Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1343 E. 2021/1541 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1343
KARAR NO: 2021/1541
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021
ESAS NO: 2020/600
KARAR NO: 2021/290
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 28/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 27/04/2021 tarih ve 2020/600 Esas 2021/290 Karar sayılı ilamına karşı , taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd.Şti. müvekkil sigorta şirketine … poliçe nolu işlerim paket sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirkete sigortalı olan … Ltd.Şti’nin … Mh. … Cd. No: … … /… adresinde 26.05.2018 tarihinde su sirayeti nedeni ile hasar meydana geldiğini, müvekkil şirketçe aldırılan eksper raporunda; Sigortalı iş yerinin … AVM adı altında bulunduğu binanın giriş ve bodrum katlarında mobilya mağazası olarak faaliyet gösterdiğini, iş yerinin yanındaki yoldan geçen şehir su şebekesindeki patlama nedeni ile akan suların iş yerinin duvar diplerinden ve üst gider borusundan sigortalı iş yerine sirayet edip, mağazanın önce giriş kat zeminine dolup buradan da merdiven boşluğundan bodrum kata inerek hasara neden olduğunun anlaşıldığını, giriş kat ve bodrum kat zeminde suyun yaklaşık 5 – 10 cm sevilerine kadar çıktığı anlaşıldığını, zemine dolan su nedeniyle showroom alanındaki muhtelif koltuk takımı, yemek odası takımı, yatak odası takımı, tv üniteleri gibi muhtelif mobilya emteasının zeminle teması bulunan alt baza ve ayak kesimlerinde suya bağlı şişme, çatlama şeklinde hasarlara neden olduğu anlaşıldığını, suntalam – mdf ve ahşap ağırlıklı kıymetlerin zemine temas eden alt baza ve yan dikme tahtalarının şişerek kaplamaların açılmaya başladığını, ürünler kurumaya başladıkça deformasyonlarının artacağı tespit edildiğini, masa ve koltuk takımları üzerinde yapılan incelemelerde koltukların ahşap ayaklı kısımlarında şişmelerin başladığını, kurumaya başladıkça da ayak kesimlerinde çatlakların oluştuğu tespit edildiğini, ürünlerde ayakların tamamına yakının yekpare gövde olduğu ve kumaş içlerine kadar uzandığının tespit edildiğini, ayak değişimleri için komple koltuk takımın sökülmesi gerektiğini, iş yerinde su sirayetine bağlı olarak giriş kat duvarlarında, alçıpan tavanda, merdiven kovanı duvarlarında ve bodrum kat tavanında suya bağlı deformasyon meydana geldiğini, alçı onarımları ve ilgili alanlarda boya yapılması gerektiğini, iş yerine dolan suyun pompa ile çekilmesi için bir miktar yer döşemesi kırılmış olduğunu, ilgili alanlarda seramik onarım işlemlerinin yapılması gerektiğini, müvekkil şirketçe yaptırılan ekspertiz inceleme sonucu, 02.07.2018 tarihli ekspertiz raporuna göre 47.670-TL hasar tazminatı 06.07.2018 tarihinde sigortalarına ödendiğini, meydana gelen hasardan Kaski’nin sorumlu olduğunu, ödenen hasar tazminatının ödeme tarihi olan 06.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasa faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16. Maddesinde ticaret şirketleriyle amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacakları hüküm altına alındığını, belediyeler tarafından özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek ve ticari şekilde işletilmek amacıyla 2560 sayılı … Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Kanun’da belirtilen görevleri yerine getirmek için kurulan kurum ve kuruluşlar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16. Maddesi gereğince tacir sayıldığını, İdarelerinin 2560 Sayılı Kanun’a tabi olduğunda huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikli olarak davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hasarın meydana geldiği tarihle ekspertiz raporunun düzenlendiği tarih arasında 1 ayı aşkın süre mevcut olup düzenlenen bu raporun gerçeği yansıtmayacağını, arada geçen süre zarfında başka bir olaydan dolayı hasarın meydana gelmiş olma ihtimali mevcut olup bu hususun göz ardı edilmemesi gerektiğini, idare ekiplerince yerinde yapılan incelemede binanın yalıtımının olmadığı zemindeki suyu uzaklaştırmada kullanılmak üzere herhangi bir tertibatının olamdığını, (pompa vb gibi), tavandan herhangi bir su sızıntısının olmadığı ve bu nedenle mobilyalar üzerine su akmasının söz konusu olmadığının tespit edildiğini, olay sonrası çekilen fotoğraflarla da durumun net bir şekilde ortaya konulduğunu, binanın hatalı yapılması nedeniyle yada yalıtımın inşaat tekniklerine uygun olmaması nedeniyle müteahhitin kusurundan yada gerekli önlemleri alamayanların kusuru nedeniyle zararın meydana geldiğini, dava dışı 3. şahıs olan sigortalı … Ltd. Şirketi’nin zarar gören eşyalarının neler olduğunu, bunlardan hangisinin yenilendiği ya da hangisini tamir ettirerek satışa sunduğu ya da zarar gördüğünü iddia ettiği eşyalarını yenileyip yenilenmediğini bilmediğini, 3. şahsa satmış olma ve gelir elde etmiş olma durumuna da vakıf olmadıklarını, dava dilekçesinde dayanak yapılan ekspertiz raporuna göre 47.670,00-TL nin zarar bedeli olarak belirlenmesini ve talep edilmesini kabul etmediklerini, bu sebeple meydana geldiği iddia edilen zararın davacı tarafça sunulan delillere ve özellikle hasar dosyasına göre değil, bilirkişi tarafından bizzat tek tek inceleme yapılmak suretiyle belirlenmesini ve ekspertiz raporundan bağımsız rapor alınmasını talep ettiklerini haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dosya arasında bulunan davaya konu hasarlı ürünlerin fotoğrafları, uzman incelemesi kesin ve ön raporu, … A.Ş’ye sigortalı,… Ltd. Şti’nin muhtelif yerlerden satmak için aldığı ürünlere ait alış faturaları, sigortalının talep ettiği ürün bedelleri, sovtaj teklifleri ve diğer belgeler incelendiğinde; 02/07/2018 tarihli eksper raporunun 5. Maddesinde 30/05/2018 tarihinde uzman incelemesi çalışması için sigortalı işyerine gidildiği, emtia hasar kısmında da belirtildiği gibi, bazı ürünlerin alış faturalarının dosya arasında olmadığı, dolayısıyla resmi faturası olmayan 11 adet ürünün hesaplamaya dahil edilmemiştir. Ayrıca 02/07/2018 tarihli eksper raporunda, hasar gören ürünlerin sovtj çalışmasının yapıldığının belirtildiği 6. Madde de, 2 adet firmadan sovtaj teklifinin alındığı fakat verilen rakamların yeterli olmaması üzerine, sigortalı … Ltd. Şti ile ürün ayrımı yapmaksızın liste üzerinden %40 bedel karşılığında ürünlerin sigortalıya terki için anlaşıldığı, fakat bu hususun hesaplamalarda %50 olarak alındığı görülmektedir. Mahkememizce aldırılan uzman bilirkişi raporunda bilirkişi her ne kadar sovtaj indirimini hesaplarken %40 üzerinden hesaplamış ise de, ekspertiz raporu dikkate alındığında bu indirimin %50 üzerinden hesaplanması gerektiği kanaatine varılarak, mahkememizce toplam hasarlı ürün fiyatı olan 72.191.46-TL’nin sovtaj indirimi %50 üzerinden yapıldığında sovtaj tutarının 36.095,73-TL olduğu ve bu doğrultuda hasarlı ürün bedeli toplamının ise 45.345,73-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 45.345,73-TL’nin ödeme tarihi olan 06/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş olup, hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, 45.345,73-TL’nin ödeme tarihi olan 06/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; yerel mahkeme tarafından zaman aşımı itirazlarının olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, davacı sigorta şirketi tarafından İİK da belirtilen hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığını, dava dilekçesinde dava dışı 3. Şahıs olan sigortalı … Ltd Şirketine ait iş yerinde 26/05/2018 tarihinde hasarın meydana geldiğinin belirtildiğini, sigorta ekspertiz raporunda ise 02/07/2018 tarihinde düzenlendiğinin belirtildiğini, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. Şahıs olan şirketin koruyucu ve önleyici tedbir aldığına dair herhangi bir beyanı ve dosyaya sunduğu delilinin olmadığını, yerel mahkeme tarafından esas alınan bilirkişi raporunda binanın gerekli yalıtıma sahip olmadığını, iş yeri olarak kullanılabilmesi için gerekli izinlerin alınıp alınmadığı, bodrum katının binanın mimari projesinde iş yeri olarak belirtilip belirtilmediğini, iş yerinin ürünlerinin bodrum katta sergileme şartlarına uygun olup olmadığını, olay günü bahse konu muhitte başka bir idarenin çalışıp çalışmadığına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, davanın farklı aşamalarında Develi Belediye Başkanlığına müzekkere yazılarak gerekli bilgileri talep ettiklerini, taleplerini ilişkin eksikliklerin giderilmediğini, dosyanın bilirkişiye teslim edilmediğini ve bu durumda karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde davanın idareleri aleyhine kabul edilen kısmının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; müvekkil şirketçe aldırılan eksper raporunda sigortalı iş yerinin …AVM adı altında bulunduğu binanın giriş ve bodrum katlarında mobilya mağazası olarak faaliyet gösterdiği iş yerinin yanındaki yoldan geçen şehir su şebekesinin patlamadığını, bundan dolayı iş yerinin duvar diplerinin ve üst gider borusundan sigortalı iş yerine sirayet ettiğini, mağazanın önce giriş kat zeminine dolduğunu, buradan da merdiven boşluğundan bodrum kata inerek hasara neden olduğunu, suya bağlı olarak mobilyalarda şişme, çatlama şeklinde hasarlar olduğunu, müvekkili şirketçe yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 02/07/2018 tarihli ekspertiz raporuna göre 47.670,00 TL hasar tazminatı 06/07/2018 tarihinde sigortalısına ödendiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle tehiri icra taleplerinin kabulü ile istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar mahkeme kararının uygulanmasının geri bırakılmasını, yerel mahkeme kararının aleyhlerine olan kısmının istinafen kaldırılmasını, davalarının kabulü gibi kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, davacı tarafça zarar gören 3. kişiye ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya kapsamından somut olayda, … mühendisi bilirkişiden salt sigortalı dükkanda meydana gelen hasara/ zarara ilişkin tespitte bulunan rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu ancak davaya konu olayda kusur ve kusur sorumluluğu yönünden her hangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu durumda davaya konu su şebekesindeki patlamada kusur durumunun belirlenmesi açısından alanında uzman bir inşaat mühendisi ile nitelikli hesaplamalarda uzman bilirkişiyle yerinde keşif yapılmak suretiyle meydana gelen zarar miktarı ile söz konusu zararın oluşmasında davalının, dava dışı sigortalının ya da üçüncü kişilerin kusurunun/müterafik kusurun bulunup bulunmadığı, tarafların bilirkişi raporlarına yapmış oldukları itirazlar hususunda da ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla; davalı vekillinin istinaf başvurusu bu yönlerden yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş, belirtilen nedenlerle ve kararın kaldırılmasına dair kararın niteliğine göre bu aşamada davacının istinaf nedenleri incelenmeksizin ve değerlendirilmeksizin HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının İstinaf Başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KAYSERİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/04/2021 tarih ve 2020/600 E – 2021/290 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GERİ GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
4-Davalının yaptığı istinaf yoluna başvuru harcı ile istinaf posta/yargılama giderlerinin mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Kararın kaldırılmasına dair işbu kararın niteliğine göre bu aşamada davacının istinaf nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına,bu nedenlerle yatırdığı istinaf karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının talebi halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 28/09/2021