Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1434 E. 2021/1578 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1434
KARAR NO: 2021/1578
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2021
ESAS NO:2019/508
KARAR NO: 2021/539
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:01/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 01/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 02/07/2021 tarih ve 2019/508 Esas 2021/539 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davacı kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkartıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. Maddesinde … A.Ş tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması nedeni ile kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkartılması ve çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, davacı kooperatifin ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortaklarının borçlarının belirlenerek ferdileştirme suretiyle tapu verilmesi konusunun genel kurulun gündemine geldiğini, 09/05/2010 tarihli genel kurulun 6. Gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesabın kabul edilmediğini ve yönetime yetki verilmesi teklifinin reddedildiğini, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet tarafından kesin hesap yapıldığını ve bu kesin hesabın üyelere noter aracılığı ile gönderildiğini, bahse konu kesin maliyet ve şerefiye hesabının üyelere usulünce tebliğ edilerek itiraz imkanı sağlandığını ve yapılan itirazlar cevaplandırılarak bahse konu kesin hesaba ilişkin borçların kesinleştiğini, ancak bir kısım üyelerin borçlarını ödememesi üzerine banka borçlarının zamanında ödenemediği için inşaatlara devam edilmediğini, üyelerin bu davranışları nedeni ile kooperatifin acze düştüğünü, ödenmesi gereken 19.500,00-TL banka kredi borcunun ve yapılması gereken 98 dairelik 2 blok inşaatın ve ayrılan ortaklara yapılacak 1.500,000-TL geri ödemenin yapılmadığını, alacaklı …’a olan borcun protokole bağlanarak sabitlendiğini, kooperatifin protokole uyarak borcunu ödeyebilmesi, kalan inşaatları yapabilmesi ve çıkan üyelerin borçlarını ödeyebilmesi için daha önce çıkarılan kök maliyete ek maliyet çıkartılmasının gündeme geldiğini, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Gündem maddesi ile kesin mayilet hesabı sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. Gündem maddesinde …’ın kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması ve inşaatlarını tamamlanması için kök maliyete ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. Günden maddesindeki şartlar dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, son olarak genel kurulun 11. Gündem maddesinde çıkan kesin hesap borçlarını tamamen ödeyen ortakların kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ve herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiğini, alınan genel kurul kararından sonra teknik heyetin çalışmasını tamamladığını ve kooperatifin kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89-TL ek maliyet çıkarıldığını, bu tutarın Koop. Kan. Mad. 32 ve 54’de öngürülen ek ödeme niteliğinde olmadığını, ek maliyet hesap cetvelinin her bir üyeye tebliğ edildiğini, alınan genel kurul kararı ve hesap cetveline göre her üyenin kooperatife olan toplam borcunun 01/02/2019 – 31/01/2021 tarihleri arasında toplanan 24 taksitte ödenmesinin gerektiğini, ilk taksitin son ödeme tarihin ise 28/02/2019 olduğunu, 24/05/2019 tarihli 24 sayılı kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlem başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, huzurdaki davanın kök ve ek maliyet borçlarının ilk 4 taksitini ödemekte temerrüde düşen ve takibe haksız itiraz eden ortağa açıldığını, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına karşı kesin hesap şerefiye bedeli borçları için 2016 yılında takip başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesinin devam ettiğini, davalının toplam borcunun 79.256,98-TL olduğunu, bunun 01/02/2019 tarihinden başlamak üzere 31/01/2021 tarihine kadar her ay 3.302,37-TL olarak ödemesi gerektiğini, davalının ödemesi gereken 4 taksiti geciktirdiğini ve bunun üzerine Kayseri … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının kooperatifin halen üyesi olduğunu, peşin bedelli ortak olmadığını, diğer üyelerle eşit statüde olduğunu ve borcunu ödemesi gerektiğini belirterek takip konusu borcun usulünce kesinleştiriliş ve davalıya tebliğ edilmiş olan kesin maliyet hesaplarına dayanması ve alacak kalemlerinin likit olması sebebiyle davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:Davanın usulden reddi gerektiğini, davacının belirtmiş olduğu Kayseri … ‘nin kararının henüz kesinleşmediğini ve istinaf incelemesinde olduğunu, davacının davalı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, mevcut durumda üyeliğinin söz konusu olmadığını, kooperatif ile davalının karşılıklı ibralaşması sonucunda üyeliğinin sonlandığını, birkaç yıl genel kurul toplantılarına dahi çağrılmadığını, kooperatif avukatının iflas erteleme davasında verdiği dilekçede 310 ortağın tapusunu aldığını ve üyelikten ayrıldığını kabul ve ikrar ettiğini, netice itibariyle davalının davacı kooperatifte bir üyeliğinin olmadığını bu sebeple borç çıkarılamayacağını, davalının eski defter karşıtırdığını ve üyeliği sona erenleri tekrar hazirun listesine alarak borç çıkarmaya çalıştığını, davalının 2010 yılında kendisine çıkan dairenin bedelini ödeyerek tapusunu aldığını ve kooperatifçe ibra edildiğini, davalının mahkeme önündeki ikrarı ile bunun sabit olduğunu, davacının kötü niyetli olarak davalıya borç çıkardığını ve üyeliğinin devam ettiğini ileri sürdüğün, konut kesin maliyet bedelinin bir kez belirlendiğini, bunun üyeler yönünden kazanılmış hak olduğun, kesin maliyet çıkarılmadan ferdileştirmeye gidilemediğini, davalının 2015 yılında tekrar kesin maliyet ve şimdi de ek maliyet çıkardığınını iddia ettiğini, maliyet bedellerini müteahhide ödediğini, bundan eski yönetimin sorumlu olması gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğu, davacının talebinin zamanaşımına belirterek haksız ve kötüniyetli olarak açılan itirazın iptali ile takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzeri kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadan genel kurullarca kararlaştırılan parasal yükümlülüklere ilişkin kararlar daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlacağı, davacı kooperatifin 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın iptal edildiğine dair itirazın olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında bir delilin de bulunmadığı,bu nedenle alınan genel kurul kararının tüm üyeleri bağlayacağı,Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının kooperatife yaptığı ödemeler toplamının kooperatif ana sözleşmesinin 61. Maddesine göre endekslenmesi sonucu ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 47.257,18 TL olduğunun, 4 aylık kesin maliyet taksit tutarının ise 7.876,20 TL olduğu ve bu alacağa yıllık %9 faiz oranı üzerinden 110,70 TL faiz işlediğinin tespit edildiği ve davalının belirlenen bu kesin maliyet alacağından sorumlu olacağı anlaşıldığından Kayseri … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 7.876,20-TL asıl alacak ve 110,70-TL işlemiş faiz üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekili icra takibinde yıllık % 18 oranında faiz üzerinden hesaplama yapıp, takip tarihinden sonra da yıllık % 18 oranında faiz talep etmiş ise de davacı kooperatifin genel kurullarında daha önceden alınan gecikme faizi oranına ilişkin kararların aidata yönelik olduğu, kesin maliyet tutarına ilişkin olmadığı, kesin maliyet bedelinin ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranına ilişkin bir karar alınmadığı anlaşıldığından davacının alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği kanaate varılmıştır. Davacı tarafça takip dosyasında ek maliyet alacağı da talep edilmiş ise de alınan bilirkişi raporlarından, kök maliyetin 492 kişi için ek maliyetin ise 378 kişi için hazırlandığı tespit edildiğinden bir kısım üyenin ek maliyet hesabına dahil edilmemiş olması nedeniyle kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde karar alınarak hesaplama yapıldığı anlaşıldığından davacının ek maliyet talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğundan asıl alacak üzerinden davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilerek hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 7.876,20-TL asıl alacak ve 110,70-TL işlemiş faiz üzerinden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 7.876,20- TL’nin % 20’si oranında (1.576,24-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Yerel mahkeme dosyasına taraflarınca sunulan cevap dilekçeleri, savunma ve itiraz dilekçelerinde belirtmiş oldukları müvekkillerinin davacı kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10 luk risk payını ödediğini ve istifa dilekçesini verdiğini, bunun sonucunda kooperatifle karşılıklı ibralaştığını, ilişkisini kestiğini, yerel mahkemenin sadece yüklenici firma ve davacı kooperatif arasında yapılan iki blok yapım sözleşmesinin yorumlanması yoluyla hesaplama yapıldığının sabit olduğunu, mahkemece dikkate alınmadığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle kanun hükmüne aykırı olarak verilen yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın tamamen reddini, istinaf aksi kanaatteyse eksikliklerin tamamlanması için adil yargılanma hakları kapsamında savunmaları ve itirazlarının dikkate alınması suretiyle yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.01.2021 tarihli ek bilirkişi raporundaki tespit, hesaplama ve sair değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, takip konusu yapılan miktarın belirlenebilir olmasına göre davalı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmış olmasına göre usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı vekillince kesin maliyet bedelini ödediklerine, kooperatif üyeliklerinin sonlandığına, davacı kooperatifçe çıkartılan maliyet hesabının kanuna ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğine, alacağın zamanaşımına uğradığına, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğine, davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin isabetsiz olduğuna yönelik yerinde görülmeyen bütün istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.Belirtilen nedenlerle, davalı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 02/07/2021 tarih ve 2019/508 Esas 2021/539 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 545,59 TL istinaf karar harcından davalıdan peşin alınan 136,39TL harcın mahsubuyla eksik kalan 409,2TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddeleri gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2021