Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1269 E. 2021/1466 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1269
KARAR NO: 2021/1466
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2021/137 Esas, 2021/514 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:24/09/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarih, 2021/137 Esas, 2021/514 sayılı kararı davalı tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mobilya üretimi yaptığını, üretimde kullanmak üzere davalı şirketten 16/09/2020 tarihli fatura ile 9.440,00-TL bedelle 20 tonluk çelik eksantrik pres makinesi aldığını, davacı tarafından satın alınan pres makinesinin arızalı olması üzerine yasal süresi içinde davalıya bildirimde bulunulduğunu, davalının arızayı giderememesi üzerine davalı tarafın söz konusu pres makinesini iade almayı kabul ettiğini, söz konusu makineyi davalı tarafa aynı bedelle 27/10/2020 tarihli fatura ile iade edildiğini, davalı, davacının pres makinesini iade etmesine, faturalandırmasına ve davalı şirket yetkilisinin yapılan harici görüşmelerde borcunu ödeyeceğini beyan etmesine rağmen iade etmesi gereken 9.440,00-TL bedeli bu zamana kadar ödemediğini, söz konusu borcun tahsili için faturaya dayanılarak Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız bir şekilde itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden reeskont avans faizi ile birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle borçlu aleyhinde asıl alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “..Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Mahkememizce dava ve icra takibinin dayanağı olan faturanın davalı tarafça Form BA ile beyan edilip edilmediği araştırılmış, …Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gönderilen 24/02/2021 tarihli yazı cevabı ile dava konusu faturanın beyan edildiği görülmüştür. Faturanın Form BA ile vergi dairesine beyan edilmesi, faturaya konu mal veya hizmetin alındığı anlamına gelir. (Aynı doğrultuda Yargıtay 19.HD.2014/7040 E-2015/4465 K ve 2014/19083E-2015/8197 K) Davalı taraf fatura içeriğine 8 gün içinde itiraz etmediği için TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu aşamadan sonra fatura bedelinin ödendiği veya borcun başka bir sebeple son bulduğuna dair ispat yükü davalı taraftadır. Dava konusu iade faturasına konu makinenin davalı tarafça teslim alındığı ve iade faturasının davalı şirket kayıtlarına işlendiği davalı şirket yetkilisinin ön inceleme duruşmasındaki sözlü beyanı ile sabittir. Davalı iade faturası nedeni ile ödeme iddiasında bulunmamış, bu nedenle ödeme hususunda mahkememizce tarafların ticari defter ve belgelerinde inceleme yaptırılmamıştır. Her ne kadar davalı, iade faturasına konu makinenin çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini ancak davacı tarafından makinenin motoru arızalı bir şekilde teslim edildiğini ileri sürmüş ise de davalının ayıp iddiası ile açmış olduğu bir dava yoktur. Davalı, iade faturasına konu makineyi ayıplı teslim aldığına dair süresinde ve yazılı ayıp iddiasında bulunmamış, bulunmuş olsa bile söz konusu iddiasını ispata yarar bir delil sunmamıştır. Dolayısı ile davalının daimi defi olarak işbu davada ayıp iddiasında bulunması da mümkün değildir. İzah edilen nedenle davalının borca vaki itirazının haksız olduğu anlaşılmış ve itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacı ile davalı tacir olup, asıl alacağa ticari nitelikte avans veya reeskont faizi işletilmesi mümkündür. Davacı icra takibinde hem reeskont hem avans faizi talebinde bulunmuş ve talep ettiği faiz oranını yıllık % 16,75 olarak gösterilmiştir. İcra takip tarihinde gösterilen faiz oranı avans faizine denk gelmekte olup, mahkememizce asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir. Nitekim Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/13494 Esas 2018/424 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Yargıtay’ ın yerleşik kararlarına göre faturadan doğan alacak likit kabul edilmektedir. İzah edilen nedenle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulü ile Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 9.440,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, itirazın iptaline karar verilen 9.440,00-TL’nin takdiren % 20’si oranında (1.888,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İş bu kararı davalı istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli olan mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, şahsın kendisinden eksantirik pres makinesi aldığını, 3 ay kullanıldıktan sonra bozulduğunu ve 5.000,00-TL’ lik zarar açtığını ve geri getirdiğini, yetkili mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, verdiği arızanın garanti kapsamında olmadığını, tüketici hatası olduğunu, bilirkişiden bu konuda rapor alınmadan itirazın iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek yetki ve görev yönünden davanın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davada tarafların tacir olup dava konusu faturalardan kaynaklandığını, yine fatura dayanağı olan malın da davacıya ait ticari işletmede kullanılmak üzere alındığını ve iade edildiğini, dolayısıyla taraflar arasında herhangi bir tüketici ilişkisi bulunmayıp görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı tarafın iade edilen pres makinesinin davacı tarafından kullanıldığını ve bozulduğunu, 5.000,00-TL masrafının bulunduğunu ve garanti kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını iddia ettiğini, davalı tarafın söz konusu beyanlarının gerçekliğinin bulunmadığı gibi bu davanın da konusu olmadığını beyan ederek davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi gereği davacı alıcının iade faturasından kaynaklı satıma konu malı davalı satıcıya iadesi sonrasında satım bedelinin tahsili amacıyla davalı satıcı aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptalidir.Davanın konusu iade faturası olup iade faturasına konu makinenin davalı tarafça teslim alındığı ve iade faturasının davalı şirket kayıtlarına işlendiği görülmüş, davalı kendisine teslim edilen iade faturasına konu makinenin ayıplı olduğunu iddia etmişse de davacıya bildirimde bulunduğunu, ayıp ihbarının yapıldığını ispat yükü altında olmakla davalı tarafça davacıya gönderilen ihtarname veya başkaca ihbar bulunmadığı, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığı, bu durumda satışa konu makineyi geri almakla davalının satım bedelini geri ödeme borcu içinde olduğu ve fakat davacıya bir ödemede bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 01/06/2021 tarih, 2021/137 Esas, 2021/514 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 644,84-TL istinaf karar harcından kendisinden peşin olarak alınan 161,21-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 483,63-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5. maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/09/2021