Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1477 E. 2021/1624 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1477
KARAR NO: 2021/1624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2021
ESAS NO: 2017/1281
KARAR NO: 2021/508
ASIL DOSYADA
DAVA: Menfi tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2017
BİRLEŞEN KAYSERİ 1. ATM’NİN 2018/305 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/04/2018
KARAR TARİHİ: 30/06/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 12/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 30/06/2021 tarih ve 2017/1281 E – 2021/508 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında borcun sebebi olarak gösterilen 20.08.2017 keşide tarihli 20.000 TL bedelli 02.09.2017 keşide tarihli 15.000 TL bedelli çek, Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında borcun sebebi olarak gösterilen 25.06.2017 12.500 TL bedelli çek ve Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında borcun sebebi olarak gösterilen 15.06.2017 keşide tarihli 16.000 TL bedelli, 15.04.2017 keşide tarihli 14.000 TL bedelli, 30.05.2017 tarihli 14.000 TL bedelli, 15.07.2017 keşide tarihli 20.000 TL bedelli 30.07.2017 keşide tarihli 12.500 TL bedelli, 15.08.2017 keşide tarihli 15.000 TL bedelli çekler nedeni kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, ancak davacının davalıya borcu olmadığı gibi ödeme yapılan ürünlerinde davacıya teslim edilmediğini bu nedenle davacının alacaklı olduğunu, davalının ürünleri teslimde gecikmesi nedeni ile davacınınmaddi olarak zor duruma düştüğünü, davacının sulhe hazır olduğunu, dilekçede belirtilen çeklerin dava tarihi itibari ile davalıya gönderildiğini, ancak ürünlerin davacıya gönderilmemesi nedeni ile davacının borcunun bulunmadığını belirterek söz konusu takipler nedeni ile davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile tazminat talep ve dava etmiştir. Birleşen Kayseri 1. ATM’nin 2018/305 esas sayılı dosyasında davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebi ile davacının davalıya hem kendi çeklerini hem müşteri çeklerini verdiğini, karşılığında ürünleri alamadığını, buna rağmen davalı tarafça davacı aleyhinde haksız bir şekilde Kayseri … İcra …, …, …, …, …, … Esas sayılı icra takiplerinin başlatıldığını, ticari defterlerin incelenmesi halinde davacının davalıya borcunun olmadığının görüleceğini belirterek, söz konusu dosyalarda borçlu olunmadığının tespiti ile davalının asıl alacağın % 20′ si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Asıl dosyada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafları ile ilgisi bulunmayan çeklerin bile dava konusu edildiğini, kabbiyo senedinin aksinin yazılı delil ile ispat edilebileceğini, yazılı delilin sunulmadığını belirterek davanın reddi ve tazminat talep etmiştir. Birleşen Kayseri 1. ATM’nin 2018/305 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, kambiyo senetlerinin aksinin ancak yazılı delil ile ispat olunacağını ve davacının herhangi bir yazılı belge sunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve davacının asıl alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiş, 18/09/2018 tarihli celsede işbu dava ile Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1281 Esas sayılı dosyası ile dosyamızın taraflarının aynı olduğunu, konusunun ise farklı çeklere ilişkin menfi tespit davası olduğunu, davaların birleştirilmesi talebinin olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi ve diğer delillerin toplanması bakımından yargılamanın tek yürütülmesinde fayda olduğunu belirterek ve usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davalıya Kayseri … İcra Dairesi’nin …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı dosyaları ile yapılan takiplerden kaynaklı borçlu olunmadığı belirtilerek dava açılmış ve dava dilekçesinde de borcun kaynağı olan çeklerden kaynaklı mal tesliminin yapılmadığı belirtilmiş ise de, yukarda belirtilen içtihat ve benzer nitelikteki Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/2762 E, 2019/5256 K sayılı ve 21/11/2019 tarihli ilamı dikkate alındığında davacının çeklerden dolayı borçlu olmadığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, davacının defterlerinin tek başına borçlu olmadığını ispat için yeterli olmadığı, davalının defterlerini sunmadığı görülmekle davacının yazılı delil ile davalarını ispatlayamadığı anlaşılarak davacının delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile davacıya yemin delili hatırlatılmış olup yemin deliline de başvurulmaması ile davacının davasını ispatlayamaması nedeniyle asıl davanın reddine ve Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığı için davalı tarafın tazminat talebinin İcra İflas Kanunun madde 72/4 gereğince reddine, birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/305 Esas sayılı dosyasında, Davanın reddine, Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmaması nedeniyle davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/4 gereğince reddine karar vermek gerekmiş “ASIL DAVADA;1-Davanın REDDİNE,2-Mahkememizce verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmaması nedeniyle davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/4 gereğince reddine, ” , ” Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/305 Esas Sayılı Dosyasında; 1-Davanın REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Asıl dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 20/08/2017 keşide tarihli, … seri nolu, 20.000 TL bedelli, 02/09/2017 keşide tarihli, … seri nolu, 15.000,00 TL bedelli, çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, asıl dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların …, …Tic. Ve San. Ltd. Şti olduğu, takibin … Bankasının … seri nolu, 25/06/2017 keşide tarihli, 28/06/2017 düzenleme tarihli, 12.500 TL bedelli çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, asıl dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 20.08.2017 keşide tarihli … seri nolu, 20.000 TL bedelli, 02.09.2017 keşide tarihli, … seri nolu, 15.000 TL bedelli çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların …, …, … Ltd. Şti.,… Ltd. Şti. olduğu, takibin … Bankasının … seri nolu, 30/09/2017 keşide tarihli, 09/10/2017 düzenleme tarihli, 35.000 TL bedelli çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların …, … olduğu, takibin … Bankasının … seri nolu, 30/08/2017 keşide tarihli, 05/09/2017 düzenleme tarihli, 15.000 TL bedelli, … Bankasının … seri nolu, 30/09/2017 keşide tarihli, 02/10/2017 düzenleme tarihli, 15.000 TL bedelli çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlu … olduğu, takibin … Bankası A.ş’nin … seri nolu, 30/07/2017 keşide tarihli, 31/07/2017 düzenleme tarihli, 15.000 TL bedelli çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlu … olduğu, takibin Garanti Bankası … Şubesi’ne ait … seri nolu, 30/08/2017 keşide tarihli, 05/09/2017 düzenleme tarihli, 12.500 TL bedelli çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların …, …, … Ltd. Şti. olduğu, takibin Akbank’a ait … seri nolu, 15/11/2017 keşide tarihli, 15/11/2017 düzenleme tarihli, 20.000 TL bedelli çekler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, birleşen dosyada Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlu … olduğu, takibin … bank’a ait … seri nolu, 15/12/2017 keşide tarihli, 15/12/2017 düzenleme tarihli, 15.000 TL bedelli çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görüldüğünü, … Bankası … Şubesi’ne, … Katılım Bankası… Şubesi’ne, Yapıkredi Bankası … Şubesi’ne, Akbank … Şubesi’ne, Vakıfbank … Şubesi’ne, Garanti Bankası … … Şubesi’ne, İşbank … Şubesi’ne, İşbankası … … Şubesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosyaya eklenmiş olduğunun anlaşıldığını, talimat yoluyla Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 27/02/2020 havale tarihli raporda özetle; Davacı tarafından davalı adına keşide edildiği iddia edilen, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1281 Esas sayılı ve bu dosya ile birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/305 Esas, 2018/709 Karar sayılı dosyası içinde buluna ve raporun analiz bölümünde ayrıntısı sayılmış olan davaya konu 266.500,00 TL toplam bedelli 16 adet çek olduğu, davacı vekilinin resmi ticari defter ve fatura vb. Evrakları 04/02/2020 tarihli tutanak ile mahkemeye sunmuş olduğu, davacının sunmuş olduğu ticari resmi defter tasdik incelemesine göre; davacıya ait resmi ticari defterlerden 2016 yılına ait olanların tasdik zamanından sonra 01/02/2016 tarihinde yeni mali dönem açılış tasdiklerini yapıldığı ancak VUK 352/I-8 ve 352/II-6 maddesinde de atıf yapıldığı üzere VUK 221. Maddesinde belirlenmiş olan sürenin aynı kanunun ek geçici 4. Maddesi ile bir ay uzatıldığı, 2016 yılı için bir aylık sürenin dolduğu tarihin hafta sonuna gelmesi nedeniyle 01/02/2017 tarihinde yapılan tasdikin geçerli olacağı, 2016 yılı defterinin kapanış tasdikinin de zamanında yapılmış olduğu, bir başka ifade 2016 yılı defterlerinin davacı lehine delil olacağı, 2017 yılı defter tasdiklerinin de az yukarıda ifade edildiği şekilde süresinde yapılmış olduğu ancak aynı yıla ait yevmiye defterinin dava dosyasına sunulmadığı, yevmiye defteri ile ilgili olarak dava dosyasına tasdiksiz … sayfalık bir çıktısının sunulmuş olduğu, davacıya ait 2016 yılı yevmiye defterinin ….sayfasındaki … no’lu açılış fişinde davalı ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı, aynı defterin … Sayfasındaki … No’lu yevmiye fişinde davalının 320.01 cari hesabının 75.114,90 TL borç kalanı olduğu, tasdiksiz bilgisayar çıktısı olduğu anlaşılan 2017 yılı yevmiye defter bilgilerine göre ise …Sayfasındaki … nolu kapanış fişinde davalı’ya ait 320.01 no’lu cari hesabı ile 88.119,68 TL borç kalanı olduğu, bir başka ifade ile davacının davalıya 2017 yılı sonu itibariyle 88.119,68 TL borçlu olduğu, davaya konu 1. Maddede ayrıntısı verilmiş olan çeklerin tamamının keşide tarihinin 2017 olduğu ve davacının 2017 defterlerinde iş bu çeklerle ilgili herhangi bir kayıt olmadığının bildirildiği anlaşıldığını, mahkememizin 07/10/2020 tarihli celsesinde davalının defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, davalı tarafça defter inceleme gününde defterlerinin sunulmaması nedeni ile inceleme yapılamadığı anlaşıldığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin 2017/3274 E, 2019/848 K sayılı kararında “Dava İİK’nın 72.maddesi gereği, avans olarak verilen çekler karşılığı davalının mal teslimini konu alan edimini yapmaması nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Somut olayda, davacı çeklerin aslında avans olarak verildiğini, mal tesliminin yapılmadığını iddia ettiğine göre, ispat külfeti davacı da olup, bu yöndeki iddialarını yazılı delille kanıtlamak zorundadır.Davacı tarafından imzalanan çeklerin bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispat edilmesi zorunlu olduğundan, dava konusu çeke davacının bedelsiz kaldığına dair yazılı delil sunmadığı görülmektedir. Açıklanan gerekçelere, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, HMK’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” Denildiği görüldüğünü, davacı tarafın delileri arasında yemin delilinin olması nedeni ile davacı vekiline yemine başvurup başvurmayacağı hususu hatırlatılmış olup davacı vekili tarafından 24/03/2021 tarihli dilekçe ile yemine başvurmayacaklarının beyan edilmiş olduğu görüldüğünü, Yerel Mahkeme tarafından davanın REDDİ yönünde karar verilmesi yerinde olmadığını, istinaf talebimizin kabulü ile usûl ve esas yönünden maddî vakıalara ve hukuka aykırı olan yerel mahkeme kararının davacı müvekkil lehine kaldırılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda karar verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddianın genişletilmesi mahiyetinde olan beyanlarını kabul etmediğini, davacının iddiasını genişletmesine muvafakati olmadığını, davacının yatırması gereken istinaf harcını eksik yatırdığını, zira davacı maktu istinaf harcı yatırmış olup, dava değeri üzerinden nispi harç yatırması gerektiğini, bu nedenle istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça ileri sürülen hususlar asılsız ve gerçek dışı olup, söz konusu beyanları kabul etmemiz mümkün olmadığını, nitekim kambiyo senetlerinin aksi sadece yazılı evrakla ispatlanabileceğinden davacı tarafın hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli istinaf talebinin reddine, davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini Talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Asıl ve birleşen dava, kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının asıl ve birleşen davaya konu çeklerin karşılığında mal teslimi yapılmadığını hukuken geçerli yazılı delillerle ispat edememesi nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/06/2021 tarih ve 2017/1281 E – 2021/508 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen dava yönünden alınması gerekli olan 118,60 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/09/2021