildiğini, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarların gönderilmesi ile borcun muaccel hale geldiğini, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek tedbir ile haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/685 E sayılı dosyası ile bu dosya arasında derdestlik durumu olduğu için derdestlik itirazında bulunduklarını, davalının 27/04/2014 tarihli genel kurul kararı ile belirlenen kesin maliyet bedelini ödediğini, tapusunu aldığını, 07/05/2016 tarihli Yönetim kurulu kararı ile konut maliyet hesabı yapıldığını, bu hesabın ana sözleşmeye uygun olmadığını, önceki genel kurul kararının iptal edilmediğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/695 E sayılı dosyasında yönetim kurulu kararının kabul edilemeyeceği yönünde rapor olduğunu, takip ve davanın yasal dayanağı olmadığını, davalının davacıya borcu kalmadığını, davalının taşınmazı 02/07/2014 tarihinde … isimli şahsa devrettiğini, davalının hissesini Ankara 4. Noterliği’nin … tarihli ve …yevmiye nolu işlemi ile devrettiğini, davalının davacı ile igisinin kalmadığını, yine Ankara 4. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 10.650 TL ödediğini davalının davacıya bildirdiğini, davalın temerrüde düşürülmediğini, faiz taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça yapılan takibe borçlu olunmadığı belirtilerek itiraz edilmiş ise de, davalının taşınmazı … isimli şahsa satmış olmakla birlikte davacı kooperatife üyeliğinden dolayı takibe konu alacak yönünden inceleme yapılması gerekli olup toplanan deliller sonucu alınan 12/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere davacının takibe konu 30/06/2019 tarihli kesin hesap maliyeti ve kira alacağından kaynaklı olarak 63.242,27 TL kesin hesap alacağı, bundan kaynaklı olarak taleple bağlı kalınması ile 915,32 TL faiz alacağı ve 24.150,00 TL kira alacağı olduğu tespit edilmiş olmakla, bilirkişi kurul raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu anlaşılmış ve davalının istifa etmiş olmasının davalının daireyi iade etmesi gibi kendisine ait yükümlülüğü yerine getirmedikçe dava konusu alacaktan dolayı sorumsuzluğuna sebep olmayacağı ” gerekçesiyle
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 63.242,27 TL asıl alacak, 915,32 TL faiz, 24.150,00 TL kira alacağı olmak üzere toplam 88.307,59 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacaklar bedeli olan 87.392,27 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK Madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar verilmiştir. Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinafa konu edilen yerel mahkeme kararına esas icra takibinde takibe konu alacak likit bir alacak olmadığını, yerleşik Yargıtay kararlarında ve öğretide de belirli olduğu üzere bir alacağın likit alacak olarak sayılabilmesi için borçlu tarafın takipte talep edilen alacağı bilmesi veya kolayca hesap edebilmesi gereklidir ve tarafların ayrıca mutabakata varmasına ya da mahkeme tarafından bilirkişiye değerlendirme yaptırılmasına ihtiyaç olmadığını, itiraza sebep takibe konu alacak ise müvekkil tarafından bilinebilecek ya da hesabı kolayca yapılabilecek bir alacak olmayıp, yerel mahkeme tarafından alacağın değerlendirilmesi için dosya bilirkişiye sevk edildiğini, işbu alacağın likit alacak olduğundan bahisle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yasal olanak olmadığını, mahkeme yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu neticesinde alacağın miktarının talep edildiği gibi olmadığına, bedelin daha az olduğuna kanaat ederek hüküm kurduğunu, bu durumda alacağın likit olduğundan bahsedilemeyeceğini, tarafın likit olmayan bir alacak talebinde bulunmuşken aynı zamanda icra inkar tazminatı talebinde bulunmasının haksız olduğunu, bu talebin bu yönüyle de reddi gerektiğini, yerel mahkeme tarafından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için yapılan itirazın haksız olması gerektiğini, yerel mahkeme verdiği kararı ile de davalının icra takibine haksız olarak itiraz etmemiş olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen, işbu kararı ile çelişir bir şekilde “icra inkar tazminatı talebinin’ de kabulüne karar verdiğini, bu durum da kararın bu yönden usul ve yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bu açıdan ortadan kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının icra inkar tazminatı yönünden ortadan kaldırılarak, haksız tazminatın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’ nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, davacı kooperatifin kesin hesap maliyeti ve kira bedelinin tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir. Takip ve davaya konu alacağın niteliği itibariyle miktarı belli yani likit sayılan alacaklardan olması ve davalı borçlunun takibe/borca yaptığı itirazında da haksız olduğunun anlaşılması nedeniyle takibin devamına karar verilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 09/06/2021 tarih ve 2020/142 E – 2021/402 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’ nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 6.032,29-TL TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 1.448,70 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 4.583,59 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 359/4 uyarınca Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/10/2021