Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1392 E. 2021/1634 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1392
KARAR NO: 2021/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2021
ESAS NO: 2019/399
KARAR NO: 2021/472
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 12/10/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 03/05/2021 tarih ve 2019/399 E – 2021/472 K sayılı kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Kayseri Ticaret Sicili’nde … ticaret sicil numarası ile işlem gören davacı… Ticaret Limited Şirketi’nin kuruluşunun 06/03/2003 tarihinde tescil edildiğini, şirketin mobilya sektöründe ülkenin önde gelen kuruluşları arasında yer aldığını, her türlü nakliye işinin yapıldığını, şirketin 31/05/2019 tarihi itibariyle tescilli sermayesinin 10.020.000,00-TL olduğunu, ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçlarının bulunmadığını, şirketin ortaklarının sektördeki canlanma ve firmanın mali yapısının ıslah edilebilir olduğu görüşüyle bir konkordato projesi çerçevesinde borçlarını belli bir vadeye yayarak ödemek suretiyle içinde bulunduğu dar boğazı aşabileceği inancında olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle talebin daralmasının şirket finansal dengesine olumsuz etkisinin olduğunu, yabancı paraların TL karşısındaki yükselişinin vadeli olarak temin edilen ürün maliyetlerini yükseltmiş olmasının karlılık açısından önemli gider ve maliyet unsuru olduğunu, hammadde ve malzeme maliyetlerindeki fiyat artışlarının satış fiyatlarına yansıtılamaması ve kar marjının yok olması nedeniyle zararın finansmanı için kaynaklar kullanıldığını bunların da finansal dengeyi olumsuz etkilediğini şirketin tüm alacaklılara tek bir teklif sunduğunu, vade ve tenzilat konkordatosu talep edildiğini, şirketin TTK’nun 376/3. maddesi çerçevesinde borca batık durumda olmadığını, İİK’nun 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunun mahkemece tespiti halinde davacı şirket için tensiben derhâl üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini; İİK’nun 287. maddesine göre geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi ve İİK’nun 290. maddesinde sayılan görevleri ifa etmek üzere geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine; komiser ücretinin şirket bünyesinden ödenmesine karar verilmesini; müvekkili şirket hakkında tensiben İİK’nun 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, müvekkili borçlu şirketin malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlerin alınmasını; bu kapsamda olmak üzere İİK’nun 294. müvekkili borçlu şirket aleyhine İİK’nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere takip işlemleri yapılmasının yasaklanmasına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarının uygulanmasının yasaklanmasına, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemesinin durdurulmasına tensiben karar verilmesini; İİK’nun 297. maddesine göre, müvekkili şirketin mühlet içinde komiserin nezareti altında işlerine devam edebileceğine; buna karşılık mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyeceğine, kefil olamayacağına, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyeceğine, takyit edemeyeceğine ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacağına; aksine yapılan işlemlerin hükümsüz olduğuna karar verilmesine; geçici mühlet içerisinde İİK’nun 298. maddesine göre, konkordato komiserinin müvekkili şirketin mallarının defterinin tutulmasına ve mallarının kıymet takdirlerinin yaptırmasına karar verilmesine; İİK’nun 288. maddesine göre, 3 aylık geçici mühlet kararının, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlan Kurumu’nun resmî ilân portalında ilân edilmesine; derhal tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliği’ne, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’ne, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kurulu’na ve diğer lazım gelen yerlere bildirilmesine; İİK’nun 289. maddesine göre geçici mühlet süresi içinde (3 ay + 2 ay) mahkemece bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere tüm incelemelerin yaptırılarak müvekkili şirket hakkında 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve İİK’nunda belirtilen kesin mühlet içinde yapılacak yargılama sonunda konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve taktir konusunda taktirin mahkemede olduğun beyan ve talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Limited Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Katılım Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı… Ticaret Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Anonim Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı Kayseri İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili müvekkillerinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret A.Ş. vekili müvekilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … A.Ş. vekili müvekilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi vekili müvekilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı …. Tic. Ltd. Şti. vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulüne ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini ve konkordatonun tasdiki konusunda taktirin mahkemede olduğunu beyan ve talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini ve konkordatonun tasdiki konusunda taktirin mahkemede olduğunu beyan ve talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … A.Ş. vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Tic. Ltd. Şti. vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili müvekili bankanın davacı şirketten alacaklı olduğunu, davaya müdahale taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi vekili müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil/Alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, müdahil sıfatı ile davaya kabullerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; Böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordato projesinin tasdikine karar vermek gerekmiştir.Yine çekişmeli alacaklıların alacakları için en azından ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek düzeyde alacağın varlığı yönünden somut bir delil ibraz edilmediğinden tüm çekişmeli alacaklılar için İİK’nun 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmesine yer olmadığına, ipotekli taşınmazların borçlunun işletmesi için gerekli ve zorunlu nitelikte olmadığı, böyle bir talep ve yaklaşık ispat bulunmadığından İİK.’nun 307. maddesi kapsamında hüküm tesisine gerek olmadığına karar vermek gerekmiş “1-Davacının konkordato talebinin KABULÜ ile Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … Merkez sicil numarasında kayıtlı … Ticaret Limited Şirketi’nin konkordato projesinin İİK’nun 305 ve 306. maddeleri uyarınca TASDİKİ ile konkordato projesi kapsamındaki tüm adi borçlarını 19/10/2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 36 eşit taksitte ödemesine,2-İİK’nun 308/h maddesi uyarınca rehinli alacaklılar bakımından davacı ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre borcun ödenmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; konkordato komiser heyetine müvekkil bankanın 399.065,38 TL alacağı olduğu bildirilmesine rağmen alacaklar toplantısında ve gerekçeli raporda 76.738,05 TL olarak kabul edildiğini,Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/399 Esas sayılı dosyasının 10/12/2019 tarihli kararı ile “7101 sayılı kanunla değişik iik 289. Maddesi uyarınca Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün … merkez sicil nosunda kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. Hakkında 10/12/2019 tarihinden başlamak üzere 1 YIL SÜRE İLE KESİN MÜHLET VERİLMESİNE” şeklinde kararı ile davacı şirkete kesin mühlet kararı verildiğini, mahkemece verilen kesin mühlet kararının 07/05/2020 tarihinde ilan edilmesi üzerine 22/05/2020 tarihli dilekçe ile müvekkil bankanın alacağı konkordato komiser heyetine;03/10/2019 tarihi itibariyle Maaş Ödemeleri Protokolü sebebiyle davacıya ödenen 226.200,00 TL promosyon bedeli ve cezai şart tutarı olan 31.232,57 TL olmak üzere toplam 257.432,57 TL,19/07/2019 tarihi itibariyle … no’lu kredi kartı sebebiyle 519,89 TL,19/07/2019 tarihi itibariyle … no’lu kredi kartı sebebiyle 38.315,40 TL,19/07/2019 tarihi itibariyle 1613 – 7805038 TICA/TCOD sebebiyle 21.272,76 TL,Çek Kanunu gereğince; banka kaynağından ödenmiş olan çek yaprak bedelinden kaynaklanan 16.630,00 TL,11/10/2019 tarihi itibariyle 1.815,63 TL ihtarname masrafı ve 149,13 TL maaş promosyon ihtarname masrafı,Çek Kanunu gereğince iade edilmeyen 24 adet çek yaprağı sorumluluğundan kaynaklanan 46.300,00 TL gayrinakdi alacak olmak üzere 399.065,38 TL olarak bildirildiğini, dosya kapsamından görüleceği üzere müvekkil bankanın alacağının bildirilmesinden sonra davacı şirket tarafından süresinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, buna karşılık konkordato komiser heyeti şirket bilançosunda ve defterlerinde müvekkil bankaya olan borcun 76.738,05 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle müvekkil bankanın alacağının bu tutarda olduğu kabul edildiğini, alacaklılar toplantısında kabul için gerekli olan nisap değerlendirilirken bu tutar esas alındığını, 22/05/2020 tarihli alacak bildirim dilekçenin ekinde sunulan belgeler ve müvekkil banka kayıtları da dikkate alındığında müvekkil bankanın alacağının toplamda 399.065,38 TL olduğu ortada olduğunu, ancak buna rağmen konkordato komiserler heyetince müvekkil bankanın alacağının 76.738,05 TL olarak kabul edilmesi ve oylamada bu tutarın dikkate alınması hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, hal böyle olunca yapılan oylama neticesinde İİK kanunu 302. Maddenin a ve b bendinde yer alan nisapların gerçekleşip gerçekleşmediğinin de buna göre yeniden değerledirilmesi gerektiğini, 04/01/2021 tarihli duruşmada “Tarafımızca konkordato komiser heyetine müvekkil banka alacağı olarak 399.000,00 TL bildirildiğini, alacaklılar toplantısında ve gerekçeli raporda alacağın 76.738,05 TL olarak geçtiğini, aradaki fark yönünden alacağın itiraza uğrayıp kabul edilmemişse bunun bildirilmesini talep ediyoruz” şeklindeki itiraz üzerine 08/01/2021 tarihli ek raporun C bendinde ” …Şubesi ile davacı şirket arasında 14/03/2018 tarihinde maaş ödeme konusunda protokol imzalanmış ancak davacı şirkete 10/07/2019 tarihinde geçici mühlet kararı verildikten sonra davacı şirketin hesaplarına ilgili banka tarafından bloke konulması neticesinde maaşların ödenememesi tehlikesi bulunduğundan protokol taahhütlerinin yerine getirilememesi tehlikesi doğmuştur. Şirket yönetim kurulunun 18/12/2020 tarih ve 27 sayılı kararı ile garanti bankasına konkordato projesinin mahkemece kabulü sonrasında banka hesaplarındaki blokenin kaldırılmasına müteakip ilgili bankadan maaş ödemesi taahhüdü yerine getireceğini kabul ve taahhüt etmiştir.” denilmekle yukarıda dökümü yapılan 1 – 6 – 7 numaralı alacak kalemleri kabul edilmediğini, davacı şirket kredi kartlarına ve krediye ilişkin borcu süresinde ödemeyerek tüm hesaplarının kat edilmesine ve maaş ödemelerinin yapıldığı hesaba bloke konulmasına sebebiyet vererek eş zamanlı olarak maaş ödeme taahhüdünü yerine getirememiş ve müvekkil bankanın zarara uğramasına sebep olduğunu, bu durumda maaş ödeme taahhüdünün yaklaşık iki yıldır ödenmemesi nedeniyle müvekkil bankanın uğradığı zararın giderilmesi ve promosyon ücretinin iade edilmesi gerekirken, komiser heyetince bu hususun göz ardı edilmesi müvekkil bankanın alacağının tamamının projeye dahil edilmesi hukuka ve kanuna aykırı olup temelinde karşılıklı anlaşma olan konkordato kurumunun ruhuna da aykırı olduğunu, sonuç olarak yerel mahkemece bu hususta bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığını, bu şekilde eksik inceleme ile karar verildiğini, 22/05/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkil bankanın 399.065,38 TL alacağı olduğu bildirildiğini ve alacağın kaynaklandığı sözleşmeler sunulmuş olmasına rağmen, davacı şirket tarafında bir itiraz olmaksızın gerekçeli raporda ve alacaklar toplantısında müvekkil bankanın alacağı 76.738,05 TL olarak kabul edildiğini ve projenin tasdiki için gerekli nisap hesaplanırken bu tutar dikkate alındığını, 04/01/2021 tarihli duruşmada bu hususa itiraz edilmesine rağmen mahkemece gerekli araştırma yapılmadığını ve eksik inceleme ile karar verildiğini, bu sebeple yerel mahkemenin kararının kaldırılması gerektiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 Esas ve 2021/472 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacı şirketin konkordato talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; konkordato ilan eden borçlu hakkında ihtiyati tedbir,ihtiyati haciz kararları uygulanamazken hesaplara bloke konulması evleviyetle kanuna aykırıolduğunu,müvekkil şirket tarafından Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/399 E.sayılı dosyası ile konkordato talep edildiğini, Ticaret Mahkemesi tarafından müvekkil şirket …Tıcaret Ltd.Şti hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, mühlet sürecinde takipler, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki korumalar kanunla yasaklandığını, zira konkordatonun amacı borçlunun iyileştirme projesi kapsamında yeniden yapılandırılmasını sağladığını, konkordato ilan eden borçlu ticari faaliyetlerine komiserler denetimi mahkeme gözetimi altında devam ederek ticari hayatının devamlılığını sağlayacağını, konkordatonun amacı da tam olarak bu noktada zühur etiğini,konkordato ile güdülen gaye borçluya, alacaklıları ile anlaşmak üzere bir dokunulmazlık süresi verdiğini,mali durumu bozulan bir borçlunun ,alacaklıları ile bir masaya oturup ,kesin bir anlaşmaya varabilmesi için bir müddet takiplerden yoksun kalmasına ihtiyacı olduğunu,borçluya tanınan imkan, borçlunun yararına olduğu kadar alacaklıların da menfaatine olduğunu, alacaklılar borçlunun mali portresini öğrenmek ve incelemek imkanını elde edeceğini,borçlu da kanuni bu imkandan faydalanarak kendisine bahşedilen ödeme şartlarına göre ,fakat tasfiyeye girmeksizin şerefini muhafaza ettiğini, borçlu iyileştirme projesi kapsamında zaten mahkeme kanalıyla kısıtlanmış ticari faaliyetlerine komiser denetiminde devam ederek yeniden yapılanmaya çalışacağını, … A.Ş. tarafından konulan bloke ile müvekkil şirket iyileştirmeden ziyade daha da iflasa sürüklenecektir. Zira şirket faaliyetlerine devam edebilmek için borçlarını ifa etmek ,işçilerin ücretini ödemek ,şirkete gerekli ham madde temini sağlamak için sermaye ihtiyacı içindedir. Konulan bloke hadiseye uygun olmadığı gibi usulen ve kanunen de yasaktır . nitekim kanunun ilgili maddesinde de söz konusu durum açıklanmıştır. İİK Madde 294- (Değişik: 28/2/2018-7101/22 md.) Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.Kanunun lafzından anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ,ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma uygulamaları bile yasaklanmışken … a.ş. müvekkil şirketin hesapları üzerine konulan bloke usulsüz ve kanuna aykırı bir uygulama olduğunu, genel bir hukuk kaidesi olan çoğun ıçınde az da var ilkesi gereğince tüm bu tedbirler yasakken ilgili bankanın koyduğu bloke evleviyetle yasak olduğunu , müvekkil şirketin ihtiyaç duyduğu sermaye üzerine doğrudan balta vurmak müvekkilin ticari hayatının bitişi ve iflasa sürüklenmesiyle eşdeğer olduğunu, bankanın yaptığı bloke işlemi adeta yetkisiz bir şekilde yapılan doğrudan para haczi olduğunu, dolayısıyla Kayseri 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin taleplerimizi çekişmeli yargılamayı gerektiren husulara ilişkin olduğundan beisle reddetmesi hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkil şirketin muhatabı olduğu çeklerin arkasına karşılıksız olduğu işleminin yapılması müvekkil şirketin sermaye ihtiyacına ket vurduğu gibi …itibarını da bertaraf edeceğini, yerel mahkemece reddedilen iddiaların tamamen konkordatonun işlerlik kazanabilmesi için asli unsur niteliğinde ki iddialar olduğunu, nitekim bu şekilde müvekkil deyim yerindeyse elinde avcunda hiçbir şeyi kalmayan şirketin konkordato ilanı değil de iflasa sürüklenmesi söz konusu olacağını, konkordato ile verilen mühletin ilanı geciktirilerek türlü türlü aksaklıklara maruz kalan müvekkil şirket konkordatonun kendisine sağladığı imkanlardan faydalanamayacak vaziyete geldiğini,ticari hayatını ve devamlılığını baki tutmak yerine iflasa sürüklendiğini, İİK Madde 296- (Değişik: 28/2/2018-7101/24 md.) Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebınde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkıl edeceğıne, haklı fesıh sebebı sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getıreceğıne ılışkın hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacağını, sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebileceğini, bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklı olduğunu, İİK 296.maddesinin lafzından da anlaşılacağı üzere borçlunun mehil süresince korunması ve kendini iyileştirmesi adına yeniden yapılandırma aşamasına girmesi ve de ticari hayatın devamlılığı sağlanmaya çalışılmaktadır.Salt konkordato yoluna başvurulması borçları muaccel hale getirmez ve sözleşmelein feshini gerektirmez. Aksi bir hüküm konulsa dahi bu geçersiz sayıldığını, kanun koyucu konkordato sürecindeki şirketlerin iyileşmesinin ,düze çıkmasının önünü açmak için böyle bir hüküm düzenlediğini, önemli olan konkordatonun amacına ulaşarak müvekkilin yeniden yapılanmasını sağlamak ve ticari hayatın devamlılığını sağlamak olduğunu, bu durumda karşı tarafın etkilenip etkilenmesinin bir önemi yoktur, denilerek konkordato bahane gösterilerek borçlunun hesabına bloke konulması, tedbir uygulanması ,sözleşmelerin feshedilmesi gibi keyfi uygulamaların önüne geçildiğini, kanun hükmü emredici olup mahkemeye takdir yetkisi tanınmadığını, dolayısıyla Kayseri 1 Asiye Ticaret Mahkemesi’nin 19.07.2019 tarihli ara kararı kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, tüm bu uygulamaları kanun koyucu emredici bir hükümle konkordato mühletince yasaklamışken bankaların hesaplara bloke koyması ,muhatabı olunan çeklerin karşılıksız olduğu işlemine tabi tutulması , özellikle blokeyi koyan Vakıfbank Kayseri Ticaret Şube Müdürlüğüne blokenin kaldırılması için müzekkere yazılmamış olması kanun emredici hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gibi konkordato kurumunun amacı göz önüne alındığında hadiseye de aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemenin müvekkil şirkete konkordato mühleti tayin edip de daha sonra taleplerimizi çekişmeli vakıaya dahil edip salt bu sebepten reddetmesi son derece çelişkili olduğunu, bu sebeplerle istinaf incelemesi yapılarak Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019 /399 E. sayılı dosyasında 19.07.2019 tarihindeki ara kararın kaldırılmasına ve bankalarca konulan blokelerin kaldırılması , müvekkil şirketin muhatabı olduğu çeklerin ibrazı halinde arkasna karşılıksızdır işlemi yapılmaması , mahkemece verilen geçici mühlet kararının şerh edilmesi , özellikle müvekkil şiretin hesabına konulan blokenin kaldırılması için blokeyi koyan … Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Müdahil kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle ; “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlı olduğunu, Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiylekonkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder), Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır), konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması, mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” Şeklinde olduğunu, mevcut konkordato talebi her ne kadar iyileştirme amaçlı olarak yapılmış gibi gösterilse de, sırf ödemeleri yapmaktan kaçınma niyetiyle yapıldığı açıktır. Müvekkil idarece kamu alacaklarının tahsili yönünde, kamu yararı amacıyla iş ve işlemlerin yapılmasına devam edilmesi ve alacakların sürümcemede bırakılmaması açısından da davacının taleplerinin reddi gerektiğini, İİK’da mevcut hukuki koşulları oluşmayan konkordato talebinin reddi yönünde karar verilmesi gerektiğini , dolayısıyla Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile konkordato talebinin kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı olup; yukarıda belirtilen sebepler ve inceleme esnasında re’sen nazara alınacak sebeplerle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Halk Bankası vekili istinaf dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle ;Yerel mahkemece Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde üçüncü şahısların maddi hukuktan doğan rehin blokaj..vb. gibi haklarını ve dolayısıyla bloke hakkını engellemeyecek şekilde tesis edilen blokelerin kaldırılması talebini içerir ek tedbir taleplerinin reddi usul ve yasal düzenlemelere uygun olduğunu, sunulan ve re’sen göz önünde bulundurulacak sair yasal nedenlerle, davacının usul ve yasalara aykırı istinaf talebin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Vakıflar Bankası vekili istinaf dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle ; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda esas numarası verilen dosyasında davacı şirket tarafından 19.07.2019 tarihli bir dilekçe ile mahkemece verilen konkordato tedbirlerine ek olarak geçici mühletin ilanından sonra şirket hesaplarına gelecek olan paraların -özellikle müvekkil bankanın adı zikredilerek- bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilmemesi ve bloke altına alınmaması ve bu alacakların konkordato komiser denetimi altında kullanımının sağlanması, ayrıca çeklere karşılıksızdır işlemi yapılmaması hakkında ek tedbir kararı verilmesi talep edildiğini, yerel mahkemece ise bu davacı yanın ek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, davacı şirket anılan ara karara karşı mahkemeniz nezdinde itirazda bulunmuş olduğundan işbu cevap dilekçesinin yazılması zaruriyeti hasıl olduğunu, davacı yanın ek tedbir talebine konu hususlarda yerel mahkeme kararı isabetli olmakla, aksi halin kabulü mahkemenin yetkilerini aşarak tedbir kararı vermesine sebep olacağını, yerel mahkeme kararında ifade edilen, talep edilen hususların 3. kişilerin maddi hukuktan kaynaklanan hakları ile ilgili olduğu hususu konkordato öncesi uygulanan iflas erteleme tedbirlerinde de kendine yer bulamadığı gibi hali hazırda konkordato dosyalarında benzer değerlendirmeler yapılması usul ve yasaya uygun olmakla, davacının başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı yanın talep dilekçesinde ve istinaf başvuru dilekçesinde özel olarak müvekkil banka ile ilgili üzerinde durduğu hususların da cevaplanması gerektiğini, davacı yan dilekçesinde müvekkil banka Kayseri …Şubesi’nce hesaplarına bloke konulduğu, uygulanan bloke işleminin yasaya aykırı olduğunu ve bu sebeple kaldırılması gerektiğini ifade ettiğini, davacı şirketin, imzalanan kredi genel sözleşmeleri sebebiyle müvekkil bankaya borcu bulunduğunu, anılan borç sebebi ile borçlu şirketin hesaplarına borcu karşılamaya yeter tutarda bloke uygulanmış olup müvekkil bankanın alacak miktarını aşan kısım üzerinde tasarruf yetkisi ise konkordato komiseri denetimi altında borçlu şirkete bırakıldığını, müvekkil banka tarafından uygulanan bloke işlemlerinde yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığını, izah edilen nedenlerle davacı şirketin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, borçlarını ödeme güçlüğü içinde olduğunu ileri süren davacının İİK’nun 285 vd.maddeleri gereğince geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve vade konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.Alacaklı Kayseri İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı ve … Vergi Dairesi Müdürlüğünün istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede; konkordato tasdik kararının 07/05/2021 tarihinde ilan edildiği, istinaf eden alacaklıların ise işbu kararı 10 günlük yasal istinaf süresinin son günü olan 17/05/2021 tarihinden sonra 21/05/2021 tarihinde istinaf ettikleri anlaşılmakla, işbu alacaklılar yönünden ilk derece mahkemesi tarafından verilen 26/07/2021 tarih ve 2019/399 E – 2021/472 K sayılı ek kararda (İstinaf başvurularının/dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin) usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, alacaklıların ilk derece mahkemesinin ek kararına yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Alacaklı … Bankası A.Ş.nin ilk derece mahkemesinin asıl kararına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede ise; somut olayda ilk derece mahkemesince konkordato komiseri raporlarına göre karar verdiği, alınan bu raporlarda davacının tüm aktif ve pasif durumunun bilançosunun usulüne uygun bir şekilde ve reel olarak değerlendirildiği, konkordato talep eden şirketin 18/01/2021 tarihli rapora göre aktiflerinin toplamının 57.276.940,70 TL, borçlarının toplamının 56.577.360,67 TL olduğu ve varlıklarının borçlarını karşılama oranının %101 oranında olduğu, borca batık olmadığı, alacaklıların onayına sunulan projenin karar vermeye uygun nisap çoğunluğu ile onaylandığı anlaşılmıştır. Bu suretle ilk derece mahkemesi dairemizce de karar vermeye elverişli bulunan konkordato komiser raporu benimsenmek suretiyle konkordatonun tasdikine karar verildiği görülmüştür.Öte yandan İİK.302/6 maddesinde çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmayacağı ve ne orada hesaba katılacağına mahkemeninin karar vereceği düzenlenmiştir. Ayrıca, aynı kanunun 308/d maddesinde ise konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin de hükümsüz olacağının düzenlenmiştir.Bu kapsamda; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden alacaklı … Bankası A.Ş.nin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 26/07/2021 tarih ve 2019/399 E – 2021/472 K sayılı EK KARARI usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf eden Alacaklı Kayseri İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/05/2021 tarih ve 2019/399 E – 2021/472 K sayılı nihai kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf eden alacaklı … Bankası A.Ş.vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf eden … Bankası A.Ş.den alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf edenler Alacaklı Kayseri İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan alacaklılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İİK 308/a uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 GÜN içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/09/2021