Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1546 E. 2021/1921 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1546
KARAR NO: 2021/1921
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI:2020/433 E. 2021/379 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/11/2021
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ nin istinafa konu edilen 02/06/2021 tarih ve 2020/433 E – 2021/379 K kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 492 sayılı yasanın 13/j maddesi gereğince kanunun 1 ve 3 sayılı tariflerine giren bütün işlemlerinde harçtan muaf olduğunu, davacı idareye bağlı … plakalı ambulansın … Devlet Hastanesi’ne ait olduğunu, davalı … ile aracın ve iç donanımının düzenlenen poliçe ile kaskosunun düzenlendiğini, söz konusu ambulansın 20/05/2019 tarihinde görev esnasında kaza yaptığını, kaza nedeni ile araçta hasar oluşup aracın pert hale geldiğini, kazanın davalıya bildirildiğini, davalının yaptığı değerlendirme sonrası pert total rayiç bedel mutabakatnamesi isimli belgeyi düzenleyip davacıya bağlı hastaneye gönderdiğini ve davalının ek teminatlar dahil 70.000 TL ödemeyi teklif ettiğini, teklifin poliçeye aykırı olması nedeni ile kabul edilmediğini, teklifin reddedilmesi üzerine davalının teklifi 75.000 TL ve ardından 85.000 TL olarak revize edip yine aynı isimli belgeyi düzenlediğini, yeni tekliflerinde kabul edilmediğini, poliçe incelendiğinde aracın kasko bedelinin 93.428 TL ,aksesuar bedelinin ise 50.000 TL ile teminat altına alındığını, aracın tam hasarı nedeni ile … Ekspertiz şirketi aracılığı ile eksper atandığını, eksperin tazminat bedeli olarak KDV dahil 239.543,53 TL tespit ettiğini, bunun sadece araç hasarına ilişkin olduğunu, araç iç donanımı hakkında bu tespitte değerlendirme yapılmadığını, davacının prim borçlarını ödemesine rağmen davalının tazminat bedelini poliçe kapsamında ödemediğini, aracın tam hasarlı olması nedeni ile poliçedeki bedellerin ödenmesi gerektiğini, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile perte ayrılan araç için davalının sigorta poliçesi ile üstlenmiş olduğu toplam 143.428,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 01/01/2019-01/01/2020 tarihlerinde geçerli olmak üzere Genişletilmiş Filo Kasko Poliçesi imzalandığını, meydana gelen kazada araçta hasar oluştuğunu, eksper incelemesi sonucu araçta 203.007,23 TL hasar oluştuğunun hesaplandığını, bedelin yüksek olması nedeni ile araca pert işlemi uygulanmasının gerekli olduğunu, pert işlemi uygulanması için aracın piyasa rayiç bedelinin bilirkişi tarafından tespiti gerektiğini, aracın piyasa rayiç bedelinin poliçede belirtilen tutardan az olduğunu, aracın sovtaj bedelinin tespiti gerektiğini, davacının talep ettiği aksesuar bedelinin teminat kapsamında olmadığını, talebin standart dışı aksesuar klozuna dahil edilmesi düşünülecek ise bu teminat limitinin azami 50.000 TL olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince verilen kararda “… davacı tarafın … plakalı aracın 20/05/2019 tarihinde meydana gelen kazası nedeni ile poliçe kapsamında pert işleminin uygulanmasından kaynaklı bedeli ile araç içi aksesuar bedelinin ödemesi için açmış olduğu dava sonucunda delillerin toplanması ile bilirkişi heyetinden 05/04/2021 tarihli rapor alındığı, rapora göre aracın piyasa rayiç değerinin 60.000 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun bu miktar yönünden denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu, davacının sovtaj bedeli talebinin olmadığı, davalı ile davadan önce yapılan yazışmalarda davalının 50.000 TL araç aksesuar bedelini ödemeyi kabul ettiği, bu hali ile davacının aksesusar bedeli talebinin de yerinde olduğu, davalı yönünden temerrüdün 07/07/2019 tarihinde gerçekleştiği kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve böylece aracın piyasa rayiç değeri ile aksesuar bedeli olarak toplam 110.000 TL talebin yerinde olması nedeni ile, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 110.000,00 TL tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 07/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurularak davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık ve anlaşılır olmadığını,. aracın piyasa bedelinin neye göre belirlendiği ayrıntılı şekilde açıklanmadığını, dava konusu aracın 2013 model bir araç olduğunu, kaza tarihi itibari ile aracın 531.688 km’de olduğunu, dolayısıyla aracın yıpranmışlık düzeyinin had safha da olduğunu, müvekkili şirketçe yaptırılan eksper raporundan da anlaşılacağı üzere aracın piyasa rayiç bedelinin aracın iç donanımları ve aksesuarları da dahil olmak üzere 85.000,00 TL üzerinde olmayıp aracın sovtaj bedeli de 30.555,00 TL civarında olduğunu, mahkeme bilirkişi raporunda aracın iç donanımları hariç 60.000,00 TL bedeli olduğunun tespit edildiğini, bu tutarın oldukça fahiş ve hatalı olup taraflarınca hükmün kabulünün söz konusu olmadığını, aracın geçmiş hasarları ve kaza tarihindeki değerinin dikkate alındığında bilirkişi tarafından aracının rayiç bedelinin fahiş belirlendiğinin aşikâr olduğunu, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, aracın raporda da belirtildiği üzere davaya konu kazanın öncesinde 4 farklı kazasının söz konusu olduğunu, ilgili kazaların raporda belirtilmiş ise de bu kazaların aracın piyasa değerine etkisi araştırılmaksızın ve herhangi bir gerekçe gösterilmeden 60.000,00 TL bedel takdiri yerinde olmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda doğrudan … plaka sayılı aracın 20.05.2019 kaza tarihinde piyasa rayiç bedelinin 60.000,00 TL olduğu, aracın iç teçhizatındaki donanımların sağlık sektörü ile ilgili özel donanımlar olması sebebiyle bilirkişilerin uzmanlık alanına girmediğini, davacı ile müvekkili şirket arasında aracın iç teçhizatı değeri hakkında görüşmelerde 50.000,00-TL rakamının belirlendiğinin dikkate alınabileceğini, buna göre araç teçhizatının 50.000,00-TL olduğunun kabul edilmesi halinde aracın iç teçhizat dahil piyasa rayiç değerinin 110.000,00-TL olabileceği belirtildiğini, aracın sovtaj bedeline ilişkin olarak ise 13.000,00 TL bedelin takdir edilmiş ise de bu tutarın da oldukça düşük olduğunu, yerel mahkemece sovtaj bedeli de davacıya ödenecek şekilde hüküm kurulmuş ise de aracın hurda halinin çekme belgeli şekilde müvekkili şirkete bırakılması hususunda herhangi bir açıklık getirilmediğini, bu hususta hüküm kurulmadığını, Rapora konu aracın rayiç bedeli tespiti konusunun bilirkişilerin uzmanlık alanının dışında kalmasına rağmen bu rayiç bedel araştırmasının hangi parametreler esas alınarak yapıldığının ayrıntıları ile açıklanmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aksesuar bedeli bakımından 50.000,00 TL teminatın tamamının ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise de raporda herhangi bir gerekçe gösterilmediğini ve bu hususta araştırma yapılmadığını, aracın iç teçhizatındaki donanımların sağlık sektörü ile ilgili özel donanımlar olması sebebiyle bilirkişi uzmanlık alanının dışında olduğu, ancak davacı ile müvekkili şirket arasında aracın iç teçhizatı değeri hakkında görüşmelerde 50.000,00-TL rakamın belirlendiğinin bu nedenle de bu tutarın hükmedilmesinin uygun olacağının belirtildiğini, ancak, söz konusu iç donanımın kaza sonrasında ne kadarlık bir kısmının kullanılamaz hale geldiği, bunların bir sovtaj bedeli olup olmayacağı hususlarının araştırılmadığını, bilirkişiler tarafından düzenlenen hesap raporunda aracın iç teçhizatındaki donanımlar sağlık sektörü ile ilgili özel donanımlar olması sebebiyle bilirkişi olarak uzmanlık alanlarının dışında olduğunun belirtildiği, bu bağlamda alanında uzman kişiler tarafından aracın rayiç bedelinin tespit edilerek değer tespiti yapılması gerekir iken mahkemece eksik inceleme ürünü bilirkişi raporu üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının talep ettiği aksesuar bedelinin teminat kapsamında olmadığını, yerel mahkemece verilen ilamda, tarafların iddiaları ve savunmalarının hiçbir şekilde değerlendirilmediğini, reddedilen veya kabul edilen kısımla ilgili gerekçelere yer verilmediğini, delillerin tartışılmadığını ileri sürerek Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/433 esas 2021/379 karar Sayılı ilamının kaldırılarak, itirazları doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … plakalı ambulansın tam hasara uğraması nedeni ile davalı … şirketince eksper olarak atanan dava dışı … Ekspertiz Değerleme Sigorta Hizm. Ltd. Şti., Eksper tarafından yapılan inceleme sonucunda tazminat bedeli, KDV dahil 239,543,53 TL olarak tespit edildiğini, davalı tarafından belirlenen … Ekspertizin söz konusu raporunda araç değerinin 93.428 TL olarak belirlendiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sırasında dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından araç değerinin 60.000TL olarak tespit edildiğini, bilirkişi tarafından araç, normal kullanıma özgülenmiş bir kamvonet olarak kabul edilerek araç değerinin belirlenmeye çalışıldığından yapıları tespitin hatalı olduğunu, zira herhangi bir kamyonetin ambulans olarak kullanılmasının söz konusu olmayıp ambulans olarak kullanılacak araçların gerek tibbi gerek mekanik düzenlemeye uygun olması gerektiğini, aracın rayiç bedeli hesaplanırken benzer nitelikteki bir ambulansın referans alınarak araç rayiç değerinin belirlenmesi gerektiğini, kaza nedeni ile pert işlemi yapılan ambulans için bilirkişi tarafından hazırlanan sovtaj bedeli13.000 TL. olarak hesaplandığını ve aracın bedelinden bu meblağın indirilerek iç donanım hariç ödenecek tazminat miktarı hesaplanmış ise de pert olarak ayrıldığı ve tamiri mümkün görünmeyen ağır hasarlı kazalı ambulans için kullanılabilir- değerlindirilebilir olduğu düşünülen malzeme hesaplamasının 15.000171. olmasının mümkün olmadığını, zira tamir masrafının 239,548,53TL olarak hesaplandığı; eş deyişle tamir masrafının piyasa değerini geçtiği ekspertiz. raporu ile belirlenmiş aracın savtaj bedelinin farazi ve yüksek olarak belirlendiğinin açıkça gösterdiğini, ayrıca, pert işlemi uygulanan durumlarda siportalının hasarlı aracı talep etmemesi halinde sigortacı tarafından ödenecek tazminatları sovtaj düşülmemesi gerektiğini, Yargıtay’ın kararlarının da bu yönde olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmaksızın ve dosya yeniden bilirkişiye gönderilmeksizin araç rayiç değeri 60.000 TL olarak kabul edilerek istinafa konu hüküm kurulduğunu, Ayrıca dava dilekçesinde araç kasko bedeli olan 93.428TL * Aksesuar (Standart Dışı) sigorta bedeli olan 50.000TL olmak üzere toplam 143.428 TL’nin davalı … (tacir) tarafından müvekkili idareye temerrüt (ticari) faizi ile ödenmesini talep etmiş olmalarına karşın yasal faizi ile ödenmesine karar verilmiş olup kararın kısmen kabul edilen kısmına uygulanacak olan faizin türü yönünden de istinafen incelenerek kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilince sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından kasko bedeli olarak belirtilen tutarın tamamı üzerinden ödeme yapılması gerektiğinden bahisle eldeki istinaf başvurusunu yapmış ise de kasko bedeli poliçe tarihindeki araç değeri olduğunu, asıl olanın kaza tarihinde aracın rayiç bedelinin tespiti olduğunu, bu nedenle davacı yanın poliçede belirtilen kasko bedeli üzerinden talepte bulunmasının hatalı olup istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava konusu aracın 2013 model bir araç olduğunu, kaza tarihi itibari ile aracın 531.688 km’de olduğunu, dolayısıyla ara yıpranmışlık düzeyinin haf safhada olduğunu, ekte sundukları müvekkili şirketçe yaptırılan eksper raporundan da anlaşılacağı üzere aracın piyasa rayiç bedelinin aracın iç donanımları ve aksesuarları da dahil olmak üzere 85.000,00 TL üzerinde olmayıp aracın sovtaj bedeli de 30.555,00 TL civarında olduğunu, mahkeme bilirkişi raporunda aracın iç donanımları hariç 60.000,00 TL bedeli olduğu tespit edildiğini, bu tutarın oldukça fahiş ve hatalı olup tarafımızca hükmün kabulü söz konusu olmadığını, aracın geçmiş hasarları ve kaza tarihindeki değeri dikkate alındığında sayın bilirkişi tarafından aracının rayiç bedelinin fahiş belirlendiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda doğrudan … plaka sayılı aracın 20.05.2019 kaza tarihinde piyasa rayiç bedelinin 60.000,00 TL olduğu, aracın iç teçhizatındaki donanımlar sağlık sektörü ile ilgili özel donanımlar olması sebebiyle bilirkişilerin uzmanlık alanına girmediği, davacı ile müvekkili şirket arasında aracın iç teçhizatı değeri hakkında görüşmelerde 50.000,00-TL rakamının belirlendiğinin dikkate alınabileceği, buna göre araç teçhizatının 50.000,00-TL olduğunun kabul edilmesi halinde aracın iç teçhizat dahil piyasa rayiç değerinin 110.000,00-TL olabileceğinin belirtildiğini, mahkemece hükmedilen faiz türünün yerinde olup avans faiz bakımından dava dilekçesinde herhangi bir talep söz konusu olmadığından iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında taleplerin reddi gerektiğini, mahkemece temerrüt tarihinden itibaren hükmedilen tutara yasal faiz ödenmesine karar verildiğini, nitekim davacının dava dilekçesi ile avans faize ilişkin talepte bulunmadığı gibi avansın faize hükmedilmemesinin de yerinde olduğunu ileri sürerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, yerel mahkeme tarafından verilen kararın kesinleştirilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava sigorta ettirenin sigortacısına kasko poliçesine dayanılarak açtığı alacak davasıdır.
Davacı vekili; Kayseri İl Sağlık Müdürlüğüne ait davalı … tarafından sigortalı bulunan … plakalı ambulansın 20.05.2019 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kazanın davalı … şirketine ihbar edildiğini ekspertiz raporu ile aracın perte ayrıldığının belirlendiğini, aracın perte ayrılması nedeni ile poliçe limiti olan 93.428,00 TL sigorta bedeli 50.000 TL standart dışı bedeli olmak üzere 143.42800,00 TL’nin ödenmesi gerekirken sigorta şirketinin davacı kuruma 85.000 TL ödeme teklifinde bulunduğunu belirterek ödenmeyen143.428,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; kazanın şirkete ihbar edilmesi üzerine ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, aracın tamirinin ekonomik olmaması nedeni ile pert işlemine tabi tutulması gerektiği yapılan piyasa araştırmasına göre aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değerinin ve sovtaj bedelinin belirlenmesi gerektiği rayiç bedelden sovtaj bedeli tenzil edilerek araç hasarı ve araç donanımının sigortalıya ödeme yapılması gerektiği belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tespit edilen gerçek zararın 110.000 TL’nin davacıya ödenmesi yönünde karar verilmiş olunup hükme karşı davacı ve davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Öncelikle Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/8981 Esas 2016/3365 Karar sayılı emsal kararı doğrultusunda davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın kapsamı” başlıklı A.3.1 madde hükmünde; Poliçede belirtilen araç ve aracın üzerine fabrika çıkışında standart donanım olarak monte edilmiş her türlü ses, iletişim ve görüntü cihazları ile poliçede belirtilmeleri koşuluyla araçta standardının dışında yer alan, fabrika çıkışında veya sonradan ilave edilmiş aksesuarların sigorta kapsamı içinde olduğu, B.3.3.1 maddesinde ise Sigorta şirketinin aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına aldığını Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulacağı, Rayiç değer için esas alınacak referansa veya rayiç değeri belirleme yöntemine poliçede yer verileceği, Bu yönde bir referans belirlenmemişse veya bu belirleme somut değilse Hazine Müsteşarlığınca tespit edilecek kurallar çerçevesinde belirlenecek referans rayiç değerler esas alınacağının belirtildiği görülmüştür. Araç kullanım özel şartı başlıklı madde incelendiğinde; Sigortalı aracın, riziko bilgilerinde ÖZEL AMAÇLI TAŞIT olarak belirtilen kullanım tarzı dışında taksi, dolmuş, korsan taksi, Ücret Karşılığı Her Tür Taşımacılık Faaliyeti, Kiralık Araç (Rent a car, Operasyonel Kiralama, Uzun Süreli Kiralama, Şoförlü Kiralama, Sözleşme aracılığı ile kiraya verme), İkame Araç olarak verilen araçlar, her tür hatlı araç, Sürücü kursu eğitim aracı, Kurye / Kargo taşıma aracı, Ecza Dolapları ve İlaç Firmalarına Ait Araçlar, Belediye Temizlik Araçları olarak kullanıldığının ve/veya Ruhsat sahibi ve/veya sigortalı ve/veya sigorta ettirenlerden herhangi birinin kısa ya da uzun süreli araç kiralama hizmetleri ile iştigal ediyor olmasının, (Leasing-Finansal Kiralama şirketleri hariç) tespit edilmesi durumunda poliçe kalan teminat süresi için gün esaslı olarak iptal edilecektir. söz konusu durum bir hasar vukuunda tespit edilirse, ödenmesi gereken tazminat tutarından hasar bedelinin % 80’i oranında tenzili muafiyet düşülmek suretiyle kalan tutar sigortalıya ödenecek ve poliçe kalan teminat süresi için gün esaslı olarak iptal edilecektir.” düzenlemesinin olduğu görülmüştür. Birleşik Kasko Poliçesinin Standart Dışı Aksesuar Klozu maddesi incelendiğinde; araca sonradan monte edilmiş olan her türlü ses ve görüntülü cihazları ve tertibatının (radyo-teyp, ekotayzar, kolon, anti, CD player, televizyon, navizasyon) teminat kapsamına dahil edilebilmesi için poliçe üzerinde cihazın marka, tip ve seri numarasının belirtilmiş olması şartı aranacaktır. Aracın standart fabrika çıkışında olmayan ilave ses cihazları (radyo-teyp, ekotayzar, kolon, anfi, CD player), marka, tip ve seri numarası belirtilmemişse aracın standart donanımında yer alan ses cihazlarının rayiç bedeline kadar ve görüntü cihazları (televizyon, navigasyon, geri görüş kamerası vb.) aracın fabrika çıkışında da aynı donanıma sahip olması şartıyla, fabrika çıkışında kullanılan görüntülü cihazlarının rayiç bedeline kadar sigorta teminatına dahildir. Aracın standart fabrika çıkışında olmayan diğer aksesurları, poliçede aksi belirtilmedi ise teminata dahil değildir. Poliçede bedeli yazılarak teminata dahil edildiği hallerde teminat poliçede yazılı bedellere kadar geçerli olacaktır. Aracın fabrika çıkış standardında olan ses ve görüntü cihazlarına azami araç rayiç bedelinin % 10′ una kadar teminat verilmiştir. “şeklindedir. Eksik/Aşkın Sigorta bedeli başlıklı maddesi incelendiğinde; Hasar durumunda eksik/aşkın sigorta uygulanmayacağı ancak poliçede belirtilen araçta standardın dışında yer alan fabrika çıkışında veya sonradan ilave edilmiş donanım ve aksesuarların sigorta ettiren tarafından poliçede belirtilmeleri koşuluyla teminat altına alınacağı bu donanım ve aksesuarlarda teminat kapsamına giren herhangi bir hasar olması durumunda piyasa rayicinin beyan edilen sigorta bedelinden farklı olduğunun tespit edilmesi halinde TTK 1462. Maddesi çerçevesinde eksik/aşkın sigorta uygulanır. Şeklinde düzenlendiği görülmüştür. Rayiç değer tespiti başlıklı maddesi incelendiğinde; “Kasko Sigorta Genel Şartlarının B3322 maddesi doğrultusunda sigortalı aracın tam hasara uğradığının eksper tarafından tespit edildiği durumlarda araç rayiç değeri, yine hasar tespitini yapan eksper tarafından aşağıdaki yönteme göre belirlenir.
a) Aracın model yılı/hasar tarihindeki kilometresi/muayene ve bakımlarının düzenli yapılıp yapılmadığı/daha önceki hasarları/kullanım şekli/yetkili satıcı yerine doğrudan yurt dışından ithal edilmiş olup olmadığı/fatura bedeli vb. gibi araç piyasa değerini etkileyen özellikleri dikkate alınır.
b)Emsal ve muadil araca sahip yetkili/yetkisiz satıcılar ve galeriler ile internet sitelerinden en az 3 adet fiyat alınıp belgelenir.
c) Sigortalı aracın özelliklerine en yakın olan araçların fiyatlarının ortalaması alınarak ödenecek rayiç değer belirlenir.
d) Emsal veya muadil aracın bulunamadığı veya b) fıkrasında belirtilen yöntemle 3 adetten daha az fiyat alınabildiği durumlarda eksper ve sigortalının önereceği ve sigortalı ile sigortacının mutabık kalacağı, kurumsal satıcılardan alınacak değerlerin ortalaması dikkate alınarak rayiç bedel belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının B. 3.3.1.1. “Sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulur” hükmünü içermektedir. KAKSGŞ B.3.3.1.2. maddesi ise, ” Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Hak sahibinin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar kendisine tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Hak sahibinin onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır” şeklindedir. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı … meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinden ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı, araç hurdasının kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacının davacı … ettirenin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Bir başka ifadeyle, aracın pert olması halinde, hasarlı aracın kimin uhdesinde bırakılacağı yönündeki tercih hakkı sigortalıya (sigorta ettirene) aittir. Sigortalı, hasarlı aracın sigorta şirketi uhdesinde bırakılması yönünde tercih hakkını kullanınca, bu durumda sovtaj değeri indirilmeksizin aracın olay tarihindeki 2. el piyasa değerinin sigortalıya (sigorta ettiren veya lehtara) ödenmesi gerekir. Sigorta ettirenin bu yöndeki seçimlik hakkını (tercihini) kullanması, sigorta şirketinin kabulüne, muvafakatına bağlı değildir. Yine yukarıda yer verilen Kasko Sigortası Genel Şartları’nın (KSGŞ) B.3.3.1.2. maddesi uyarınca, pert kabul edilen ve onarım kabul etmez nitelikte tam hasara uğramış sayılan araçlar yönünden ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair “hurda tescil belgesinin” veya onarımı mümkün olan ağır hasarlı araçlar yönünden ise “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortaya konu edilen aracın pert kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve piyasa rayiç değerinin 60.000,00.-TL olduğu sonucuna varılmıştır. Rapor incelendiğinde aracın hurda değerinin 13.000 TL olduğu belirtilmiş olunup davacı 22.04.2020 tarihli dilekçesinde sovtaj taleplerinin bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden hükmedilecek tazminat tutarı bu sonuca göre belirlenecektir. Mahkemece aracın pert olduğu ve davacı … ettirende kaldığı kabul edilerek 60.000 TL gerçek zararın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olunup davaya konu aracın pert olduğu tespit edilmeden ve halen sigortacı da mı sigortalı da mı olduğu hususu belirlemeden ve sigorta konusu aracın tamirinin mümkün olup olmamasına göre “hurda tescil belgesinin” veya “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesinin ibrazını istemeksizin tazminata hükmedilmiş olunup bu yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (Yargıtay 17. HD, 12.06.2019 tarih, 2016/19527 Esas, 2019/7401 Karar; 17 HD. 06.11.2019 tarih, 2017/2778 Esas, 2019/10264 Karar).Bahse konu eksikliğin giderilmesi amacıyla dairemizce Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılmış olunup gelen cevabi yazı incelendiğinde; … Plakalı araç kaydının aktif olduğunun belirtildiği görülmüştür. Gelen cevabi yazı ve hükme esas alınmaya elverişli 05.04.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davacının gerçek zarar miktarının 47.000 TL olduğunun kabul edilerek davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davacı yan dava dilekçesinde hüküm altına alınan alacağa temerrüt faizi işletilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık TTK’ da düzenlenen ve mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece hüküm altına alınan tazminata ticari faiz niteliğindeki avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken yasal faiz işletilmesine karar verilmesi isabetsizdir (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30/09/2013 tarih ve 2013/10862 Esas 2013/13042 Karar).Davalı … şirketinin 50.000 TL ‘lik aksesuar bedeline yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirme; Kasko Sigortası Genel Şartları zararın tespiti başlıklı 3.2. Maddesinde; Bu sözleşme ile sigortalının uğradığı zarar sigortacı ile sigortalı arasında yapılacak anlaşmayla veya tayin edilecek sigorta eksperi vasıtasıyla tespit edilir. Tazminatın Ödenmesi başlıklı 3.3.4.1. Madde hükmünde; Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur. Düzenlemeleri mevcuttur. Her ne kadar davalı mahkemece araştırma yapılmadan 50.000 TL aksesuar bedelinin belirlenip karar verildiğini belirterek hükmü istinaf etmiş ise de davalı … şirketince 22.05.20219 tarihinde eksper atandığı, eksper tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığı sigorta şirketince davacı kuruma yazılan 08.11.2019 tarihli yazı incelendiğinde; … numaralı hasar dosyasında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu aracın rayiç bedeli olarak davacıya 35.000 TL, aksesuar bedeli olarak 50.000 TL teklif edildiği sabit olup davacının şirkete verdiği cevabi yazıda 50.000 TL donanım bedeline bir itirazının bulunmadığı görülmüştür. Davacı tacir olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/3 madde hükmündeki; “Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” düzenlemesi karşısında davacının 50.000 TL donanım bedeli ödemeyi davadan önce kabul ettiği yine TTK 1409.maddesi uyarınca sözleşmelerde öngörülen rizikolardan herhangi biri veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükümlülüğünün sigortacıya ait olup sigortacının bu yönde de dosyaya delil sunmadığı görülmekle davalının bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı ve davalı yanın istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile 47.000 TL sigorta bedeli 50.000 Tl donanım bedeli olmak üzere toplam 97.000 TL’nin 07.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddi yönünde hüküm kurmak gerekmiştir. HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince bu hususların düzeltilmesi suretiyle davacının ve davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak bu yönden düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının ve Davalının istinaf başvurularının KABULÜ ile,
2-6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b.2.maddesi gereğince KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ nin istinafa konu edilen 02/06/2021 tarih ve 2020/433 E – 2021/379 K sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 97.000,00 TL tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 07/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 6.626,07 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 58,00 TL tebligat, 19,00 TL posta ve müzekkere gideri, 1.200,00 bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.277,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 863,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan, 50,00 TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 16,19 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının ilgililere iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.510,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.457,05 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre hesaplanan 892,71 TL ‘nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre 427,29 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine, “
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle harçla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.879,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
6-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 51,30 TL tebligat gideri ve 45,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 96,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/11/2021