Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1365 E. 2021/1554 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1365
KARAR NO: 2021/1554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2021
ESAS NO: 2020/141
KARAR NO: 2021/407
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 01/10/2021
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/06/2021 tarih ve 2020/141 E – 2021/407 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Kayseri ilinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, davalınında bu kooperatifin üyesi olduğunu, davalının borcu nedeni ile hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile takibin durduğunu, davalıya Kayseri ili … ilçesi… pafta… ada … parsel üzerinde bulunan A blok 2. kat 5 nolu bağımsız bölümün teslim ve tescil edildiğini, davacının yetkili organlarının dayanak kararlar aldığını ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalının borcunun çıkarıldığını, borca itirazının itiraz komisyonu toplantısında değerlendirildiğini, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarların gönderilmesi ile borcun muaccel hale geldiğini, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek tedbir ile haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazları olduğunu, davalının ikametgahı mahkemesi olan Artvin mahkemesinin yetkili olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/697 E sayılı dosyası ile bu dosya arasında derdestlik durumu olduğu için derdestlik itirazında bulunduklarını, husumet itirazları olduğunu, kesin maliyet bedeli ile % 10 bedeli ödediğini, üyelikten ayrıldığını, taşınmazı sattığını, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının Diyarbakır…Noterliği’nin 02/06/2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtar ile üyeliğinin sonlandırılmasını davacıdan talep ettiğini, davacıya 2016 haziran ayı dahil kira bedeli olarak 7.750 TL ödediğini, ayrıca kesin maliyet bedelinin %10 olan 10.660 TL bedeli davalının … posta çeki ile ödediğini, davacının ısrarla davalının üyelik kaydını silmediğini, davalıyı üyelikten ayrıldıktan sonraki … kurul kararlarının bağlamadığını belirterek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça yapılan takibe borçlu olunmadığı belirtilerek itiraz edilmiş ise de, davalının taşınmazı … isimli şahsa satmış olmakla birlikte davacı kooperatife üyeliğinden dolayı takibe konu alacak yönünden inceleme yapılması gerekli olup toplanan deliller sonucu alınan 09/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere davacının takibe konu 30/06/2019 tarihli kesin hesap maliyetinden kaynaklı olarak 42.278,52 TL kesin hesap alacağı, bundan kaynaklı olarak taleple bağlı kalınması ile 594,2 TL faiz alacağı olduğu tespit edilmiş olmakla, bilirkişi kurul raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu anlaşılmış ve davalının istifa etmiş olmasının davalının daireyi iade etmesi gibi kendisine ait yükümlülüğü yerine getirmedikçe dava konusu alacaktan dolayı sorumsuzluğuna sebep olmayacağı değerlendirilmiş ve böylece davanın kabulü ile, Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 42.278,52 TL asıl alacak, 594,22 TL faiz olmak üzere toplam 42.872,74 TL üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak bedeli olan 42.278,52 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK Madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, davanın kabulü ile, Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 42.278,52 TL asıl alacak, 594,22 TL faiz olmak üzere toplam 42.872,74 TL üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak bedeli olan 42.278,52 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK Madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; derdestlik itirazının hukuka aykırı olarak red edildiğini, taraflar arasında görülmekte olup, istinaf incelemesi aşamasında bulunan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 Esas 2018/577 Karar sayılı dosyası ile işbu dosya arasında tarafları, dava konusu aynılığı bakımından derdestlik itirazımız kabul edilmesi gerekirken, “kesin maliyet yılları farklı” olduğu gerekçesiyle talebin reddi hatalı olduğunu, davanın, yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davalı …’in adresinin … olduğunu, bu nedenle yetki itirazımız kabul edilmesi gerekirken reddi hatalı olduğunu, davalı …, … Kooperatifler Kanunu ve davacının Ana Sözleşmesine uygun olarak Kesin Maliyet bedeli ile bu bedelin % 10’unu, ödenmemiş kiralarını ödeyerek üyelikten ayrıldığını ve Kooperatif Üyeliği ile adına geçirilen taşınmazı da sattığını, esasen üyelikten usulüne uygun olarak ayrılan davalı … hakkında, davacı Kooperatifin, davalı sanki halen faal üye imiş gibi borç çıkarması, icra takibi başlatması ve haklı olarak itiraza uğrayan icra takibi nedeniyle itirazın iptali davası açması haksız ve mevzuata aykırı olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 Esas 2018/577 Karar sayılı dosyasında davanın 100,00 TL kira alacağı yönünden kabulüne, diğer ana alacaklar bakımından reddine karar verildiğini, Davalı …’in, … Konut Yapı Koop.’in … nolu posta çek hesabına üyelikten ayrılırken kesin maliyet bedeli ile kesin maliyet bedelinin %10’u (10.660,00 TL) ile birlikte “2016 Haziran ayı dahil kalan kira bedelimdir” notu düşerek bakiye kira bedeli 7.750,00 TL’yi de ödeyerek üyelikten ayrıldığını, Kooperatif ana sözleşmenin 61.maddesi kapsamında bu tutarı ödeyen davalı, üyeliğin sonlandırılması için 02.06.2016 tarihinde davacı tarafa Diyarbakır …Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderdiğini, ihtarname, davacı tarafa 06.06.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, kira bedeli olarak 2016 Haziran ayı dahil 7.750 TL’yi de davacıya ödediğini, davacının mevzuata aykırı, davalının üyeliğini hukuka aykırı fiilen devam ettirmesi, davalıyı bağlamayan üyelikten ayrılmadan sonra yeniden kesin maliyet çıkarması doğru olmadığı gibi davalı bu çıkarılan kesin maliyet hesabından da sorumlu tutulamayacağını, davacı kooperatifin, hukuken artık üyesi olmayan bir kişiye(davalıya) çıkardığı borç yok hükmünde olup, buna yapılan itiraz da haklı olduğunu, davalı …’in, 29.06.2016 tarihinde 7.750,00 TL Haziran 2016 dahil bakiye kira borcu ile 02.06.2016 tarihinde de Kesin Maliyet Bedelinin % 10’u olan 10.660,00 TL’yi Diyarbakır ili … Merkezinde davacının … posta çek hesabına yatırdığını, davalı ortağın istifasından haberdar olan davacı kooperatifin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerektiğini, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle de reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilin, 02.06.2016 tarihinde istifa ettiğini ve istifa ederken tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı müvekkile 09.12.2018 tarihinde yapılan olağanüstü … kurul sonucu çıkarıldığı iddia edilen kesin maliyet raporu tebliğ edilmediğini ve müvekkil yönünden kesinleşmiş bir kesin maliyet bulunmadığını, davacı tarafın delil listesinde, davalı …’e bu yönde yapılmış bir tebliğ mazbatası bulunmadığını, mahkemenin, yeni bir bilirkişi heyeti ataması ve farklı bilirkişilerden rapor alması gerekirken, itiraza uğramış bilirkişi raporu ve Bilirkişi Heyetine rağmen yeni bilirkişilerden yeni rapor aldırmadan karar vermesi hatalı olduğunu, bilirkişilerin, aynı olayda 5 yıl sonra görüş değiştirmesi, davalının mağduriyetine neden olduğunu, hukuki güvenliği, tutarlı olmayan bilirkişiler yok ettiğini, davalının ödemelerinin endekslenme sonucu çıkan rakam çok düşük kaldığını, buna karşın yeni kesin maliyet de yüksek çıktığını, esas alınan veriler, objektif ve denetlenebilir olması gerektiğini, mutlak surette farklı bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, üyelikten istifa edip ferdileştirilmiş taşınmazını devir eden davalının, istifa tarihinden itibaren davacı tarafın muhatabı olamayacağı hukuki bir gerçeklik olduğunu, hak ve borçların, yeni üyeye geçtiğini, zenginleşme varsa bile, davalı değil, davadışı yeni tapu maliki olduğunu, 09.12.2018 tarihli olağanüstü … kurul usulüne uygun olup olmadığı, alınan kararlara ilişkin oylamanın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı … Kurul tutanağından tam anlaşılmadığını, mahkemece, bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, aynı bilirkişiler, aynı taraflar, aynı inşaat ve aynı olayda farklı yorum ve değerlendirme yapmaları hatalı olduğunu, mahkeme, itiraza uğrayan bilirkişi üyeleri ile raporları karşısında farklı kişilerden teşekkül etmiş bir bilirkişi heyetinden tüm çelişkileri giderecek rapor aldırması gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın kabulü hatalı olduğunu, mahkemenin icra inkar tazminatına da hükmetmesi de yanlış olduğunu, yerel mahkeme ilamının hukuka ve mevzuta aykırılığı nedeniyle kaldırılmasına ve davanın reddine veyahut kararın hukuka ve mevzuata aykırılığı nedeniyle lehe bozulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan 09.03.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/06/2021 tarih ve 2020/141 E – 2021/407 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 2.928,63 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 732,16 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 2.196,47 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 29/09/2021