Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1371 E. 2021/1611 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1371
KARAR NO: 2021/1611
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2019/542 Esas, 2021/471 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:01/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:01/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2021 tarih, 2019/542 Esas, 2021/471 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işi gereği fazla elektrik kullandığını ve elektriğin davalıdan temin edildiğini, davalı şirketin teknik analiz şefi … tarafından düzenlenen tutanakta, … referans numarası ile davacı firma adına kayıtlı abonelikte OSOS üzerinden 07/03/2019 tarihinde bir gerilim trafosunun arızalandığını ve sayacın 1/3 oranında eksik değer kaydettiğinin tespit edildiğini konu ile ilgili davacıya bilgi verilip yeni gerilim trafosu temin etmesinin talep edildiğini, ölçüm hatasının giderilmesi sonucu OSOS veri tabanından eksik ölçüm miktarının hesaplanması ile davacıya ek tahakkuk olarak yansıtılacağının tutanak altına alındığını, davacıdan düzenlenen 13/06/2019 tarihli fatura ile 07/03/2019 – 13/06/2019 tarihleri arasındaki akım trafosundaki arızadan dolayı eksik tüketim tespiti ile 23.966,33 TL’nin haksız şekilde tahsil edildiği, davacının arızanın olduğu aylar ile olmadığı aylarda ödediği faturalar arasında fahiş fark olmadığını, yani ortalama tüketim miktarları incelendiğinde bir eksikliğin söz konusu olmadığını, daha önce söylendiği gibi ayrı bir fatura tahakkuk ettirilmediğini, düzenlenen faturalarda da trafo kaybı bedelinin net şekilde belirtilmediğini, bu nedenle davacıdan trafo bedeli adı altında haksız tahsilat yapıldığını, bu şekilde davalının sebepsiz zenginleştiğini, mahkeme aksi kanaatte ise Elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği madde 37 kapsamında inceleme yapılması gerektiğini belirterek şimdilik 31/06/2019 tarihli fatura nedeni ile haksız tahsil edilen 5.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını kabul etmediklerini, davalının EPDK’dan almış olduğu 27/12/2012 tarihli perakende satış/ tedarik lisansı kapsamında faaliyet gösterdiğini, sayaçların okuma işleminin Kayseri ve Civarı Elektirik Türk A.Ş’de olduğunu, davalının sadece elektrik tedariki konusunda faaliyet gösterdiğini, sayaç okumayı KCETAŞ’ın yerine getirdiğini, dava konusu yönünden davalının hiçbir sorumluluğu olmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği …’ın davalı çalışanı olmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davacının arıza olduğu iddia edilen dönemde eksik tüketim olmadığı iddiasının doğru olmadığını, bedelin nasıl hesaplandığının belli olmadığı iddialarınıda kabul etmediklerini, faturalandırmanın mevzuata uygun olduğunu, faturada sadece kayma olduğunu, fatura içeriğinin net şekilde anlaşılabildiğini, dayanılan yönetmeliğin 37. maddesinin sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespitine ilişkin olduğunu, davacının sayacında problem olmadığını, arızanın gerilim trafosunda olduğunu, davanın KCETAŞ’a ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın usul ve esastan reddinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…her ne kadar davacı tarafça davalının 07/03/2019 – 31/06/2019 tarihleri arasında haksız şekilde trafonun arızası nedeni ile eksik tüketim hesabı yaptığı iddia edilerek kendilerinden fazla bedel tahsil edilmesi nedeni ile fazla ödenen bu bedelin iadesi amacı ile dava açılmış ise de, talep edilen bedelin davalı tarafından tahsil edilmiş olması nedeni ile davalıya husumet yöneltilmesi bakımından yanlışlık görülmeyerek yargılamaya devam edilmiş, toplanan deliller sonucu alınan 10/08/2020 tarihli ve bu rapora itiraz edilmesi üzerine alınan 03/12/2020 tarihli bilirkişi raporları ile daha önceki ortalama tüketim miktarlarının kıyaslanması ile davacıdan fazla bedel tahsil edilmediğinin belirtilmesi ve bilirkişi heyet raporlarının denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olmaları nedeni ile davalının davacıdan söz konusu tarihler yönünden fazla bedel tahsil etmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İş bu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirtilen geçmiş dönem tüketim değerlerinin hatalı olarak hesaplandığını, husumet sona erdikten yani trafoda gerekli bakım sağlandıktan sonraki aylarda tespit edilen tüketim değerlerinin de dikkate alınması gerektiğine ilişkin itirazlarının yerel mahkemece dikkate alınmadığını ve sonuç olarak verilen hukuka aykırı kararla davacının mağdur olduğunu, elektrik trafosunda davacının kusuru olmaksızın arıza meydana gelmiş olsa da zaten bu dönemlerde fazla elektrik tüketiminin mevcut olmadığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda yer alan grafik gösterimi de ilkbahar döneminde yani husumete konu aylarda elektrik tüketiminin az olduğunun dikkat çektiğini, dolayısıyla davalı firma tarafından tahakkuk ettirilen miktarın fahiş olduğunu, tahakkuk ettirilen fatura değerinin uygun olduğu yönündeki tespitin gerçeğe aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, davalı tarafından husumetli aylara dair bu rakamların çok üstünde bir rakamın davacıdan tahsil edildiğini, bu zaman diliminden hemen önceki aylarda tahakkuk edilen rakamın çok altında olan fatura bedellerinin bir anda bu kadar yükseleceğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, üstelik husumetli ayların daha önceki yılların faturalarına bakıldığında açıkça görüleceği üzere davacı şirketin en az elektrik tükettiği dönemler olduğunu, husumet olan ayların davacı şirketin faaliyetinin azaldığı aylar olup, elektrik tüketim değerinin düşük olduğu aylar olduğunu, yerel mahkemenin davalı firmanın tahakkuk ettirdiği miktarı uygun olarak değerlendirmesi gerçeğe aykırılık oluşturduğunu, hal böyleyken davalı tarafından hukuka aykırı olarak tahakkuk edilen dava konusu fatura bedelini kabul etmenin mümkün olmadığını, tüm bu itirazlarına rağmen davacı aleyhine yerel mahkemece verilen bu hukuka aykırı kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; trafodaki arızanın tespitine kadar davacının tüketimlerinin hepsi değil, 2/3′ si kayıt altına alınabildiğinden eksik faturalandırma yapıldığını, davacıya ait tahakkuk bilgileri dökümünün de davacının tüketiminde gerçekleşen düşüşü gösterdiğini, davacı tarafından istinaf dilekçesinde belirtilenin aksine, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ nin sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketimin tespitini düzenleyen maddesinin dava konusu olaya uygulanma imkanının bulunmadığını, dava konusu olayda sayaç arızasının söz konusu olmayıp, trafo arızasından kaynaklanan tüketimin tespitine ilişkin uyuşmazlığın söz konusu olduğunu, davacının ilkbahar ve yaz aylarındaki faaliyetlerinin farklılık arz etmesinin hesaplama yöntemine herhangi bir etkisinin bulunmadığını, davalı şirket hesaplamada dikkate alınacak dönem ve tüketimleri kendisinin belirlememekte, somut verileri kullanarak yasal yöntemi uyguladığını beyan ederek davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, trafo arızasından kaynaklı olarak davalı tarafça hesaplanan eksik elektrik tüketimi nedeniyle fazladan ödenen paranın tahsili istemine ilişkindir.Dosya içinde bulunan davacının dava dilekçesinin ekinde sunulan tutanak başlıklı belgede 07.03.2019 tarihinde gerilim trafosu arızasının tespit edildiği, sayacın 1/3 oranında eksik tüketim kaydettiği, 13.06.2019 tarihinde trafonun yenisi ile değiştirildiği, ölçüm hatasının giderildiği, eksik ölçüm miktarı hesaplanarak aboneye ek tahakkuk olarak yansıtılacağının belirtildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada iki farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyet raporlarının birbirini doğruladığı, sayaç dışı arıza bulunması nedeniyle davacının davaya konu dönemin öncesinde aynı zaman aralığına ait elektrik tüketim ortalamaları esas alınarak yapılan hesaplamalar doğrultusunda fazladan bir ödemesinin olmadığı anlaşılmakla verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır.Mahkemenin kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2021 tarih, 2019/542 Esas, 2021/471 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar harcı istinaf eden davacıdan peşin olarak alındığından harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflarına tebliği işlemlerinin HMK 359/4 uyarınca Dairemiz tarafından yapılması yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 361 uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde YARGITAY’A temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/10/2021