Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1476 E. 2021/1622 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1476
KARAR NO: 2021/1622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2021
ESAS NO: 2020/392
KARAR NO: 2021/447
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 11/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 16/06/2021 tarih ve 2020/392 E – 2021/447 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacının dava dışı … tarafından keşide edilen… nolu, 01/09/2018 keşide tarihli, 31.000,00 TL bedelli, davalı bankaya ait çekin alacaklısı olduğunu, davacının çeki yasal süre içerisinde bankaya ibraz etmesine rağmen davalının çekteki imzanın keşidecin imzası ile uyuşmadığından bahisle karşılıksız işlemi gerçekleştirmediğini, keşideci hakkında Kayseri … İcra Dairesi’nin … (eski… İcra -…) sayılı dosyasında takip başlatıldığını, yine aynı kişi hakkında Kayseri 4. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/1306 E sayılı dosyasında karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayette bulunulduğunu ancak bankanın karşılıksızdır işlemi yapmaması nedeni ile kişinin beraat ettiğini, sonrasında aynı kişi için savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve keşidecinin ikrarı ile birlikte … sayılı dosyada imzanın bu kişiye ait olduğunun tespit edildiğini ve takipsizlik kararı verildiğini, davalının bu kişi hakkında yeterli araştırma yapmayarak ve gerekli imza incelemesi yapmadan ödeme yapmayarak çek kanunu madde 2 ve 7 ye aykırı hareket ettiğini, davalı hakkında çek kanununa muhalefet nedeni Adana C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, … sayılı dosyada soruşturmanın devam ettiğini, davalının özen ve güven yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu şekilde davacının zarara uğradığını, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davacının çek bedeli ve icra dosyasından kaynaklı zararının oluştuğunu belirterek şimdilik 7.500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu çekin Türkmenbaşı şubesi tarafından imza uyuşmazlığı nedeni ile ödenmediğini, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bankanın çek sahibi ile aralarındaki sözleşme gereği imzanın sıhhatini kontrol etmesi gerektiğini, bunun özen sorumluluğu kapsamında görevi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça dava dışı … tarafından keşide edilen… nolu, 01/09/2018 keşide tarihli, 31.000,00 TL bedelli çekin yasal süre içerisinde davalı bankaya ibraz edilmesine rağmen imza uyumsuzluğu gerekçe gösterilerek davalının karşılıksızdır işlemi yapmamasından kaynaklı davalının çek hesabı açmadan önce özen ve araştırma yükümlülüğünün ihlal ettiği ve bu şekilde davacının zararına sebep olunduğu belirtilerek dava açılmış ise de, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/16630 E, 2015/3730 K sayılı ilamında “Davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için çek asıllarının davacı yanca bankaya bırakılması zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/06/2010 gün ve 2010/19-251 Esas, 2010/301 Karar) Dava dosyasında çek asıllarının bankaya bırakıldığına dair bir delil bulunmadığı gibi, aksine çek asıllarının davacı tarafından dava dışı çek keşidecisi aleyhine kambiyo yoluyla icra takibine konu edildiğine dair davacı beyanına göre, çeklerin bankaya bırakılmamış olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 5941 sayılı Çek Yasası’nın 3/6. maddesi (3167 sayılı Yasa 4/son) uyarınca bankanın sorumluluk tutarını ödemekle yükümlülüğünün çek aslının bankaya bırakılması halinde sözkonusu olabileceği yönündeki Yargıtayın kararlı uygulaması da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, çek asıllarının bankaya bırakılmadığı hususu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denildiği görülmüş olup dava konusu olayda da Yargıtay’ın bu ilamı dikkate alındığında davacının çek aslını bankaya bırakmadığı gibi keşideci hakkında Kayseri … İcra Dairesi’nin … (eski … İcra -…) sayılı dosyasında takip başlatıldığı anlaşılmış olmakla davacının bu hali ile davasında haklı olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş “1-Davanın REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil …, dava dışı … tarafından keşide edilen davalı TÜRKİYE … BANKASI A.Ş. , … ŞUBESİNE AİT …İBAN NOLU, …ÇEK NOLU, 01.09.2018 KEŞİDE TARİHLİ, 31.000,00 TL BEDELLİ kambiyo (çek) alacaklısıdır. Müvekkil söz konusu çekin aslını yasal süresi içerisinde bankaya ibraz etmiş fakat banka, çekte bulunan imzanın çek keşidecisi …’ın imzası ile uyuşmadığından bahisle karşılıksızdır işlemi gerçekleştirmemiştir. Ancak Sayın Yerel Mahkemece dava konusu çek aslının ibrazı bankaya bırakılmasına karşın, Yerel Mahkemece söz konusu dava, dava konusu çek aslının bankaya bırakılmaması ve bu nedenle bankanın sorumluluğunun doğmayacağı gerekçesiyle reddedildiğini, dava konusu çek aslı bankaya bizzat müvekkil tarafından bırakılmıştır. bu husus gerek davalı tarafın davaya cevap dilekçesi gerekse, çek aslı ve sureti(arkasında çekin ibraz edilip imza uyuşmazlığı nedeniyle işlem yapılmadığına dair 04.09.2018 tarihli bankaya ait şerh) ve özellikle dosyaya sunulan 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ile sabittir. nitekim çek suretini yine dilekçemiz ekinde sunuyoruz. müvekkil dava konusu çekten doğan alacağını tahsil etmek amacıyla davalı bankaya çek aslını ibraz ettiğinde davalı banka çek aslını alarak incelemiş ve çek üzerindeki keşideci imzasının banka kayıtlarındaki imza ile uyuşmadığı gerekçesiyle bankaya ibraz edilen çek ile ilgili olarak karşılığının bulunup bulunmadığı ile ilgili herhangi bir bilgi verilmemiş ve söz konusu çeke ilişkin herhangi bir karşılıksızdır işlemi yapılmamıştır. tüm bu hususlar dikkate alınacak olduğunda müvekkilin çek aslını bankaya ibraz ederek ödeme talebinde bulunduğu açık ve net olarak ortadadır. buna rağmen yerel mahkeme çek aslının müvekkil tarafından bankaya bırakılmadığı bu nedenle söz konusu davada haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. bu nedenle yerel mahkeme kararı, hukuki bir gerekçeye dayanmadığı gibi hukuka aykırı ve eksik incelemeye dayalı olup sayın yüksek mahkemece bozulması gerektiğini, dava konusu çeke ilişkin ödeme talebinde bulunarak çek aslını bizzat bankaya ibraz eden müvekkil, bankanın söz konusu çeke ilişkin herhangi bir işlem yapmaması üzerine, söz konusu çeke ilişkin dava dışı borçlu hakkında Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas(Kapatılan Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası) ile icra takibi başlatılmıştır. Ayrıca dava dışı borçlu … hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan Kayseri 4.İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/1306 Esas sayılı dosyası ile şikayette bulunulmuş olup, ancak davalı banka tarafından imza uyuşmadığından bahisle“karşılıksızdır işlemi yapılmaması” nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Akabinde ise, dava dışı borçlu hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası ile davalı … hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulmuştur. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma ve 06.02.2020 tarihli kararıyla,“ şikayete konu çekte bulunan imzanın dava dışı borçlu …’A ait olduğu ve dava dışı borçlunun imzayı kabul ettiği” belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davalı muhatap banka Çek Kanunu 2. ve 7.maddelerine aykırı hareket ederek müvekkilin maddi zarara uğramasına neden olduğunu ve davalı muhatap banka dava dışı borçludan tahsil edilemeyen çek bedelinden ve söz konusu icra takibinde yer alan tüm ferileri ile birlikte sorumlu tutulması gerektiğini, bu bakımdan çek bedeli olan 31.000,00 TL ve ferileri niteliğinde olan Kayseri … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yer alan icra masrafları, vekalet ücreti, faiz çek tazminatı vb.tüm alacağa ilişkin uğranılan maddi tazminatın davalı bankadan tahsilini talep ettiğini, yerel mahkeme tarafından alınan 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 27.01.2020 TARİH, 2019/35817 ESAS VE 2020/415 Karar sayılı ilamında çekin yetkili hamil tarafından muhatap bankaya ibrazında, şayet yeterli karşılığı bulunmamasına rağmen, banka tarafından ileri sürülen değişik gerekçelerle 5941 sayılı kanunun 3/4. maddesi gereği “karşılıksızdır işlemi” yapılmamışsa, çek hesabında yeterli karşılığı bulundurmakla yükümlü gerçek kişinin “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” suçundan dolayı cezalandırılmasının mümkün olmadığına karar verildiğini, söz konusu yargıtay kararına göre davalı bankaca yapılan işlemle çek keşidecisi …’ın cezalandırılarak müvekkilin alacağına kavuşma anlamında tazyikine yönelik hukuki imkanların davalı bankanın işlemi nedeniyle kullanılamayacağını; bu nedenle davalı bankaya kusur izafe edilebileceğini, kusur takdirinin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatinde bulunmuştur. mezkur davada davalı bankanın dava konusu çeke ilişkin karşılıksızdır işlemi yapmayarak müvekkili zarara uğrattığı ve bu nedenle kusurlu olduğu iddiası 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ve dava dosyasına sunulan delillerle şüpheye yer bırakmayacak nitelikte ispatlandığını, kaldı ki davalı banka dava konusu çek üzerindeki imza keşideci …’a ait olmasına rağmen dava konusu çek üzerindeki imza ile banka kayıtlarındaki imzanın uyuşmadığı gerekçesiyle dava konusu çeke ilişkin karşılıksızdır işlemi yapmayarak müvekkili zarara uğratmıştır. zira dava konusu çeke ilişkin karşılıksızdır işlemi yapılmadığı için çek keşidecisi … hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan 4.İcra Ceza mahkemesince beraat kararı verildiğini, Yerel Mahkeme tarafından verilmiş olan haksız, eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmekte olup Sayın Yüksek Mahkemenize işbu istinaf başvurusunda bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu, istinaf başvurumuzun kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.06.2021 TARİH, 2020/392 Esas ve 2021/447 Karar sayılı usul ve yasaya aykırı ilamının kaldırılarak bozulmasına, işbu davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka aleyhine açılan takibe konu olan , …nolu 01/09/2018 keşide tarihli 31.000,00-TL çekle ilgili banka sorumluluk tutarı, Müvekkil Bankanın Türkmenbaşı Şubesi tarafından keşidecinin imza uyuşmazlığı nedeniyle ödenmediğini, açılan dava haksız ve mesnetsiz olduğundan reddi gerektiği düşünülmediğini, bankanın, keşidecinin imzasının banka kayıtlarındaki imza örnekleri ile uyuşmaması halinde sorumluluk bedelini ödememesi yasal hakkı olduğunu, hatta, çek sahibi ile banka arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak, bankanın; hesap sahibi keşidecinin imzasının sıhhatini kontrol etmesi, hak ve yetkisinden önce “özen sorumluluğu” kapsamında görevi olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının yersiz ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, davalı bankanın çekten kaynaklı ayıplı hizmeti nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davalının eylemi ile zarar arasında uygun illiyet bağı davacı tarafından hukuken geçerli ve yeterli delillerle ispat edilemediğinden davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/06/2021 tarih ve 2020/392 E – 2021/447 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021