Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1382 E. 2021/1553 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1382
KARAR NO: 2021/1553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2021
ESAS NO: 2020/13
KARAR NO: 2021/556
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2021
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/07/2021 tarih ve 2020/13 E – 2021/556 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait … plakalı aracın davalı şirkette bileşik kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu aracın 18/08/2019 tarihinde geçirdiği kaza sonrası ters dönmesi ile ciddi hasar görüp pert hale geldiğini, zarar nedeni ile davalıya başvurulduğunu, davalının kısmi ödemede bulunabileceğini söylediğini ve 31.791 TL ödeme yaptığını ancak davacının bakiye zarar talebinden feragat etmediğini, davalı ile arabuluculuktada anlaşma sağlanamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile poliçeden kaynaklı 20.000 TL tazminatın kısmi dava ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafça bileşik kasko sigortası yapılmış olan … plakalı aracın 18/08/2019 tarihinde tek taraflı hasarlanması ile hasarın davalıya ihbar edildiğini, aracın kiralama işinde kullanıldığını fakat davacı tarafından bu durumun davalıya bildirilmediğini, söz konusu aracın … A.Ş’ye 01/01/2019 -31/12/2019 tarihleri arasında geçerli olan sözleşme gereği 1 yıllığına kiralandığını, bu kiralama nedeni ile davacıdan farklı prim alınması gerektiğini, bu pirim dikkate alınarak tazminatta proporsiyon uygulaması yapılarak ödeme olduğunu, aracın ikinciel piyasasına göre tarafların anlaşması ile hesap yapıldığını, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacının haklarını saklı tutmadan mutabakatnameyi imzaladığını, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını, davalının temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davacı tarafça her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de, davalı sigorta şirketi tarafından kısmi ödemenin yapıldığı 25/11/2019 tarihi itibari ile temerrüdün oluştuğu anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davacının … plakalı aracının 18/08/2019 tarihinde yapmış olduğu kaza nedeni ile kasko poliçesi kapsamında davacının aracı kiralamaya verdiğini bildirmemesi de dikkate alınarak proporsiyon uygulanması ile ödeme yapılmış olmasından kaynaklı davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, toplanan deliller sonucu alınan 26/10/2020 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, sigorta sözleşmesi olan poliçenin 4. Sayfasında aracın operasyonel kiralanmasının teminat dahilinde olduğunun sözleşme yapılırken kabul edildiği, bu kapsamda davacının aracını operasyonel kiralamaya versede tam tazminat ödemesi yapılması gerektiği, aracın rayiç değeri üzerinden poliçe yapıldığı, aracın kaza anındaki rayiç değerinin 55.000,00 TL olduğunun belirtildiği görülmüş olup, davacıya yapılan 31.791 TL ödemenin bilirkişilerce yapılan piyasa rayiç bedelinden düşülmesi ile davacının 23.209 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olmakla davacı vekilinin 09/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve davacının davasında haklı olduğu değerlendirilerek, Davanın kabulü ile, 23.209,00 TL tazminat bedelinin 25/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, davanın kabulü ile, 23.209,00 TL tazminat bedelinin 25/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketince, … poliçe no ile birleşik kasko sigortası yapılmış olan … plakalı kamyonet, 18/08/2019 tarihinde tek taraflı olarak hasarlanmış olup, hasarın müvekkil şirkete ihbar edilmesiyle, söz konusu sigortalı aracın, davacı şirket tarafından … AŞ’ye 01/01/2019- 31/12/2019 tarihleri arasında geçerli olduğu belirtilen “Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi” ile 1 yıllığına kiralandığı ve fakat sigortalı davacı tarafından kiralama hususunun müvekkil şirkete bildirilmediği tespit edildiğini, poliçenin vade tarih aralığı ise 27/11/2018- 27/11/2019 olup, sigorta poliçesi düzenlendikten sonra aracın kiralandığı sabit olduğunu, dava konusu kaza sonucu sigortalı araç pert olduğunu, ayrıca aracın kiralık olarak kullanılacağı müvekkil şirkete bildirilmediğinde, alınan prim ile alınması gereken prim oranlaması yapılarak ödenmesi gereken tazminat tutarı, proporsiyon uygulanarak belirlendiğini ve müvekkil şirket tarafından davacı sigortalıya 25/11/2019 tarihinde 31.791,00 TL ödeme yapıldığını, aracın pert olması sebebi ile sovtaj tutarına proporsiyon uygulanmamakta, net hasar tutarına proporsiyon uygulandığını, bu suretle 25.800,00 x 1.880,00/ 16.216,41=2.991,00TL. olarak hesaplandığını, sovtaj bedeli ile birlikte (28.800TL.) sigortalıya toplam 31.791,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirket tarafından yapılan işlem, sigortalı aracın kiralık olarak kullanıldığı müvekkil şirkete bildirilmediği için alınan eksik prime ilişkin yani prim farkına ilişkin proporsiyon uygulaması olduğunu, fakat yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verildiğini, 26/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda, poliçenin 4.sayfasında “Hasar durumunda istenecek belgeler” kısmında, araç uzun süreli operasyonel kiralık ise kiralama sözleşmesi ve sürücünün kiracı ile bağlantısını gösterir belgenin sigorta şirketince talep edilebileceğinin belirtildiği, bununla birlikte değerlendirildiğinde aracın hususi olarak kiralanmadıkça sigorta şirketinin operasyonel kiralamaya cevaz verici bir hükmü poliçeye eklediği ve kabul ettiği kanaatinin hasıl olduğunun belirtildiğini, poliçede, istenecek evraklar arasında belirtilen “kiralık ise” ifadesinden müvekkil şirketin aracın kiralık olduğuna hasıl olduğu ve ayrıca proporsiyon uygulanmayacağı kanaatinin çıkartılması mümkün olmadığını, ayrıca bilirkişi raporunda daha da ileriye gidilerek sigorta sözleşmesinin ispatı olan poliçenin 4.sayfasında “aracın operasyonel kiralanmasının teminat dahilinde olduğunun sözleşme yapılırken kabul edildiği” belirtildiğini, dosya kapsamında yer alan Birleşik Kasko Sigorta Poliçesinin muhteviyatından, söz konusu poliçenin hususi sözleşme olduğunu, kaldı ki, aracın kiralık olarak kullanıldığına, kiralık kullanım halinde uygulanacak prosedüre, aracın kiralık kullanım halinde iken meydana gelecek hasarlarda teminat dahilinde ve haricinde olacak hususlara ilişkin hiçbir kloz yer almadığını, aracın kiralık kullanımı halinde alınması gereken prime ilişkin herhangi bir hesaplama yaptırılmadığını ve dosyada yer alan eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olmasının hatalı ve istinaf incelemesini gerektirdiğini, mahkemenin gerekçesi ve kararı usule, hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından davalı kasko sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.Somut olaydaki uyuşmazlık; aracın kiralık olarak kullandırıldığı sırada meydana gelen tek taraflı kaza nedeniyle, söz konusu aracın kiralık araç olarak kullanıldığının sigortacıya bildirilmemiş olması dolayısıyla davalı sigorta şirketinin meydana gelen hasar bedelinden indirim isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Dosya içeriğine göre, davaya konu kazanın 18.08.2019 tarihinde sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu dönemde ve söz konusu aracın dava dışı kiracı şirketin kullanımında olduğu sırada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında tanzim edilen poliçede aracın kiralık olarak kullanılması halinde teminat dışı olacağına dair özel bir şartın olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, hususi olarak sigortalanan araç için tahakkuk ettirilen prim ile aracın kiralanarak kullanılacağının bilinmesi durumunda ödenmesi gereken prim miktarının, davalı dışındaki sigorta şirketlerinden davacıya ait aracın özellikleri bildirilerek sorulması suretiyle belirlenerek, arasındaki orana göre hasardan proporsiyon indiriminin hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış; bu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucunda kurulan hükmün HMK’nün 353/1-a.6.maddesi gereğine kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/07/2021 tarih ve 2020/13 E – 2021/556 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 396,35 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.29/09/2021