Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1425 E. 2021/1744 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1425
KARAR NO: 2021/1744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2021
NUMARASI: 2020/915 Esas, 2021/320 Karar
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:15/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2021 tarih, 2020/915 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların davalı şirketin Kayseri … Noterliğinin 15/07/2011 tarih ve … yevmiye nolu ana sözleşmesi ile 10 yıllığına müdür seçildiğini, imza yetkisi kararının ilan edildiğini, 20/06/2013 tarihinde alınan hisse devri kararı ve hisse devir sözleşmeleri ile davacıların tüm hisselerini …’e devrettiklerini, tescil edilip ilan edildiğini, … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numası ile onaylanan temsil ve ilzam kararıyla hisseleri alarak şirkete tek ortak olarak …’in 10 yıl süre müdür olarak seçildiğini, davacıların şirketteki ortaklıkları ve müdürlüklerinin bittiğini, şirket defterleri ile tüm evrakların …’e verildiğini, davacılarla ilgili davalı … Müdürlüğünce 23.842,94-TL ödeme emri ile takip başlatıldığını, ödeme emrindeki borçları Kayseri Vergi Mahkemesinin 2018/723, 724 ve 727 Esas sayılı mahkeme kararları ile iptal ettirdiklerini ancak vergi dairesince davacıların müdürlüklerinin devam ettiğinden bahisle yeniden ödeme gönderildiğini, haciz işlemi uygulandığını, davacıların mağdur edildiğini, ödeme emrindeki bedellerin devir tarihinden sonraki dönemleri kapsadığını, ödeme emrinin kaynağı olan sahte ve yanıltıcı belge kullanım fiilinin davacılar ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenler davalı şirkette bulunan hisselerin devir tescil tarihi olan 28/06/2013 tarihinde sonra davacıların şirkette müdürlük görevlerinin ve yetkilerinin sona erdiğinin tespit edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılması talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Başkanlığının savunmasının ve dayanaklarının özetle; davacıların yönelttiği hakkın istenebileceği taraf olmamaları sebebiyle taraf sıfatlarının bulunmadığını, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini, davacıların iddialarını kabul etmediklerini, davacıların 19/07/2011-… tarihinde davalı şirketin kanuni temsilcisi olarak görev yaptığını, şirket ortağı oldukları, söz konusu döneme ilişkin asıl borçlu şirketin kesinleşen amme alacaklarının tahsili amacıyla kanuni temsilcilere sorumlu oldukları dönemlere ilişkin ödeme emirleri düzenlendiğini, … ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahisye davanın kabulüne karar verildiğini, ödeme emirlerinin iptal edildiğini, 6183 Sayılı Kanunun 35. Maddesine göre “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümlerine gereğince takibe tabu tutulurlar” şeklinde olduğunu, bu doğrultuda yeniden ödeme emirleri düzenlendiğini ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, eksikliğin tamamlandığını ve amme alacağının tahsili için gerekli tahsilat işlemleri yapıldığı, bu işlemlerin hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle … açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacıların talebi, dosyaya sunulan delil ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı şirketteki ortaklık ve müdürlük görevinin ayrı ayrı sona erdiği, ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiği; buna göre, davacıların şirketteki müdürlük görevinin ticaret siciline tescil edilen 28/06/2013 tarihinde sona erdiği, 08/07/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilân edildiği, bu hususun mahkeme hükmüne gerek olmaksızın ticaret siciline tescil ile resmiyet kazandığı, bu tarihte müdürlük görevi sona eren davacıların davalı şirketin daha sonra doğan kamu borçlarından veya diğer mali ve sosyal yükümlülüklerden kurtulduğu, kendilerine yönelik böyle bir sorumluluk doğuran durum ortaya çıktığında resmi nitelikteki ticaret sicil kayıtlarının geçerli olacağı, … … tarafından gönderilen ve davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu 18/11/2019 tarihli ihtar yazısı ve müteakip olarak başlatılan kamu alacaklarının tahsiline ilişkin takip işlemlerinin az evvel yukarıda belirtildiği gibi mahkememizin (yargı yolu ve görevi çerçevesinde) yargı sınırlarının dışında bulunduğu, davalı limited şirket yönünden davacıların mahkemeden hukuki durumun tespit edilmesinde güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir. İş bu kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bu davanın konusunun idarenin veya idari bir kuruluşun işlemini veya işleminin iptalini konu edinen bir dava olmadığını, bir ticari şirketin müdürlüğünün ve yetkisinin tespitinin konusunu içeren bir tespit davası olduğunu, idari yargı kolundan bir mahkemenin bakacağı iş ve davalardan olmadığını, davalı … Başkanlığı tarafından ısrarla müvekkilleri aleyhine ödeme emri gönderilmesine sebep olarak müvekkillerin diğer davalı şirketin müdürleri olmaları gösterildiğini, bu sebeple bu tespit davasının açılması ve doğal olarak hukuki menfaat doğrultusunda husumet bakımından da … …’nın davalı olarak gösterilmesinin tabii olduğunu, her ne kadar müvekkillerinin söz konusu şirketteki ortaklıkları, yetkileri ve müdürlükleri usulüne uygun olarak sona erdiğini, ilan ve tescille resmiyet kazanmış olsa da iş bu davanın tarafınca ikame edilmesinde müvekkillerinin güncel bir hukuki menfaatinin söz konusu olduğunu, nitekim davalı … ‘ na müvekkillerinin şirketteki yetkilerinin ve müdürlüklerinin sona erdiğinin tarafınca bildirilmesine rağmen ısrarla müvekkilleri aleyhine ödeme emri gönderilmeye devam edildiğini, … tarafından ayrıca, davalı şirketin halihazırdaki tek ortağı, yetkilisi ve müdürü olan …’e ulaşılamadığı iddiasına dayanılarak da mevzu bahis ödeme emrinin gönderildiğini, hal böyle iken müvekkillerinin davalı şirket yönünden de bu davayı açması ve husumet bakımından davalı şirketi göstermesi zaruretinin vuku bulduğunu, bütün anlatılanlar bağlamında müvekkillerinin bu davayı açmasında, husumet yönünden de davalıları davalı olarak göstermesinde müvekkillerinin güncel bir hukuki menfaati olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacıların davalı limited şirket müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/915 esas, 2021/320 sayılı kararının incelenmesinde; davacıların …, … olduğu, davalıların…San. ve Tic. Ltd. Şti olduğu, davanın davalı limited şirket müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti davası olduğu, davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 20/05/2021 tarih ve 2020/915 Esas-2021/320 Karar sayılı ilamla davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar 21/06/2021 tarihli istinaf dilekçesi ile ilk derece mahkemesinin 20/05/2021 tarih ve 2020/915 Esas, 2021/320 Karar sayılı işbu ilamına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş, dava dosyası bu nedenle dairemize gönderilmiştir. Davacıların dava dilekçesi incelendiğinde; … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ nde bulunan hisselerin devir tescil tarihi olan 28/06/2013′ den sonra davacıların şirkette müdürlük görevlerinin ve yetkilerinin sona erdiğinin tespit edilmesini talep ettiği görülmüş olunup davacılar arasında bu anlamda zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. İki davacı da birlikte işbu davayı açmışlarsa da, her bir davacının talep ettiği alacak miktarı farklı olup somut olayda iki davacı bulunduğundan her bir davacının davası da diğerinden ayrı bir dava/talep niteliğinde olduğundan, istinaf yasa yoluna başvururken ayrı ayrı harç yatırmaları gerekmektedir. Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/915 esas, 2021/320 Karar sayılı kararına karşı davacılar tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulduğu ancak sadece 1 adet istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcı alındığı görülmüştür. Her iki davacı da aleyhlerine verilen red kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurduğundan iki ayrı istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcının alınması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 344/1.maddesi incelendiğinde: “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” HMK’nın 352.maddesi incelendiğinde: “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:
a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması,
b) Kararın kesin olması,
c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması,
ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi,
d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi, (2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir. (3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” düzenlemelerinin mevcut olduğu göeülmüştür. Somut olayda Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacılar yönünden davanın reddine yönelik verilen karara davacılar adına istinaf başvurusunda bulunulduğu, ancak davacılar vekili tarafından sadece davacı … adına istinaf kanun yolu başvuru harcı (162,10-TL ), istinaf karar harcı maktu (59,30-TL) yatırıldığı, diğer davacı olan … adına istinaf başvuru harcı ve istinaf karar harcı maktu istinaf harçlarının yatırılmadığı görülmüştür.Davacılar arasında ihtiyari ya da zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, taleplerinin/davalarının birbirinden bağımsız olduğu, bu itibarla diğer davacı … tarafından istinaf başvuru ve karar harcı eksikliğinin giderilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK 352 Madde hükmünde; Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda başvuru şartlarının yerine getirilmediği tespit edilirse öncelikle gerekli karar verileceği, eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınacağı düzenlemeleri mevcuttur.Dosyanın yapılan ön incelemesinde; davacılar …, … vekilinin istinaf talebinin her iki davacı yönünden olduğu, davacı … adına istinaf başvurusuna yönelik yatırması gereken istinaf kanun yolu başvuru harcı, maktu istinaf karar harcının yatırılmadığı, HMK 344 ve HMK 352 maddeleri gereğince işbu işlemlerin kararı veren mahkemece istinaf eden davacı … yönünden de yerine getirilmesi için davacılar vekiline bir haftalık kesin süre verilmesine, yatırılmayan harçların eksikliğini tamamlamaları, aksi halde istinaf eden davacı … yönünden istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağına dair meşruhatlı ve ihtaratlı muhtıra çıkarılması, tebliğ işleminin yapılması ve sonuçlarına göre gerektiğinde usulüne uygun şekilde ek kararın da verilmesi, (yatırılmadığı taktirde yatırmayan davacı yönünden ve istinaf edilen kararla ilgili olmak üzere istinaf kanun yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verilmesi), tebliğ işlemlerinin yapılması için olmak üzere ve sair hususları incelenmeden HMK 352/1-ç maddesi gereğince dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 344. maddesi gereğince davacı … yönünden istinaf tarihi itibariyle yatırması gereken 1 adet istinaf kanun yolu başvuru harcı (162,10-TL), 1 adet istinaf karar harcı maktu (59,30-TL)’nin yatırılmasına dair yukarıda belirtilen işlemlerin yapılıp tamamlanması, yatırıldığına dair ilgili makbuzun dosyaya eklenmesinden sonra dizi listesine bağlı olarak tekrar dairemize gönderilmesi için HMK’nun 352/1-ç maddesi gereğince dava dosyasının kararı veren Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf harçları tamamlanmayıp ek karar verilmesi halinde de istinaf harçlarını yatıran davacı … yönünden istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın DAİREMİZE İADESİNE,
Dair,dosya üzerinden yapılan inceleme ile,HMK 352/1 uyarınca kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.